30 Aralık 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 7

30 - Birinci kânun SON POSTA ÜG — —-t — ü L DÜNYA MATBUATINDA ÖRMIKLERUMKZ; İngiltere japo;;; İle Dost Kalmak Azminde... | ı—J' "-3& 4 K __â Dilin Kemiği Yoktur! Fransızlar Alman Devlet İtalyan Gençleri Arasında... Italyan genç- Deniz Silâhlarını Azaltmak İşinde Londrayı Duşunduren Bır Nokta Deniz silâhları müzakeresinde konuşanlar: Amiral Stanley ( Amerika ) B. Matsu- ada (Japonya) Bay Norman Davis (Amerika) ve amiral Yamaâmoto (Japonya).. Deniz silâhlarının derecesini tesbit etmek için başlıca üç dev- let arasında yapılan müzakere esnasinde en ziyade anlaşamayan- lar Japonya ile Amerika oldu. Ingiltere İse bu iki uzlaşamayan arasında, çok nazik bir mevkide kaldı, Bunun sebebi her ikisine de hoş görünmek arzusunda olmasıdır. Tan gazetesi diyor ki: “Londra hükümeti Vaşington ile Tokyoyu yekdiğerine yaklaş- tırmak için yorulmak bilmez bir çalışma gösterdi. Amerika ile dost geçinmek arzusu meydanda idi, fakat günün birinde Japonya ile elele yürümek iİmkânından mahrum kalmamak için Japonyayı incitmek İstemediği de görülüyor- du. İngilterenin bu hareketinin meşru bir sebebi vardır. O da Rusyanın orta Asyada ve İranda ağır basmasına karşı, Ingiliz men- faatlerini korumakta Japonyadan Istifadeyi düşünmesidir.,, Haibuki, yine ayni Tan gazetesi, bir başka muharririn kaleminden çıkan diğer bir yazısında Üç beş gün evvel: Ingilterenin artık Rusyadan hiç bir korkusu olamıyacağını yaz- mıştı, acaba hangisi doğru? “Sar,, Toprağında “Pilebisit, Zamanı Yaklaştı Almanlar Neticeyi Kaza- nacakları Kanaatindeler.. Sarlı Bir Kadın “Fransada Zengin Yaşmayı, Alman- yada Aç Kalmayı Tercih Ederim ,, Diyor Pilebisit esnasında polla vazifesini görecek olan Uluslararası askerden bir müfreze Versay muahedesi mucibince Fransa ile Almanya arasında, kömür ocakları ile meşhur bir toprak olan Sar bavzası, 15 yıl müddetle bitaraf bir İdare altında yaşayacaktı. Bu müdde- tin hitamında da — hangi — devleti istediği kendi halkından sorulacaktı. | 15 yıl bitti ve pilebisit zamani geldi.' Almanlar halktan beşinin kendilerini isteyeceğine kanidirler. Ve görünüyor ki Fransızlar da bunun böyle olması ihtimalinden şübheli bir vaziyettedirler. Bu, hakikaten böyle olacak mı, olıııyıcık m! Fakat'” vaziye yüzde — doksan 'bitaraf — bir - gözle yakında — göreceğiz.. lerini jimnastik ile askeri ter- biyeye hazırla« mak Üzere, İise talebeleri — ara- sında yeni bir cemiyet — teşkil edilmiştir. Biz- zat Bay (Muso- lini ) nin — oğlu- nun başkanlığı altında bulunan bu cemiyete girebilmek için şöyle bir yemin vcmek İâzımdır: “Sporda kuv- vetimle, fende bilgimle, bütün sahalarda — az- mimle, İtılyı namına — daima galib — gelmiye çalışacağım. Mü- solininin emret- tği gşekilde dö- ğüşeceğim, ye- min ediyorum,,, Amerikada Para Sahiblerinin Vazi- yetleri Değişiyor! Amerika hazinesi tarafından basılan son İstatistiklerden 'anla- şıldığına göre, bu memleketlerde halkın malik olduğu servetin da- ğgılış şekli epeyca değişmiştir. Bu sahada göze çarpan en mühim nokta yılda (50000) liradan artık gelir sahiblerinin çoğalmaları, bu- na mukabil bundan az gelir sa- hibi olanların sayısının da azal- masıdır. İşte bir iki rakkam: 1933 yılında bir milyon dolar- dan fazla gelir sahiblerinin sayısı (46) kişidir. Halbuki bu miktar 1932 yılında ancak (20) kişiden ibaretti. Anlaşılıyor ki tekrar bü- yük servetler artmakta, küçükleri eksilmektedir. Amerikada yıllık gelir beyan- namesi vermiye tabi olanların sa- yısı - ( 3,660,105 ) dir. Bunların içinden filen vergi verenlerin sa- yıst İse (1,731,116) dır. tedkik etmiş o.anlar da şimdiden Lu fikirdedirler, Meselâ Her Theodor Balk bir Alman muharriridir. Fakat Almanya- nın kügünkü rejimini sevmez. İsviç- rede oturur ve şahsan Sar havzasının na Almanyaya geçinesini ister, ne de Fransaya. Bilâkis bugünkü vazizette kitaraf kalmasının faydalı olacağı kanaatindedir. Fakat bu Mmuharrir Sar'da bir tedkik yapmış, her sımnıfa mensub halk ile konuşmuş, esaszen irken Alman olan — Sar'lıların tamamen Almanyayı — istediklerini görmüştür. Bu muharrir görüb işittiklerini bir kitab halinde zazmış ve Cenevrede neşretmiştir. Aşağıda — göreceğiniz satırlar bu kitabdan alınmış - bir fıkradır : “Kadının küçük, fakat tertemiz, dearli toplu, gzrif bir evceğizi vardır, içine girdiğiniz. zaman bu evde şimdikinden daha iyi bir hayıt yaşanmış olduğunu hissedersiniz. İki erkek çocuğu vardır, biri 20, Götekisi 18 yaşındadır. Birincisi Almanlearın “ işçi alaylarında ,, çalışır, — ikincisi yine Almanların büyük bir musiki mektebinde talebedir. Her ikisi de anadan doğma azker terbiyesi gör- müşlerdir. Karşınıza gelib de selâm verecekleri zama topuklarını yekdi- gerine yaklaşdırıb çat diye bir ses çıkarırlar. Elleri alınlarındadır. Kadın anlayışlıdır, hattâ kendi fikrinde olmayanlara karşı bile fena kelime kullanmaz. Dedi ki: — Nasyonal soszyalistlik İle komü- nistlik arasında yer, ancak bir karış- _lıkdır. Ve, göreceksiniz ki dünyada “igsiz khlmdı!; zaman komünistlik de Reisini Itham Ediyorlar! İç Yurda Karşı Harb Telkinleri Dış Acunda Sulh Söz'eri Alman Dev- let Reisi Her Hitler Fransanın meşhur simala- rından “ Mösyö Jean Goy,, ile yaptığı bir mü- lâkat esnasında Alman milletir.in Fransız — milleti ile döst — yaşa- mak istediğinl söyledi. Fransa- nin bir. kadın cemiyeti de Al- man devlet rei- sinin bu Bsözle- rini aldı, ayni meseleler — hak- kinda — vaktile yazdığı bir ki- tabda ileriye sürdüğü fikirler- le karşılaştırdı ve 1 — Hangisine inanalım ? Sor- güsunü sordu. Bu kadın - eemiyetinin yaptığı tah'ile göre Her Hitlerin Fran- sızlara ve Almanlara söylediği sözler yan yana şunlardır : Fransızlara : “Alman ve Fran- sız muharibleri harb esnasında yekdiğerini tanımayı — Öğrenmiş- lerdir.,, Almanlar: “Almanyanın can düşmanı Fransadır ve can düş- manı olarak kalacaktır. ,, Bir karikatöre göre bay Hitler'in iki türlü görünüşü va:dır.. Fransızlara : “Artık aramızda hudud ihtilâfı kalmamıştır, bir tek hudud işaretinin bile değiş-' tirilmesi mevzuubahs olamaz. ,, Almanlara: “Alman İmpara- torluğu, bir devlet olarak, yer yüzünde yaşayan bütün Almans« ları hududu içine almalıdır. ,, Fıransız kadın cemiyeti “Her Hitlerin Fransızları sulh sözleri İle uyutmıya çalışırken, Alman | gençlerini gelecek harbe hazır- î landığını ve içlerini kinle doldur« duğunu iddia etmektedir. Ineğin Memesine El Değ- dirmeden Südü Sağılıyor! İnek sütünü memeye el değ- dirmeden — sağ- mak ve gşişeye * doldurmak İiçin, amerikada yeni bir usulün tatbi- kına baslanmış- * tır. — Anlattıkla- £© rına göre bu — maksadla birçok makineleri ihti- va eden bir bina yapılmıştır. Bu binanın, ancak bir inek sığabile- cek derecede bir kapım vardır, inek bu kapıdan İiçeri girince kendisini dar bir koridorda bu- lur, bu koridorun önü ve arkası kapalıdır, zemin de mütemadiyen ileriye doğru kaymaktadır, o tarz- da ki inek kendi kendine yürü- yen bir küçük höcrenin içine hap- sedilmiş gibidir. Inek bu höcreye girer girmez, bastığı yerde bir sallantı duyar, düşmemek İiçin ayaklarını açar, bu memelerinin narında ılık &u fışkırır, meme yıs | kanmıştır. Derken bir sıcak hava cereyanı gelir, meme kurumuştur. ! Bunu lâstik bir torbanın gelip . memeye yapışması takibeder. Fu lâstik torba mekaniktir, memc yâ sağar, İçine aldığı sütü, hemen bir temiz kaba boşaltır, bu kabın . kapağı da otomatik olarak mür hürlenir. ! Bütün bu İşler yapılıncaya ae dar ineğin bastığı zemin yürün 9 ve hayvanı binanın mukabil | - ylkanmlil İçin münııip bir za- pısına geürip dııanya bırak« mandır, darhal höcrenin bir ke- | mıştır. —a z — kalmıyacaktır. Hitler herkese yardım | nanlara ceza verileceğini <xanneder etmek — arzusundadır. Programında bırçok şeyler vardır ki, aynen komü- nistlerin programlarında görülür. — O halde neden bukadar hınçla komünistleri takib ediyor? — Bilmem. Fakat komünistler de onun aleyhindedirler. “Almanyaya — döndükten — Ser sonra Bugün Hitlerin aleyhinde bülü- | misiniz? — Hayır. Müzs'erih olunuz, “! kimsenin kilina bile dokunmıyacaktır, ; — Peki maddi vaziyetin daha iyl olacağına iİnanıyor musunuz ? — Hayır. Fakat ben —Almanım, Fransada zengin bir hayat yaşamaks« dansa, Alııııııyadı ıç kılıııyı tudh