x —EA !:( -mv Sayfa 7 Bedavacıliğin önüne geçmek pek |Fotoğraf' müsabakasın- KYİ . değil Fransızlar bu yıl «Perşing» stadyomunu çevreleyen duvarları — yükselttiler. Maksadları maçı bedava sayretmek havesinde olanları bu zevkten mahrum etmektir. Fakat bu maksada varamadıkları da meydandadır. Pariste bısilik het sahibi ne kadar çocuk veya büyük varsa hepai de bısikletlerinin üzerine çıkmakta, maçı öyle seyretmektedirler, MAAAAAAAAAMAMARAAAAAAARAARI AARARAARARARARARARARARARAR A GA GA AA A Okuyucu dileği BULMACA Matbaamıza 3 garson Geldi Matbaamıza üç garson geldi ganları söylediler: — Bizim bir cemiyetimiz var: Garsan - lar cemiyeti.. Her yıl muntazaman nidatı- mızi yeriyoruz. Cemiyetimizin senelik hâ- mlatı 9 bin lirayı buluyor. Cemiyetin va - zileleri meyanında hastalanan, iş bulamı- yan garsonlara para cihetinden yardım et. mak te vardır. Fakat içimizden biri geçenlerde hasta- noye yattı ve iki/ay işsiz kaldi. Cemiyete baş vurunca da: Vücudunu güneşe borçlu olan bir kiz No. 2 ve bize | — Kuşlar onunla uçar, gayz. 2 — Minarelerde okunur, katık. 3 — Oruç ayı. 4 — İnci, eğlence yeri. 4 — Genişlik, bü- yük, bir musiki sesi. 5 — Hazır. 6 — Baş da- birinciliği - kazanan İıvı—ç_ kralı k W < spoFr t meraklısı Özçen hafta İs » tokholm gazetele - rinden biri okuyu » culan arasında bir fotoğraf — müsaba » kasmı açmış ve gelen ön binlerce fotoğral arasında birinelliği yün tarafta gördü - Künüz resma vöer - miştir. Bu resim İs- veç kralı Güstaw - Adolfu bir tenis müsabakanını —say- rederken heyacanlı bir vaziyette göstermektedir, Filhakika bu şimal memlekatinin hükümdarında başlıca İki vasıf vardır. Birincisi mükemmel — bir sporou oluşudur. İkincisi de tam manasila Oynar, ve her gün muntazaman bi bik ner, Dostları ile «por sahasında ya giriştiği de çoktur. Öüstaw « Adolhup bir akle babası bulunmasıdır. sokaklarda dolaşmak vesarayına dönünoğ Öüstaw - Adolf yaşının epeyce geçkin| de bizzat kraliçenin elile hazırladığı pos » olmasına rağman elân tenje oynar, hokey| taları yemektir. ” Hafif tayyarelerde yükseklik rekoru Atnerikanın kadın tayyarecilerlnden Misiş Garregüs İle MisCoppedge 36 — heygli kuüywetinde kilçtik bir motörle — müçehhet hafif bir tayyare ile 4050 Mülüe Yüksek » iğe yüksolmek suretile yeni bir'rekör t8 « etmişlerdir. Bu kadınların kullandıklari rak 280 kilodan ibasettir. Dağ tepesinde küçükbir kilise Kalyan Alplarının (2035) metreye yük- tayyazenin ağırlığı bonzinsiz ve yükeliz olae Bu sene Allaha şükür Istanbulun kişinis Man gikâyerçi değiliz. Vâkık henüz — yaza Birmedik amma, düze çıklık sayılır. Bu Müddet zarlında herkesi az çok ziyana s0- gu geçenki fırtınayı istiana ederseniz, sahiden görmüş aayılmayız. Fakat biz- daha talihlileri var: Amerikanın meş- Kaliforniyasında bu dakikada — genç lar günleş banyosu yapmaktadırlar. Resmini gördüğünüz sinema yıldızı Do- Pothy Lec bu aradadır ve vücudunun es - İstik güzelliğini sırf deniz, kum ve güneş Tüyesinde muhafaza ettiğini söylemekte ve n büyük vaktini bu spora vermektedir. Malatya — Paramız yok, yardım edemeyiz, ce- vabını Nizamname ile tayin edilen vazifesini ;yıpmıynn veya yapamıyan bu cemiyet ni- |sin kurulmuştur. Yalnız âza — kaydetmek Jiçin mi?. Sonra bir çok garsonlar da var ki, yalnız müşteriden aldıkları yüzde onla kanaat eder, çalışırlar. Halbuki lokanta sa. hipleri bu yüzde önün yüzde kırkmı, kırık, dökük ve saire parası olarak alıyorlar. Cemiyet nerede?.. Hakkımızı müda - fan edemedikten sonra biz ne için bu ce- miyete bağlandık ? Zehirli şurup Beyoğlunda kumbaracı yokuşunda 23 numaralı evde oturan Rus tebaa - sından Nikoli kızı Marya misafir git - tiği evde kendisine ikram edilen bir bardak şuruptan zehirlenmiştir. Mar- ya tesemmüm alâmeti gösterir göster- mez hastaneye kaldırılmıştır. Hinlkeni n Malatya Halkevi musiki kolu gençleri Malatya Halkevi muhitinde büyük bir boşluğu doldurmaktadır, evde ı—îîıd. iki gün umumt toplantı yapılmakta, trahom, doğum gibi mühim sıh- R bahisler, ilmi mevzular etrafında konferanslar verilmektedir. Muziki kolu da canlı bir faaliyet göstermekte, her fırsatta müsamereler hastanedü tedavi edilmektedirleki'Tah- Ve konserler tertip ederek halkın bedit zevkini okşamaktadır. vurma. 7 — Sonuna bir T ilâvesile öteki|selen bir tepesinde, kar yığınlarının ara - dünya olur. B — Lokantalarda” bulunür, | #Ha gömülmüş minimini bir kilise vardır. güzel kokulu yağ. 9 — Namaza çağınız, | Boralı, fırtınalı, karlı günlerde dağ tepe- Kırimda bir yer. sinde büsbütün kaybolur, göze görün - Yukarıdan aşağıya: mez bir beyazlık halinde kalır. Fakat pa - 1 — Timsahın çok küçüğü. 2 — Üye, |zar günleri bora, fırtıma ve kar ne kadar karda belli olur. 3 — İsim, dört ayaklı | çiddetli olursa olsun kilise tıklım tıklım do- 4 — Yurdumuzdan büyük bir kısmınan |Judur: Çünkü bir kilometre aşağıda bulu« ismi. 5 — Erkek. 6 — Dötrt tekerlekli. | nan Sestriecres köyünü İtalyanlar kış spor- ister fazla mütanssıp olduklarından, ltf görünmek veya görmek arzusunu yensme « 7 — Vücudumuzdaki kırmım su, muva -İlanı için meraklıların toplandıkları bir yer| diklerinden mutlaka buraya uğramıkta « fık. 86 — Karda belli olur, ağacın cskisi. 9 — Sonuna bir $ ilâvesile Fransada bir şehir olur, bir renk, su yolu. 10 — Ev - sal, 1 No, lu Bulmacanın Halli Soldan sağa: | — Abdülhamit. 2 — Sai, an. 3 — Ay, ha, iri. 4 — Rakı, kurnaz. 5 — İtır, itaat, 6 — Ras, ısın. 7 — Tüysüz, Pi. 8 — İmi, sis. 9 — Keza, aidat, 10 — Ar, za - viye, 11 — Açı, kin. Yukarıdan aşağıya: | — Asanı atika. 2 — Bayat, ümera. 3 — Di, Kırgız. 4 — Hiras, azı. 5 — Süz. 6© — Ha, ki. 7 — Armut, saik. 8 — Mi, Raif, iyi 9 — İnas, Eden. 10 — Raup. H — Haz, nişter, Ondülâsyon yaptırırkı Bir kız ve berber. kalfası muhtelif yerlerinden yandılar Suadiyede Şaşkın bakkalda oturan Muazzez Kadıköy iskele - caddesinde berber Herantın dükkânında saçları - na odüle yaptırırken buhar kazanının patlaması üzerine muhtelif yerlerin - İdin Sandliş ve Yazılakkaştır. Muazzeze odüle - yapmakta — olan | kalfa Avni de başından ve dudakla - rından yaralanmıştır. Muazzezin saçları haemen kâmilen yanmıştır. Ensesinde, yüzünde chem- miyetli yaralar açılmıştır. - Hâdise bir kaza eseridir. Muazzez ve Avni haline getirmişlerdir. ve İtalyan #porcuları | dırlar. Bir hayırperverin vakfı Eski İran sefiri Hasip Bey vefatından avvel servetinin bir kısmını Ana- dolu ve Rumelikavağındaki yoksul tahsi! oLak'arınıı ban enilmesine ve giydirilmesine vakfetmişti. Kızılay cemiyeti tarafından ilare edilen bu va- kıfla her sene bu muhitteki tahsil çocukları - giydirilmektedir. Resimleri- mizde bu yıl Rumeli ve Anadolu kavağında giydirilen çocuklar görülmekte- dir. Hasip Bay merhumun bu necibane hareketi bu gün zenginlerimize örnek olmalıdır. kikat devam etmektedir. t