Esir Ticareti Hüriyetten Korkanlar Hüriyetten korkulur mu? Hüriyet ve esaret nihayet bir alışkanlık ve bir telâkki mesele- sldir. Hüriyelten — anlamak için onun zevkini tatmış olmak lâzım: dır. Bütün hayalı esaret içinde geçen bir adam hüriyetten kor- kabilir. İngiliz gazetelerinden birinla Habeşistanda dolaşan muhabiri oradaki Zenci esareli hakkında tetkikat yapmış ve tam manüsile kölelik eden 500 bin esir bulun- duğunu öğrenmiş. Birgün bu esir tüccarlarından birinin kölelerini azat etmesinde hazır bulunmuş. Kendilerine — hüriyetleri verilen köleler, — efendilerinin ayağına kapanıyor, — azat edilmemelerini rica ediyorlarmış. O güne kadar emir a'tında yaşamıya, ekmeğinin eline veril- e alışmış olan — bir kö'e, Bt hayata girince elbet şa- şırır. Hayat ona karanlık görünür. Analarının kolu altında yaşa- mıya alışmış olan gençler de hayata atıldıkları zaman aynı be- ceriksizliği, aymı korkuyu geçir- miyorlar mı? Çocuklarımızın hür ve benliğine p bir insan olabilmesi İçin ona hürriyetin zevkıni tattırmasını bilmeliyiz. Çocuk hür ve müs- takil bir hava içinde yaşar ve yetişirse kölelikten, — uşaklıktan gıenlr. insan gibi yaşamak ister, ir gence hayatta verilebilecek en büyük hediye de budur. * Beyaz Esirler; Afrikanın siyah esirleri yanın- da bizim de beyaz esirlerimiz vardır. Türkiyede esaret yoktur. Biz Afrikadan gelen zencilere bile, hiçbir. memlekette görme- dikleri, müsavi insan muamelesi yaparız. Fakat beyaz insan tca- retine karşı da şiddetle harekete geçilmelidir. Beyaz tlcaretidir. Umumhanoleri işletenler bu ticareti kanunun müsaadesile ya- pan serbest beyaz esir tüccar- larıdır. Bunlar evlerinde şunun bunun hayvanlık hırslarına — etini ve Orüuhünn — sattıkları kadın- ların sahibleridir. Fahişe, satılık bir metadır, umumhane bu me- tain satıldığı yerdir, ve umumha- neci bu işin ticaretini yapan tüccardır. Bu ticaretin zenci esir ticare- tinden farkı var mıdır? * Esir tüccarları Avrupadan Amerikaya, Hin- distan, Çin ve saireye beyaz ka- dın sevkeden ticaret müesseseleri vardır. Son zamanlarda memleketi- mizde bu neviden addolunabile- cek faaliyetler kulaktan kulağa İşi- tiliyor. Istanbula güya evlenmek ni- yetile gelen, evlerimize kadar giren ve kızlarımızı güya zevce diye alıb Mısıra ve Hindistana götüren M sırlı ve Hindistanlı kimseler ; bu beyaz esir tüccarlarından başka İ ;:: ıddıdgemâıler. Bunlar, ve mücevheratla, eski zengin ailelerin debdebe l:.ı zine- nete düşkün kızlarını tuzaklarr Tn ü Yo aşanları Hindir- yorlar. On- akıbetleri meçhul kalı: İnsan ticareti, kadın Türk Cümhuriyeti - bu İlale bir nihayet veremez mi? Öğretici Filmler Ankara, — Yeni bir kanan Projesine göre bütün #sinemalar Ssaz filimlerinden evvel halk ve u:l:lr—lır için öğretici teknik fi- "H"d.ı:ılermıyo mecbur ola- Bu filimler devlet ta- Yafından getirtilecektir. Apokrlipsın meşhbur dört süvarisı mahşeri tebşre ge- Kumar, içki, einayet Hyorlar, Cemiyetin dört süvarisi: ve he yıktır. bun'arın #ahlanm'ı © memi k aa ha SON TELGRAF HABERLERİ Bir cemiyette bu dört verip kuvstlendikçe, © cemiyetin bali fenalaşır. tte adâletin, İdarenin, | SON POSTA W Cemiyetin Dört Süvarisi Bi kötülük elele Çünkü leye ve onları mült vazifelerimizden biri de budur. içtim.i nizamın bozulmasına delâlet eder. Türk cemiyeti ferd olarak veya devlet olarak bu dört süvari ile mücade- yok etmeğe çalışmalıdır. En büyük Almanya Dokuz Milyon Asker Çıkarabilecek Baştftafı 1 Inci yüzde nlatliğe karşı bir nevi ehlisalip muharebesine sürükliyeceğini sa- mayorsa, bu, kendisinin ikinci Vilhelme son derece benzediğini ve dış tıyasayı haşmetlü selefinin ayni zihniyeti ile idare eylediğini güösterir. Almanyada: Berlin, 1 (ALA.) — Bugün neşredilen Alman maliye kanunu- na göre, Hükümet icabında her türlü —masraflar — yapabilecektir. Yeni harp gemileri için evvelce konulan tahsisat baki kalmakta- dır. Yeni bir habere göre de, harbe İştirak — etmiş sınıflardan başka umumi! ordu mevcudu 9 Bir İnfilâk Yedi Kişi Öldü Torino, 2 (Italyada) — Avlig- liyana şehrinde bir barut fabri- kasında infilâk olmuş, yedi kişi ölmüş, 27 kişl yaralanmıştır. Akıl Hastanesinde 1800 Hasta Var Bakırköy bastanesinde hasta kadrosu do'duğu için zararsız akıl hastalarından bir kısmı ai'e- lerine tesliim edilmektedir. Şimdi- ye kadar teslim edlen 150 hasta hariç olmak Üzere hastanede 1800 hasta vardır. İSTER İNAN Ercüment Ekremin “ Cumhuriyaet ,, te çıkan — bir yazısından; “ Geçenlerde, yar ki bereber, Balıklıya doğra yörüdük. Yoldaşım bir aralık beni önünde durdurdu. — Bak! dedi. Birkaç gün lağei mimar Sinanın erini cemaat yerinde kurulu iskeleleri kendime: yolum beni Silivrikapısına düşürdü. gelmemiştim. Tanıdığım bir zatla İbrahimpaşa camisinin tazize hazırlandığımız GAT DA e e e şön ıilyonrnelrıd bulacaktır. Mecburl çalışma — mükellefiyeti — askerlik hizmetine hazırlık mahiyetindedir. General Lüdendorf ile Çinden * dönmekte olan General Fon Zekt'in askert — Şüraya — tayin edilecekleri zannediliyor. Propağanda Bakanı Bay Göb- bels bir nutkunda şöyle demiştir : — “Kimseyi tehdit etmiyo- ruz. Fakat bizide tehdit etmele- rine müsade edemeyiz. Artık kendi mukadderatımıza sahip ol- duk. Harp, aklımızdan bile geç- miyor. Yeni topraklar istemiş değiliz. Bu, yalandır. Almanya en iyi askerlerini ve şerefini sulh yolunda kullanacaktır. Vş Bankası Kumbara İkramiyeleri Ankıera, 1 — İ.ı Bankası kumbara piyangosunda bin iralık İkramiyeyi Gal ta şubesi müj lerinden Ahmet Raif, £S0 liral k kir, 100 lizahk ( dan Ali Riza, Nazilli: di, İzm tten Şükran, Kâzım, Ferhunde, Kony İzmirden mupzzer, Ankaradan Sacide, tantutdın Celâled in, Adap zar.n- da: Nmet Himi kazanm ş'ardır. 4372, 3313, 6073, 40S7, 1915, 185S16, 20, SS18, 9763, 346, 4087, 15353, S5S21, 199, 1256, 56292, 9981, 576, 126, 26991 mnumuralı kumbaralar #t- 1STER şadolacak. Ben zannımı —Ohl dedim; aförin Evkaf ettiriyor. Koca Sinanın ruhbu bir kere daha böyle düşünüyorken, yoldaşım altüst etti. Meğer o görcüğümüz iskeleler 1804 teki büyük xzelzeleyi müteakip kurulmuş ve o gün Lehistanda: Varşova, 1 — Kuryer Var- şavski gazetesi yazdığı bir ma- kalede Almanyamın Şarka doğru genişlemek tasavvurlarının Polon- yanın mukavemetile karşılaşaca- ğinı söylemekle başlıyarak, Po- lonyanın gerek Nazi Almanyanın ve gerek Sovyet Rusyanın yardı- mini kabul edebileceğini îıhrı bile getirmenin gülünç olduğunu ilâva etmektedir. « ! Göring, dünden itibaren tayyare müdafassı topçu kıtalarının kumandanlığını eline almıştı. Bu münasebetle dün Berlin civarında Docberiste — meydanında bir aekeri nümayiş yapılmıştır. İç İşler Bakanı Trakyada Tekirdağ 2 ( Hususlt ) — Iç işler bakanı dün Saray'da Tekir: dağ ve Kırklareli valileri ile uzun müddet görüştükten sonra Vize- ye, oradanda Kırklareline git- miştir. Burayada geleceklir. Macaristanda Seçim Budapeşte, 2 (Hususi) — Meb'us seçiminde Başbakan Bay Göm- böş büyük bir — muvaffakiyet kazanmıştır. hipleri de ellişer kazanmş ardır. Ayrıca 175 kul 'a sahibine de onar Hira isxbet etmiştir. —e INANMA! idaresine.. - Camiyi bu hüsnü bugündür böylece duruyormuş. gösteriyordu. Kendi Evet muba'âğa etmiyorum, 1894 ten, yani 41 yıldan- beridir, buruya ne bir. işçi, ne bir. mimar, Evkaf memuru uğrayıp ta, bu iskelelerin neden kurul. duğunu, yahut ki niçin kaldırılmadığını sormamış! ,, ne de bir İSTER İNAN İSTER İNANMA! _—__-_____________________———_ Sözün Kısası Doktarsuz Bir Kaza Server Bedi eman Dünkü Son Postada Simavd n gelen bir şıkâyet vardı. Her ta- rafı elektiriklerle pırıl pırıl yanan bu kazamızda ehalinin medeni hayata karşı bağlılığı günden gu- ne artıyormuş: Halkevine iltihak eden Gençler Evi, Gençler birliği ve Avcılar ku.übü, ağaç koruma derneği gibi topluuklar, kaza halkının yükselme — özleyişlerine canlı çaaışmalarile tercüman olu- yorlar; fakat, Eerlin şehrinin beş altı yüz defa küçültülmüş bir ör- neği gibi bize tarif edilen bu medeni kazamızda ** ne doktor, ne eczahane, ne de en basit ma- nasile bir ilâç,, varmış. Bana öyle geliyor ki doktor ve eczane olmiyan bu yerde belki mezarlık da yoktur, çünkü orada artık hastalık ve ölüm kalmamış- tır. En hakiki medeniyet, vücudun ahenk ve muvazenesini devamlı sürette koruyan gizli tabiat ka- nunlarını bilmek, hasta olmamak, doktorun ve eczacının sun'i mü- dahalelerinden kurtulmaktır. “Gü- neş girmiyen yere doktor girer, Derler; biz artık bu sözü şöyle düzeltebiliriz: “ Medeniyet girmi- yen yere doktor girer. ,, Her halde Simav kazası, te- rakkinin bütün medeniyet âlemi- ni imrendirebilecek olan bu dere- cesine yükselmiş demektir; yoksa koskoca Sağlık — Bakanlığı olan bir memleketin büyük bir kaza- snda ehali hastalıktan kırılsın da bir tek doktor ve bir damla ilâç bulunmasın; buna — İnanamayız. Kazalarımız bu halde ise nahiye- lerimiz ve köylerimiz daha beter hallerde olmak — lâzım gelir ki Knkılâp Türkiyesinin parlak mu- vaffakıyetlerile bu ihtimali yan- düşünmek — bile mümkün değildir. Simavlıları tebrik ederim. Ebedi hayatın sirrina eren bu kazamız, yalnız bir bakıma göre talisizdir: Aralarında doktor ol- madığı İçin aparlıman — yaptıran da bulunmıyacak ve Simavlılar, :lülunmeı j .'Ğıılrlulıl belki h.bı-’ erpiç evlerde eye mal ıım: kılıcıklırdır'.wh Halk, Suçluların Başlarını İstiyor ! ( Baştaralı 1 inci yüzde ) meydan vermemek için çok şid- detli tedbirler aldı. Gazeteler halka sükünet tav- sıye ediyorlar, Fakat bir iki ga- zete, divanıharb kerarını protesto eden çok ateşli makaleler yazıyor. Divanıharp Relisi Ne Diyor? Atina, 2 (Hususi) — Fevkalâ- de Divanıharp reisi, verilen ka- rara karşı yapılan protesto mi- tingleri Üzerine şunları söylemiştiri Divn: uzun uzadıya düşündükten sonra karar vermiş- tir. me, Yunanistan menfaatinlı tekrar kan dökülmemesi icap et- tiği kanaatindedir. Biz müfritlerin düşüncesine değil, — vicdanımızın hitabına uyduk.,, Orduda ve memurlar arasında Tasfiye - Selânik, 2 (Muhabirimiz saat 10 da telefonla bildirdi) — Ma- liye Bakanlığına Bay Helmis, Başvekâlet Müsteşarlığına da Mü- nakalât Müsteşarı Başbakanın ye- geni küçük Çaldaris tayin edil- miştir. Müessesan Meclisi intihabatı 19 Mayısta yapılacak ve meclis 10 Haziranda toplanacaktır. Hü- kümet, yeni kanu lara dayanarak orduda ve memurlar arasında tasfiyeye başladı. p Saylav Namzetleri Ankara 1 — Münhal iki say- lâylık için yakında seçim yapıla- caktır. Ankara fırka kumandam lığından takalidlüğünü istiyen Cene- ral Sıdkı da namzed — gözsterile- cektir. Ü