Dünya İktisad Haberleri Dunya Yün Konferansı Önümüzdeki haziran ayında Berlinde Berlinde — dünya yün konferansı top- lanacaktır. Almanya, Ingiltere, Italya ve Holanda gibi Avrupa memleket- leri murahbasları bu konforansta müşterek hareket etmek için kendi aralarında bir toplantı yapmışlardır. Bu ayın başında Pariste yapılan bu konuşmalar da haziranda yapılacak Berlin kon- feransında Avrupa yün memle- ketlerinin takip edecekleri yol çizilmiştir. x Kanadada ziraat işlerile uğ- iş- | raşan müessese Bi ?!r. bi güzel bir yumurta tatistik İstatistiği neşret- miştir. Bu istatistiğe göre Kana- da da yılda adam başına ( 370 ) yumurta — yetiştirilmektedir. — Bu miktar istatistikte tetkik olunan memleketlerin rakamlarından da- ha yüksektir. Mevzuubahs istatla- tiğe göre ve ehemmiyet sırasile yılda adam başına yeni Zelanda da (300); Amerikada (267); Bel- çlkıdn (ll?), Holanda da (200); gteıede 143 ), Almanyada ) yumurta yetiştirilmektedir. * Mısırın pamuktan - sonra top- rağa borçlu oldu- ğu en — mülhim madde soğandır. gan ihracatı) Ve Mısır hükümeti pamuk kadar soğan ihracatını da düşünmek zaruretindedir. Hattâ soğanın pamuktan çabuk bozul- duğu göz önünde tutulursa bu ebhemmiyet artar. İşte Mısır hükümeti bu bakım- dan Mısırın soğan işlerini düzelt- mek imkânlarını aramaktadır. Ve ilk iş olarak kredi . xorlukları ile karşılaşan Almanyaya gönderile- cek soğanlara yardıma karar ver- mişlir. Ve sırf Almanyaya yapı- lacak soğan — İihracatına tahsis edilmek üzere 100.000 Mısır lirası ayrılmıştır. * talya 1933 yılında 9 milyon 560 bin ton ma- ö den kömürü idhal kömür itha- etmişti. 1937 yılı Tâtı artıyor | için yapılan İsta- tistiklerde bu miktarın yüzde otuz kadar artarak 12 milyon 730 bin tona vardığını görüyoruz. İtalya maden kömürlerini bilhassa Ingi- İtalyanın Bir Doktorun Günlük Notlarından (*) Pazartesi Çoçuklarda İshal İntisamsız verilen yahut iyice t kim edilmemiş vütle diğer vakilsiz verilen gıdalar çocukta ishale sebep olabilir, Rengi yeşil olur. Halbuki çocukların aptesti, tabif halde altın sarını tongindedir. Bu renk san yeçil veya yaprak yeşiline dönün- ©e tabil defi ihtiyaçları da artar. Çocuk sancılanmıştır. Ağlar, dur- madan bağırır. Bu takdirde #it 24, icabında 48 saat kesilmelidir. Yorine kaynamış şekerli su, piring süyüu, — nişasta — peltesi, — bafil gçay gibl geyler — verilir. Aynoi zamanda — püpatya süyile ihti- kan yapmak, karnına (âpa vur- mak veya kompres şayanı tavm- yedir. Aptestin retgi tabii hülini alınca yine gıda vermiye baş- lamalıdır. PI Bu notları kesip saklayınız, bir'albüme yapışlırıp - kolleksiy: niz. Sikinti zamanınızda bu no! dektor gibi ladadımıza yetişebilir. | bahseden İngiliz bayanı, SsSON POSTA Dünya Kadınlarının Tezahürü Dünkü Miting Çok Geniş Bir Cazibe Yarattı Heyecanlı Nutuklar Söylendi Şehrimizde — toplanmış — olan dünya kadınları dün akşam Te- pebaşında — hakiki bir alâka uyandıran büyük bir miting tertip ettiler. Bu miting tiyatro — binasına tahminlerin fevkınde bir dinleyici kütlesi toplamıştır. Asayişi temine memur olanlar kadınlara karşı çok mlüsaadekâr davranmışlar ; fakat içeri girmek istiyen erkekleri; memleketimize gelen ecaebi seyyahların gümrük- lerde bile rastgelmedikleri güç- lüklere maruz bırakmışlardır. Saat tam on yediyi 40 geçe, projektörlerle aydınlatı!mış olan sabnenin perdesi açıldı. Sahneye çıkan miting reisi bayan Latife Bekir, ilk sözü Uluslar Kurumu murahaslarından matmazel Emili Gourta verdi. Sevimli murahhas boyu kadar uzun fransızca bir nutuk söyledi. Çocukların — yetiştirilmelerinden, çocuk hıfzısıhhasından bahsede- rek, mevzuu sulha ve mihayet an- nelerin, çocuklarına vermekle mü- kellef oldukları terbiyeye intikal ettirdi. Matmazel — Gourt'tan — sonra sahneyi, İngiliz parlmentosunun ilk kadın azası Bayan Leydi As- tor işgal etti. Kesesi kadar dimağı da zengin olan sevimli ve zeki Ingiliz bayanı, bu toplanışın bir isyan olduğunu ve bu toplantıya iştirak edenlerin birer asl sayılabileceklerini «söy- ledi. Sonra: — Kdınların istedikleri şey er- keklere benzemek değildir. Biz onların ballerini gördükçe onlara benzeyememekten değil, benze- mekten korkuyoruz, dedi. Ve çok alkışlanan bu sözlerine gu cüm- lelerle devam etti: — Bu toplamıştaki samimiyet gösteriyor ki, dünyamın bütün ka- dınlarının çok iyl arkadaş ve kardeş olmalarına milliyet farkları zerre kadar mani değildir. Ve zaten İstenilen de, budur. Biz; gaye'erimizin, birçok arzu- larımız gibi gülüne görülmesinden korkmuyoruz. Ve bize bu perva« sızlığı veren de, — gayelerimizin asa'eline olan büyük ve köklü imanımudır. Atatlirkün büyüklüğünden uzun alkışlarla karşılandı. Onudan sonra söz alan Antalya saylavı bayan Türkân, nutkuna, *“ Türkiyenin axiz mlisafirlerini ,, selâmlamakla başladı ev: “— Atatürk; Türk milletini de Türk kadımını da, bir hamlede Kurunuvustadan bugüne atınıştır!,, sÜren | dedi. Türkçe söylenen bu nutuk, Bayan Nebahat tarafından fran- sızcaya tercüme olundu. Ve sahneye Romanya murah- bası Preoses Kantagüzen geldi. Kantagüzen, çok fazla alkışlanan nutkunda hulâsaten gu - sözleri söyledir — Günlün bütün buhranlarına rağmen, kadın, parlak bir - istik- bal ümlidi uyandırıyor. Gençliğin yardımına koşacak Dün akşamki miting esnasında nutuk söyleyenler. Yukatıda: İngiliz murahhas- larından biri, aşağıda saylavlarımızdan Bayan Türkân nutuk okurlarken namuskârlık telkinine de muktedir- dir. Bütün bunların haricinde o, her baksızlık karşısmda cephe alabilecek kadar da medenl cesa- rete sahiptir. Miting'in en son nutukunu söyle- yen — murahhas — Avusturalyalı bayan Littlijohn'dur. Onun da sözlerini bitirmesin den sonra sahnede görülen kong- ra relsi bayan Korbet Aşbi, ba- ziruna bütün murahaslar namına teşekkür etmiş, ve miting, alkış- lır ıııııııdı sona ermişdir. Kadın Murahhaslar Dün Çok Iyi Eglendıler Hintli Bayan Zengin Bir Alâka Kazandı Dün sabah Uuslararası kadın birliği kongresine gelen mural- haslar ve birçok davetliler Bo- gaziçinde bir — vapur — gezintisi yapmışlardır. Bu gezinti murah- haslar şerefine, Türk kadın bir- liği tarafından tertip olunmuştur. Gerinti için, Şirketi Hayriye- nin 74 numaralı büyük, — beyaz vapuru tutulmuştur. Bütün dünya milletlerinin bay- raklarile donatılan vapura, şehir bandosuda getirti!mişti. Vapur, sabah tam saat onbiri on geçe Tophaneden kalkmıştır. Bandonun çaldığı oynak ha- valarla neş'eleri bir kat daha artan davetliler ve murahhaslar Boğazın nihayetine kadar götü- rülmüşlerdir. Bu gerzinti saut on üçe kadar sürmüştür. Dönüşte, vapur, Bey- lerbeyi sarayının — rihtiımiına ya- naşmıştır. Misafirler ve davetliler sarayı ve sarayın büyük bahçesi- bi gezmişlerdir. Murabhaslar, gezmelerini bitir- dikten soara, hazırlanan soğuk büfede karınlarını doyurmuşlardır. Biraz mahcup davrananlar, büfe- den kâfi derecede müstefit ola- mamışlardır. Zira; gezintide mev- cut kadın murahhaslara ve da- vetlilere nisbeten adetleri çok mahdut kalan erkekler; bayanlara ikrama yetişememişlerdir. Bazı erkekler de; zahmet say- olan kadındır. Ve kadın, herkese l dıkları bu hizmetten kurtulmak Kadın murahhaslar, dünkü gezintileri esnasında Beylerbeyi sarayının havuzü başında için, kadınla erkek arasındaki müsavatı öne sürmüşlerdir. Fakat bayanlar, müsavatın bu tarzda telâkki edilişinden pek hoşlanmamışlardır. Yaşlıca murahhaslardan bir- çokları, saray bahçesinin en yu- karılarına kadar çıkamadıklarına eseflenmişler, ve oralarda neş' eyle koşuşan genç — bayanlara bakarak gülmüşler, ve gençliğe imrendiklerini — söylemişlerdir. Sarayın iç tefrişatına en fazla hayran — olanların — başında, Ja- mayka, Hindistan murahhasları; ve birliğimiz azasından değerli doktor bayan Pakize vardır. Hâttâ — bayan — Pakize bir aralık: — Ben, demiştir, sabahtan- beri açlıktan bayılıyordum, Hal- | Kari Mektubları Tayyare Cemiyetinin Bir Bildirişi Geçenlerde yine bu sütunlarda& Diyarıbekire, tayyare piyangosü İlstelerinin — muntâzaman — gön« derilmediğine — dalir bir — oku« yucumuzua şikâyetini yaz« mıştık. Tayyare cemiyeti bize gönderdiği bir mektupta tahkikat yaptığını, listeleri diğer şubelere olduğu gibi — Diyarıbekire — de muntazaman — gönderdiğini, bu husustaki posta — makbuzlarınım piyango müdürlüğünde saklı bu« landuğunu bildirmekte, bu liste« lerin postada kaybolmuş olmasıs nın ihtimali olduğunu yazmaks« tadır. Bir Göçmenin Şikâyeti Garbt Trakyalı bir göçmenim, Uzun müddettenberi iş bulamadım, Ve buna da, başka tabiiyette ola mam sebep teşkil ediyor. Türle tebaası olmak istedim, ve bir istle da ile müracaat ettim. Fakat mu« amelem bir türlü neticelenmedi, Çünkü nüfus bedeli olarak 2575 kuruş istenmektedir. Halbuki bet tam bir yokluk içindeyim. Eskiden fakir olanlar için bir tatisna kas munu vardı. bunun müddeti de 13 Nisanda bitmiş.. Belediyeye müracaat ettim. Bana: Şimdilik parası yoktur, fakat 150 kuruş gündelikle çar hışabilir ,, şeklinde bir mazbata verdiler. Bu suretle bütün ümitlerim boşuna gitti.. Ne yapacağımı şaşırdım, Ben bir zavallı göçe menim, bana yardım etmek, ha- yatımı — kurtarmak — demektir. Kime, hangi makama baş vura- cağımı bilmiyorum. Son Posta: Belediyemizin veya Hilâliahmerin kiymetli raisl General — Alinin nazardikkatini bu kimsesiz vatandaşımızın Üze- rine celbederiz: Pendik istasyon kıratbanesinde Garbi Trakya göçmenlerinden H. Cemal Beyoğlu Çukurcumı Cami sokak No, 81 de Bayl. Hakkıya: Yeniden bir istida ile Bele- diyeye müracaat ediniz vaziyetk nizi kısa fakat özlü bir ifade ile anlatarak müdahalesini İsteyiniz. buk! — buranın — nefaseti bana açlığımı umutturdu. — Şa anda açlıktan değil, hayranlıktan ba« yılıyarum! Bütün bunlar, saat on beş buçuğa kadar sürmüştür. Tenezzüh vapuru, saat on beş buçukta, Beylerbeyinden hareket elmiştir, Ve saat on altıya doğru Topha- neye yanaşılmıştır. Ve bu neş'e içinde geçen gezinti, neş'e içinde sona ermiştir. Gezintiye iştirak eden murah-: haslardan ve davetlilerden bir- çokları sade vapurun kalabahğıne dan ve — büfede karşılaştıkları güçlüklerden şikâyet etmişlerdir. Büfeden bahseden bir ccnebl bayan gülmüş, ve: — Herşey — güzel, demiştir. Fakat ben bugünkü tecrübemden sonra, tok karımla zindana düş- meyi boş mideyle sarayda yaşa- 'maya tercih ederim. Bütün bayanlarda fazla alâka uyandıran — şeylerden birisi de, Hindistan murahhaslarından birk nin kıyafeti olmuştur. Hergün başka — renkte, kiy* metli bir şala bürünen kibar, ince yüzlü Hintlinin dünkü kılığ! da, bütün gözleri takdir ve im- renti ile doldurmuştur