Tefrika No: 79 Lavrence, Karerse'e baktı ve onu haklı buldu. Genç kadın alelâde zamanlarda bile böyle yollardan gidemezdi. —Halbuki şimdi. karan'lıkta, — arkasındaki ağır kürklü manto İle ve yaralı ayağile —onun böyle maniaları #şabilmesine imkân yoktu. “Dur öyle ise sana yardım edeyim,, dedi. Eğildi ve Caresse'i yerden kaldırarak kucağına aldı.... Fakat beş on adım giltikten son- ra daha yüksek bir manlaya, bir vv enkazına tesadüf ettiler. Bunu aşmak imkânı yoktu. Lavrence, genç kadını kucağın- dan indirdi ve bir müddet düşün- meğe başladı, nibayet: “Buradan geçemiyeceğiz... Öte- ki yoldan gidelim.... Daha uzun sürecek amma, ne yapalım; hiç olmazsa enkazla tıkanmamıştır.,, dedi. * Perdita ile yüzbaşı Dürer, ar- kadan gelmekte idiler. Genç kız, yükü fazla gelen hizmetçi Paul'un elinden kendi çantasını almağa mecbur kalmıştı. Fakat Alman zabiti kızın çantayı taşımasına vakıt bırakmamış derhal elinden almıştı. Birbirlerine hiç bir şey söyle- meden yürüyorlardı. Lavrence'in eğilip Caresse'i kucağına aldığını görünce yüzbaşı Dürer, Perdi- ta'ya döndü ve: “Sizin de böyle yardıma ihti- yacınız var mı?,, diye sordu. Perdita, kısaca: “Hayır,, dedi. O Caresse'den daha atletik, daha çevikti. Ufak tefek güçlük- ler karşısında hemen yanındaki erkeklerin yardımını İsteyen ka- dınlardan değildi. Bundan maada ayakları da ağrımıyordu.... Fakat Alman zabitinin bu nazik tekli- fine verdiği bu kısa red cevabı- mın da biraz kabaca olduğunu hissetti. Döndü ve gülümseyerek Nlâve etti: “ Hem bakın elinizde çanta da var... Beni nasıl taşıyabilirsi- niz?,, Genç Alman zabitinin onu kucağına alması fikri genç kızı hiç de ürkütmemişti. Bilâkis Per- dita bu yabancı zabite karşı ga- rip bir yakınlık bissediyordu.... Bu sırada Lavrence'in işareti Özerine geri döndüler. Yer yer alevler içinde yanan şehre bak- tılar. Gerçi çu sırada evlerin yüz- de doksamı henüz yıkılmamış, yüzde sekseni de tutuşmamıştı. Fakat bu gidişle çok geçmeden koca Prağ şehrinin tamamile ha- rap olacağı besbelli idi. Ateşin henüz gelemeyip sirayet etmediği yerler siyah birer yama gibi duruyurdu. Bazı sokakalar baştan başa alevler içinde kal- mıştı. Bütün şehirden siyah bir duman tabakası havaya yükse- liyordu. Lâğımın patladığı yerde büyük bir saha kıpkızıl kor kesilmişti, Per ita brr müddet bu tüyler Ürpertici manzarayı seyrettikten sonra Alman zabiline döndü ve gayr ihliyari: * Bu façiada sizin de hisseniz var değil mi? ,, dedi, Yüzbaşı Dürer döndü, genç kızın yüzüne baktı: — * Ben bu işi kendi arzumla yapmadım. Bilire'niz kt aldığımız emir mucibince hareket etmeye mecburuz... Her harpte bu böy- ledir. hem size karşı barp etmi- yoruz ki... Müsande ederseniz ben sizinle hakiki bir dast olmak isterim ,, dedi, Yangının sıcaklığından eriyen tarlar ortalığı bir çamur derya- vam çevirmişti. Sulara bata, çıka arla ilerleyebiliyorlardı. Cerasse ci acı alay ediyordu: " Iskarpinlerim — mahvolacak vallahi... ,, diyordu. Etrafta patlayan bombaların şehir bataryalarının ve yıkılan bünaların gürültüsü gittikçe şiddet- leniyor. Insanın kulaklarını sağır edi- 9.7- 1935 Adımlarimı sıklaştırdılar. Bir yükseğe çıktıkları zaman ilerdo, bazı sesler. Korku ve hiddetle karışık bir erkek sesi idi bu... Fakat bherif Çek lisanı ile konuş- tuğu için, dediklerini yalnız Lav- rence anlayabiliyordu. Anlaşılan korku, bu adamin karısına karşı olan aşkını ve sev- gisini öldürmemişti. Çünkü sen- deleye se de'eye yürümekte olan karısını bırakıp kaçmıyor, bilâkis onu, teştik ediyor, kadının kuca- ğında taşıdığı çocuğu atıp bir az daha acele etmesi için yalvarı- yor onu kandırmaya çalışıyordu. * Görmiyormusun — karıcığım. Çocuğumuz — öldü. Artk onu taşımaya lüzum yok.. Niçin ken- dini boşu boşuna yoruyorsun?Onu bir kenara bırak de bari kendi- mizi ölümden kurtaralım,, diyordu. ( Arkası var) Hava Mitingi Bu Güzel Gösterişin Programı Da Hazırlandı : 13 Temmuzda Taksimde yapı: lacak uçak mitinginin programı hazırlanmıştır. Bu programa göre mitingden yarım saat önce bütün lstanbul üzerinde tayyareler uça- cak ve şehre kâğıtlar atacaklar- lardır. Miting istiklâl marşı ile başlıyacak, tam saat 17 de Tak- sim abidesine çelenk konulacaktır. Hava Kurumu Direktörü tara- fından bir açış söylevi söylenecek, bunu — Meliha Awvninia söylevi takip —edecektir. Söylevlerden Onuncu yil marşı çalınacak, bura- dan bir heyet fatihteki tayyare âbidesine — gidecek — orada da âbideye bir çelenk konulacaktır. (Bu mitingten kısaca bahset- miştik.) Tramvay Şirketinden Alı- nan Para Ne Olacak ? Bayındırlık bakanlığının Tram- vay şirketinden aldığı bir milyon 700 bin liranın sarfedileceği yer henliz tayin edilmemiştir. Şehre- minliler bu paradan 300 bin lira- sile Aksaray, Topkapı yolunun yapılmasını istemişler ve dırlık bakanlığı nezdinde teşeb- büste bulunulması için belediyeye baş vurmuşlardır. Husust surette öğrenildiğine göre bu dilek ye- rinde ve isabetli görülmüş, 300 bin Jliranın — Topkapı - Aksaray yolundaki İstimlâklere ve inşaata sarfedilmesine muvafakat edile- ceği haber alınmıştır. Polise Bıçakla Saldıran Şüpheli Bir Adam 1188 numaralı polis memuru Mehmet sabah saat dörde doğru Piyere tarafından Baruthaneye doğru devriye giderken şüpbeli bir adam görmüştür. Bu adam polisi görür görmez hemen o civar: da bulunan bir gübre yığınının arkasına —saklanmış ve gustalı çakısını çekerek polisin lzerine hücum etmiştir. Polia Mehmet başına geleceğini kestirdiği için hemen tabancasına davranmış ve herifi tehdit ederek bıçağını elin- den attırmıştır. Maamafih polis Mehmedin bir an gafletinden istifade ederek cebinden bir tabanca çıkarmış ve Üzerine ateş etmek istemiştir. Bereket versin tabancanın namlusu yanılmıştır. Bunun Üzerine polis Mehmet de bir köşeyi siper alarak havaya dört el elâh atmıştır. Barutha- neye doğru koşan herif karşıdan gelen bekçi ile diğer bir polis tarafından yakalanmıştır. Süley- man oğlu İbrahim olduğunu söy- lemişse de asıl hüviyetini ve oralarda dolaşmasının — sebebini gizlemektedir. Çiçekçi Ve Sebze- cilere Mükâfat Şimdilik İş Suya Düştü Ziraat odası sergi yapmak- tansa bahçeleri dolaşıp birinci, ikinci ve Üçüncüleri tayin etmiye, mükâfatlarını bu suretle vermiye karar vermişti. Bu karara uyula- rak bütün bahçeler gezilmiş, fakat neticede İstenilen şekilde derece tesbit edilmemiştir. Bunun sebebi tarfanda ve mahsul mevsiminin geçmiş olmasıdır. Bu dolaşma son baharda tekrar yapılacak, son bahar turfandalarına göre dere- celer tesbit edtlerak mükâfatlar verilecektir, | katındaki Temmuz 9 ’ "Ingiliz -Alman Anlaş- masına | Baştarafı 1 incl yüzde ) havalisincden Brenner geçidine ka- dar uzanacaktır. Bu suret'e İtalya Fransa hududunda asker — buluan- durmaktan kurtulacak ve Afrika- ya İstediği kadar asker gönder- mekte serbest olacaktır. Bu anlaşma, geçen hafta Ro mada Fransız erkânıharp rolsl General Gameolin — ile iyan erkânıharbiye relsi Mareşal Badoghiyo arasında cereoyan eden gizlili müzakeratın netice- sidir. « Fransız mahafilinde bu anlaş- ma İngiliz- Alman anlaşmasına bir karşılık olarak kabul edilmektedir. Hakikatte bu müzakere, ikinci kânunda Lavalin Roma ziyaretile başlamıştır. O vakit Fransa, İtal- yanın dostluğunu karzanmak - için Afrikada arazi müsaadekârlığına kadar gitmişti. Aynı zamanda Babulmendep boğazının ortasında bulunan Dametrah adındaki kü- çöük kayalık ada Üüzerinde de Italyanın hâkimiyetini kabul etmiş- t. Bu küçük ada Fransızlarda iken müstahkem değildi, Italyanlar orasını derhal tahkim etmişlerdir. İşte o vakitbaşlıyan dostluk hareketi, İngiliz- Alman anlaş- masından sonra askeri bir birliğe varacak bir enlaşmıya müncer olmuştur. Öldürülen Adam Kayserili Şükrü atlı bir adam da Pazar günü saat onda Gala- tada Yanık zade hanının üçüncü abdesanede hemşerk lerinden terlikçi Mustafayı öldür- dü, Tahkikata müddeiumumi mu- avinlerinden Bay Kâmil el koy- muş ve suçluyu da tevkif ettire- rek dün birinci — müstantikliğe vermiştir. Suçlu hâdiseden ikl saat sonra yakalanmıştır. Ve şu Wiralı yapmıştır. “— Ben üç sene evvel Mus- tafanın teyze zadesile evlenmiştim. Sonra onu bendea ayırdılar. Ben kayınpederimi ve yahut bu Muxs- tafayı öldürmiye and içmiştim, Onu takip ediyordum. Nihayet Pazar günü fırsat buldum. Hanın yukarı katına çıkmışlım, tavan arasına saklandım. Mustafa yı- kanmak için abdesaneye girdi. Çömelmiş vaziyette başını sabun- ladı. Ben elime geçirdiğim bir sopa ile aşağıya indim. Benim kanımı emdia, cezanı bul dedim. Üç defa kafasına vurdum. O, derhal yıkıldı. Yalmız supayı vu- rürken bana yalnız: — Böyle yapacağını bilirdik Aptesanede Kıymetli Karşım. —— Bu Yılın Güzellik Kraliçesi 1935 senesi güzellik krahiçesi müsabakasına, geçen gün de yaz- dığımız gibi on beş ulusa mussup güzel iştirak etti. Bu defa, bu müsabakanın ve- çimi İngilterenin Toguay Himanında yapıldı ve Lirlaciliği Mis İspanya kazandı, adı Mis Alicla Novarrodur Bir Mozayik Bulundu | Baştarafı 1 inci yüzde | nu, aynen müzeye kaldırılması icap ettiğini bildirmiştir. Bu mozayik zemin, renklerini ve güzelliğini tamamen muhafaza etmiş, iki kız resmi ile ortasi ga- yet san'atkârane ve renkli İş- lenmiş bir sa'ip vardır. Salip eşi bulunmıyacak kadar güzel işlen- miştir. Sarı, kırmızı, yeşil ve mavi renkler bütün — tazeliklerile dur- maktadır. Eski eszer haber verenlere verilen bir ikramiye vardır. Son Posta bu ikramiyeyi Türk Hava Kurumuna bırakmaktadır. x Arosta mahallesinde yapılan ve Bizans sarayının temellerini bulmayı islihdaf eden araştırma- ların nelicesinde de mozayik bir zemin bnlunmuş, fakat mütahas- 818 bu zeminin resminin — alınma- masını temin için üzerini derhal örtmüştür. diyebildi. Sonra odasına gittim. Cebinden 780 kuruş aldım. Bu- nunla elbise ve elli kuruşluk da esrar aldım, içtm, Inhisarlar U. Müdürlüğünden: Evvelce ilân edi iği veçhile Levazım ve Mübayaat Şubemiz 12/7/935 tarihine rastlayan Cuma günü Kabataştaki yeni binasına nakledilecektir. Yeni binadaki telefon numaraları aşağıda gösteril- miştir. Cuma günü zaruri olarak muamelât tatil edileceğinden İş sahiplerinin 13/7/935 Cumartesi gününden itibaren yeni binada işlerini takip edebilecekleri İlân oluaur, Şubesi Müdürlüğü Müdür Muavivliği a Dahili ve harici » Levazım ve Mübayaat ” » » ” “3857,, T. 49367 49357 49358 mübayaat şeflikleri T Beyoğlu dördüncü sulh hu- kuk mahkemesinden: Terekesine mahkemece el konulan ölü Fatmanın mutasarrıf bulunduğu — Feriköyünde Ökmeydanı caddesinde (63) (67) No.lı evin enkeazı açık arttırma sureti ile 23-7.935 sa'ı saat 15 de satılacaktır. n gösterilen gün ve e nde hazır bulunmalırı Iüzumu ilân olunur. (11934) Yeni Neşriyat: Hafta — Bu haftalık mecmuanın yeni sayısında Peyami Safa'nın mü- nakaşalı bir yazısı, Ahmet Refik'in bezar pare Ahmet Paşsya Cair zevkli bir müsahabes', daha bir çok alâkılı yazılar, resimler, hikâyeler, roman ve harp tefrikaları, fotoğrsf müsabaka- ları vardır.