14 Haziran O Telrika Nor: 16 Ü YALNIZ Hatıra Sahibi: GEN 14- 9 -9B5 KIZLAR IÇİN! Diye, suya sabuna dokunma- yan bir cavap verdim. Kompartımana geldim. (Âdâbı Muaşeret) hocasının tavsiyesine tamamile riayet ettim. — Yalnız Bst kısım elbiselerimi çıkararak yatağıma uzandıktan sonra, per- deleri sımsıkı çektim. Tren, hiç durup dinlenmeden, :In.lm lle koşuyor.. Beni, ara- aşında uyutulmak - istenilen bir bebek gibi halif hafif sallıyordu. Sait Beyin, tez beri gelmiye- ceğini bildiğim için onu bekle- miyordum. Fakat en küçük bir sesten de şüpheleniyordum. Ni- hayet, yavaş —yavaş gözlerim kapanmaya; — sesler uııkîııııyı başladı. Uyuyakalmışım. Tren birden sarsıldı. Birçok sesler birbirine karıştı. Kondök- törler, karışık bir İstasyon ismini bağırıyorlardı. Baştmı usullacık perdenin ara- tgından çıkardım. Aşağıya doğru uzattım. Altımdaki ’.t.y'. baktım. Sait Bey yoktu. Yatak, hiç bozulmamış ve bomboştu. 21 Haziran - Viyana Tren, » bilmem ne sebepten dolayı - bir buçuk saat kadar bu- rada kalacakmış. Sait Bey bu fırsattan İetifade etmek istedi. Sefarethanadeki — akrabalarından birini görmiye gitti.. Kompartı- manın kapısındakl perdeyi kapa- dim. Şu - satırları yazmıya bap ladım. Bu sabah, beni pek — sinrlep- tiren ikl hâdise oldu. Sait Beyl ı:hlıh göremeyince bir hayli ettikten sonra çuııı— dan İndim, Giyindim. Tuvalete gidecektim. Koridordan geçerken, pence- Tenin Öönünde duran kıranta bir Adam geri çekildi. Eğilerek yol verdi. Fakat tam bizasına gelir gelmez, Fransızca olarakı — Madmazel, sabah hürmet- kerimi kabul ederlermi?. Dedi... telâşla: Mersi mösy Deyip geçecektim, Fakat o, tözüne devam etti: — Zannederim ki, bu gece gok — muztariptiniz.. Ya uyu- Mmadınız; ve yahut sik sik Oyandınız. Uykusuzluk, çok fena teydir. Birdenbire şaşaladım. Benimle Meşgul olan bu adamın yüzüne hayret ve dikkatle baktım. Ve tonra, dik bir sesle: — Gösterdiğiniz bu alâka, ba- ha çok garip geldi; Mösyö.. Uyu- Madığımı, yahut sık sık uyandığı- Mi ne biliyorsunuz?.. Dedim. Bu Fransız efendinin Yüzündeki tebesslim genişledi : — Madmarzel! Ben, sire bitişik partımandayım. Çok fena bir tabiatim — varsa, — komşularımla Meşgul olmaktır. Bahusus onlar, tİzin gibi cinsi lâtifin mümtaz bir Zümresine mensup olurlarsa... Haa.. Bakınız, şunu da arzedeyim ki, bu fena tabiatime mukabil tok iyi de bir huyum vardır. Seyahatlerde bol para sarfetmeyi.. Alalhusus, refakat edeceğim ka- ları neş'e ve memnuniyetlere Rark etmeyi pek severim. Eğer işim acele olmasaydı, şu Fransız efendiye iyi bir ders ve- Tecektim. Fakat bu adamı tepe- den tırnağa kadar süzdüm: — Şu halde mösyö, yanınızda bir düzüne kadın taşımanız İcap tderdi. Bunların bir kızmile bizzat Meşğul olarak tatlı arzunuzu ye- Tine getirirken, diğer kısmını da tizin gibi zevk ehli olanlara peş- eş çeker; ve onları da memnun #derdiniz. Dedikten gonra, sür'atle tuva- e doğru yürüdüm, [ Fakat o ande, müdürenin son mahrem nutku İle mua'lime Anna- nın sözlerini hatırladım. — İşte, İğrenç mahlüklardan birl daha.. Insanın temiz ruhuna girkef sıçratmak İstiyor. Diye mırıldandım. ( arkası var ) Bu Ölüm Mahkümları Asılacaklar Mı? ( Baştarafı 1 inci yüzde ) dediği üç kişi de ölüm cezasına mahküm edilmişlerdi ve ipe çekil-- meleri lâzımgeliyordu. Şimdi ne olacak? Bu ölüm —mahkümları hakkındaki karar tekrar tetkik edilecek mi? Okadar ki temyiz mahkeme- sinden sonra kamutayda da tasdik edilmiştir. Işte biz bu vaziyeti, hukukçu- lardan sorduk ve onların mütalea- larını topladık. Kanunu medeni, Türk ceza kanunu ve ceza muha- kemeleri usulü kanununu hazırlı- yan heyet azasından avukat Bahir diyor ki: * — Hâüdiseyi henüz gazetede okumadım. Anlattığına göre iş, muhakemenin — iadesini — istilzam eder. Ceza muhakemoleri - usulü kanumunun (327) inci maddesinin beşinci bendine göre yeni bir vak'a telâkki edilmek suretile bu kat'ileşme hükmün ikrar eden ve evvelinden gayri diğer üç mah- kümun lehine olmak Üzere muha- kemesinin ladesini istilzam eder. ladei muhakemenin şartları ka- bule şayeste olup olmadığının tetkiki keyfiyeti, kanunun hüküm- lerl dairesinde cereyan edeceği tablidir. Ezcümle telâfisi mümkün olamıyan bir hükmü muhtevi olan bu hâdisede icranın tehirine karar verilmek hususunda mahkemenin salâhiyeti tecelli etmelidir. Şunu da ilâve edelim ki muhakemenin fadesi tabil, bu talebin kanuni sebeplerile subut — delillerini de ihtiva etmesi iktiza eder. Mahküm, muhakemenin lade- #i talebini ancak bir avukat ta- rafından İmzalanmış — bir İstida ile yabut bu hususta bir zabıt yarakası tutulmak - suretile mah- keme kâtibine yapacağı bir beyan lle dermeyan eder. Bundan sonra esas hükmü veren mahkeme bu talebin kabule şayan olup olma- dığına evvel emirde karar ver- mek mecburiyetindedir.,, Avukat Âdil de şunları Böy- lüyor: — Hükmün iktisabı. kat'iyet etmiş bnlunduğuna ve her dör- dünün İdama mahküm bulunmuş olmalarına —nazaran — mahkeme asıl öldürücü darbeyi vuran - faill meydana çıkaramamıştır ki dördü- nün de İdamına hükmetmiştir. Bun- lardan birinin sonradan vukubulan ikrarı kendi aleyhine bir sohbet ve arkadaşları lehine bir beraet delili teşkil edemez Çünkü o da (idam) cezasıta mahkümdur. Eğer idam cezasına mahküm olmamış olsaydı bu Ikrarı ladel muhake- me yolu için kanunun aradığı se- beplerden biri olurdu. Bence baş- ka delil ve emare yok İse srf bu ikrar, iadel muhakeme için sebep olamaz.,, SON POSTA Yeni Umumi Müfettişlikler Baştarafı 1 inci yüzde ) danberi yaptığı tetkikler sona ermiştir. Alınan neticeye göre vâlilerin tek tek olan çalışma programla- rını sistemleştirmek ve - vilâyetle- rimizin ökonomik, sosyal ihtiyaç- larını muayyen formüllerle geliş- tirmek için ikinci ve nârzım vazi- fesini görecek bir teşkilâta lüzum görülmüştür. Bu teşkilât anyesinde bilhassa merkezle muhabere usulü sade- leştirilecek — ve işlerin neticeleri daha süratle alınacaktır. Iç Bakanlığın bu husüs . için bazırladığı projeye göre memle- ket 6 mıntakaya bölünmektedir. Her miıntaka bir * Müfettişi Umu- milik,, mıntakası olacaktır. Trakya Ikinci Umumi Müfettişlik mınta- kasıile Firinci Umumi Müfettişlik mıntakasındaki vilâyetlerimiz hariç, geride kalan vilâyetlerimiz dört umum! müfettişliğe bağlı ka- lacaklardır. Bu umum |müfettişlik merkezlerinin Erzurum veya Trab- zon, —Ankara, İzmir, — Istanbul olması muhtemeldir. Proje kanuniyet kesbederse müfettişi umumilerin vazife ve salâhiyetlerini tayin eden kanun- da da tadilât yapılacak ve umu- mi müfettişlere daha geniş salâ- hiyetler — verilecektir. — Müfettişi umumlliklerin — teşkilâtında — da değişiklik yapılacaktır. Bu müfet- tişliklere bağlı olmak ve onun idari sahadaki salâhiyetinl taş- mak Üzere Kültür, Bayındırlık, Finans, Tüze (Adliye), ökonomi, Tarım (Ziraat) müşavirleri buluna- caktır. ÂAyrıca müfettişi umumilik mıntakasındaki Bayındırlık işlerini kontrol etmek Üzere bir de fen heyeti bulundurulması —düşünük- mektedir.. Umumt! müfettişlikler kurulduktan sonra - vilâyetlerde açılacak — mektepler, yapılacak yollar, sosyal tedbirler bu teşkl- lâtın murakabesi altında bulu- nacak ve vüliliklerin muhabere mercii müfettişi umumiler ola- caklardır. -————— ——— İstanbul 4 Uncü icra Momur- luğundan; Tamamina 1843 bin sekiz yüz kirk üç Tira — kiymet kesilen — Üsküdarda, — Altunizade mahallesinda — selâmsiz — tophaneli- oğlu caddesinde eski 55 yeni 83 No. ahşap bahçeli ve bahçesinde kuyu ve 37 tane kadar muhtelif meyva ağaçları bulunan dairemizee açık arttır. rastlıyan pazartesi günü 16 ya kadar dalremizde satılacaktır. Arttırmıya girmek için 947,5 teminat akçesi alınır. Birikmiş vergi, belediye resimleri yakıf icaresi müşteriye aittir. Arttır- mada gayn menkuüle takdir. edilen kiymetin. 475i bulmak şart olup akai halde en son arttıranın taahhü- ak Üzere arttırma ha uzatılarak 30-7. rastlıyan — salı yal süatta satıla- caktır. Ve en son arttıra: Üzerine de bırakılacaktır. 2004 No. İera ve İflâa Kanununun 126 maddesi mucibince ipotek sahibi kadarların ve güâyri menkul üzerindeki haklarını, hususlle falz ve masrafa dalr bulunan iddialarını müs- pet evrakile birliktö ve 20 gün Içinde dairemize bildirmeleri lâzımdır. Aksi halde hakları, tapu - sicillerile sabit olmadıkça satış bedelinin paylaşma- sından bariç kalırlar. Daha geniş bilgi edinmek İste- yenlerin 34/255 dosya No, sile dalre- mizâ müracaatları İlân olunur. (364) Bir Yolcunun Görüşleri: Dışarıda Türk Lirası Ge- linlik Kızlar Gibi Kıymetli İBir Gün Yolunuz Trakya İ'iı;dudumuz— dan Geçerse Bunu Siz De Anlarsınız yt Zonguldak — muhabirimis — Ahmet Naim, kısa süren bir Avrupa seya- batl yapti. Arkadaşımaız bu yolcu« luktan “Son Posta,, okuyucularımı da, dolgun ve hlali görüşlerini sa- fırlar halinde sıralayarak faydalan- dırmak istemiştir. Arkadaşımızin ilk yolculuk mektubunu bugün koyu- yoruz. Öteki mektuplarda günü gel- dikçe bunu kovalayacaktır. Sofya, (Hususi) — Türk hu dudunu şafakla geçtik; Pityon'da Yunan hududuna girdik. “Akro- pol,,, "Pallas Atina,, kültür. ve san'at bakımından Yunanistanın karekterini çizebilir. Fakat, afaki bir seyahate çıkmış olanların Barbarosse “Metak kelimeleri Yunanistanın daha 'ti birer sembolü olabiliyor. Ben ne yalan söyliyeyim, trenimizin Yunan hu- duduna girdiğini, meşbur Yunan konyaklarının firmalarımı bağıran ağızlardan öğrendim. Kompartımanların pencereleri sürülüyor.. Pazarlık: — Ena papeli! — Çok.. In aşağı. Pazarlık yetmiş beş kuruşta karar kıldı. Satıcı şişeyi uzattı; ahcı cebine davrandı. Kısa bir tereddüt devresi.. — Drahmi yok! ne yapacağız? Konyakçı, uzatılan bankanotu iki elile kaptı ve yerden bir selâm çaktıktan sonra: — Pasam, dedi. Türk bank- notu keşke çuval ilem olsa.. Hudutlarımızdan aşırı topraklar- da da birçok misalini gördüm; Türk parası her nerede olursa olsun — Üstün bir alâka ve rağbetle karşılanıyor. Karaağaçta konuştuğum bir Yunanlı; “ Yuna- nistanda bir Türk banknotile dün- yayı devirirsiniz! ,, sözile bana Yunanistandaki ucuzluğu anlat- makla kalmadı, ayni zamanda pa- ranızin dışarıdakl değeri hakkın- da halkın telekkisine çok canlı bir misal daha vermiş oldu. * Edirneye yaklaşıyoruz. Güne- şin ilk alevlerile kızarak ufuklardan gökyüzüne uzanan sülün gibi narin minareleri ve muhteşem kubbesile Selimiye camilnin silceti göz ka- maştırıyor. Tren çığlıklar kopa- rarak Edirneye koştukca büyük Türk mimarı koca Sinanın kese- rinden ve — malasından — Türk san'at dehasının İrişilmez bir kud- reti gibi göklere baş — veren koca mabet büyüyor, vuzubhlaşı- yor.. ve İnsana öyle geliyor ki; #zerinden yükseldiği topraklara kem gözle bakanlara karşı bu şaheserin, sessiz, camit, fakat Pi ve koca mimar Sinânın Ölmez şaheseri bütün heybetile Türk gücünü haykıran manevi bir ifadesl var. Türk kapasitesine boyun kestiren asil bir vakar, yüksek bir muhab- bet.. İşte Edirne abidesinin ka- rekteristik vasfı. * Edirneyi geride bıraktık, Me- riç Üzerindeki şimendifer köprü- sünün yarısım geçince yeniden Yunan hududuna ulaşm ş - olduk. Sık s&ık, Yunan hudut karakolla- rının önünden geçiyoruz. Ne ka- dar uzak mesafede o ursa olsun, hudut — karakollarındaki Yunan askerinin saf tutup treni selâm- ladıkları görülüyor. Yavaşladık ve durduk. Demir- yolundan başlayarak iki - taraflı tepelere doğru uzanan demir ka- zıklardan, — işaret İlevhalarından Bulgar hududuna - yaklaştığımız anlaşılıyor. — Yunan hududzıı'ıııı son durak noktasındayız. Göğüs bağır açık birçok Yunan askeri yolun kenarına dizilmiş, — yüzü kızgın güneşlerle yanmış, sert kır rüzgârlarile sertleşmiş genç bir Yunan zabitl hat boyunca baş önünde dalgın iler- liyor. Adım atışından, ayağındaki, vaktile asfalt caddelerde gezmek için yapılmış zarif, fakat şimdi yamalı potinlerinden anlaşılıyor ki bu bir şehir çocuğudur ve kim- bilir gu anda nişanlısının havasını kokladığı Atina sokaklarını ha- yalen dolaşmaktadır. Yunan - Bulgar hududunun telâfi noktasında karşılıklı iki tepede iki hudut karakolu.. Bi- risinde mavi - beyaz, ötekinde yeşil - kırmızı filamalar birbirle- rine kur yapar gibi sallanıyor. Karşılıklı iki tepeden birbirine bakışan Yunan ve Bulgar hudut karakollarını geçiyoruz. — Fakat bana öyle geldiki; bu bakışma- Jariın, bir oyun bozanlık sonunda birbirine darılan iki komşu ço- çuk edası var. Sivllingrada geldik. Buradan itibaren artık Bulgar toprakların- dan geçiyoruz. — Abmet Naim İstanbul Tapu mlüldürlüğün- den; Beyoğlunda Tatavla mahalle« sinin Çarh işi sokağında eski 34 yeni arsa 6 gşevval 295 tarihli iye ile Sotiri üzerinde iken merkumun vefatlle bu kerre veresösi | intikal için Idaremize müracaat etmİş- se de bu hüccetin tapuda kaydı olma- dığından senets'z tasarrufata kıyasen muamelesi yapılacağından bu yer hakkm- da tasarruf iddinsında bu'unanlar varsa ilân tarihinden itibaran — on beş gün zarfında vesaikl tasarrufiyelerile bire likte müddeti hitamı günün e tahkikat için — mahallin!'e bu'unacak Tapu memuruna veyabut 1910/935 munmela No. sile Beyoğu Tapu B: şmemurlu- guna müracastları ilân ounur, (36X)