4 MART 1956 ÇAPSA. ; © Ribliyoyrajya DERGİLER zi ip Şekibri in km e yeni erimleri be hisi in e Bi g Nuni Sultan Süleyman bir frenk sefaretnemesi”, ” küçük not. lar. KÜLTÜR HAFTASI —7 ip 26 şu- bat sayısı elimizde. İlk yazı & ne mu- harrirler arasmdaki kl kont Tandu'suna ayrılmış. Bu defa mevzu Peyami Safa e e atıl- n bü pi o “edebiyatrmı ipe Mem K la Bundan lerim rol ri yn söylüyor. Eği ye un “67 yıl sonar ye başlı ii hatıraları, ai a ım “Şark - garb mi balayı e seri makalesinin çel emperyalist unsurlar sabırsız sdamları lanmış eee aratan a anda hem imi b meb dev- nasyonalist istememiş edilmiş rizmi sönük leti faşi birliklerin eline Sivi vel karşı ii Dünkü hükümet darbesinin netice- tahmin et leri ne olacağını etmek için henüz erkendir. Bu harek uvaf- t kazansaydı şiddetle emper- yalist elemani: ikümet mevkiine geli Asya'da kavgayı bararet- lendi: belki de Sovyetlerle bir harp tehlikesini odoğural ilirdi. Ve Asya'da başlıyacak bu kı Av illa bulaşmak temayülünü gös- tere. Fal iŞ li kalmış olmasına rağ” men, Tokyo hüküm: eti vaziyete ba. olabilir. İmparator hükü & himayeye kati vermiş görünü- r. Ve asiler, imparatora karşı sa” dıklıklarını ileri erken, Ami kada ile beraber Sayoniji gi- bi herkes tarafı t gören ve imparatorun sevdiği adamları da öldi 'k hatası işlediler. Japonya'nın ve dünya sulh lehine olar: do ve çevresinin, bir zaâ! felâketli iz verecek göstermemesi temenni edilmelidir. roma Mevlana Celaleddin le beraber veriyor, mi “Hocamız Ah .d Haşim”, Hatemi Senih “Roussean filozof mudur?”, ilmi Ziya “za m âmülü”, ii Hamison” un üddet eri fasıla imli yenide: be Disa sesi Mir iğ ir sayıfa olarak çıkan bu fi e Lai 1 ti Yesarinin bir roman V. “Afrika Afrikalılarındır”. Daha baş- tercüme romanlar, hikâyeler ve saire vardır. POLİKLİNİK — Bu aylık tıb mecmu- asının şubat tarihli 32 inci sayısında su yazılar vardır: Doktor Kemal Gül- ekahet larile bulaşık hasta- lıkların tedavisi”, dol Nami sun “Edebiyatı tıbbiyede is ismi > sen: miyar ve kabilleri,, doktor li in “Asri Türkiye ve tababet”, ve daha başka i mali ve sair yazılar vardır. ULUS YURDDA İ znile kış hayatı görüldüğü Bir gi öğle yaz, ikindi son yaz, akşam kış olu- yor. Bir az önce tatlı tatlı, göz kırpıştı in bir az sonra kayıblara rülen “acayip sebayi oldu. i âlem” den bir şey Kışın İzmitteki eğlenceleri: terildiğini görmek başka 3e- hirlere sy olmıyan bir bahtiyarlık sa- yılsa Vi a -asının haftadan haftaya tekrarladığı konserlerin ayrı bir bususi- zevki v. borçlu İzmitte kış geceleri ayleler akk pokerin ie bir yeri olduğunu kaydet” ber tombalanın da salgınlığı- na işaret etmek lâzımdır. mekle Aysel m ni her yıl bir moda çıkar? İs- tanbulun modası tatsızlaşmaya, yeni bir geşni bulmaya başladığı vakıt, İzmitte yenileştiği vi örülür, yı Ayini modası var, Genç kızlar RE filminin değerli kahrama- moda gittikçe çoğalmaktadır. Çerkeş ürünlerinin azlığı yüzünden sıkın- kezban bni 4 Siverek Siverek, (Hususi) — Kazamız in şimdiye kadar görmemiş olduğu Halkevimizin bir haftalık hayatı, miştir. Resmimiz açılış törerlini Halkevinin açılma töreni ların hiç hatırlarından bile geç- şmuş memiş iken dukları ve 935 yılının mutlu sayılan son teşrin ayında işletmiye açılan İr. mak-Filyos tireni (700) ton buğ- dayı ulaştırmakla cumuriyetin e€- lindeki bereketten faydalanmış ve 180 köyde (4676) çi çiftçi ailesi sıkıntıdan kut lardır ta kaymakam, ziraat memuru ol kazası çiftçilerine SAYFA 5 mmm “ULUS” yardım spiii de pamuk vaziyeti hu yıl Ege mmtakasının 45 bin bal: yl pamuk rekoltesinin 12 bin balyası i, Siverek- açılış bir alabalık önde pimi tır, y canlı ümitverici geç- Sr duğu halde Ziraat Bankasının ça beee mi endam: m Ni Ee ml başar KÖY. | kalan 25 bin balyadan 20 bin balyasının j Gm ni ak keke Iman Dağı işinde bir günde 25 köy- z ee eek Rus- j halkının işi bitirilmiştir. e Çerkes yaya satılan portakallar 4 istasyonunda vağonlardan buğday Almanyadan İstanbula Jamaika adlı Şe ve çiftçinin senetleri | * essili gelmiş ve piya -azılırken ve anbar ittihaz edilen en rak Kö “ bir vagon porta- i Ra içinde kapısının önünde uğday dağıtılırken alınan fotog- rafları aşağıya koyuyoruz. göndermiştir. Sovye ii 6 bin çift sandık portakal almışlar- j Tefrika: 15 TOPYEK UÜ N HAR a” ser İLA sıkı bir sansürden geçi Yazan: General Ludendorf iler çeviren: Hikmet TUNA —— — — e ordu kumandanlarının. ı ölçüde payları olan bu ciddi ulusal me- ellere, tpyekin politikanın da kendini uy- durması lâzi md Ki ei itikanın, bir harb için ehemi- yetli olan m: ni anlaşılmadığı müddet- çe, devlet, bu politikayı ihmal eder veya sal- lantıda e ancak, topyekün harb ve politikanm ti anlaşıldığı andan i- tibaren, herhangi © ml ve sallantıda bi- rakmanın yeri ki şık, si or- du, gerekse ulustan, P€ ek acı bir surette yekün harbın, milletin âzami ii t harı istiyecek olan e ne ka- di yük çalacağını kirnte bilmiyo: Devletin, yani, topyekün politik ve top- olamaz: her tedbirler m kal ei besbellidir. Meselâ, g; iyi ele verenlere karşı çok ei kanunlar koymak, tarafsız olan dev- letlerle sınır münasebetlerini kesmek, top- lantıları y: etmek, “memnı yi ları” veya, vE olm; ei onların elel ri tevkif etmek, demiryolu sevkiyatını, radyo neşriyatını kontrol etmek gibi tedbirleri al- ması lâzımdır. Günkü, i ister ie di ol an ruya düşman propagandasının gayeleri, mik let birliğinin kurulup yerleşmesine engel ol mak veya, böyle bir birliği, tehlikeye düsür- mektir. e konan sey, ulus varlığının lalesi olduğuna göre, bunlara karşı. keza, ami bir ciddilikle ve en şiddetli bir tarzda hare ete geçmek zaruridir. Aksi takdirde, ne ted- birlerle ve de e tatbiki ile, güdülen gaye el- de edilem iiren bir harb içinde, ağızdan ağı- za dol Ke bir dedikodunun önüne geçmek imkânı bulunamıyor. erman olmayanlar” ğ önceleri yavaştan yavaşa, ve kar vetle. Taaliyete geçmeğe başlıyorlar. Bi harbındaki harb Je- . O zamanlar, ulus kardes eksikleri vardı; bilhassa, manevi birlik te- melleri eksi Topyekün harb en ve topvekün po- ve vazifesi, yalnız ul e teh Tikeye düşmesi önüne £ iy 5 sinin şi ikisi de, emirlerine le ya la, aze eler, radyo haberler. e gibi, Jaha birenk neşir araçlarıyla, ra karşı mücadeleye girişmek zorunu iadeler Onların bu husustaki tedbirlerinde, poli- ika, insan ve ulus ruhunun kanunlarını bil- diği ve bunlara riayet ettiği takdirde, hedefi- ni bulabilir. Hayatını! tarzı aykırı gelen akidede oldu- ğ “bi sağlam olmayan esaslara değil, ırk idrakine ve kendine hâs tanrı inanışı içinde sağlam esaslara dayanan bir millette de u- Tus varlığını muhataraya sokan, ulusu tehli- keye düşüren hareket! leri önüne, kafalarını ezecek tedbirlerle, cezalarla geçilmesi lâ- enli parazitler bulunur. Zaten, kendine hâs bir tarzı olan erişinin de, bir milletin ve millet içinde her eebsişi sağlam temeller oktur. Onun, her birini İ, nihai neti. cesini, hiç Kil hattâ devletin. bile değiştire- mi; k il a mere endi yaradıcılığına bırakılmış bir (Sonu var) n baska Gl, hamiyet — önünde tutarak, tayin edeceği yol