5 Mart KIZILAY v , Sayfa 3 / Hergün Söz arası OIı'mpı'yatl;;:—ı— | X Gitmeli mi, Çocukları Gitmemeli mi?. || Korumalıyız Nasuhi Baydar T alk B izde spor, henüz gençlik çağına bile tan kurtulmak üzere bulunanların sarsak- lığını görmek kabildir. Bunun içindir. ki, bu halinden anlıyan ve anlamıyanlar ona türlü nasihatler vererek yolumu şaşırtmak- tadırlar. Ders aralarında, beşer onar — dakikalık tenellüs zamanlarında, arkadaşlariyle, bi- tor nazlı küçük kız gibi, kolkola dolaşmı- yarak mektep avlusunda koşup oynıyan - lara, en hafif tabirlerle «yaramaz, haylazı denildiği çocukluğumuz devri daha tarihe mal olmuş değildir, hareketsizlik 25 yıl ötcesine kadar terbiyeden sayılırdı. Bizde gelişi güzel başlıyan fizik terbiye, geniş manasiyle terbiyenin yardımcısı te « Tâkki edilmek için, kültür meselelerimizin moderm görüşlü terbiyeciler eline geçme- sini beklemek lâzım geldi: Cumuriyet ma- arifi kurulmadan önce beden işleriyle uğ - raşanlar sadece bu işin amatörleri idi. Halbuki: «zekâmın gelişmesi, vicdamn teşekkülü ve bedenin inkişafı arasında a- lelâde bir tesanüt olduğu sanılmamalı, fa- kat fizik terbiye ancak yüksek maksatlar- lar, yani, ilk önce kötü bir sıhhatin ve ikti- darsız bir vücudün sebep olduğu tasa ve kaygulardan zührü — kurtarmak, bundan sonca da zekâya kendi vazifesini sükünet- le yapabilmesi imkânını vermek ve niha - yet, ahlâki Faaliyete Nüzumu olan enerjiyi, Cesaret ve bütün erkekçe faziletleri bede- Bimize temin etmek üzere takip olunmalıdır. Demek ki fizik terbiye, entellektüel kül - türe ve üradenin teşekkülüne sarih olarak bağlıdır.» Şimdi, frenk terbiyecisinin bu fikirlerini bir kaç zamandanberi gazetelerimizde baş- hlyan colimpiyatlara gidip gitmemek» po- Temiği ile kargılaştırmız. Şayet, Ypor işle- Yinin iç yüzünü biraz biliyorsanız yüreği - nizde derin bir strrap duymamanız imkân- tızdır. Fakat, işlerin iç yüzünü bilmediğini- Zi farzederek biraz anlatalım : Önümüzdeki ağustosta, Berlinda, 1936 | dlimpiyat oyunları yapılacaktır. Her mede- Di anillet, bu oyunlara iştirak için, çoktan hazırlanmağa başlamıştır. Ceçenlerde ya - Pilıp biten Garmiş kış sporları olimpiyat « lavına girmiş olan milletlerin sayısı, bu yaz Berline kaç milletin gideceği hakkında bir fikir verebilir. Türkiye medeni bir memlekettir. Onun | Ha bu oyunlarda temsil edilmesi pek ta- bü görülmek ve hazırlanma şartlanmız ü- Zerinde konuşulmak lâzım gelirken, bizde | girkin bir dedikodu aldı yürüdü. Bu dedikoduya kulak verirseniz işite- tekleriniz şunlardır: «Paris ve Amsterdam #limpiyat oyunlarında muvaffak olamadık; Zeçen yaz İstanbulda yapılan Balkan oyun- harında iyi netice alarnadık; Carmiş'te boz- Buna uğradık; Berlin'e gitmeyelim. Oraya #itmek, devlet parasiyle gezmeğe çıkmak- tirn Bundan Önce iştirak ettiğimiz 1924 ve 1928 olümpiyatları sırasında — yazılanları Omutmamış olanlar, bu yazılardaki — tavsif etmez geriliğe bakarak, bizde spor Poleniği yapanlardaki muhayyele kısırlı - Bina şaşmak gerektir. Geçmiş günleri biraz daha hatırlatahım: 1924 te «gidenler ve gidemiyenler» ara- fında başlıyan gürültü, fatbol takımımızın Timal memleketleri turnesinde aldığı çok İi neticeler üzerine birden bire yok olu - Verdi. 1928 de Amsterdam'a gidilirken, n Cemiyetleri İttifakının — geçirmekte Olduğu buhran, gençlerimizin iyi çalışama- | — Palarına sebep oldu. Ve gene egidenler | V gidemiyenlern in, tepka 1924 te olduğu | &ibi, giriştikleri münakaşa, alınan neticele- yin - dediğimiz sebeplerle - kötü olmasın- n dolayı Amsterdam dönüşünden sonra “ü devam etti. Ve toptan eboykotajı lar trine, nihayet, duruldu. | *1932 de Los- Anceles olimpiyatlarına itak edilmedi; fakat ugidilmeli idiln di-) Yenler az olmadı. Gidilmeye kalkışılsa idi girmiş sayılamaz: Onda, çocukluk- *Ritmemeliyiz!e ve gidilse idi #gitmemeli Klk 'a iyenler ötakilerden daha ax olmı- | İL $imdi dikkat ediniz; olimpiyatlar mı-l sıkınca, on iki seneden beri kullamılan Ülüsler ayımdlır; eCömenliyiz; “Gölmes eli idik; gitmeliyiz, ancak... Nasil gi - z >. ..» İ Gitmek ve gitmemek filleri olimpiyet- ? dolayısiyle olduğundan daha çok İhiç Çocukluk ve gençlik sıhhat ve neşe kaynağıdır. İyi beslen - memiş yavruda neşe aranamıyacağı gibi sıhhat ta bulunmaz. Çocuğu bir baş belâsı telükki etmemek, onunla meşzul olmak sayesindedir kâ bu iki gaye dde edilebilir. « Yarının büyüğü», mevküni, ancak bu sayede elde edebilir. Birmenaleyh ona, bu mevkdini temin etmek için eldon ne gelirse yapmaktan çekinmiyelim. İtalya, Avusturya ve Macaristanı | Japonyada küçük antanta yaklaştırıyor Romadaki konferans sırf bu gaye ile toplanıyor Budapeşte, 4 (A. A.) — İtalya| hükümeti, iki yıl evvel Roma pro - tokollarını imza eden üç devlet, A- vusturya, Macaristan ve İtalya ara- sında bir koönferans toplanmasını teklif etmiştir. Bu konferansın bü -| tün hedefi bundan bir müddet ev -| vel Avusturya ve Çekoslovakya a - bakınız: Asıl aporcuların suzanlar ve din liyenler arasında bulunduklarım görür - sünüz. Bu, neden böyledir? Çünkü, spor yapanlar ve apor idare - siyle yakından uğraşanlar bilirler ki sporda ilerleme görgü ve rekabet eseridir ve bu- nun bin türlü misali vardır. İyi bir etletin nasil koşarak nasil wrekore kardığı, iyi bir | takımın östün meticeyi nuul aldığı tarifle anlaşılır şeyler değildir. Bunları — gözle görmek İâzımdır. Olizapiyatlar gibi mil - letler arası toplantılarda her milletin ö - renecekleri vardı. — Sporcuların — ve spor idarecilerinin düşündükleri bundan iba -| rettir. Şu halde, gürültü eden kimlerdir? Bun. lar bir çeşit heyecan bezirgânlarıdır ki me sporcu, ve ne de apor idarecisi olmmyan, fakat her iki zümrenin arasında kendileri- mün de ne olduklarını bir türlü anlıyananmş | bulanan bir takım insanları ulu orta söyle- tirken bir takım büyük kelimeleri de birer kalkan gibi kullanırlar. İdman Cemiyetleri İttifakı, Berlin o - llmpiyatlarına iştiraki - öğrendik ki - Bal- rasında yapılan temaslardan sonra yayılan şayiaları çürütmektedir. Bu şa- yialar Avusturya ve Macğaristanın kü- çük antan! çerçevesi içine girmesi ve İtalyadan ayrılması idi ve bu me- sele üzerinde de Çek bııbakuı, Hodzanın bir takım projeleri mev -| cuttu. Bu suretle toplanacak üçler konferansı, 1934 Roma protokolla-. | rı ve imza sahibi memleketler için | Tuna politikasımn yegâne esasını | teşkil etmektedir. Uçuncu umumi müfettişlik çalış- maları__ l_ı_aşladı Tepebaşmda tramvay bekliyordum, iyi giyinmiş genj bir erkek kendisinden evvel tramvaya binmeye hazırlanan mektepli çocuğu — clile yana — doğru itti. Tramvaya bindi. Çocuk — sesini çıkarmadı. Kondüktürün arkaya bakmadan çaldığı zille harcket eden tramvayın altına düşme tehlikesi geçirdikten sonra basamağa tu « tunabildi. bir * Tramvay Karaköye gelmişti. Genç bir kadın tramvaya girdi. Oturacak yer yok - tu. Tepebaşında binen genç erkek ayağa” kalktı: — Buyurunuz: Genç kadın teşekkür etti: — Vazilem Bayan! Vazilem diyen erkeğe söylemek İste « dim: «Biraz evvel üzerine düşen vazifeyi de ihmal etmemeliydin.. Tramvaya bine « cek mektep çocuğunu korumak senin vas zifendi. Ona yol wereceğin halde zıddını yaptın. Bir yana ittin. Sokaktaki çocuk sas na emanet edilmiş demektir. Sokaktaki ço- suğun başına gelecek her tehlikeden mes'ul |scensin. | Kadına yer vermek yalnız bir nezaket Ubir kibarlik değil, bir yardımdır. Halbuki sokakta kadından çok yazdıma muhtaç oe lan çocuktur. Vazifenin mühimmini İIsyandan sonraki sine vercih cenekle yapıığın Ka Laeka Vaz'.yet_'_ Başbakanlığı kimse ç- ça Tokyo, 4 (A. A.) — ahval kararnamesi neşredilerek, a sileri muhakeme etmek Üüzere Bir istisnai Teabzon — Üçüncü umum müfet- bakanının riyaseti s«altında bir aske- tişlik teşkilâtı çalışmalarına başlamış- vi mahkeme tesis olunmuştur. Neşredilen bir tebliğde, muhtelif mumi ihtiyaçlara en kısa bir zamanda alaylara mensup 1400 den Fazla zabit cevap verebilmek için geniş bir proğ- ve efradın son isyan hâdisesine işti- rak ettikleri bildirilmektedir. Başbakanlığı kimse kabul tır. Umum müfettiş Tahsin Uzer w- 'ram hazırlamaktadır. Bütün kara ve deniz Himanlarının asri bir şekilde ünşası, doğu — illerinde hastaneler kurulması, ilçelerde bank Şubeleri açılması, her kazaya ihtiyacı- kanlarda birinci veya ikinciliği kazanmakla VA Böre doktor getirilmesi ve Şarkta takyit etmiştir. Demek ki programı şedur: vAğustosa kadar sporcularımız Balkan larla temas edecek ve birinci veya ikil « fert veya takım - Berline gide - cektir.» Acaba bu karar, #porumuzu, «sporda muazzam bir kütüpamne kurulması ilk plânda başarılabilecek mühim işler a. rasındadır. Üçüncü umum müfcttişlik | mıntakasındaki bir kısım öğretmenle- rin Ankaraya giderek kurs görmeleri etmiyor Toökyo, 4 (A.A.) — Ali mezlis reisi ve sağ cenah azasından prens Konoya başbakanlığa miştir. tayin edil - yerini bir kadına vermek nezaketile örtüs lemez.n * Tramvaya hinerken itilip kakılan mek- tep çocuğu bir değildir. Her gün bunlardan yüzlercesine rastlıyoruz. Yağmurda wla < İruyorlar, soğukta üşüyorlar ve biz, onları koruyacağımız yerde anları daha fazla bekletip üşütecek sebepler ihdas ediyoruz.! Bugünün çocuğu yarınım büyüğüdür, Bu yurt, ona teslim edilecektir. Bugün onu korumazsak, onu yurdu koruyacak bir ae dam ölarak yatiştiremeyiz. aa a lar n Yeni bir nüfus yazımı yapılıyor Yazımdan sonra her vatandaşa nüfus tes- keresi verilecek Ankara, (Hususi muhabirimiz - den) — Türkiyede mevcut 30 - 35 senelik nüfus kayıtlarını yenilemek için Dahiliye Vekâletinin — hazırladıği «nüfus yazını kanım İlâyihası» diğer =kdı tarafından tetkik edilmek « Bu vekâletlerden biri bu Tüyihaiın tatbikinm gayri mümkün olduğunu beyan etmiştir. Bu lâyihaya göre, Ankara merke « zinde esas kayıtları muhafaza etmek Üzere gayet büyük bir mahzen yapı - hafr, Suret cüzdanları basılacak, Kanuna göre, bu tahrir bir. gün içinde bitirilecektir. Fakat daha evvel Fakat imparator tarafırdan sara-| Cap eden bültenler aile reislerine ve- ya davet edilen prens başvekilliği 'il'”"f_ ve bunlar tahrir gününden bir kabul etmemiştir. kaç gün evvel hazırlanacak vernüfus tahrir memurları tahrir gününde ev « heyecan bezirgânların men dilinden kurta- VE avdetlerinde muhtelif branşlar üze- da baş müşavirle diğer müyavirler ve |lerde bülunacak olanlardan bunları a- sacak midir? İyi niyet gömtererek umalım. Mesece SA AA RsA ç AAA AAA |rinde iş almaları takarrür etmiştir. Umum müfettiş Tahsin Uzer yanm- de ve köylerinde tetkikler yapmıştır. ... Kızıllay ve Habeş muharebesi — Tnsanların birbirlerine karşı olan vicdan borcu kendini her yerde göste- riyor dostum.., . Habeşte yüralanan İtalyan olam, | her tarafından ıKı.:üı;ı elini uzate - | ken.. Bizden günlerce uzak olan bu di- Hiabeş olsun bütün zavallılara dünyamın | yara, bizim şefkatli «Krolayı 1mız Ca elini uzattı. Oraya yardım etti. Ba we retle kendine düşen borcünu üdeyip me- deni vazifesini yapımış oldu.. |Trabzon valisi olduğu halde Sürmene- | lacaklardır. Nüfus sayımında olduğu gibi nüfus x« |gününde de bütün vatandaşlar olduk- ları yerde kalacaklardır. — Bundan baş- ka vatandaşlar bir ay zarfında men « sup oldukları nüfus dairelerine gele « basacak ve (15) yaşmdan yukarı o- lanlar da ayrıca fotoğraf verocekler « dir. Nüfas tahririyle tavzif odilen me- murlar devlete, belediyelere ve husu- si üdavelere ait kara ve deniz vasıtala « rından parasız ve imtiyazlı - şirketler vasıtalarında —da asgari tarife esakına göre istifade edeceklerdir. Bütün vatandaşlara birer hüviyet cüzdanı alma kmecburiyeti tehmil & « #imektedir. Bu cüzdanlarım — bekeri 20 kuruş olacak, (5) kuruş ta pul varası alınacaktır. Ancak bu cüzdanlar en büyük mül- iye memurunun — fakrli rarurelini sadik ettiği kimselere meccanen ve « rilecektir.