5— MART — 1936 Başbetke BİR YILDÖNÜMÜ 27 Şubat, hissedilmeksizin geç- t: O gün köylüyü aşar dan kurtarmıştık. Birdun’l:ire büdcenin en kabarık vergi kaynağını kıınıtı!yorduk. Halbuki bütün memleketi teme- linden inşa etmek mesuliyeti altın- da idik. Avrupadan ödünç almağa bizim ne kadar niyetimiz yoksa, Lozan kazançlarından bir kısmını vermeksizin, para bulmağa dıf im- kân yoktu. Balkan harbı, büyük harb ve nihayet kurtuluş kavga- sından henüz çıkan hıl_k, ne k'ı_- dar eksiği varsa, hepıiı.ıı yeni hü- kümetten istiyecekti. Birçok ma- hiyeciler aşar gelirinin, yerine ko- namıyacağı fikrinde idiler. İ Fakat bütün mantıkların üstün- de, kemalizmin halkçı ideali var- dı: Köy harap, köy aç ve yoksul kaldıkça, köy bir sınıf henbın: sömürüldükçe ihtilâl neye yarar! Neticenin ne olduğunu görüyo- ruz: Yalnız adalet yapılmış degıl: dir. Devlet, maddi manevi in ş a nın bütün masraflarını da bul- muştur. Ka Âşar, köyden bir vergi deiı!. lî" zulüm gibi kalktı. Buğday köylü- sü, ancak bizim devrimizde ekme- ge kavuştu. Bu, ilk adımdı. Hür ve mesut kemalizm köyüne varmak için da- ha birçok tedbirler alınmıştır. Şüphesiz bu tedbirlerin esasların- dan biri, devletin milli ekonomi politikası ile, köy üretim malları- nt değerlendirmesi olmuştur. Beş senelik endüstri programının bü- tün bacaları bunun için tütüyor. Çiftçinin alınteri, zenci teri kıy- metinden, vatandaş sâyi kıymeti- ne çıkıyor. Köy malı fiatlanırken, geçen sene şeker ve tuz uçııılın!mı_ınr_; hayvan ve toprak vergileri — indi- rilmiştir; borç taksitleri uzatılmış- tır; kredi ve satış kooperatifleri kurulmuştur; !opr;: l::tımlmııur. Bu şubat ayı için: öylüyü ııın:: faizcilerin elinden büsbü- tün kurtarmak için, Tarım Banka- sı esaslı kararlar vermiştir. Maddi ve manevi terbiyesi v!e tamam olarak, Kemalist köy belir- diği vakit, ancak o vakit rüyaları- mızın Türkiyesi kendini göstere- cektir. Cumuriyetin köy Rolilikı— sı milli, sosyal ve ekonomik - ola- rak bizim minnetimize lâyık oldu- gu kadar, insani olarak her tarafta bütün hakiki fikir ıdım—. larmın hayranlığını kazansa yeri YEMİRİ F. R. ATAY —0 ” FRANSA VE SURİYE ARASINDA Bir anlaşma zemini hazırlanacak Beyrut, 4 (A-A.) — Fransız yüksek komiseri B. De Martel, Suriye hüküme- ti vo Haşım El Atassi arasında cereyan eden görüşmeler neticesinde, Suriye hü- kümeti bir tebliğ neşvetmiştir. Bu teb- liğde, B. Dö Martel'in Sarroya yazdığı mektubun fransız hükümeti tarafından tasdik edildiği ve yüksek komiserin ya- kında Fransaya yapacağı yolculuğun hedefi, tasavvur edilen tedbirlerin tat- biki usullerinin tayini olduğu bildirilmek- tedir. B. Dö Martel suriyelilerin yıırc'l— severliğini — takdirle karşılamış ve bir andlaşmaya zemin hazırlamak llllk:a- diyle bir Suriye heyetinin Fransa'ya gön- (Sonu 5. inci sayfada) —Ği Habeşler şimal cephesinde | onüçler italya -Habeş harbı PERŞEMBE boyuna geriliyorlar Yeniden iki italyan tayyaresİnin düşürüldüğü ve içindeki 14 kişinin öldüğü bildiriliyor Habeşistanda kullanılan yeni tipte bir italyan bombardıman tayyaresi Londra, 4 (A.A.) — Royter ajan- zaferler kazandığı inkâr olunmakta- dır. Ras İmru Takkaze'nin öbür yanuna sürüldü Eritre kaynaklarından gelen ha - berlere göre, cumartesi günü başlı- (Sonu 4. üncü sayfada) PRENS SAYONCİ'NİN GAYRETLERİNE Mll—l japon kabinesi halâ kurulamadı Japon imparatoru bir geçid resminde Tokyo, 4 (A.A.) — İmparatorun başkanlığında toplanmakta olan hu- susi konsey bugün, hususi bir askeri mahkeme kurulmasına karar vermiş- daki bu mahkeme 26 şubat isyanıma katılan subay ve askerleri muhakeme (Sonu 5. inci sayfada) Gümn *Kızılay âözü adedinin, mille- tin rüştü içtimaisiyle mülenasib bir dereceye varmasını, bütün milletin bu tenasübü * temin et- mesini temenni ederim.,, KAMÂL ATATÜRK | ğ Her yerde 5 kuruştur. | Ğulh teklifi etrafında harbın 10 marta kadar durdurulmasını istediler italyanlar zaferin kazanılmak üzere olduğu sırada sulha yanaşmak Cenevre, 4 (A, A.) — Havas ajan- sı muhabiri, 13 leg komitesinin (P öğleden soyfif yap- tığı toplgiili bak- kında / aşağıdaki $ mütemmim haber- leri vermektedir: M. Lapez Oli- van gizli olarak yapılan toplantıyı açar M. Flanden muharib devletlere müraca- açmaz at plânımı akumuş- tur, Flanden, bun- dna sonra, bu sulh müracaatının, hele italyan ordalarının 4 son zalerlerini göz önüne getirildiği takdirde, M. Mus- solininin prestijine katiyeriiğalel ve- vecek - biflişma - 13 ler komitesin - de beyanatta bulunan B. Flanden » S- Df Teorisinin Ana Kanunları ve Analiz L “Güneş - Dil” teorisi, yalnız Yolları Yazan: İ. N. DİLMEN de için çıkardığı iradi ve manalı Türk dilciliğinin değil, bütün dün- | ses “ağ” dır. Dilin ana kökü de ya dilcilik âleminin üzerine yeni bir ışık saçan çok yüksek bir bu- luştur. Bu buluşun genişliğini ölçmek için şunu düşünmek yeter ki bir- kaç aydan beri teorinin sarsılmaz analiz kanunlarını kültür taşı- yan herhangi bir dilin hangi kelimesi üzerine tatbik etmiş isek en küçük bir sarsıntı bile göreme- mişizdir. Bu dil teorisinin dahiyane görü- sü, Türk dilinin yeryüzünde kültür taşıyan bütün dillerdeki kültürel sözlerin ana kaynağı olduğunu ar- tık inkâr kabul etmez - bir surette ortaya koymuş bulunuyor. Bunun bugüne kadar Avrupa dil bilgisinde bulunamamış olma- sının sebebi, Avrupalı dil araştırı- cılarının dillerin orijini üzerine o- lan araştırmalarında Türkçeyi he- saba katmamış olmalarından iba- rettir. Bu yüksek Türk teorisinin da- yandığı ana dil kanunlarını şura- da, birer kanun maddesi kısalığı ile, saymak istiyoruz: 1. — Dil, insan idrak ve şuuru- nun duygu ve düşüncelerini sesle bildirmek cehdinden doğmuş bir fikir - ses manzumesidir. 2. — Dil kanunları, ancak psi- kolojik, sosyolojik ve filozofik ka- nunlarla muvazi olarak teessüs eder. 3. — İnsan idrak ve şuurunun ilk önce her şeyin üstünde ve her şeye hâkim olarak tanıdığı ve ses- le ifade ihtiyacını duyduğu obje “güneş” olmuştur. 4. — İnsanın ilk önce idrak ve şuur ile “güneş” mefhumunu ifa- budur. 5. — “Ağ” ana kökünün vokali, (Sonu 2. inci sayfada) istemiyorlar biyet taşımadığını söylemiş ve komite zalaRiğa b itab ederek, milletler cemiye- SĞ çi meselesi olan bu son ulh taşebbüsünda tirak etmeğe leşvik eylemedşiür, M. Fetemlin, kendi hükümeti adına, | transız tektlifime katıldığım, söylemiş ve demiştir ki: SN Büyret yapıl- malıdır. Harb A lahasına ölürsa olsun nihayet bulmahı dŞ M. Flanden, Hğmdisine sonulan bir suale verdiği - cevalilşlişndi Bükrince barbın durdurulmasımdan konma İbnu ;- malara başlanması göpeklüğüni söylemi tü. Bunun üzerine Möğlandenin b klili ittifakla kabul edilmi Bi Cenevre, 4 (A A. G Rlaber verildi- igine göre, italyan veğikbeş hüküme tleri- nin, sulh İTehine - ylğılascak müracaata verecekleri cevablafl ÖÜ Mmart farihine kadar beklenmesilyelimdaki V8 ler ko- mitesi kararına fağimen, Bagilik Aclegas- yonu, İtalya sdeylinde petmol zocri ted- birnin tatbildine gi vsullerin potrol eks. perleri uadülimdan hemen gözden geçiril- mesindü İsrar etmiştir. Bü arada dft gasyon şefleri, memle- ketlerine d€nüyorlar. NT Flanden ve M. Pol Bonkur bu- gün Paris'e gittiler 10 martta Cenevre'- yo döneceklerdir. Londra, 4 (A.A.) — M. Eden bu ge- €e Londra'ya dönecek, italyan ve habeş hükümetlerinin, zulh lehindeki müraca- #tta verecekleri cevabtan sonra Cenev- (Sonu 2. inci sayfada) vîurla Bir;(î;'ler : Muhterem müşterilerinin bay- ramlarını saygı ile kutlular. “Kızılay” ın kanad gerdiği yere Felâket gelmez. Mobilvelerinizi 10 taksitle Haraççı Kardeslerden almız!