4 Mart 1936 Tarihli Ulus Gazetesi Sayfa 1

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ADIMIZ, ANDIMIZDIR 4 MART 1936 ÇARŞAMBA “Son haberler üçüncü İ sayıfamızdadır. Heryerde 5 kuruş ON YEDİNCİ YIL. NO: 5245 13 ler komitesi iki t İtalyanın © arafa sulh teklifi yapacak evabı menfi olursa ambargo için karar verilecektir — EB. Eden ve Flanden sulh teklifi metnini hazırladılar Conevre, 3 (A-A.) — Cenevre'deki imgiliz delegasyomunundan söz söyleme- te salâhiyteli biri, Büyük Beitanya'nın petrol ambargosu hususundaki vaziyeti- Amerika'nın durumundan vı olduğunu söylemiştir. B. ambargovu tatbike sin Birleşik tamamen ay Eden İngiltere'nin Si n ah ea eZ Başbetke — TÜRK VASFI İstanbulu gezen bir sanat ve fikir adamı: " : — Çeşmelerinizi akıtınız, di- yordu. Diğer bir adam çocukluğumı,— zun İstanbulunu tanısaydı, lr_mıı bi- lir daha nelere esef edecekti? Yok- sullara sıcak çorba ve yemek ve- ren imaretleri hatırlıyanlarımız çoktur. U : Fıkarası olmak iyi vatan- vatandaşlıklığın vasıflarındandı, İnsanları bırakınız, köpeklere kadar yem ve yemel vakıfları olduğunu bizim . yaştaki- ler bilir. a , Ahret için, hayır için, her ne i- son nesle kadar sosyal yar- inse, r âım, 'osmanlı türklerinde bir vazi- fe sayılmıştır. Çeşmeler, imaretler, - sebiller, vakıflar, hep ferd eserleriydi. Sa- dakadan başka hayır işlemek için zengin ol âzımıdı. r- luk vatandaşları fakirleştikçe, ha- yır ocakları da birer birer ortadan kalktı: Çeşmeler kurudu; imaret- ler çöktü; vakıflar, gelirsizlikten, kaybolup gitti. Bütün onları ilham eden ahlâkıı da zeval bulduğuna inanmak doğru mudur? Türklerin büyük kaldığına ina- nıyorsak, eyi kaldıklarına da şüp- he etmemekliğimiz gerektir. Eski türk faziletini yeni şart- lara göre tekrar işler hale koymak labilir? Eğer he- pimiz bir fakirler sofrası açamı- yor, bir çeşme akıtamıyor, nesil- ler sürecek bir hayır geliri l'cura- mıyorsak, hastalar, kims_esııler, çocuklar için çalışan cemiyetlere aza olabiliriz. Bunda asil a d_s ız- lığın zevki de var. Ceını?etçı devrin eyilik ahlâkı da gösteriş ve bencilik ayıplarından temiz olur. Kızılay, en küçük kazan- ca bile hayır tesellisi veren imkân- ların başında geliyor. Ona hisse- nizi ödemekle, vatanın her köşe- sinde her türlü ıstırabın başucuna gitmiş oluyorsunuz. Her yıl_ulan evi yapanlar, her acıyı dindiren- ler, kimsesiz hastaya ilâç veren- ler arasında siz de varsınız. Ço- cuklarınızı, mektebten evel, Kı- nasıl mümkün © zılay'a yazdırınız ve kendi- , niz, bütün hizmetlerinizden önce, onun azası olunuz. : Eyi bir türk, eyi bir inugı ol makla başlar. Her millet biiyu!ş İ:ıı fazileti kendine maletmekle övü- nür. Biz de şunu diyelim: Korkak- lık gibi, merhametsizlik de türk değildir... F.R. ATAY CULUS” Bayram münasebetiyle, neşir vazifesini üç gün için Kızılay ar- kadaşına bırakmaktadır. Gazetemiz, ayın ıelıîzı'm.:i pa- zar günü yeni romanını tefrikaya başlıyarsıkı çıkacaktır. aDE L RARDDDPTDONN güvercin ve * hazır olduğunu söylemiş, ancak, millet- ler cemiyeti azası bulunan petrol müs- tebsili devletlerin İngiltere'ye uymala- rını istemiştir. Zecri ledhirler komitesinden olmı- Sulh teklifini hazırlayan B. Eden yan İran, Irak ve Norveç gibi petrol kledi leketlerin mü- e 4 J ve talâası sorulacaktır. “ Ayni şahsiyet, bundan böyle uzlaş- tırma meselesi ile meşgul olmanın her hangi bir hükümete değil 13 ler komite- sine düşen bir vazife oldğunu izah etmiş - tir. 13 ler komitesi, bahsı geçen suih tekliflerini İtalya ile Habeşistan'a bil- dirmeği muvafık gördüğü takdirde, ce- vab almak üzere iki üç günlük bir müh- lete ihtiyaç hasıl olacağı tahmin edil- mektedir. 13 ler, sulh tekliflerini harbeden d. letlere tebliğ etmeyi lüzumsuz göre. - leri takdirde 18 ler komitesi, perşembe veya cuma günü petrol ambargosu hak- kında karar vermeğe davet edilecektir. İtaiya ne yapabilir? Nevyork, 3 ÇA.A.) Taymis gazetesi yazıyor: “İtalya, zecri tedbirlerin - şiddetlen- dirilmesine yahud petrola ambargo kon- masıma tabii itiraz edecektir, fakat ne yapabilir? Ingiltere hükümetini pek kor- kutan bir Avrupa harbına başlamak teh- didi tesirini kaybetmiştir ve B. Mussoli- ni'nin B. Hitler'ı yanına çekmeği güden gayretleri öldürücü bir akamete uğra- maktadır, İtalya, sulh veya harb meselesiyle yalnız başına karşılaşmalıdır. İtalya sul- ha htaçdır. Şu önü üzdeki bir kaç gün içinde, İtalya'nın, sulhu, ihtiyacı nisbetinde arzu edip etmediği anlaşıla- caktır.” Muharrir Walter Lippman, “ Nev - york Herald Tribün” gazetesinde şöy- le yazmaktadır: “Milletler cemiyetinin İtalya'ya kar- şı gösterdiği mukavemetin muvaffakiye- ti git gide daha barizleşmektedir. Çün- kü bu mukavemete Afrika harbına son ğu hulyasına son vermiştir. vermediyse bile yeni bir Roma impara- torluğu hulyasına son vermiştir. B. M lini, kabeş lesi şahsı için bir felâketle neticelenmediği takditr- de kendini bahtiyar addetmelidir. B. Mussolini tesiri az bir kaç zafer kazan- | maktan ve pek az faydalanılabilir bir toprak ele geçirmekten başka bi şey ü- mid edemez.” n — Nevyork Negüs sulh mu istedi? Londra, 3 (A.A.) — Deyli Meyl'in Cenevre'den haber aldığına göre, habeş (Sonu 3. üncü sayfada) Habesş bozgunu devam ediyor Durum kötüleşirse Negüs ordunun başına geçecek İtalyan kaynakları, habeş zayiatının tahminler- den çok olduğunu söylüyorlar - Habeşistan- da bir hafta yalnız su ve ekmek yenecek Londra, 3 (A.A.) — — Eritre kaynaklarından gelen haberlere göre: Bir kaç hafta evvel parlak gö- züken habeşlerin askeri vaziyeti Badoglio'nun seri muvaffakiyet- leri üzerine bilhassa şimalde ta- mamiyle berbad bir hale gelmiştir. Mulugetta, Kassa ve Sevyum .rduları artık bilkuvve, büyük bir S el & MA Küşe ğ Amba - Alagi sırtlarında taltlyon topları muharip cüzütam olmaktan çıkmış addedilebilir. Adisababa yolu şim- di ancak Dessie'de toplanmakta olan kuvvetler ve Dessie karargâ- hından şimale doğru gönderilen kıtalar tarafından korunmaktadır. Söylendiğine göre imparator, en mümtaz habeş kıtalarının ve impa- ratorluk muhafaza kuvvetlerinin (Sonu 6. ıncı sayfada) İngiliz - Alman deniz anlaşması Berlin, 3 (A. A.) — Havas a, jansından: B.Hitler, General von Blomberg, von Friç, — Amiral Rider, B. Gö- ring, von Ri- < bentrob, Göb- $i bels ve vop Nöyrat ile gizı li bir görüşme- de bulunmak üzere, — dinlen- mekte olduğu Bavyeras ji d a Berhtes - ğ gaden'den an- sızın — Berlin'e | dönmüştür. İyi bir yer- den haber alır dığına göre, B Hitler, bilhassa İngiltere ile a yapılacak yeni deniz uzlaşmasını görü- şecektir. Dün sabahleyin erkenden başlıyan toplantı saat yarıma kadar sürmüş vesa- at 17 de yeni baştan toplanılmıştır. Bu- na dair hiç bir tebliğ neşredilmemiştir. Berlinde devlet adamları gizlî bir toplantı yaptılar B Vi İngiliz - alman deniz anlaşmasını görüşe n alman devlet şefleri Londra, 3 (A.A.) — Bütün ebemi-. yetli gazeteler, Almanyanın ingiliz - al- man deniz paktına zeylolacak bir mua- hede imzalamaya hazır olduğuna dair o- lan tebliği neşretmektedirler. (Sonu 6. ımcı sayfada) “Ulus,, un Dil Yazıları “AZ” sözü “Türkçede menfi anlamlar” ve bunları ifade eden Türkçe sözle- rin İndo - Öropeen ve Semitik de- nilen dillerdeki mukabilleriyle mukayesesi hakkında bu sütun- larda çıkan 14 parça yazıda (11, menfi anlamı veren elemanın bir (V. —- z) olduğunu göstermiştik. Birçok kelime kuruluşlarına — bir ek gibi dâhil olarak, bunlardaki ana kök mefhumlarını pek uzak bir sahaya nakletmek suretiyle o kelimeleri menfileştiren bu ele- manın kendisi de Türk dilinde tam bir kelime halinde yaşamak- tadır. Bu kelime de (çok) zıddı olarak her gün kullanageldiği- miz (az) sözüdür. (Az) kelimesinin — Türkçede ikinci bir manası da, (azgın), (az- mak) sözlerinde görülen hadden dışarı çıkmak, taşmak manasına- dır ki bu fikrin suya tatbiki ile bazı taşkın nehirlere de “azmak” adı verilir. (Az) kelimesinin etimolojik sekli şudur: () (2) (ağ - az) (1) Ağ: Ana köktür. Burada kelimenin aldığı şekillere göre a- na köke şu anlamlar verilebilir: . — Büyüklük, çokluk ma- nası; H. — Konkre ve abstre olarak hararet ve ateş manası; HL — Su manası. (2) Az: Ana kök manasını ken (Z) Bu yazılar (Ulus) un 19-2- 1936 dan başlıyarak 2-3-1936 ya kadar çıkan sayılarındadır. Türkçenin orijinal «AZ) sözünün türlü manalariyle bununla ilgili kelimelerin «Güneş - Dib teorisi esaslarına göre analizi d_'ınde temessül ettirerek onun ye- rine geçen bir eleman halinde gö- rünüyor. Delâlet ettiği umumi ma- na ana süje veya objeden çok u- (Sonu 2. inci sayfada) TUNA HAVZASININ TANZİMİ İŞİ SŞuşnig -Romaya gidecek Romaya gidecek olan B. Şuşnig Roma, 3 (A.Â.) — Prens Starhem- : berg yarım burada bekleniyor. Israrla dönmekte olan şayialara göre, yakında Avusturya başbakanı B, Suşnig de B. Musoliniyi ziyaret ede« cek ise de, bunun tarihi henüz belli değildir. ş’rerıs Starhemberg'in bu defaki gelişi o ziyarete yol açacaktır. Sıyasal mahfiller 17 martın, 1934 ğ tarihli italyan - Avusturya , macar uzlaşmalarının yıldönümüne rastla- (Sonu 8. ıncı sayfada? *

Bu sayıdan diğer sayfalar: