2 Nisan 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

Büyük resimi) roman amma» 63 <a» Yaran: Sermed Muhtar Alus İri GÖNÜL BİR OLUNCA, Sumanlık Seyran Olur! 2-4. 955 SON POSTA Damat Bey Mızıkaya Şeflik Ediyordu.. — Kuzum kardeş, dedim, sormak ayıp Olmasın amma damat nerelerde?, Annesi gibi horozu (o başıma © bağlamadığı isabet, bin kere isabet amma öğlede yaklaşıyor. Koltuk zamanı geldi. Kadın kahkahasını zor tuttu; kulağıma eğildi. — Başına bir örtü al; yan yoldan dolanıp selâmlığın önüne bir göz gezdir! dedi. Bürümcük başörtüm göğsümde. Hemencecik o örtündüm; dediği tarafa koştum. Ayağım kınlaydıda (keşke gidemeseydim; gidipte beynimden vurulmuşa dönemeseydim... Evvelce, nikâhta keramet var- dır. Belki yıldır. barışıklığı olur diyordum fakat işte o dakika tam kararımı verdim. Allah hay- retsin amma bu İşin akibeti vahim, dedim. Yektacığın hayali gözümün önünde belirdi; yüreğim deşilir gibi oldu. Damadı ne halde İnanırsınız? Mızıkacıları halka etmiş; kendi de ortalarına geçmiş. Nişanlı, kordonlu; pırıl pırıl setresi omu- zunda... Bir elinde fesi, öbür elinde bir değnek... Kolunu kaldırıp kaldırıp indi- riyor; ayağını yere vurup vurup mahmuzlarını şıkırdatıyor. —Olanları gördünüz mü? delikan- hı bozdu, zırdeli olub çıktı! diye İçime ığıl ığıl izgin neden sonra İşin ne olduğunu anladım. Meğerleyim muzikacılara ku- manda ediyormuş. Yalnız kolunu, ayağını oynat- sa yüreğim yanmıyacak.... Ray rara rayram, rayrara rayram di yen ağzile çalmıya uymalar.. Burnunu sıkıp gıranete gibi öttür- meler... avurdlarını şişirip şişirip bart bart bart bomburt taklid- leri... Ne bağırma çağırma: — Ulan çorbacılar beni tanı- madınızmı ya?. Gece gündüz tiyatronuzdayim. o Kumpanyanızın bir oyununu kaçırmam. Çaldıkla- rınızın hepsi ezberimde. Haydi tekrar başlayın, daha daniskaca çalın bel... Çalgıcılar o gümbür gümbür bandoyu tutturupda bir-az geçer geçmez, (İstoper |, deyib hepsini durdurma; şimdide kendini meth: —Muzikacı başı nasıl, takımını domuzuna idare etmiyor muyum? işte bu bu kadar olur dedinizmi? alayınız şaşıp şapa oturdunuz- mu ?.. borumu her cuma selâmlıkda (o muzlkal bümayuni, Topane muzikasını, Bahriye mu- zikasını dinliyorum. o Alafranga havaların ustası oldum yabu!... Ardından yine haykırarak kv- matida; — Çalın bana bakayım İzmir marşını, Selânik ıslahhane marşını! İçimden: — Beterin beteri var dedim. Varsın muzika ustalığı etsin, yatak odasındaki fotografta gördüğüm gibi cambaz esvaplarını giyip pe- rendeler taklalar atmasın, zincirlere sarılıp dişlerile gülleler kaldırma- sında ku gördüğüm ballı börek | diyip içeri kaçtım., Zira zıvahasından (zoru var, En hatir ve bayale gelmiyen şeyi “yapar mı yapar. Kâtipcesini pek becerem'yeceğim anima"diyanenin külemi pis mi ne derler? İşte bu görsem mesel, ğencin Ter Deli haline tıpatıp “van. Baş kademedekiler, Sa yi zinedar ustalar, vükelâ takımları, müşir ve vezir femilyaları, kızları, gelinleri, hulâsa kalburun üstüne gelenlerin hepsi buyurmuştu. Atâ paşa, büyük râyalarla ah» baplığı sever dedikya, banka sa- bipleri, şimendifer, tramvay, terkos kumpanyası gibi Okumpanyaların direktorlerile, yani Beyoğlunun en ileride ecnebilerile tanışıklığı çek. Bu Mösyoların, çelebilerin de kart kart madamaları, zebella zebella kızları gelmiş. Böy'e paşa düğünü görmedikleri için şaşkın bakıyorlardı. ğlede ha okundu, ba oku- nacak... Neden bilirim? Midem kazınmaya başlayınca tamtamına öğle ezanı vaktıdır, dakika şaşmaz, Artık kazınmayı da geçmişte karnım gurul gurul guruldayor; zil çalıyordu. Büyük konakların adetini es- kiler bilirler. Küçük evler de olduğu gibi bir defacık koltukla, beş dakikacığın içinde patırtı geçiştirilemez... Koltuk merasimi tekrar tekrar yapılacak, tekrar tekrar seyredilecek.. Meselâ aman üçüncüyü sav- duk derken filanca paşa hazret- lerininki O buyurur. Oyuncak değil, filanca paşa “ şevketlinin senli benlisi; gece gündüz huzu- Meşhur musikili ve şarkılı Altın sesli adam RUDY VALLER “ Daima senenin en güzel filmlerini gösteren SÜMER Sirenası Yarın akşam; Amerika'da aylardanberi oynamakta olan AŞK ÇiÇEKLERİ runda,. Haydi hanfendinin şere- fine bir dördüncü koltuk.. Dördüncü tamamlanıp damat selâmlığa çıkarken falanca paşa nın validesi teşrif“ eder. Falanca paşada hünkârn ya kaynı, ya kızının kelnpederi. Al bir beşinci koltuk daha.. Böyle nice bir vakit geçirile- cek, ikindiler mi olacak kayguda iken Dilâver ağa, leylek bacak- larını aça aça uçar gibi bahçeye fırladı. — Eh, dedim, damada haber gidiyor; koltuğa çağrılıyor. Kaç ay evvelden kararlaştır mışlım. Seyredilecek en münasip yer, drekli ( taşlıktaki havuzun önü, mermer aslanın yanı. Dama- dın kapıdan girişini, gelinin kok tuğuna girişini, merdivenden çi kışlarını, koridora dönüşlerini en mükemmel görezek mabal orası. Sonra, güvey, gelin odasın dan çıkınca para serpecek... Dar koridorda herkes! balık istifine döndürecek değil a, geniş yer lâzım, Herhalde ya merdivenin üst başında, ya da ortasından aşağı doğru serpecek... Para toplamada gözüm yok. Önüme kadar gelirse, düğünden yadigâr diye usulcacık ayağımı üstüne basarım; kalabalık dağ lınca eğil p kimseye göstermeden alırım. Kapışan'arı seyredecek en muvafık nokta da havuzun ke narı, ( Arkası var ) rövüsünü gösterecektir. En güzel yıldız ALICE FAY Büyük mizansen - Göz kamaştırıcı danslar » Muhteşem musiki - Broadway'ın en lâtif en güzel kızları. Pek güzel ve pek rengin olan bu film herkesin ağzında dolaşacaktır. Yerler evvelden aldırılabilir. Tel 42851 Bu Perşembe akşamı S A RA Y Sinemasında ESRARENGİZ HANE Fransızca sözlü yeni kopyesi Herkesin kemali zevkle seyredeceği büyük film. Önümüzdeki Perşembe akşamından itibaren TÜRK Sinemasında PAGANİINİI Slime zevkle öpmüştüm..) Bütün dünyada tanınmış keman üstadının maceralarım tasvir eden emsalsiz bir aşk ve musiki filmi, IVAN PETROVITCH - ELİSA ILLLARD ve MARIA BELING Ş İK sivenana Bir haftadanberi büyük muvaffakiyetlerle gösterilen du eşe east (3i)Te sz. ME) <— | ÇARDAŞ FÜRSTiN MARTHA EGGERTH'in en güzel eseri Arzuyu umumi üzerine birkaç gün daha gösterilecektir. ÜÇ SAAT 8 perde İkinci perde de Küçükbey Tiyat- ir e: Izmir, ( Husus ) — Saat on üçten İtibaren otobüsler, tram- vaylar ve vapurlar stadyoma ko- ircileri or.. Belli ki b ayni 2 fevkalâde ye birini (o yaşayacak. dyumun tribün kısmı hıncahinç dolu.. Halk, paraleller arkasında ve İocaların içinde oyunu seyret- mek ıztırarında.. Tribünlerin (karşısına gelen büyük saatin altına kırmızı ldei- vert ve siyah beyaz işaretler kon- muş. Tribünlerde fısıltılar: — Hangisi kazanacak? — Altın ordu kadrosunda nol- sanlar var.. Altaylı çocuklar, kulüp idarecilerinin nezareti altında ak- şam erkenden uykuya yatırılmış.. — Altın ordu şampiyonluğu elden kaçırmak istemiyecek.. — Altayın hıncı büyük.. En az beş gol atacakl, Ve nihayet oyun başlıyor. » Dört bin insan âdeta nefes almıyor. Merkez çizgisinden ayrı- lan top yirmi iki oyuncunun tike asabi hareketlerile ayaktan ayağa dolaşırken Altınordunun sıkı bir müdafaa oyunu takip ettiği görü- lüyor.. Bu vaziyet tam beş dakika devam ediyor. Altıncı dakikadayız.. Kırmızı lâcivert formalı Altınorduluların sağdan açılan bir höcumunun Altay kalesine kadar İndiğini ve mer- kezde eridiğini görüyoruz. Şimdi oyun hareketli ve çok zevkli bir şart altında devam (ediyor; iki taraf ta eşapeli bir oyun tarzına boyun eğiyorlar. Altay kalesi önünde tehlikeli bir saniye,. Sert bir şütün, kaleyi sıyırarak avuta gittiği görülüyor. Altayda hücuma geçiyor.. Meş- bur Vehap topu ayağına almış; Altınordu haf beklerinden birini atlatmıştır. o Altınordunun © genç orta bafı Adil enfes bir atılışla topu kaparak hücumun şeklini Altınordu lehine çeviriyor.. Oyunun on dokuzuncu daki- kasından itibaren oyun büsbütün tehlikeli bir şekil alıyor. Altayın nisbi bir hakimiyeti gözleri çeli- or. ” lik haftaym bitmek (Üzere. Top Altınordu kalesi önünde ve Altay sağ açık oyuncusu İlyasın ayağında... Altınordu kalecisi, sol zaviyevi kapatacak bir hare- kete hazırlandığı sırada dört oyuncu önünü kapıyor.. Top gü- rültüsüz bir hareketle Altınordu ağlarma takılıyor. Tribünler söyliyor, alkış sesleri stadyumda akislerle çınlıyor. Tkinel devrede Altınordu biraz daha ağır başlı bir oyun oynamıya özeniyor. Kırmızı lâcivertli çocuk- lar, yaralı bir aslan vakarile, bü- tün oyun kabiliyetlerini sarfede- rek, enerjilerini kullanarak Altay kelesini adeta abluka ediyorlar. Bütün çalışmalara rağmen ne- İzmirde a Altay Takımı, Altınor Yendi Altınordu kalesine yapılan gol hücumu tice değiştirilemiyor. Bu sureti Altınordu, iki hafta evvel üç g altığı çok kuvvetli rakibine mağ lup oluyor. Bu maçtan sonrs Göztepe İzmirspor takımları arasında yap Jan maç 2-2 beraberlikle netic lenmiştir. A. Bilget | İKalyan B. MN? takımı çağrı Yugoslavya mili takımı şehirimize gelmekten vazgeçmi sinden sonra fotbol federesiyo muz Avrupa federesyonlarile masa gelerek, bilhassa Romi ve İtalyan federesyonlarına mü caat etmiş, dün sabah da Jtaly federesyonundan müsbet bir ci vap gelmiştir. Bu cevaba gör İtalyan federesyonu memleketi mizde bir kaç maç yapmak üzel Bu milli takımını göndermiye b zır olduğunu bildirmektedir. Bu suretle gelecek olan Ital, B mm Tikım, Avrupada Av turya, Fransa gibi çok kuvvet takımları yenen A takımından b kaç oyuncu İle takviye ed olacaktır. Futbol federesyonumuz geç vakit Italyaya yeni bir tek graf göndermiş, gelecek h Italyan takımının yola çıkması! istemiştir. Bu suretle yapıla karşılaşma Türk futboli için bi yük bir kazanç olabilecekdir. Eskrim turnavasını İtalyan! kazandı Roma: 1. A. A, Bir eskı turnuvasında, Italyanlar, Bel Fransız ve Alman ekiplerini mağ' lup ederek gotiye» vignal kup nı kazanmışlardır. C Toplantılar, Davetler Server Hilmi İhtifali Diş tebabeti ve eczacı mel tepleri müdürü merhum profesö Dr. Server Hilminin ölüm yıldö" nümü münasebetile bugün yarında Merkezefendideki kab rinde talebel b Nöbetçi Eczaneler (İbrahim Halil), Aksarayda (Wenikaj Sarım), Hafızpaşada (M. Fuat), Şeh remininde (A. Hamdi), o Samatyad* (Teolilos), Unkupanında (o (Yorgi Eyüpta (Hikmet), Beyasıtta (Cemii Bâlatta (Hüsamettin), Sirkecide ref Neşet), Bakçokapıda (Beşir K€ mel), Bakırköşünde (İstefan Ters” yan), Beyoğlu tarafı; (Beyoğlun (Kanzuk), Pangalıda (Güneş), T. simde (Karakin Kürkçüyan), Galatı (Hidayet), Kurtuluşta (Necdet Ekrem” Kasımpaşada (Yenituran), Haskö) (Yenitürkiye), Kadıköy tarafı; İsk enddesi (Sotiryadis), Yeldeğirmenin! (Üçler), Büyükadada (Şiikrü Rıza)