21 Haziran 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

21 Haziran 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

21 Harxiran Siyaset Âlemi Yazı Çokluğundan Uluslar Kurumu Çalışma Bürosunda Murahhassımız Cemal Hüs- nünün Önem'i Bir Söylevi Ceonevre, 20 — Arsıulusal ça- lışma bürosu kurüm — direktörü Batlerin yıllık raporunu konuş- mıya devam etmiştir. Bu arada Bern elçisi Cemal Hüsnü bir söylev” vermiş, de- miştir ki : — Direktörün raporunda ileri sürülen İşsizlik meselesi etrafında ulusal çevre içinde rasyona! hiçbir Cemal Hüsnü şey yapılmamıştır. Birçok yerlerde büyük kapitallar işlemez bir halde bulunmaktadır. Eğer — arsıulusal bir anlaşma yapılarak bu kapi- tallar iş imkânları vermek - için kullanılacak olursa — milyonlarca İnsanın işsizlik belâsına son veril- miş olacaktır. Kamâlist Türkiye, ulusal yaşa- yışın düzeyi, ekonomik kararsız- lıkların isteğine bağlı bırakılacak yerde yönetimi devletin en büyük uğraşmaları olan memleketler ara- sında bulunmaktadır. İşte bundan ( Devamı 8 inci yüzde ) Dünkü Kısmın Hülâsası; tekiri, doktor, diğeri muharrip ikj arkadaş bir geçe bir poker par- Yisinden dönerlerken — bir döst evine Bgiriyorlar. Bu ev doktorün teklifsiz tanışlığği Güleeven lsmin- de bir kadının evidir. Kadın, Iki arkadaşı salona alıyor ve konu- şuyorlar. 35- 40 yal güzel kalan Dın ve kendisinin vazifelerinden buühsediyor. Bu arada !Gülsevenin batıralarını yazması da — görüşü- lüyor. — Can sikintisi işte.. Biraz yazı yazmak meraklısı olduğumu bilirsiniz. Boş zamanlarımda eski Zamanlarımın tarihini yazıyorum. Doktor bana baktı: — Şu mesele.., Desene bir Muharrir arkadaş daha kazandık. Gül Seven sıkılmıştı: — İ&tihza etmekten hoşlanır: tınız doktor. Fakat bu, bir iddia değil kil Doktor: — Yok. Yanlış anlama- yın, dedi. Ciddi — söyliyorum. ende sizin pek eski bir mek-« tubunuz vardır. Hiç unutmam. Yine bir has'talık buhranları ara- tinda yazılmış. O mektubu - hiç Yeni Bir Italyan Habeş Hâdisesi Adisababa, 20 (A. A.) — Tngiliz gazetelerine bildirildiğine göre Adlı- ababadaki İtalya e'çiliği memurların- dan biri geçen hafta bir hâdiseye karışmıştır. Hu hususta pek ziyade ketum davranılmaktadır. Diğer taraftan, Habeş haya sübay- larından, bir! karısile beraber sinema- da bulunan İtalyan elçiliği birincl sekreteri Mombellinin kâapıda duran otomobilinin üzerindeki Italyan bay- rağını koparmışlır. Bunmdan — sonra sinemaya girerek Madam Mombellinin vestiyerde duran mantosunu da par- çalamış ve bunun Üzerine de yaka- lanmıştır. Amerikada Vergi- ler Arttırılıyor Vaşington,; 20 (A. A. ) — Bay Ruzvelt kongreye — gönderdiği bir bildiriğle — vergilerin — çoğaltılmasını iatemiştir. Bu vergiler arasında kazanç vergisi ile büyük bağışlık ve mirâas- lapdan alınacak vergiler va korpo- rasyonların kazanç vergileri yardır. Danzig Ekonomi Buhranı Varşova, 20 — Danzig Âyam ya- kında döviz yasasını kuvvetlendire- cektir. Ellerinde yabancı döviz bulu- nanlar bunları haber verecek ve Danzig — bankasına — yatıracaklardır. Serbest mıntakada yerleşmiş olan Polonyalılar bu mecburiyetten stisna edileceklerdir. Şahtın Ööğüdü Özerine kurulmuş olan Ekonomi Komiserliğine Helferin tayin edilmiş ve işe başlamıştır. Yeni Komiser 1000 kadar memura yol vermek, bütün mütekaitler ile birçok ta İşsizleri Almanyaya gön- dermek niyetindedir. Bu suretle 80 milyonluk bir bütçe de 35 milyon kısılmış - olacaktır. Viyanadan Bir Iingilizi Çıkarıyorlar Viyana, 20 ( A.A ) — Polis, Graz Üniversitesin İngilizce öğretmeni Robert Adame'a, Naxzl propagandası yapmak — suçile, Öç gün içerizinde Avusturya — topraklarından — çıkmak emrini vermiştir. v vujutamam, ve, sakladım., Ben çok "kadın. yazısı - okudum. -Fakat ya:, , lan -değilj; sizinki- kadar- sade, mhnalı,* Özlü olanını - görmedim. 211/6/386 &LA koempliman — için — söylemiyorum. Emin olun çok kıvrak bir ifadeniz vardır. Ve bana dönerek devam etili — Hikmet, ciddi söyliyorum. Senin meslekindir. Daha iyi an- larsın. Görecek olsan beğenirsin. Su gibi akan bir ifade.. — Lütfetseler.. Fakat bilmem ki bukadar itina ile saklanan ya- zıları esirgemiyecek kadar kendi- lerine emniyet verebilecekmiyim. Bu sözlerim Gülseveni müte- hassis etti. — Rica ederim, dedi. Yazıla- rim yakın ahbaplarımın bilmedik- leri şeyleri saklamiyor. Doktorun yakın bir dostu olduğunuza göre benim İçin de yabancı — sayıl: mazsınız. Içime bir Ümit doğdu: — Şu halde yazmak ve oku- mak meraklısı bir ahbabınızdan bu yazıları esirgemiyeceksiniz. Doktorun da yardımı ile Gük SON POSTA Eğer Dönebilirse.. Eski Yunan Kr_alı, Yunanistana Nasıl Bir Duygu Ve Düşünce İle Döneceğini Anlatıyor Atina, 20 ( A.A. ) — Eski Yunan kralı Yorgi, Londra ( Eko dö Gres ) gazetesi direktörüne şu sÖzleri söyle- miştir; “Yunan tahtına döneceğimi dü- Şündükçe, orada ne yapacağımı, sıya- sal hayatta sükün ve Özgenliğin nasıl büsbütün geri rileceğini, krabn hiçbirzaman siyasa — yapmadığı ve yapmıyacağı İnaacının ne suretle kök- leştirileceğini, kralım bütün partilerden Üstün kalarak ulusun dileklerini ta- mamen ve bağsız (şartsız) gözeteceği fikrinin halkta nasıl yerleştirileceğini de düşünmekteyim, Bu duygular kök- leştikten ve — ülkeni n hayatf ilkeleri (unsurları) arı a iyi düşü- nüş ve elbirliği düşüncesi başta ol- Nakinü. sonrüdir ki, kralın rolü faydalı ve verimli olabilir. Yoksa, bazılarının bağınazlığı (tacssubu) bazılarının da kaytaklığı ( irticar ) ortasında kralın elinden ne gelir? Ben hiçbir. zaman beni koğmuş olan Yunanlstana, kendi malikânem nazarilea bakmamışımdır. Bu malikâneyi yeniden olime geçir. mek de — hiç bir. — vakit — birlcik kâygum — olmadı. - Bende — böyle bir mal sabibi düşüncesi yoktu, Yu- nanistan benim yurdumdu ve beni ancak onun ileri gitmesi ilgiler. , Ingiliz - Alman. Deniz | Sabik Yunat kralı Jörj Anlaşması.. Roma, Nevyork Ve Pariste Hiç De İyi Bir Şekilde Karşılanmadı Neovyork 20 (AA.) — İagiliz - Alman deniz uzlaşmasını tefsir eden Nevyork Taymis gazetesi diyor ki; İngiltere hükümeti, başkaları için Arsulusal yazalara kargı — bir tücavür saydığını kendi kendine yapmıştır. İhtimal ki —Versay — andlaşmasının Almanyaya karşı ihtiva etttiği ceza hükümlerile tahditleri kaldırmak xza- manı gelmiştir. İngilterenin bu hattı- hareketine kargı, şöyle denilebilir; katmalıdır. Bu de dünya adalet divanına götürebilirler. İngilterenin bu suretle hareketine ne sevenden bu yazıları koparmak güç olmadı. Doktar: — Ben kefil olurum. Okuduk- larını hattâ bana bile- söylemez. *diyordu. Gülseven yazıhanenin Üzerinde açık duran kalın Bir defteri aldi,” “Okadar titiz bir itina ile gece | yarıları, herkeğ ' Çekildikten 4 * yazdığı bu hatıraları beş dakika içinde Wk gördüğü bir adama verişine kendi de hayret eder gibi yarı şaşkın defterini ince bir kâğıda sardı. Ellerinin titrediğini hissediyordum, Bana uzatırken: — Bunlar sizl belki de gük dürecek şeylerdir, dedi. Fakat bence kıymetlidir. Bir muharrir olduğunuz Için belki birçok yan- lışlar da bulacaksınız. Kaide, tahkiye yanlışı, hattâ imlâ yanlışı bulabilirsiniz. Fakât hatırınızdan çıkmasın ki bunlar düşünen ve içle- nen bir kadının hislerinden, hayal- lerinden kopup ayrılmış şeylerdir. Samimi oluşu yanlışlarını affettirir belki ! Defterl uzatırken birdenbire geri çekti. Gözlerinde bir şeyler çakmıştı. Doktora baktı. Sarı kafasını kaldırıp yukarıya dikledi. Sonra bana döndü. Biraz ev« velki kadın birdenbire değişiver- mişti. Yalvaran bir sesle: © (— Müsaade ediniz, dedi. Bu Amerika ne de Japonya biğylüne kala: mazlar, Söylendiği gibi İngilterenin bu devletleri bir deniz konferansına çağırması başka, — onları — bugünkü dürümu altüst eden bir emrivaki karşısında bulundurmak ta yine baş- kadır.,, Almanya Noler Yapabilecek? Londra, 20 — Deyli Telgraf gaze- tesi yazıyor! Ribentrop - İki üç hafta içinde Fransa - Almanya deniz mesa- ilihi müzakere etmek GÖzere Pa gidecektir. Diğer taraftan " yakında di “yapılarının — birinei kısmımı tezgi oyacaktır. Yapılacak (Devam 9 uacu yüzde ) yazılarda benimle beraber kızımın da hakkı vardır. Anasının haya- tını öğrenmek İstediği gün İçin ona sakladığım bu sayfaları bir başkasına açmamı belki doğru bulmiyacaktır. Çok rica ederim. " Zalen sizin için bir masaldan baş- ka bir şey olmıyan defterimi bana ” Birakınız. üi ee “Birdenbire- bu hata” nereden hısmîşli. Bir saniye içinde elimden giden defter şimdi eskli yerine avdet etmişti. Doktorla biribirimize bakıştık, Bense meraklı bir macera okuyacağımı düşünerek — sevinl- yordum. Gülseven yazihanesinin önünde bir tehlikeden, kazadan kurtulmuş gibi heyecanlı bir se- vinçle dolaşıyor. Dudakları, göz- leri gülüyor. İçime bir şüphe düştü. Bu esrarlı kadın acaba şaka mi ediyor, yoksa naz mı yapıyor. Fakat biraz evvel konuşurken sesi naz titriyordu. Mavi gözleri nasıl kurşuntleşmişti. Doktora işaret ettim : — Acaba delirdi mi? O da şaşırmıştı. Dudaklarını büktü. Her ihtimale karşı bu garip kadını yoklamak, — sinir - halini geçirtmek lâzımdı. Ayağa kalk- tım. Bir Ikl adım yaklaşarak 1 Gönül İşleri Okuyucularımın Sorduklarına Cevaplarım Yaşım 25 - tahsilim orta. Kazancım orta halli bir aileyl geçindirebilir. Annemden başka kimsem yok. Bir kızla seviştim: Evlenmeğe karar verdik; Fakat ” annem bu kızla evlenmeme kat'i- yen razı değillk Onun — gönlünü kırmak istemiyorum. Fakat kızı ;; ailesi -bir başkasına nişanlamak Üzere,: Kız yarmak istemiyor: Fakat ben de karar veremiyo- rum. Ne yapayım? a Bandırma: E, T. Annenizl -kandırmaktan başka yapacak — bir - şey görmiyorum. "Onü katdirinak — için elinizden geleni yapın. Kızın kendisine ahne gibi bakacağından, hür- mette kusur — etmiyeceğinizden, saadetinizin buna bağlı olduğun- dan falan babsedin. Onun, anne- lik şefkatini “okşıyarak muvala- katini almağa çalışın. Umarım ki “Gzerine düşerseniz reddetmez. * “Yedi yaşında bir çocuğum var uykusunda kalkıyor, dolaşıyor. Bir gece bir kazaya uğrar diye gece uyuyamıyorum. Tanıdıklara söy- ledim, hastalığın iyl olmaz hasta- lıklardan olduğunu söylediler. Ne yapayım? ,, Cevdet Bu, bir sinir hastalığıdır. Bir sinir doktoruna gösteriniz. * “15 yaşında evlendim. Şimdi 20 yaşındayım. Kocam benden on yaş büyük. Bir müddettir eve gelmiyor. Benden kaçıyor. Ayrıl: sam çocuğu geçindiremeyeceğim. Bu hale da tahammül edemiyorum, çok muztaribim. Tophane- Süheyla Kocanızı tekrar eve çekmeğe çalışın. Ayrılmanız kendi aleyhini- ze olur. Daha gençsiniz. Bu yaşta dullük İyi bir şey değildir. TEYZE — Beni utandırdınız, müteessir ettiniz, dedim. Bu kadar güve- nilmez - olduğumu yüzüme karşı anlatmanız besi kendimden bile şüphelendirdi. Çok rica ederim, beni bir muharrir, macera mevzuu arayan bir gazetecl olarak değil, - n Kkalbinizin. ve yuvanızın >srlarınd a ». saygi gösteren -bir aile- dostu gibil * : kâbul ediniz. Size temin ederlar ki defteridizin #akladığı hisler ve düşünceler ylne bâkir olarak size döneceklerdir. Onların üzerinden kayip geçecek gözler size dâlma hürmet edeceklerdir. Bunları söylerken galiba ben de içlenmiştim. Adeta benim de sesim titriyordu. Fakat ne olursa olsut sahiden'içimden gelen bu ** düşünceler ( Gülseven )| yumu- * şatmıştı. Beni her halde emnl- yete lâyıle . bir. adam olarak buluyordu. :Portakal rengi aba- jurdan — fışkıran Gaman ışığına doğru çıplak bir kol erimiş bir güneş parçası gibi uzandı. Ve bu sarı ışık altında bronz- laşmıs bir elin narin parmakları hareket etti. Defter bana dönmüştü. — İtimadınıza lâyık olduğu- ğim, Çok teşekkür laşmış, alnında İnce çizgiler belirmişti. Derin bir sinir bub- ranı geçirdiği belildi. Onu teskla #etmeden gitmek doğru değildi, ( arkası var )

Bu sayıdan diğer sayfalar: