30 Ocak 1935 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

* ee — ae ' aa X ıyfı_ » —- ğ < Memleket Manzarası —r———r aakaa x Değirmendere Değirmenlerinde gütme Hakkı Adapazarı (Hususi) — Derbent İzmite bağlı şirin bir nahiye mer- kezidir. Köy güzel yemiş bahçe- lerile süslüdür ve bu yüzden İyi bir para köye girmektedir. Köyde en çok mısır, biraz da piriç ekimi yapılır. Köy su değirmenlerile meşhurdur. İzmit ve Ada köy- lerinde her sene buraya yüzlerce araba mahsul öğütmek için geti- rilir. Değirmenlerin hepsi su ile müteharrik ve adetâ bir fabrika gibi son süratla işlemekte ve 8 dakika gibi kısa bir zaman zarfına 25 kilo mahsulü öğütmek- tedir. Iddialara göre tarihten 13 sene Önce bu değirmenlere mah- sul öğütmeğe gelenlerden değir- men hakkı olarak ©o — zamanın rayicine göre bir kile mahsulden bir okka hak alınırdı. Hükümet bu değirmenlere ka- zanc koyunca değirmenciler de öğütmekde — oldukları bir. kilesinden Üç okka hak al- maya başladılar. Fakat hükümet bundan bir müddet önce tek taşlı değirmenlerden kazanc al- maya başladı. Bununla beraber bBu değirmenciler kazanc da ver- medikleri halde almış oldukları hakkı tenzil edecekleri yerde bilâkis tezyid ettiler ve bu sefer dört sağ okka almaya başladılar. İzmirde Hilâliahmer Balosu İzmir (Hususi) — Izmirlilerin her sene büyük bir istekle arzu- ladığı Hilâliahmer yıllık balosu 25 şubat perşembe akşamı - vilâ- yet salonlarında verilecektir. Şeh- rin tanınmış ilerl gelenleri dün akşam Egepalas salonlarında Hi- lâliahmer Cemiyeti tarafından ve- rilen «Tea Party» de hazır bu- lunarak balo fa'al komitesini seç- miştir. Komiteye tanınmış ecnebi Bayanları da seçilmiştir. Hayraboluya Yerleştirilen Muhacirler Hayrabolu ( Husust ) — Kaza- mız dahilinde 850 evlik 3350 nüfus muhacir yerleştirilmiştir. Merkez- de bulunan muhacir evlerinin İnşaatı tamamile bitmiştir. Kaza- mıza ilâveten bir sıhhiye memuru daha yollanılmış ve bunlar köy köy dolaşarak muhacirlerin sıhhi vaziyetile — yakından — alâkadar olmaya başlamışlardır. BUTÜN ÜLKEYİ DOLAŞAMAZSINIZ FAKAT $ İ ĞON Posta e L . DAKİ BİRİLÂN Bürün üLkeyi HERCÜN DOLAŞIR mahsulün | A ee Kaçakçılara Hiç Aman Yok Gazianteb İhtisas Mahkemesinde Bir Senede ( 4250 ) Hüküm Verilmiş, İki Milyon Lira Gazianteb, (Hu- susi) — Eskiden kaçakçılığın en çok yapılagyeldiği bir yer; Gazlan- tebdi. Şehrimlz Suriye arazisile hemhudud — ve Haleb, Cerablus gibi daha birçok Suriye kasabala- rına pek yakın bulunmak hase-< bile kaçakçılar bu vaziyetten is- tifade eder ve o zamanlara aid , tedabirin de pek sıkı" olmaması yüzünden hemen hemen serbest olarak kaçakçılık yaparlardı. Milli servetin bu yüzden uğra- dığı zarar, hükümetimizi birçok fedakârlıklar ihtiyarına sevkede- cek kertede büyüktü. Kaçak eşya satıcıları muka- bilinde altın verildiği takdirde daha büyük bir tenzilât yaptıkları için Türk altınlarını Suriyeye akıtmakta bir mahzur görmez- lerdi. Hükümetimiz bundan üç sene önde kaçakçılıkla mücadeleye başlamış ve TT B Gazlantebden güzel bir görünüş Ihdas edilen Iİhtisas Mahkemeleri- nin büyük fayda ve yardımları dokunmuştur. Bugün şehrimizde kaçakçı miktarı düne nazaran 080 azalmıştır. Şehrimiz Askeri Uktisas mah- kemesi bugiünedek beş bine yakın suçlu hakkında 4250 hüküm ver- miş ve ayrıca bu suçlulardan iki milyon üra para cezasının tahsi- lni kararlaştırmıştır. Bu rakamlar, bir vilâyet içersinde kaçakçılıkla uğraşabileceklerin, hiç olmazsa, üçte ikisinin mahküm edildiğini gösterir. Para Cezası Kesilmiştir a ; y j t de yakalanan ka- 934 yılı İçin- ğ -e çak vak'ası 1608 ve — yakalanan suçlu adedi 1317 dir.. Gene bu yıl içinde 46 bin kilo gümrük ve inhisar eşyaslle bir milyon üçyüz bin defter sigara kâğıdı, 744 Türk banknotu ve 389 Türk altını, 1678 mecidiye ve 391 hayvan, 2 kam- yon ve 9i silâh tutulmuştur. Bu rakamlarla 933 senesi rakam- ları — bir — araya getirilirse görülür ki, bu sene kaçakçılık vak'alarında 015 ve eşya mikta- rında *440 bir eksiklik vardır. Bu da alınan kuvvetli tedabir ve önlemelerin eyi neticesidir. Şurası memnuniyetle kayde değer ki, alınan kuvvetli önleme, haber alma ve ilgüne (halka) an- latmanın tesirleri, millt fabrika- ların teesslis ve sanayiimizin İn- kişafı sayesinde kaçakçılık, bu en mühim hudud mıntakaları- mızda bile azalmıştır. Samsunda Arhavi Dili Samsun (Hususi ) — Henliz bir dili benimsemiyen şehirler arasında Samsunda vardır. Sam- sunun kendine göre bir konuşma tarzı vardır. Hopaya ve Arhaviye doğru gidildikçe bu telâffuz tarzı anlaşılmaz bir şekle girmekte, rumca İle türkçeden mürekkep garib bir lisan ortaya çıkmakta- dır. Meselâ Arhavi'de bir kah- vede otururken: — Ar bardak çığay mançi | diye bir ses işitirsiniz. Bu: — Bana bir bardak su ver demektir. ve bir — müşterinin kahveciye hitabıdır. Şark - vilâ- yetlerinde olduğu gibi Karadeniz sahil vilâyetlerinde de Istanbul şi- vesile konuşmanın yayılmasına ça- lışmak hiç te faydasız olmıya- caktır. Çorum Doğum Evi Çorum (Hususi) — Doğum evi burada biüyük bir ihtiyaca cevab veren faydalı bir kurum- dur. Evde çocuk bekleme ve mua- yene, kadın bekleme ve muaye- ne, Ültraviyole, banyo, hemşire, ebe, doktor, ameliyat, doğum ©- daları, lâboratuvar, çamaşırhane, yemek salonları, hasta kovuşları vardır. Bütün müessesede temiz- lik ve hastalara iyi muamele en önde tutulan vazifelerdendir. Doğum evinin baş doktoru müessesenin İdaresinde ve muhi- tine faydalı olmasında büyük mu- vaffakiyet göstermektedir. Eve köylerden kağnı ile yelen hasta- lar da vardır. Önceleri rağbet bulmıyan bu mllesseseye yavaş yavaş halk alışmıştır. Ve hemen hemen bütün doğumlar doğum evlerinde yapılmaktadır. Oi aK ON SNY Ka ea . İneboluda Yavrulara Ziyafet .,'ı,î;gı:..__—,_,_ gae : î e. ’ ğ £3_ İneboluda beslenen yavrülar Inebolu ( Hususi) — Ilk mek- teblerde okuyan çocuklara bir aydanberi' sıcak öğle yemeği ve- rilmiye — başlanılmıştır. Gümrük muayene baş memuru Bay Ah- med Refikin teşebbüsü ve Halke- Konyada Ekim Vaziyeti İyidir Konya (Hususi) — Ziraat Ban- kası son aylar içinde Konya köylüsünden bir buçuk milyon kilodan fazla buğday satın al- mıştır. Sevkedilen 600 vagondan başka bugün depolarda 5 - 6 milyon kilo buğday vardır. İnhi- sarlar iİdaresi de Karamandan kuru üzüm mübayaa etmektedir. Konyaya bu sene oldukça fazla kar yağmıştır. Bunun için bu sene Konya ovasının susuz- luktun — müteessir. — olmiyacağı umulmaktadır. Esasen sulama kanallarının bir an evvel açılması için lâzımgelen tertibat alınmıştır. Çorumda. Sürek Avı Çorum, ( Husust ) — Halkevi spor kolu tarafından bir avcılık kurumu yapılmıştır. Kurum kiş günlerinde sürek avları tertibine karar vermiş ve ilk sürek avıni yapmıştır. vi relsi Bay Nabi ile arkadaşla- rınım müzahereti ile meydana ge- len bu İş halkta da büyük alâka uyandırmıştır. Hergün Halkevinin üst kat salonunda yüze yakın yavru güle oyniya neş'e ile ka- rınlarını doyurmaktadırlar. Gebzede Bir Avcılar Kulübü Kuruldu Gebze ( Husust ) — Bu hafta içinde fırka Salonunda toplanan memleket avcıları aralarında bir kulüb kurmayı kararlaştırmışlar ve Gencler Birliğine bağlı üç kişilik bir idare heyeti seçmişler- dir. Bu seçimde kaptanlığa Bay Mahmud, idare memurluğuna Bay Hamdi, kâtibliğe de Bay Hüseyin geçmişlerdir. Kulüb, her cuma toplu ava çıkmak, büyük sürek avları tertib etmek emelindedir. Amasyada Bir Vak'a Amasya, (Hususi) — Bir saat uzaklıkta bulunan Boğazköyde Nezire adlı bir kadın yufka aç- mak Üzere davet edildiği Haşimin evine gitmiş, fakat Haşimin karısı köpekleri bağlamadığı için köpek- ler biçare kadının Üzerine hücum ederek ağır surette yaralamışlar- dır. Bu isırtma vak'asının kasden ü yapıldığı söylenmektedir, el Ikinci kın Kritik | Kemal ile alaya benziyor: Yeni Bir Edebiyat e Cöngü | Nurullah Ataç "":' | Yurdumuzda « Varlık » başka edebiyat cöngü bulunmi” dığını, geçenlerde, yine buradi acı ile anıyorduk. Bugün okiw larıma, beni sevindirdiği kadâ kendilerini de sevindireceğini sâ! dığım bir şey muştulıyacağıll « İz » yeni bir biçimle çıkma$? başladı. Gerçi ilk sayisı bekledi” ğimiz, daha doğrusu bize öncedz söylenildiği gibi olmaktan çd& uzaktır; onda « Varlık »ın d p. günlüğünü — bulamadık. İri İf yazılar, birçok dizme yalnışlıllijw bir makalenin ortasına durup durürken — giriveren çerçeveli çerçeveli olduğu kadar da yer” siz sözler... Bunlar o cönkte yazi' Hamdi Tanpınar, Cahid Sıdkıı Ahmed Muhib gibi arkadaşlarım! | da elbette sinirlendirmiştir; bunuf için bundan sonraki sayılarındö | düxeleceğini umabiliriz. Çerçeveli, ancak yersiz söf | dedim, anlatayım. Bu, «Devrimdef " beklediğimiz» adını taşiyor. «İz»ifl devrimden, iİnkılâbdan beklediği bakın ne imiş: Çocuklara ancı.. Türk adları takılmasını bir kant* ii na bağlamak... Kötü bir düşüuo'-wğ demiyoruz; belki de çok iyi, - Am cak bu yurdun kendilerini saymak istediğimiz yazı adamları: «Dev* rimden — beklediğimiz» — deyincö böyle ufacık şeylerden mi - söf açacaklar ? | «Iz» in bundan sonraki sayıla* rının daha büyük bir özenle, tar“.f ile çıkarılacağını umarız. w Bu sayıda da değerli yazılaf var; «İz» üniversite profesör vö doçentlerinin de yardımını temil etmiş. Bu ilk sayıda Ahmed l-lıııııtıft Tanpınarın « Şlir ve sonsuzluk” adlı, gerçekten çok güzel bir ya* zısı var, Hamdi Tanpınarın başlıc? bir suçu vardır: Pek az yazması. Ür daha sık yazmağa katlansa heti bugünkü ozanlarımızın en iyile rinden biri, hem de belki en İy? kritikimiz olduğunu herkes kabu* le mecbur olur. î «Bizde tenkid yoktur» .aınılfj dillerine dolayanlar «Şlir ve sol” suzluk» u okusunlar; yine su ;’ mazlarsa tenkidin ne demek ı duğunu — anlamadıklarını termiş olurlar. Hamdi — Ta pınar Yahya Kemal'in edef yatımıza kattığı , bir — güzelleğ” söylüyor ve bir parçayı, “Denizıf manzumesini — tahlil ediyor. £ | tahlil hiç şüphesiz ki başlıba$' bir sanat eszeridir. Yalnız Hamdi Tanpınar'a, P" sözü için, sitem edeceğimi Yabi” Kemal'in değerini hepimiz biliri?? ancak onun, on dokuzuncu £ kerhangi bir şalri ile boy ölçü$”, bileceğini söylemek çok !67 gitmektir: ÖOn — dokuzuncu â7 yani — Goethe, — Byron, go, Poe Baudelaire, VerlainS' Yahya — Kemal'i — onlaf | bir tutmak, onları bilmiyen *., kimsenin Aağzında manasız söz olur; Hamdi Tanpınar 8" onları bilenin ağzında ise YAY F | "