5 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

6 Sayfa İspanyada yapılan seçimin sonu he men bütün memleket hapishanelerin- de şiddetli bir isyanın çıkmasına sebep olmuştur: Mahkümlar bunu — serbest kalmak için bir fırsat telâkki ederek hapishane idaresine hücum — etmişler, vweya yaralanmışlardır. Bu hâdiselerden en mühimmi (Valans) ha pishanesinde çıkmıştır.. Burada mah- kümlar hapishane idaresine hücum et-| LA e C— Bir tarafta jandarma | tarafından yaylım yanan binadan yükselen alev lspany; h'apissie mah-| puslar iki ateş arasında kaldılar Oöbür taraftan da Güneş - Dil Teorisinin Ana Analiz a L «Güneş - Dil» teorisi, yalnız Türk memurlarından birinin soğuk kanlılığı sayesinde mahkümların maksadlarına memur bütün arkadaşlarının mevkuf- lar eline düştüğü bir dakikada telefon odasına kapanmağa muvaffak olmuş ve oradan telefonla imdat istemiştir. Bunun üzerine vaziyet mevkufların a- leyhine dönmüştür. Zira bir taraftan ateş yükselmeğe başlamış, öte taraftan , da hapishane duvarlarına çıkan jandar- malar tarafından aşağıdakilerin üzeri- ne ateş açılmıştır. Yandaki resimlerin birinde nın ateş ettiğini, ötekinde de isyanın bastırılmasını müteakip yaralıların ta- şınmağa: başlandığını görüyorsunuz. . L Neticeye gelince: Seçimi müteakip yeni hükümet idareyi almca İspanya hapishanelerini dolduran hukuku u- mumiye suçlularımı eski hallerinde bı- rakmışsa da, siyasi suçluların hepsi-! ni de tahliye etmiştir. Bu sonuncu kı—l dücilizinin değzil, bütün dünya dilcilik âleminin üzerine yeni bir ışık| Bu buluşun genişliğini ölçmek için şunu düşünmek yeter ki bir kaç aydanberi teo- taşıyan her hangi bir dilin hangi kelimesi üzerine tatbik etmiş isek en küçük bir sar- sıntı bile görememişizdir. ı Bu dil teorisinin dâhiyane görüşü, Türk dilinin yer yüzünde kültür taşıyan bütün dillerdeki kültürel sörlerin ana kaynağı ol- duğunu artık inkâr kabul ötmez bir surette ortaya koymuş bulunuyor. Bunun bugüne kadar Awrupa dil bilgi - sinde bulunamamış olmasının. sebebi, Av- (İtupalı dil araştırıcılarının dillerin orijini ü- zerine alan araştırmalarında Türkçeyi he- saba katmamiş olmalarından. ibarettir. - Bu yüksek Türk tearisinin dayandığı ana İdil kanunlarını şurada, birer kanun mad - “desi kısalığı ile, saymak istiyoruz: gü ve düşüncelerini sesle bildirmek cehtin- den doğmuş bir fikir - ses manzumesidir. — 2 — Dil kanunları, ancak psikolojik, ' sosyolojik ve Tilozofik kanunlarla Tmüvazi sımdan bir çokları serbest kahı kalmaz ' glarak teessüs eder. ikinci bir hükümet değişikliğinde tek- | rar hapsedilmekten — korktukları için” Fransaya kaçmışlardır. İngilizlerin Yeni Deniz Bütçesi Londra, 4 (A, A.) — 1936 bütçesi 1935 senesinden 9.800:000 — İngiliz lirası fazlasile 69.930.000 İngiliz Hi- rası olarak tahmin edilmektedir. İngilterede yeni bir müdafaa bakanlıgı Londra, 4 (A. A.) — Başlıca üç orduyu tanzim için ihdas edilecek olan yeni milli müdafaa bakanlığı - na Winston Churchill'in tayin edil -| 3 — İnsan idrak ve şuurunun “lk önce her şeyin üstünde ve het şeye hâkim ola- tak tanıdığı ve sesle ifade ihtiyacını duy - duğu öbje egüneşi olmuştur. 4 — İnsanın Ük önce idrak ve şınır ile *ııgıî:'meşıı mefhumunu ifade için çıkardığı iradi ve manalı ses «ağ» dır. Diüim ana kökü de budur. 5 — «Ağn ana kökünün vokali zaman- la (u, 1) ve daha sonra (e, i, ü, o, ©) gibi seslere inkılâp etmiştir. 6 — «Ağrm ana kökünün konsonu, za - manla, (y) ve (w) ye çevrilerek iki hat ü- zerinde tekâmül etmiştir: Birinci hat : Ağ - ay -ak - ag - ak; İkinci hat : Ağ-av-ablam—ap-af. Bu kohfisonlar, doğrudan doğruya ana kökün yerine geçebilen — «birinci derece' prensipal kökler» i teşkil ederler. 7 — Konsonlar, dört kategoriye ayrı - mesi muhtemeldir. p Birinci kategori : (2.y.k, g, h). mensup konsonlar, başlarına ana kök gel- | — Dil, insan idrak ve şuurunun dı.ıy—11 ! 15 — Ekler, ana kök manasına verdik- Kanunları Ve Yolları Yazan: İ. N. Dilmen İkinci » sİ(v b m. p. ). Üçüncü b #iLdn,İ,T). Dördüncü » t (s, c ©. Z İN 8 — Üçüncü ve dördüncü kategoriye mek we ona bir vokalle kaynaşmak su - relile «ikinci derece prensipal kökler» i teşkil ederler. 9 — Kelimelerin esas manaları, ana köktedir. Bu ana kök kelimenin başında kısmen veya tamamen düşmüş, yahut bi- İlk insan ne zaman sakalını kes_ti ? Bir rivayete göre lerde okuyucularına garip iki sual sor-! İ — Ecdadımız çok eskiden nasıl tıraş olurlardı?. i 2 — Raomalıların yüzü neden çok narindi? rinci derecede prensipal köke werilmiş ola- 10 — Ana kökün ifade ettiği «Güneş» mefhumu zamanla inkişaf ederek uziya, hararet, ateş, kuvvet, kudret, esas, sahip, Allah, efendi, hayat, hareket, imtidat, za- man, mesafe, gıda, renk, su, ses...» gibi bütün genel mefhumlara şümul peyda et- miş, hattâ insanın «ego» su da güneş yerine meçerek ayni ana kökle ifade edilmiştir. N1 — Dilde mana anlatan asıl kökler | (V. —— K.) şeklindedir. Böyle iki kök bir- leşerek ve baştaki vokal düşerek teşekkül seden monosilâplar hakiki kökler değildir. 12 — Kelimelerin manaları, ana köke yapışarak onun manasında az çok tebed-| düller yaratan elemanlarla tamamlanır. 13 -— Köke yapışan elemanlar da esa- ,sen birer köktür. Bunlar kök manalarını 'muhafaza ile başka bir köke yapışırlarsa yalrız öşeklen» €k mahiyetinde bulunurlar. Fakat kök manalarından ayrılarak doğru-. dan doğruya ek manalar alırlarsa hem wşeklena, hem «mânen» ek sayılırlar. 14 — Ekler de tıpkı kökler gibi esasen (V. kalleni veya konsonları bilâhare — düşmüş kelabilir. | L K.) şeklinde olurlar. Bunların vo- ei ruanslar bakımından yedi kategoöriye ayrılırlar: Firinci kategari: (A0) kategorisidir. A.- na süje veya öbjeyi iHade eder. «B, v, p, f» konsonlariyle uğ, $. k. g, hu kategori- si bu (M) yerine recebilir. İlinci kategori: (N) kategerisidir. A — na süje veya objeye en yakın, bitişik sa- 'hayı anlatır. Bu (N) konsonu (İnğ) den değişme ol- duğu zaman doğrudan doğruya (ğ) yeri- ne geçer, : hr: | Üçüncü kategari: (S) kategorisidir. A-| na süje veya objeye oldukça uzak, geniş; bir saha ifade eder. «$Ş, c, ç, z, j» konson- ları <8» yerine kaim olabilir. Bazı lehçelerde bu kategyori konsonları doğrudan doğruya (3) ve onun kategorisi' yerine geçebilir. Dördüncü kategori: (L) kategorisidir. | Umumiyet, şümul, mutlakiyet, gayri mu- ayyenlik, gayri şahsilik anlamlarile mef -I humu vasıflandırır. Beşinci kategori: (T-D) Yapıcılık, yaptırıcılık, yapılmış - olmaklık anlamılarile mefhumu tamamlar. l — Aldtıncı Kateğari: (R) — kategorisidir. Her hangi bir naokta veya saha üzerinde ta- karrür, temerküz, sübut, kat'iyyet anlam- larına gelir. . Yedinci kategari: (K) — kategorisidir. Kelimenin manasını tamamlar, tayân ve ifa- |de eder, isimlendirir. (Ğ, y, g, h) konson- lariyle (w, b, m, p, f) kategorisi bu (k) yerine geçebilir. (S, $, C, ç, z, J) kategorisi ile (n) konsonu da bu rolü *ifa ettikleri za-| man (ğ) ve onun kateğgorisinden olan (y, |k, g, h) yerine geçmiş sayılır. 16 — Bir kelimenin idahilinde saha güs- teren konsonlar birden ziyade olur ve bum- İlardan bâri ayrıca bir fonksiyon da yap - mazsa bunlardan birinin (g) den değişme olduğuna hükmolüuünur. 17 — Bir kelimede birbiri ardınca iki kere ayni komson bulunmaz. Böyle iki kon- son görülürse bunlardan birinin (8) den değişme olduğuna hükmolunur. İste «Güneş - Dil» teorisinin ana ka - nunları bu 17 maddede toplanabilir. Bu esaslara göre, «Güneş - Dil» analiz- lerinin yapılma yollarımı da yarınli yanı- meydana .gelmesiyle beraber enteresan oevdı bir Fransız müve:l'g Ce büü ii ada kategorisidir. |bayrağının ne suretle vücuda gel : Havva anamızıt wermiştir. Fransız tarihçisine göre Romam'"î dan çok daha evvelki insanlarda de " raş âdeti varmış. Fakat omnank!"; turalar şimdiki gibi çelikten değil, © lar Romayı tesis ettikten J54 sene scö ta bıraşa başlamışlar. Eski ”Yımını:'i da büyük İskender zamanına kaci! sakalli imişler. Tıraş onlarda ancak !9-' kenderden sonra tâammüm etmişt”” Fransız gazetesinin belki EM eeet 'lar öönl deba vedbr di B biz burada soruyor ve karşılığını j yine biz veriyoruz: — Çene tıraşı ecdadımızda ne # — Havva anamız vücut bulur w mazi | Amerikan | Bayrağı Ve Bir Efsane İlk defa yünden yapılan Am*î"" j diği hakkında Amerika halkı ar#* yine Amerikanvari bir masal © maktadır. Hi Bu masala göre ilkönce M 4 Ikoyunundan alınan yünübir A” bi h temizlemiş, bir İtalyan ayırmıt a (Alman eğirmiş, bir İngiliz haz”ıaaı Z 'bir Belçikalı örmüş, bu işe bir F a İnenır:l etmis, bir Yunanlı top lt bir Ermeni yıkamış, bir Türk boyaır İr Bu işler tamam olduktan 80111:3 hı gde landalı da bayrağın son şeklim! uh işI y .— e M B a r :geçirmiştir. N İşte, bu hoş masala W',Jd*’ & bayrağı bu kadar karışık kavi mızda izaha çalışacağız. '. N. DİMEH llışmaeiyle ortaya çlhl“ş'” : İ - -—

Bu sayıdan diğer sayfalar: