1 Mart 1936 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

1 Mart 1936 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

k! Avusturya tahtının varisi| Tahta sandık Pariste çıkan Le Petit Journal ga - inin siyasi muhabiri Avusturya tına getirilmesi mevzuu bahsolan üdük Otto ile bir mülâkat yapmış- Bi bülamn Avusturya endişe şayanı dikkat gördüğümüz bu Ülâkatı aynen alıyoruz: Steenockerzal, Üi yek Akkanye ile' birlejme: * ve hattâ bir gümrük ittihadı bile ituda getirmesine muvafakat etme- Bektedirler. Küçük Antant da Habe - L"slar ailesinin tekrar Avusturya taklarına dönmesine müsaade et - k istememektedir. Tahtının müd - ve bütün Avusturyalıların can - &. sevdikleri Arşidük Otto, bana Zîlrdikluiyle Aymtaryanın. iştiklâ. © & hangi yoldan gidilmesi lâzım ge- ğini anlatmaktadır. Kendisini gör- için Belçikaya — Steenockerzal'e ıqi"ı. Havanın yağışlı olmasına rağ- ıslana ıslana randevüye yetiştim. Gdı Majeste sizi derhal kabul edecek, r. Bir kaç dakikalık bekleme müddeti L da mabeyinci kont Degenfeld Rörüştüm. Fransızlara karşı çok te- VSühkâr idi. Nazarı dikkatimi celbe- F g lliin'iyet ve samimiyet ile ifade e- ü oldu. bottonun geçirdiği üzüntülü ve bir- maceralı hayat onu genç yaşın - İkcrübeli bir insan olarak yetiştir - L “hulmlelıdndı:n Küçtiği zamanlar n vallı annesi, — kadınlığın — en sek nümunelerini gösteriyor, er - terbiyesinden mahrum bir evlâ - KP La? için bir: gf olarak yölüşür istiyordu Senelerce ölüm ve şe « #rasında bocaladı durdu. ir, Krallığın memlekete - tekrar ilmesi istiklâl şartını tahakkuk et- tir. W mülâkat yapmıyordum, ğ’dıu buradan karşılıklı ve kayıtsız k'llyordnk. Şu yazımda size bü- xğ:hınrmin bir hülâsasını bildi « tizmdir. Asırlardanberi ayni e- ! I—Ll:mıı eden Macaristan monar - bahsetmek istemiyorum, biz- ettirilmesi lâzım gelen Dolfusun tahayyül ederek mey- Ü.gh"".k istediği rejimdir. & 'işi ancak fırkaların üzerinde o- ç' pahıs yapabilir. Size kat'iyetle ödebilirim ki, bugün - bütün A- 'a krallığın iadesini istemekte- ğ Muıııui. fırkaların dövüşmesine olacak, ulusal sulhü temin ede- Yeniden faaliyete geçebilecek mi- Hayır. Çünkü ana kanuna mü - b etmiyeceğiz. — Sosyalist- x:ıf mücadelesi peşinde koşmak- , . Monarşi, milletin menfaatini Yin üzerinde tutacaktır. Hü - * &frat arasında hâkem mevki- tır ve müdâfaa edilmesi lâ- len insanları himaye edecek - TE 4, '“'*“ryıdnki monarşi, tam mâ - halkçı olacaktır. " Biliyorsunuz i liberalizm devrinde amele - —h_“nlın esir idiler, Korporatif " ise, aradaki tezatları kaldıra- Mürterek mukavelelerle millet a- ahenk teminine - çalışacaktır. * Avrupa işlerinin çok karışık oldu-| meselesi- | uyandırdığı - bugünlerde | şubat — Devletler | baklayı ağzından çıkardı Otto “ Avusturyada krallık tesis edilmelidir, halk bunu istiyor,, diyor " şey bu evin içinde fikirlerin tam | S Avusturyanın mutlak iııiklih'.(ı'_" E“M'hğ' Rö ç | i sulh şartlarının birinci e-'dl- Memleketim için her şeyi yapma » İK Si hdi Hishödln öözyebek fi | Arşidük Ottonun son resimlerinden biri Liberalizmi kaldırıp atacağız, ona bir İşekil verip boş başını bağlıyacağız. Millete tam bir hürriyet ve serbesti ve- rilecektir. Unutmamak lâzımdır ki 17 inci asırda Diyet meclisinin muhalefetine rağmen Tyrol da intihap hakkını hal- ka monarşi bahşetmişti. Müstahsiller ile müstehlikler arasında bir -2senk te- mini zaruridir. Diktatörlerden bahseden Otto: — Diktatörlük, diyor, ancak bir vasıta olarak telâkki edilebilir. Niha - yet bir şekli idare değildir. Musolini, ahvala uyabilmek kabiliyetini göster: diği için muvaffak olmaktadır. Otto, memleketine her vatandaş gibi hizmet etmek istemek- tedir. Mülâkatın sonunda derin derin içini çekerek: — Ah memleketim için lâzım ge- yapabilseydim, de- ğa, her şeye katlanmağa razıyım». Paris elçimiy, Flandanla görüştü Paris, 29 (A.A.) — Dış Ba- kanı Flanden Türkiye — Büyük elçisini kabul etmiştir. * Son Posta © İstanbul Gelir ve Para BORSASI 5 TBT.B I M 325 95 13 T. BT 1305 || &974 T.B. 1112280 | Lira 800 (| Anadolu Tveli 4425 | Anadolu M. — 47,58 Merkez B.D. 6D İ A. Çimento ÇEKLER Krş İsterin — 620,00 || Liret 10, 35 hangi bir| içindeki kadın cesedi Kadını katil nihayet yakalandı Bundan bir müddet evyel Pariste çok şayanı hayret bir cinayet meyda- 1"5 çıkarılmıştı. Bunu kısaca anlata - hm: Bir zamanlar karmanyolacılık- |tan bir buçuk sene hapse mahküm ©o- lan Poulain, dansöz olan karısını öldür- |müş cesedini bir tahta sandığa yerleş- tirerek bodruma saklamıştır. Aradan luzun bir müddet geçtikten sonra te - sadüfen bodruma inen bir adam etra- fa fena bir koku saçan sandığın için « dekini merak ederek elini tahtaların arasından #okmuş, parmaklarına — bir |tutam saç takılmıştır. | Zabita, ilk olarak —Poulainden şüphelendiği için katilin evine dayan- mış, Poulain de yakalanacağını anla » yınca «karakola bu hal ile gidemem, şapkamı giyeyim de - öyle geleyim» demiş, eve girmiş, polisler dışarıda beklerlerken, birdenbire kapıdan hız - la fırlayarak kaçmağa başlamıştır. Düdük sesleri ortalığı çın çın çınlattı - ği ve zabıta da Poulain'in peşine düş- tırmalara rağmen bulunamamıştır. Bu dnıyene €ürüm ortaklarının mevcu- cürüm ortakları tarafından saklandı- ğgına hükmetmişlerdir. Bu hâdisenin evvelki safhası. Şim- di yenisine bakalım: Poulain, 22 şubatta Rouende - sa - Poulain ve da wöz karısı kalları uzamış, pislik ve çamur içinde açlıktan çökmüş bir halde yakalanmış- tir. Katilin tevkifi şu sun:tle olmuştur: Orada dolaşan bir gazeteci, gazeteler- de resmini gördüğü Poulain'ne benzi- yen bir adamla karşılaştığını zabıtaya bildirmiş, jandarma ve polis te göste- rilen bir çukurun içine sinmiş bir a- dam görmüşlerdir. Herif polisleri görünce kaçmak is - temiş, — fakat: n — Dur! emri üzerine teslim olmuş- tur. Poulain'e bundan sonra hüngür | hüngür ağlayarak şunları söylemiştir: — Ben çocuklarımın namusunu berbat ettim. Karımı ben öldürdüm. Cüdlini vrtağım yoktar! Öenlğl gA ne karımı ben yerleştirdim. Bacakları sığmıyordu, büktüm. Sandığın dibine gazete kâğıtları serdim. Cinayeti işle- diğim tarihi de o günkü gazeteleri kullanışım ifşa etti. Polisin elinden kaçtıktan sonra bu- raya gelişimin sebebi; ilk tahsilimi ||burada yapmış olmam, ve tanıdığım bir muhit olmasındandır. Parasızdım . P. Frangı — 1206 — || Dolar K, 20 F, Frangi 167,00|| 1 Mazk 1 Dolar 124,09 | 20 Drahmi 1 İsterlin — 619 Ley 20 Liret 155 | Borsa Dışında L.K. | Kkrodi Fonsiye | 188 senexi | 1903 » ı & Leva 1 20 20 20 Mübadil Bon. 78 Gayri »— » 1628 sös 00, © 101400 M' Altın 85,000 Mecidiye || Yardım görmek için gidecek başka bir İlyerim yoktu.» Cinayetin sebebi şudur: Uzun müddet Poulain ile yaşayan kadın bir başkasını sevmiş kocasın - dan ayrılmak üzere çareler düşünmüş, eşyalarını hazırlamış, kaçıracağı eşya- ları koymak üzere beş frank mukabi - Hinde bir sandık da satın almıştır. . Kocası bunu sezmiş, bir ağız kav - gası üzerine kadın her geyi söylemiş, Poulain de deli gibi olarak tabancası- na sarılmıştır. kocasının öldür- düğü anlaşıldı ve kaçan tüğü halde katil kaçmış, bütün araş -| diyetine kani olanlar Poulain'in bu! " |dış duvarları da kalın camdan — yapıl - a - e 7 Mart 'SONR BOŞTA Sayfa 7 Mimarlığın önünde açılan yeni ufuklar aş, çelik ve betondân daha sağlam madde: Cam Amerika mimarları cam dan evler yaptırıyor ve yakında bütün şehirlerin bu şekilde binalarla yeniden inşa olunacağını iddia ediyorlar Camdan yapılan Eskiler, asırça köşkte oturan, kom-| şŞusuna taş atmaz» derlerdi. Bunu söy- leyenler hiç şüphe yok ki, bir gün o - lup ta insanların baştan başa camdan yapılma evler içinde oturacaklarını akıllarından geçirmemişlerdir. Amerikada mimarlar, bir kaç yıldır ev inşaatına ait her şeyi camdan vap- mağa uğraşıyorlar. Duvarları, döşe - meleri, tavanları hep camdan evler.. Yukarıda gördüğünüz resim Ame- rikada camdan yapılma bir evin dahi- lidir.. Binanın her tarafı olduğu -gibi mıştır. — Fakat bu camlar gün ışığımı mükemmel bir surette aksettirmek -| te, yazın hararete, kışın soğuğa karşı evlerin içini korumaktadır. Camdan yapılma duvarlar yangına bilhassa mukavemet etmektedir. Mimarların bir çoğu önümüzdeki ylı- larda fabrikaların, devlet dairelerinin, Boğazlar komisyonunda komisyonunun son toplantısında boğazlarda seyrise- ferin emniyetini ve müsademelere meydan verilmemesini temin ede- cek bazı - tedbirler — etrafında görüşülmektedir. Komisyon lâzimgelen tedbir- lerin alınması için — hükümete müracaat edecektir. Komisyon her sene mesaisi hakkında Milletler cemiyetine bir rapor göndermektedir 935 — sene- sinin raporu da hazırlanmaktadır. Rapor bir aya kadar Milletler Cemiyetile, — hükümetimize — ve diğer alâkadarlara gönderilecektir. Bir evin dahili evlerin hep camdan yapılacağına — ve Amerikada başlıyan bu modanın bü- tün Avrupaya da sirayet edeceğine i- nanmaktadırlar. Bunlara göre,, cam- dan yapılma tuğlalar, son derece da - yanıklı olduktan başka bedii bir çok tezyinata da çok müsaittirler. Bu binalarda renk renk camlar kul- lanılıyor ve bu renklere verilen bedit şekil, göze çök güzel görünüyor Ohyonun Toledo şehrindeki cam - dan binalar hep bu şekildedir. Bu şakilde ' binalar yapan Amörika- h mimar Wright pek yakında dünya şehirlerinin cam evlerle yeniden yapı- lacağına kanidir.. Ona göre hattâ A- merikadaki otuz, kırk katlı binalar da hep bu şekilde inşa olunacaktır. Çünkü camdan yapılan binalar, taş- tan, çelikten, betondan kurulan- bü- tün binalardan daha dayanıklı olmak- tadır. Tiyatro mütehassısı Tiyatromuzun inkişafı etrafın- da tetkikatta bulunmak üzere *çağırılan sahne vaz'ı Karl Eybert Ankaraya gitmiştir. Şehir tiyatrosu rejisörü Ertuğ- rul Muhsin de Ankaraya çağı« rılmıştır. Buğday koruma komisyonları Buğday koruma komisyonlarır nn Mart başından itibaren kak dırılmasına karar verilmiştir. Jandarma ile yanyana içeri girdi. — Ne yaptın sen?.. — Hiç beyim. — Nasıl hiç?. — Büyük bir şey yapmadım da. — Büyük küçük ne — yaptınsa söyle.. — Nesini söyliyeyim, beyim. — Canım buraya neye geldin?. — Ben gelmedim ki.. — Nasıl sen gelmedin?. — Gelmedim ya. Jandarma yakala- dı getirdi. bana kalsa gelir miydim?. — Elbet bir suçun var ki getirildin 0 nu anlat. — Şuna süç demeyin canım.. — Ya ne diyelim?. — Suç olunca değsin bari.. Hayatta Gördüklerimiz Sicilli hırsız — Bu nedir?, — Ufak tefek şeyler. Hâkimler gülüştüler. — Peki onları anlat. — İşte bir kaç papel aşırdım o kadar. — Evvelce de yapmış mıydın böyle gey?. Hakaret görmüş mağdur bir* insan hırçınlığıyla hâkimin yüzüne baktı: — Bu kadar ehemmiyetsizlerini de. ğl . — Senin lâkabın var mı, unutlum sormağa?. Memnun bir çehre ile mukabele ettir — Olmaz olur mu yahu, siccilli hare sızıml. Muazzez FAİK

Bu sayıdan diğer sayfalar: