4 Mayıs Bir Irfan Ve Kültür Oca- 'Kayıklı Seyyahlar-| ğının Ellinci Yılı İstanbul Erkek Lisesinde Dün Coşkun Dün kutlulama münasebetile oynanan piyesten bir #sahne Istanbulun yarım asırlık çok feyizli bir irfan MüÜcssesesinin, ktanbul —erkek lisesinin ellinci Yildönümü dün cömert bir çoş- kutlulandı. Elli yıl önce bu lisemizin salonları dün #abahtan akşama kadar, mekte- eski ve yeni mezunlarile, es- ve yeni muallimlerile doldu, ı'lıçıldı. Kutlulamayı — mektebin Mezunları — tarafından kurulmuş Olan cemiyet tertip etmişti. Merasim ve kutlulamaya İstik- marşile başlandı, sonra cemli- reisi Cemil Sait, mektebin tarihçesini, bugüne kadar yurd İtfanına yaptığı hizmetleri anla- Osmanlıcadan (Baş tarahı 14 ünecü yüzde ) birr. Cour de cassation vanı temyizi askeri — Süel Yargutay Divanı muhasebat — Sağışkur - T T. Cour des coumptes tnakus etmek — Azalmak, ek- T'llm:k .r.ııkııı — Tutmazlık #hasuh — Tondeğişimi » Fr. Ti Mı:lompıyclıoıı Snasüb — Uygu, yakışık, nls- ::üqmı * Fr. Conavenance, 'oprortion flııuı — Dölerme - Fr. *rtation, göneration ı.Üııı.uı— (Bak: Mütenazır) - Uyka- ırpf. Symötrie Snbih etmek — | - Uyramak, urındırııık, 2 (Bak: İhtar ) T idürüst — Sağlam- Fr. Robuste ü":bbüt etmek — Eitmek, çim- -t_mık — Fr. Vögtter, poussar elfir etmek — Pro- İğrenmek, 'şl'ıınıh Sneffüs etmek — Nefes almak, k, nefeslenmek Snevvil etmek — idlenmek, ı'"'lonınık- Fr. VıS: =:vlı etmek — Aydınlanmak, k ıs.vaır (entellektüel anlamına) emen « Fr. İctellectvel ı* Id Fr. İatell l pötzzüh — Gezinti, seyran - Fr. T, “Menade, excurslon ::'ıııı etmek — | - inmek, düş- alçalmak — akadar alçalmak,... a ;ldıı inmak,... a kadar düşmek A*'- 'abaisser, daigner ;._ mi tenezzül — Beğemezlik - tfir etmek — Soğutmak, İğren- Ş"'-lı — Fr. Digoüter “ik — Dar ğ l ğ"“ etmek — Tenkid etmek 3) BU ih etmek — Ayıkdamak, kirp- ei WFP. Netteyor, diminuer Re ! etmek — Tepelenek * Fr. Ti » ehâlier : ..—iii etmek — Büyütmek, ye- M’kı Üre'emek e aimel AlEüelaliş tan bir mnutuk söyledi. Bu nutuk- tak anladık ki bu feyizli mücsse- se, bugüne kadar geçen yarım asırlık hayatında on bini aşan mezun vermiştir. Bugün Istanbul Erkek lisesinden bilgi ve kültür kazanmış olan binlerce Türk ço- cuğu muhtelif sahalarda yurdu yükseltmek vazifesi almişlardır. “Mezunlar — arasında — bugün meb'uslar, doktorlar, kimyagerler, mühendisler, profesörler, sefirler, yüksek devlet memuru vardır. Bu ön gözden sonra mektebin yetiştirdiği gençler — tarafından Şaksperin “Onikinci gece,, kome- disi büyük — bir muvaffakiyetle onamak - Fr. Approuver Tensik etmek — — Tevilemek Fr. Röformer Tenvim etmek — Uyutmak - Fr. Endormir Münevvim — Uyutucu « Fr. So- porifigue, ennuyeux Tenvir etmek — Aydınlatmak, ışıtmak - Fr.-Eclalrer, &clakrcir Tenzil etmek — İndirmek, aşağı dlı!uımık, azaltmak, çıkarmak » Fr. Abaisser, soustraire Terahi (Bak: Tekâsül) Terakki — Nerleme - Fr. Progrts Terakki etmek — İlerlemek - Fr. Progresser, faire des progrsa Terakkiperver — İlerci, ilercil - Fr. Pogressiste Terakkub (Bak; İntizar) Teraklim etmek — Birikmek -Fr. S'accumuler 'Terane — 1 - Ötü, Nağme) - Fr. Chant Terazil tarafeyn — Onaşma Terbiye — Eğitim, yetiştirmek - Fr. Eduğuer, ölever » Terbiye etmek — Eğitmek, ye- tiştirmek - Fr. Edüguer, #lever Tercih — Üsterim, öneyle - Fr. Prtference Tercih etmek — Üstermek, üstün totmak, beğenmek, öneylemek- Fr - Priförer Tercliman — Dilmaç Tercüme etmek (Bak: Mütercim)- Çevirmek « Fr, Traduire Terdif etmek — Adamak - Fr. Feire accompagner Tereddi — Yozlışma - Fr. Dösa- grtation, dögenirescence 2-( Bakı Tereddi etmek — Yoz'aşmak-Fr. | Dösıgröger, se dögönürer Tereddüd (Bak: Şüphe) — İkir- cim - Fr. Heslatıon Tereffu etmek — Yükselmek, ağ- mak, yücelmek - Fr. S'elever Terfi etmek — Geçmek, yukar- lamak Tereke — Bırakıt - Fr. Höritage Terennüm etmek (Bak: Teganni etmek) Teres üb etmek — Çökmek, dibe çökmek Tereşçuh etmek — Sızmak « Fr, Suiater M eamabis' z Senmdi SON POSTA dan Biri Faciaya Kurban Gitti İzmir, (Hususi) Lâstik bir ka yıkla devriâlem seyahatine çıkan Pavlanga ve Hildavays adında Iki Alman seyyahı evvelki sene Foça açıklarında fırtınaya tutula- rak denize düşmüşler, Foçadan | yetişenler tarafından kurtarılmış- lardı, Gelen — haberlere — nararan, Pavlanga seyahatine devam etmiş ve bundan iki hafta evvel Fırat nehrinde ölü olarak bulunmuştur. Pavlanganın nişanlısı Hildavays memleketine dönmüştür. Altın Tayyare Madalyası Aldılar Tayyare cemiyeti genel baş- kanı ve Çoruh saylavı bay Fuat Bulcanın kızı bayan Türkânla kocası bay nüzhet Teğmen düğün masraflarını tayyare cemiyetine bağışlamışlar ve cemiyet tara- fından altın. madalya ile taltif edilmişlerdir. Bu iki genç bu Buretle herkese — örnek olacak çok değerli ve yurd için hayırlı bir iş görmüş oluyorlar. temsll edildi. En sonrada mek- tebin cazı tarafından — muhtelif parçalar çalındı. Bugün matbuat erkân ve âzası arasında da bu Kültür ocağından bilgi kazanmış olan birçok gençler vardır. r Istanbul erkek lisesine daha çok yıllar hayat ve hizmet dileriz. aai Terettüb etmek — Düşmek - Fr. Tncomber Terfih etmek — Ondurmak, gem- lik vermek, genlemek, gönen- dirmek - Fr Am&liorer Terfik etmek — Yandamak, yanı- na katmak, yanına vermek « (Fr.) Faire accompagner Tergib etmek (Bak: Teşvik) Fr. Encourager Terhin etmek - Tutuğlamak - Fr. Engager, hypothöguer Terhis etmek - izin vermek, bo- şarmak, — salıvermek, koyuver- mek - Fr. Congedier . Terketmek - bırakmak « Fr. abandonner Terkib - Katım, somtöz « Fr. Composition, syathöse Terkibi - Somtözel Terkib etmek — Somtözlenmek katımlamak - Fr. Composer Terekküb etmek — — Katımlan- mak - Fr. Se composer Terkin etmek — Yazmak Tersane — Gemlik, gemilik Tersim etmek — Çizmek, resmi- ni yapmak Tertib — Sıra, dizi, düzgü, dü- zem, düzemeç - Fr. Strie, ordre Tertib etmek — Sıralamak, diz- mek, sıraya koymak, düzmek - Fr. Sörler mettre en öndre Tertibat (Fak: tertib, tedbir, ih- zarat) Tertibli — Derilgen, derli toplu, yerli yerinde - Fr. Ordona& Tertibs'z — Savruk, bozuk düzen * Fr. Ma'ordonne, dösordonne Terviç etmek — Önürtmek - Fr. Soutenir, appuyer Tervici efkâr (Bak; mürevviç) — Önürtge Tesadüf — Raslama -» Fr. contre Tesadüfen — Rasgele - Fr. par hasard b Tesadüf etmek — Raslamak, raç- gelmek - Fr, Rencontrer Tesadüm — Çarpışma, tokuşma » Fr. Collision Tesahub etmek — Kayırmak, be- Ren- DYANIMAPAN / 3DAHA BEYAZİ RADYOLİN Türkçeye Karşılıklâr Kılavuzu nimsemek - Fr. Protöger, #'ap- proprier Tesamuh ( Müsamaha ) — Hoş- görme, hoşgörürlük,hoşgrü, göz yumma - Fr. Tolerance Tesanüd — Dayanışma, * Fr, Solidarite Tesbit — Sapta Tesbit etmek — Saptamak - Fr. Fixer £ Tescil etmek — Kütüğe geçirmek, deftere geçirmek - Fr. Enre- gistrer, inscrire 'Teselli, — Avunç, avuntu - Fr. Consolatiou Teselli bulmak — Avunmak - Fr. Se consoler Teselli etmek — Avutmak, avun durmak - Fr. Consoler Teselsül etmek ( bak: Tevali ) — Dizilenmek, dizilip gitmek, zin- cirlenmek - Fr. Se succüder, s'enchainer Tesettür etmek— Bürünmek, ör- tünmek, kapanmak - Fr. Se voiler, se couvrir, s'enfermer Teseyyüp (bak: ihmal, terahi ) — Fr. Nögligence teshil etmek — Kolaylaştırmak - Fr. Faciliter Teshin elmek — İIsıtmak - Fr. Chaulfer Teshir etmek — Almak, ele ge- çirmek, büyülemek - Fr. Con- guğrir, ensorceler, seduire Tes'.d etmek — Bayramak - Fr. Föter BÜYÜK TAYYARE PİYANGOSU Şimdiye kadar binlerce kişiyi zengih etmiştir. Yeni Tertip plânını görünüz. 1. ci keşidesi 11 Mayıs 1935 dedir. Bllğuk ikramiyesi: 25 & 0 oo Liradır. aü eeima AKZRIZL. Ciğerler için hava ne İse dişler için de RADYOLİN odur. Haşta ciğerler kadar sağlam ciğerlete de hava lâzım olduğu gibi, ba- P kımsız dişler kadar temiz ve |f beyaz - dişlere de RADYOLİN lâzımdır. Hava kanı, RADYO- $ LİN ağzı temizler, Havasız kalan en sağlam vücud nasıl zehirles nirse, RADYOLIN ile fırçalan- mıyan temiz ve beyaz dişler de öylece sararmağa ve çürümeğe mahkümdurlar. Te'sir — Etki - Fr. Effet Tesis ( bak: Mücssese ) Tesisat — 1 - Koyaç, koyra, 21 (bak: Müecssesat ) « Fr. Insti- tution Tesis etmek — Kurmak Teskin etmek ( Bak: sükün | — Yatıştırmek, sakinleştirmek, din dirmek, sükün vermek - Fn Apaiser, calmer Teslih etmek — Silâhlamak - Fn Armer Teslim — Teslim (T. Kö.) Fr. Livrer Tesellüm etmek — Teslim almak - Teslimiyat — Verinim, verinselik - Fr. Capitulation, rösignation Teslim tesellüm — Alaca verece « Formalit de livrö et de reçu 'Tenlis — Üçleme « Fr. Tripler, trinite Tesmiye etmek — İsimlemek, ad- lamak, isim vermek - Fr. Nom: mer, dönommer Tesmiye olunmak — İsimlenmek, aldanman, ad konulmak, isim veri.mek, denmek - Fr. Se nom- mer, s'appeler Örnek: Anadolunun birçok yer« lerinde vereme ince hastalık tesmiye olunur. — Anado unun bir çok yerlerinde vereme ince hastaık denir. Tesri etmek — Sür'atlendirmek, hızla-dırmak, tezleştirmek - Fr, Acetlerer — İsteyen'er hunvu kesıp aradaki başlucları tercihan daktilo ile Osmanlıca ....... Gnuzcnıud;ıı: böğik'n alke mıyacaktır. doldurarak Türk Dii Araştırma Kurumuna gönderebi'irler. » « « * * * kelimesine kılavuzda .. . . . | uygua ( Yahut: Yeter) görmüyorum. Sebebi (Kismoa) .. ee r eee L LA L AA (1) () Burada bir örneğe gösterilmiycn yarılar üzerine bir şey yağıla- * « karşılığını