22 Nisan 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

22 Nisan 1935 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

l Ziraat Bilgisi (*) “Süsen,. Kökleri Neye Yarar ? Mavi renkli böyük çiçekleri ve bıçak gibi düz yeşl yaprak- larile bahçelerimizin ötesini be- risini süsliyen Gsüsenleri elbette tanırsınız! fakat birçok kimseler onu susam çiçeği diye tanıdıkları için belki siz de şimdi bu adını söyleyince halırladınız. Bildiğiniz bu süsenlerin ıtriyat- çılıkta büyük bir değeri vardır. Onun çiceklerinde pek te hoşa giden bir koku bulunmadığını ve çiçek meraklılarının ona özenme- diklerini hepimiz biliriz, İtriyat- çılıktaki değerini de belki yeni işitiyorsunuz. Piyasadaki birçok menekşe esanalarının bu süsenler- den çıkarıldığını söylersem şap mayınız! Hor görülen bu çiçeğe €e tabiat böyle değerli bir hassa gizlemiştir. Bilirsiniz kl menekşe esansı, küçücük çiçeklerin, minicik yap- raklarından — çıkarılabilmek — için hem çok masraf hem çok zahmet ister. Piyasada çok sevilen ve aranan menekşe esansını eğer hep menekşe çiçeğinden çıkar- maya kalkışsalar fiatı bugünkünün birkaç misli pahalı olurdu. Bu- nunla beraber süsenden çıkarılan menekşe esansını pahalı pahalı satanlar da yok değildir! Süsenin kökleri yerelması gibi kalın ve parçalıdır. Bu kökler kurutularak toz edilirse mis gibi menekşe kokar. Küçücük koese- larde çamaşır sandıklarına ko- nursa kokusunu sindirir. Bu kökler inbikten çekilirse menekşe kokulu bir esans alınır. Toz edilmiş kökleri Sülfür dö karbon suyu içinde bir müddet bırakıp çıkarmak — süretile de esins elde edilebilir. Bu suda kalan kökler kokusunu tamamile bu eczaya verdiğinden şişeyi bir tabaga aktarıp açıkta bırakinca Sülfür dö karbon uçrrak tabakta Sübye gibi (|Süsen sütü) kalır. Bizim için — bilinmesi gerek olan daha xiyade onun yetişti- rilmesidir: Süsenin birçok çeşitleri var- dır. Bildiğimiz âdi süsene İspanya süseni derler. Çiçeklerinin kokusu güzelse. de — köklerindeki koku pek azdır. Irls germanika manya — süseni mor — renkli p giçekler açar. — Köklerinde ok- dukça — koku — vardır. İrle - palli- " aksifüm adındaki su süseni sarı tenkli çiçekler açar. Köklerin- deki kokusu epeycedir. Asıl menekşe esansı çıkarılan ve çok kokulu olan süsen çeşidi; (Floransa — süseni ) dir. Cenubit Avrapada ve bizim memleketi- mizde yabant olarak dahi yetiş- tiğini mütehassıslar söylüyor. Süsenler güneşli yerleri sever- ler. Kışın fazla su tutmayan nemli topraklarda İyi yetişirler kuru, — kireçli topraklarda eyi elmazlar. Süsenleri çoğaltmak için kök- leri kullanılır. Son veya Ilkbahar- da bu kökler parçalanıp bir fidanlığa dikilir. Ertesi sene son- baharda buradan sökülüp güzelce bellenip —hazırlanan — bahçesine aralarında — 30 santim — mesafa kalmak şartile birer çukurcuğa veya Sıraya dikilirler. Ara sıra küçük çepinlerle aralarındaki otlar temizlenir. Üç dört senede bir sisenler köklerile beraber sökü- Müp yerviden yetiştirlir. Bu er denilen Al- » N Keskin Ve Tok sözlü Bir Hatiptir * Çelyuskla ,, kazazedelerini kurtaran Rusların herhaide dün- yaya öğretecekleri — çok şeyler vardır. Rus ordusu bu - asrin nev'i kendine münhasır bir ordudur ve 1917 senesindenberi Rusya ordu kumandanlarile — hakkile - iftihar edebilir. Bugün arlık Troçkinin icraatından — bahsetmek modası geçmiştir. Buna rağmen Troçki dahili muharebeler zamanındaki icraatile Carnottan sonra en bü- yük bir askeri teşkilâtçı olduğunu İspat etmiştir. Halefi Frunze de her ne kadar onun kadar — parlak değilse de yüksek meziyetli bir idare adamı idi.. Öldükten sonra yörine geçen Voroşllof —ise kelimenin — tam manasile büyük bir adam oldu- ğunu göstermiştir. Voroşilof henüz orta yaştadır ve her ne kadar uzun ihtilâl se- nelerinin tecrübesile — mücehhez ise de ancak #on zamanlarda ileri saflara geçmiştir. Çehrece tamamen Rus tipinde olup ( sakalaız bir Lenine benzer ) Büyük —bir enerji ve azim sahibidir. Her ne kadar asi bir — dinleyici kütleyi bile kendine ram eden Tıroçki kud- retinde bir hitabete malik değil- se bile keskin ve tok sözlü bir hatiptir. lera komitesi azasından olup Stalinin en sadık ve en kuvvetli taraftarlarından — birldir. O dü- şünen bir adam değildir. Bütün kuvvet ve kudretinin sırrını bir işin pilânını kurabilmekte, başkaları- nı tereddüte düşürecek mania ve müşkilâta karşı koya bilme- sindedir. lstediğini bilir ve buna mani olacak hiç bir şeyin mev- cudiyetine tahammül edemerz. Ecnebi yardımına ihtiyaç gös- termeden bir orda — maydana getirmeği kararlaştırmış — ve maksadında da muvaffak olmuş- tur. İkl Üç kişi Istisna - edilirse, nada fazla olan kökler de menek- şe tozu yapılmak Üzere satılığa çıkarılır. Bu iş Teşrinevvelde da- ba doğrusu yapraklar sararmıya başladığı zaman yapılır. Çıkarı- lan kökleri hemen temizlemeli, patates gibi kabuklarını soymalı- dır. Sonra yassı sepetcikler - için- de güneşte kurumiya bırakılır. Epice kuruduktan sonra da kapa- h kutularda saklanmalıdır. Flo- ransa güösenl bir dekar | bir dö- nüm | yerden 300 - 350 kilo kadar kök verir. Etüvde kurutulub toz haline geldikten sonra yüz kilo kökten 75 - 80 kilo menekşe to- zu alınır. Bizde de yetiştirilmesi Için ö« zenmeğe değmez mi?, — Çiftçi Tuzlada muallim: bay İzzete: Çitler hakkında — gelecek sefer malümat verecegim. ç €) Tiraat hususundu üş' Gilerinizi serumnuz. Sön Fosta'mu (Çifiçi) el dine Guvub verecektir. A SON POSTA I Sovyetler Ordusunun Başkumandanı O, Sakalsız Bir Leni- ne Benzer. Ve Büyük Bir Enerji Sahibidir. Voroşilef — bugün — kurulmakda olan yeni Rusyanın en kudretli ve en müteneffiz adamıdır. Voroşilof me yaptı; o, başlı- ca İki şey yaptı: Bunlardan birincisi Rus ordu- sunu beş senelik pilân mucibince teknik notai nazarından yeniden techiz etmesidir. Herkes bilir ki harbden — evvelki Rus ordusu teknik cihetten birinci sımf bir ordu sayılamazdı. Bugün Voroşi- lofun sayesinde Rus ordusu dün- yanın en mükemmel surette ma- kineleştirilmiş ordusudur. Rus ordusu bugün 1928 se- Sovyet ordusunun xzırhlı bir tankı nesine kadar Ruüs - fabrika- larının bilmediği tayyare mitralyozları, makineler, ağır top- lar ve tanklar imal etmektedir. Bundan maada Tupelov ve Naza- tov gibi birinci sınıf tayyare ve hava mühendisleri yetiştirmiştir. Zannetmem ki — Voroşilofun kendisi bile bu Sovyet mamulâtı- nın henüz İngiliz veya Fransız mamulâtı derecesinde olduğunu iddia edebilsin. Fakat 1928 deki vaziyet ile bugünkü vaziyet ara- sında bir mukayese yapılırsa, o vakit Voroşilefun başardığı işin azameti anlaşılır. Voroşilof, - techizatta — yaptığı inkılâbı, efratta da yapmıştır. Kızıl Orduyu görenlerin onun te- siri altında kalmamalarına imkân yoktur. Ordunun disiplini, miha- nikt olmakla beraber son haddini bulmuştur. Bu ordu ayni zamanda münev- ver bir ordudur ve efradile tamasta bulunmayanların — anlayamıyacağı derecede ateşin ve milli hislerle meşbudur. Hattâ bu ordu sivil ve siyasi işlerde de kullanılmıya elverişlidir ki bu mazhariyet dün- yanın başka hiçbir memleketine nasip olmamıştır. Bu, kısmen de bolşeviklerin, Rusların behemehal bir taarruzuna maruz kalacakları kanaatinden ileri gelmektedir. Ordunun dahili muharebelerdeki — icraatı onun her ferdini millete — âdeta azix kılmıştır. Burada Voroşilofun başka bir icraatından da bahsetmek lâzım- dır. Ö, ordunun başına - geçtiği vakit ordudaki zabitlerin ancak yözde otuzu işçi sınıfındandı. Bugün bunların miktarı — yüzde elli/i tecavüz etmektedir. Hattâ ordunun bazı kısımlarında, me- selâ topçu kıtaatında erkân ve ümeranın hemen hemen bepsi Bolşevik fırkası azasındandır. Bu suretle Voroşilof en aşa- ği sınıflarında bile keşfedilme- miş nice istidatların bulunduğunu ve biraz araştırıldığı — takdirde bunlardan bütün orduya kifayet edecek bir erkânı harbiye heyeti teşkil edilebileceğini göstermiştir. İngilterenin — askeri — sistemi bugüne kadar işçi sınıfından an- cak bir kimsenin ordu kuman- danlığına kadar — yükselmesine müsaade edebilmiştir. — Halbuki Voroşilof bu sistemin tabiat ka- nunlarına — nekadar aykırı oldu- ğüunu fi'len ispat etmiştir. O başka sınıflarda — olduğu gibi orduda da mesleki istidada açık bırakmanın ne büyük fayda- ları olduğunu — keşfeden yegâne teşkilâtçı olmuşlur. Dünya Hâdiseleri | Vergi Mükellefle . ” . . A rinin Bilmesi Lâ- zım Olan Şeylerlı ansada — yeni bir — gedt dersleri — uçılmıştır. Bi | Yeni bir. | derslerde talebeyt bir 1 mükel' Mektep — | finn Bilmesi Üü açıldı zimgelen malümât öğretilecektir. Dershaneyi açanıl! gazetecilere söylediği şudur : — Memleketimizde © kadif çeşit vergi var ki, hatırda kolaj” lıkla tutulamaz. Bir dera şeklindt L öğretilmesi lâzımdır. İşte besi böyle bir dershane açmıya lı"ı keden düşünce budur. * ir İngiliz gazetesi 1901 tat « rihinde çıkardığı nüshala' n rın birinden Şü fıkrayı iktibas edi* nsbug —şehri halkındali Mistr Rişar Kilner otomobilini ba$ döndürecek bir sür'atle idare et tiği için dün 15 lira para cezasi” na mahküm edilmiştir. Polis re porunda söylendiğine göre mah* kümun otomobilinin sür'ali 12 kis hometre idi.,, Ingiliz gazetesi bu eski haber rine şu cümleyi eklemiştir : Bugün Londra civarında oto" mobiller İçin tayin edilen azami | sür'at 48 kilometredir. Demek © vakitten bu güne kadar aradafi | geçen her yıl için sür'at 3 kilor metre artırılmıştır. Ağlebi ihtimal 1950 yılında şehir dahilinde 100 | kilometre sür'at fazla görülmiyer cektir. * Aııırlkıdı gözellik enstitlir | lerinin verdikleri bir t;; e re 1914 | Kadın # ı;ıilııu'lıı:ıdııı eli gittikçe | Si — büyüklüğü büyüyor | 5-3/4 Inçti, hab | bBuki 1924 yılinda bu büyüklük 6-1/2 yi buldu, şimdi İse vasatl | 7-1/2 dir. Amerikalılar — kadif elinin büyüklükte erkek elint yaklaşmasının — sebebini kadınılf iş hayatına atılmasında bulir yorlar. ğ * Almınyıııı Restach ıılıll' katolik kilisesinin papazi olan Vilhelm Left | fers dilini tutma* | hapse — | çinı bilmediği içit — Giriyor! | 18 ay hapse mab' küm olmuştur. Gidip yatacaktıfı | Vükik — Almanyada — papaslarıli mahküm edildikleri vakidir, lıkı.î_j mahkümiyet hep manevi şekildt kaldığı için bu defaki göze çarp* mış, katolikler —arasında tesli yapmıştır. Bir. papas * emin edildiğine göre (Mistf T Mellon)a ıgea,gooo (doıı' mukabilinde — «47 — | tılan Madon (# mindeki tablör — satmıyacak | Rusyadan — çıkai — eski eserlerin sonuncusu olacakti/" Filhakika Stalin şunu söylemişti — Bügüne — gelinceye kadaf | her ne pahasına olursa — olsül para bulmak ııocburlyıdndıyfnk' Zira memleketleri ıınıyllı:,ünl*"t istiyorduk ve ne bulursak “'“' yorduk. Çünkü bizim için mık.'”' eski eserlerden — kiymetli * Halbuki şimdi memleketin mlk":; Ğ ihtiyacı tamamlanmıştır. ve #7t!” — para bulmak için eser satılm A lözüum kalmamışur. |

Bu sayıdan diğer sayfalar: