t I_ Mahkemelerde | Deliliği Anlaşılan Bir Suçlu Ikinci asliye cezaya Hüseyin adlı bir genç getirildi. Suçu hır- tızlıktır. İddinaya göre bir gece yakti bir eve girmiş ve bir takım eşyalar çalıp savuşürken — yakas lanmıştır. Fakat Hüseyin mahke- mede gayritabii variyetler gös- termektedir. Sorulan sualleri an- lamamakta ve istenilen bir şe- kilde cevap verememektedir. Çün- kü Hüseyin aklından malüldür; deidir. Geçen sene de yine bir hırsızlık suçuile yakalanmış, Tıbbı Adliden hastalığına dalir rapor gelince tahliye edilerek müddel- umumilik delâletile Darülâcezeye yatırılmıştı. Fakat Hüseyinin ya- şanın büyük olması Darlilâcezede kalmasına mabvi bulunduğu - bil- dirilmiştir. Son iki aydanberi de mevkuf bulunuyordu. Mahkeme Hüseyinin tahliye edilmesine Fa- kat serbest bırakılması mahzurlu bulunduğu İçin müddelumumiliğe teslim edilmesine kararar ver- miştir. Bu Ne Cesaret ! Arif adında bir mavnacı Kadri laminden birisinden şikâyetçi olarak mahkemeye gelmiştir. Arif mav- Basından elbiselerinin çalındığını iddia etmektedir. Suçlu olarak da Kadri getlirilmiştir. Hâdisenin iç- yözü Şu — şekildedir: Mavnanın makine dairesinde bazı tamirat yapmak icap eder, bu işten an- layan iki kişi buldurularak — işe başlatılır. Bu iki iİşçi mavnada çalışırlarken bir adam gelir, mav- Banın İçine girer: “Nasil, tamir Yabuk bitecekmi?,, Der. Işçiler bunu makinenin sahibi zanneder- ler: Bu meçhul adam sanki öz mali imiş gibi korkusuzca am- barın kilicini Açar, içinden yeni bir çift ayakkabı, elbise, palto çıkarır. Üstünü — değiştirir. Ve ayrılırken de: “Ben gidiyorum. Siz çalışın. İşi sağlam yapın., diye bir de tenbihte bulunur Savuşur. — Mavnamın asıl - sahibi Arif gelince messle — anlaşılır. Şabitler bu İşi yapan adamın Kadri olduğunu iddia etmekte- dirler. Fakat Kadri: “— Hiç gündüz. gözönünde böyle iş yapılabilir. mi? Bunu akıl kabul etmez. Ben yapma- dım. Eğer böyle bir işi hakikaten başarmış bir —açıkgöz — varsa avol,, demektedir. Cezalananlar Yalan yere şehbadette bulunan Yusuf Ziya adında bir adam muhakeme edilmiş ve iki ay hapis, S0 Jlira para cezasına Çarpılmıştır. Komşusu Şeküreyi dövmekten tuçlu Nimette muhakeme edilerek A gün hapis, 38 lira para cezasına Şapılmıştır. Kumarcılar Tamalilin bahçeli kahvesinde mar oynamaktan suçlu Osman ile Şükrü adında Iki genç mu- keme edilmişlerdir. Şahit pö- İlsler hâdiseyl şöyle anlatmakta- dırlar: “— Bize Ismallin kahvesinde İki kişinin tavla ile kumar oynadr $ heber verildi. Gittik, Şükrü ile man tavla oynuyorlardı. Tav- layı kaldırttık. - Altından İki lira fıktı, Suçlular da kumar oyna- dıklarını itiraf ettiler. ö Mahkeme kahveci Ismaill be- Fact ettirmiş, diğer iki suçluyu da toralandırmışlır. : SON POSTA DÜNYAYI İDARE EDEN BUYUK ADAMLARDAN: Çek Devleti- ne Can Ve- ren Adam.. Büyük — harbin Adeta bir mucize yaratır yoktan bir. Çe- kos'ovak devleti yaratan Mazarik hiç şüphe yok ki asırların ye- tiştirdiği büyük adamlardan bi- ridir. Mazarik 1850 de Moravyada, Slovakya hudu- duna yakın kü- çük bir köyde, fakir bir alleden doğmuştur. Dün- yaya geldiği bu muhitte onu bu- günkü mevkiine hazırlayacak hiç bir şey yoktu. Babası Avustur- ya - Macarlstan hanedanına ait bir çiftlikte adi bir seyisti. — Anası aslen — Almandı. Daha küçük yaş- ta iken bir ta- raftan mektebe gidiyor, bir ta- raftan da çilin- girlik ve demir- cilik san'atlarını öğreniyordu. Fa- kat bunlar onu çekmiyor, ruhu- nu tatmin edem iyordu. O, oku- mak, bu dar munitten çıkmak, hayata karışmak istiyordu. Birçok sıkıntılar, zorluklar, yoksulluklar ve maceralardan sonra nihayet Viyana — Üniversitesinin — felsefe şubesini bitirmeye muvaffak oldu ve tahsilini ikmal etmek Üzere Frankfurta gitli. Frankfort seyar hati Marzarikin hayatında mühim bir merhale sayılabilir. Çünkü, hayatının, istikbalinin alacağı isti- kamet burada tebellür etmeye başlamıştır. ankazından, gibi Burada ders verdiği zengin bir Museyi bankerinin evinde matmezel Garrig ile, onun hayatında büyük tesirler yapan ve muvaffakiyetle- rinln çoğunda mühim bir âmil olan müstakbel karısile tanışmış- tır. Birçok — kimseler bu genç muallimin Musevilere karşı besle- diği ve hayatında çok defalar filen Izhar ettiği muhabbeti karı- sının tesirine atfetmektedirler. 1876 senesinde Viyana üniver. sitesinde felsefe doktorasını yapan Mazarik 1879 sezesinde bu Üni- versiteye felsefe profesörü olarak tayin edilmiş ve 1882 de de ayni vazife ile — Prag Üniversitesine nakledilmişti. Bu nakil Mazarikin hayatının en mühim merhalelerin- den - biridir. Çünkü Frankfortta tebellür etmeye başlıyan hayatı ve mesleki burada kat'i tetikame- tini - almışlır. Bütün vazlığı- ile Mazarik Çek milliyetine bağlı olan Mazarik işte asıl burada sözleri ve yazıla- rile 1918 de xzaferle tetevvüç edip Çek milletinin istiklâlile nihayet bulan © muazzam — mücadeleye başladı. Her türlü edebi, siyasi, hukuk? ve iktısadi münakaşalara Çekoslovakya cümbur rejsi Mazarik karıştı ve (Le Cas ) lsminde bir mecmua çıkararak — Avusturı hükümetine karşı açıktan açığa muhalif bir vaziyet aldı. 1890 senesinde genç Çek par- tisinin meb'usu olarak Avusturya parlâmentosuna — giren Mazarik burada muhalefetini açıkça ortaya atmaya başladı ve bunu okadar ileriye götürdü kf Almanya aley- hinde Irat ettiği Büyük ve şiddetli bir nutuk dolayısile A'ınan partisi tarafından hiyaneli vataniye cürmü İle itham edildi. Genç Çek partisinin Hababurg hanedanına karşı tam — ve açık bir mohalefete geçmeye cesaret edemediğ; an — Mazarik 1893 te meb'usluktan İstifa etti. Köşesine çekilerek bir taraftan makaleler yazmıya, bir taraftan da Çek milletinin istiklâlini ha- zırlamıya ve bünun için de mi- fassal bir program tanzim etmeye başladı. En büyük gayesi Çek milletinin bu İstiklâlini temin etmek olduğu halde yine şiddete, kan dökül- mesine taraftar değildi. Hattâ bu bapta yazdığı bir makalede: “ Zamanımızda istiklâle, hür bir hayata artık şiddetle, kılıçla, kanla ve ölümle değil; bilâkis ozlaşma ile, sabanla, sây İle ve yaşamakla, canlılıkla kavuşulur. ,, Bir müddet sonra (Progresist) “leminde yeni bir fırka teşkil eden )O, Bugün | 865 Yaşında bir“Genç,tir Mazarik tekrar siyaset hayatına atıldı ve ikinel defa olarak par- İâmentoya girdi. Herkes ona lânet ediyordu. Fakat ©, bunlardan çe- kinmiyor, onarıl şiddetli hücum- larla, taarruzlar- la — karşılıyordu. Zagreb tahkikatı İşinde © zaman- ki Hariciye Na- zırı Öerenthal'in sahtekârlıklarını ortaya dökerek Viyana hüküme- tinej müthiş bir darbe — indirdi. Bütün hükümet mahafili ona müt- hiş ve #sönmez bir kin besliyor- du. Hattâ - riva- yete göre bir gün İıpırıtor Fransuva — Jozef Peştede meb'us- lardan mürekkep bir heyeti kabul ediyormuş. Ma- zarik'in — önüne gel diği vakit durmuş ve: “ Ma- zarik — dedikleri sen misin ? ,, de- miş ve onu baş- tan aşağı tah- kirâmiz bir na- zarla — süzmüş. — Mazarik hiç İstifini bozmamış ve “evet,, diye- rek ©o da İmparatoru baştan aşağı ayni tahkirâmiz nazarla süzmüş. 1910 da altmış yaşına gelmiş olan Mazarik bıkmadan, usanma- dan hâlâ mücadelesine devam ediyordu. Ve arkadaşlarına hakiki vazifesinin- asıl bundan sonra başlıyacağını söylüyordu. Bu dâhi adam daha o zamandan, Âvrupayı altüst edecek olan büyük harbın yaklaştığını hissetmiş ve en mah- remi olan dostlarını başına toplı- yarak — Çeklerin Almanya ve Avusturyaya — karşı — açacakları mücadelenin programını en İnce teferruatına kadar hazırlamıştı. Ayrıca Fransa ve Ingilterede da büfuzlu adamlarla sıyasal müna- sebetler tesis etmişti. Harp başlar başlamaz, 1914 Teşrinievvelinde Roterdama gide- rek İngiliz. Siton Watson ile görüşmüş ve — Çekoslovakyanın istikbaldeki — vaziyeti —hakkında hazırladığı mufassal bir muhtırayı itilâf devletlerine verilmek üzere bu zata tevdi etmiştir. Şayanı hayrettir ki 1918 de, Tam dört sene mütemadi bir harpten sonra, Mazarikin bu —muhtırası — harfi harfine tahakkuk etmiştir. İyi ve yerinde tedbirler ola- bilmek, tam bir plân kurabilmek, vüküati —ve bhâdiseleri —en — ince Yazibi Fıkra Adı Çok Değeri Yok Nesne ! Vaktile çöl Araplarından biri | kızgın kum deryam İçinde yanık yanık — dolaşırken — bir. kediye rastgelir ve birden duralar. Çöünkü egüne kadar kedi görmemiştir ve ansızın Önüne çıkan bu aslan minyatürü adamcağızı — belinlet- mişlir. Çöl çocuğu kim bilir. bangi hangi perinin gazabına uğrayıp küçülen, cılızlaşan bu zavalı aslanı hemen yakalar, koltuğunun altına sıkıştırır, Bağ- dada doğru yollanır. Maksadı, eşsiz. bir mahlük saydığı kediyi orada teşhir etmektir. ve uygun bir bedel ile satmaktır. Yolda İilk uğradığı kabile çocukları onun başına toplarırlar: — Hürre bak, Hürre bak! Diye bağrışırlar. Bedevi anlar ki bu aslandan küçülme hayvanın adı Hürdür. Hiç tınmaz, yoluna devam eder. Ikinci bir kabilenin çadırları arasından geçerken er- kekler fısıldaşır, kadınlar mırılda- nır, çocuklar haykırır. — Sinnevre bak, ne de uslu olturuyor! Ğ Bedevi memnun. Çünkü yaka- ladığı hayvanın bir adım daha öğrenmiş oluyor. Üçüncü kabile ona bir ad daha öğretir: — Kut, kut, ne güzel kut!. Uzatmıyalım; çöl çocuğu Bağ- dada gelinceye kadar kedinin elli altmış adını duyar ve be'ler. Ayni zamanda neş'esi de artar, zira adı bu kadar çok olan hayvanın de- gerinin de çok olacağım umar. Lâkin Bağdata gelip te çarşıya çıkınca ve kediyi satmıya kalkı- şınca zavallının kafasındaki altın şatı paldır küldür yıkılır. Çünkü ke- diye bir pul veren çıkmaz, bede- vinin her uğradığı dükkân ka- pi bir istihza kaynağı olur. Bunun Üzerine çöl çocuğu kızar. kedinin kafasını koparıp ölüsünü bir tarafa atar. — Uğursuz hayvan, der, yüz adın var, bir puluk değerin yok! “Sulh,, dediğimiz nesne de bedevinin kedisine benziyor. Onun insani, — medeni, iİçtimal tarihi, harsi değerinden dem vuranların ağızlarından bal akıyor ve Ayru- pada barışı kuvvetlendirmek için kurulan meclislerin, kongrelerin, kurultayların sayısı düzüneleri ge- çiyor. Gelgelelim ki barp ejderi posuda. Belki yarın, belki öbür gün Habeş dağllarında böğürmiye başlıyacak. Zavallı sulh. çölde yakalanan kedi — gibi değersiz mi kalma- cinin, teferruatına — kadar evvel hesap ve tahmin edebilmek kudretine mütevakkıftır. Işte bu dahi Adeta bir kâhin gibi harp sonun» daki vaziyeti dört sene evvel tah« min edebilmiş —ve tarihi âdeta önlemiştir. Harp esnasında Mazarik büyük bir faaliyet göstermiş, mühim roller oynamıştır. Ve harp bitine ce de Mazarik Çek milletine istik- lâl kazandırmış ve bugünkü müs- takil Çekoslovakya devletine can vermiştir. Bugün hâlâ bu yeni gevletin Cümhur reisi olan Mazar rık seksen beş yaşındadır.