SY KA Muherriri: A. R. 'Hilâl -ve- Zambak! Büyük Tarih! Roman No1 127 VBir Baskın !.. Antuvan, Ansızın Baba Karloyu Olduğu Yerde Sıkıştırmıştı.. İstediğini Yapabilecekti.. Antuvanın bileği yavaş yavaş bükülüyor, kısılmış dişlerinin ara- undan şu sözler işitiliyordu: — Şimdi de söylemez misin?.. — Aman.. Aman.. Hayır.. töylemiyeceğim. — Eh, şimdi?.. — Aman allahım.. Ölüyorum.. hayır.. mümkün değil... Amaaan... — Geber kârata.. nasıl?.. Da- ha inad edecek misin?.. — Ey mukaddes Imdad... — Al sana, mukaddes azizle- ria imdadı.. Nasıl?.. — Bittim.. öldüm.. geberdim.. Yeter artık... Baba karlo, hakikaten bitkın bir hale gelmişti. Antuvan, onun bir anda ölmesinden veyahud bayılmasından korkarak, mosmor kesilmiş olan uzvunu biraz gev- petti. Kulağına eğilerek: — Baba Karlol, Çaresiz, bunu söyliyeceksin. — Değil — azizler... Gökten bizzat, Hazreti 'sa gelse sebi benim elimden alamaz... Eğer ölümü gözüne aldınsa, onu çok beklersin. Seni, kolay kolay ök dürmiyeceğim. Dünyanın acı eşkencelerini çektireceğim. Birkaç saniye, süküt içinde geçti. Birdenbire bir hıçkırık #esl Işitildi. Sonra ihtiyar, yattığı yerde baygın bir sesle: —Ölüm.. iki taraftan da ölüm.. söylersem, o öldürecek.. söylemez- sem, bu öldürecek... Ah yarabbi sen bana merhemet et. Diye söylendi. Antuvan tekrar ihtiyarın üstü- ne eğildi: — O, kim Löyülâ mı?.. — Evet. — Şövalyeyi © mu kaçırdı. azizleri.. — Söyle.. burmıya başlarım, haa... . — Evet — Nereye götür dü?.. — Bilmiyorum. — Bilmiyorsun öyle mi?, İşte tekrar başlıyorum. — Aman, aman, aman... Bit- tim, artık.. Geberdim.. ne olursa olsun, söyleyeceğim. — Hah şöyle, yola gel.. söyle bakalım, vakt geçirme?.. Şöval- yeyi nereye gölürdü? —İspanyaya.. kendi şatosuna.. şimdi limandan kalkacak olan bir. gemi, Şövalyeyi doğruca Löyülâ şatosuna götürecek. Antuvan, bir anda irkildi: , — Baba Karlol. Ben şimdi, seni sımsıkı bagladıktan sonra, Hlmana koşacağım. Eğer bu söy- lediklerin yalansa... - — Hayır.. emin ol... Yalnız, müsande et.. bir kere haç çıka- rayım. — ©O da, neye İyi?... — Çünkü — hortlakların — elile ölenler, tekrar dirilirlermiş.. hem de pek çok azap çekerlermiş... — Hortlak kim?.. Haa.. An- ladım, ben... Sizin gibi acemi cellâdların —elinde ölenler, işte böyle hortlar, Fakat - sen, hiç merak etme. Seni tatlı bir ölümle öldüreceği mi vedederim... Yalnız, sözlerin doğru çıkmazsa, bu işde yandın baba ık... Antuvan, hem - bunları söylü- ——— —— — — — AAA yor, hem de baba Karlonun ellerini ayaklarını sımsıki bağlıyordu. Bu işi bitirdikten sonra ağzını da sımsıkı tıkadı. Sürüklüyerek kor- dora çıkardı, Yere, upuzun uzattı. Mumu söndürdü. Mutfak kapısının anahtarını aldı. Kapıyı — simsiki kapattıktan sonra atını bıraktığı yere koşmaya başladı. * Tam on dört gün sonra... Hayvanı gibi kendisi de bir deri bir kemikten ibaret kalmış olan Antuvan, Paris'te Luvr sa- rayının kapısı önünde atından indi. Uzaktan kendisine yan yan bakan kapı — çavuşuna doğru ilerledi * — Dostuml.. Işim var, içeri gireceğim. Dedi... Çavüş, müstehzi bir tavırla Antuvanın önünde eğildi ; — Korkarım, Haşmetlü Kıral Hazretlerile de görüşmek isteye- ceksiniz. — Ah, azizim.. Siz, çok zekl bir adama benziyorsunur. Bilhas- sa Kıral Hazretlerile görüşmek için tam on dört gündür ki yol tepiyorum... Maamafih, sizin gibi zeki çavuşlara malik olduğu için Kıral Hazretlerini tebrik edeceğim, Dedikten — sonra — ilerledi.... Fakat çavuş, derhal Antuvanın yakasından kavradı: — Seni tımarhane kaçkını, seni... Hadi bakalım, dön geri, Diye — bağırdı.. —Antuvanın kupkuru kolları, çavuşun be'ine dolandı. Hiç şübhesiz ki saray kapısının — önünde bir kızılca kıyamet kopacaktı. Fakat araya derhal iki el girdi. Telâşlı bir Bes: — No yapıyorsun, — çavuş.. geri çekil.. asaletpenah hazret- lerine selâm dur. Dedi. Ve sonra Antuvanın önünde eğilerek, ilâve etti: — Asaletpenahl!.. — Zatıâlileri. nin hiç şübbesiz ki mühim bir vazife için kıyafet tebdil ettiğinizi bilmezler. Sizi tanıyamadığı için vazifesini çirkin bir surette ifa eden şu zavallı çavuşu, af buyu- rursunuz, Bunu — söyleyen, bir saray hademesi idi. Tesadüfen oradan geçerken Antuvan, gözüne - iliş- mişti. Antuvanın unutulmaz çeh- resini, derhal tanımış; Şövalye ile beraber onun (Haşmetlü Kıral Hazretlerinin hususl misafirleri) sıfatile birkaç gün sarayda kak dıklarını hatırlamıştı. Hademenin bu müdahalesi, çavuşu şaşırttı. Derhal bir adım geri çekilerek kılıcını çekti, An- tuvanı hürmetle selâmladı.. An- ,tuvan, geniş bir nefes aldı ; — Çavuş efendi!.. Size bolca bahşiş veremiyeceğime pek mü- teessifim... Maamafih, sonradan haklaşmak ihtimali de vardır. Size gelince, hademe efendi |.. Bu nezaketinizi Kıral Hazretlerine arzedeceğim. Yalnız, bir mesele var, Zati haşmetpenahileri lle bir an evvel görüşmek isterim. Bunun için lâzımgelen muameleyi bir an evvel yaparsanız, benden ziyade Kıral Hazretlerini memnun etmiş olursunuz. ( Arkası var ) SON POSLA Can Çıkmayı;ıca Huy Çıkmaz!.. Hırsız, bal ayıniın ük sinde. gece- I a İktisat Hıbırlıılı | Şarab Ucuzluğu Bira Yapılışını Azalttı Belgraddan yazılıyor: — Ikti- sadi buhranın B:"'b!l:k durgunluğu — fiat düşkünlüğü bütün yapılmış | maddelerle bera- ber şarabların da kıymetini dü- şürdü. Ahali şarabı ucuz bulunca biraya eskisi kadar yüz yerme- mektedir. Böylelikle bira istihsa- latı gittikçe azalmaktadır. 1927 senesinde 700 bin hekto litreye yaklaşan Yugoslarya bira istihsalğtı 1929da 530 bine 1932- de de 297 bin hekto litreye düş- müştür. Bu azalış devam ediyor. Bu sene okadar ax bira yapılmıştır ki birçok birahane ve bira fabri- kaları kapanmak tehlikesine ma- ruz bulunuyorr. Filhakika bu sene- nla ilk on ayında yapılan bira miktarı 190 bin hektolitreden Ibarettir. * Bükreşte çıkan Argus gazete- | sinin haber aldı- ğına göre Roman- Romanya - Al”'“"f" ya ticaret ve sanayi ticari nezareti — hariciye münasebatı | nezaretine —müra- caat ederek Romanya ile Almanya arasında bulunan ticaret mukave- lenamesinin bozulmasını istemiştir. Bu —mukavele — bozulduktan sonra iki memleket murahhasları- nın toplanarak bugünkü şartlara uygun ve ihtisadi vaziyete yakı- şan yeni bir ticaret anlaşması yapmaları muhtemeldir. * Alman matbuatında neşredi- len haberlere göre- — Birinci kânun 30 Ağrıların ve soğuk algınlığının seri ve kati tesirli devası, ambalaj ve komprime. lerinde € alâmeti Torikasını laşıyan ha- 9 kiki ASPİRİNdir. İsrarla melerin üzerinde £ markaşsının mutlaka bulunmasına dik- kal ediniz! İtalya Ve Kuçu | 'a İtilâf Roma, 29 ( ALA )— Lavaro faşista İi — Çekoslovak — matl uatının vakya, Avusturya ve Macarla« tan arasında mahsus yaklaşmayı gös- teren bir hulâsa sirat mevcut olmamakla bera yan Yugoslav münasebatında görülen #elâhın mütemmimi olarak telâkki edi- len bu yaklaşmayı müsait bir surette karşılamaktadır. Tramvay Araboları Tramvay arabalarının son zaman- Tarda sık sık bozulduğu ve seyrüseferin sekteyo uğradığı hakkında Belediyeye gikâyetler yapılmıştır. Belediye fen he; ı:u bu şikâyetleri tedkik etmek- tedir. - Halkevinde Bir Konferans Halkevinden: Kadınlarımıza Say- lav seçmek ve seçilmek hakkı veri mesl münüsebeti'e bugün saat (16) da Evimiz Merkez sa'onunda Halkevi Başkanı Ali Rıza Erem tarafından (Atatürk İlinin Türk kadı şuğu Üzerinde bir söylev yapı bu GSöÖy'evden sonra bir de konser verilecektir. Bu konferans ve konatı radyo ile de her tarsfa yayılacaktır. Yıllık Kongre Güzel San'atlar Birliği Mimari zııboılııd m: Yılız köngre 4/1/934 sma günü saat 15,200 da Alay köş- Azanın — gelmeleri künde olacaktır. Sanayi memi-| birçok Alman men- sucat — fabrikaları, yeni gümrük ve döviz kararları neticesinde işliye- cek iptidai madde bulamadıkla- rından dolayı Alman topraklarımı terk etmiye karar vermişlerdir. Bunlardan 9 tanesi İngilterenin Mançester nehri civarlarına şim- diden yerleşmişler ve bu kış mev- siminde — çalışmıya hazırlanmış- lardır. Diğer 9 fabrika da Domra civarında yer almaktadır, Bu müesseselerde ustabaşıları Alman bulunacak fakat diğer ça- bşanlar ingiliz tebeası olacaktır. Bu müesseseler (İngiliz şirketi) olarak tescil olunmuşlardır. İııgillcn. bunlara çalışma izni verirken ingiliz mensucat sana- yiüne rakip olmıyacak şekilde iş görmelerini şart koşmuştur, tirlyor Bulgar at ve koopera- f bankası İtalyan tütün rejisine 120 ton eski sene 1933 mahsulünden tütün satmış ve malları teslim etmiştir. Haber verildiğine göre diğer birçok tütün inhisarları da Bulgaristandan tütün almıya ha- zır İanmaktadırlar. rlen olunur. garver Beki Zabtiye, Çatalçeşme sokağı, 25 İSTANBUL —— Gazetemizde — çıkan ve resimlerin btün balları mahluz ve gazetemize nittir. ABONE FiATLARI Hânlardan mes'uliyot alınmaz. Cevap 10 kı ıç;ıılıl =:ıu:ıpıl=adıı. y B ——— — Lindberg Mese!esi Norfolk ( Amerikada ), 29 — Tayyareci Lindbergin çocuğunu öldürmekle müttehem Havptmanın 2 kânunusanide görülmeye baş- lanacak davasında Bayan Lind- berg, bizzat şahidlik edecektir. Keşşafların Kongresi Londra, 29 (A.A.) — Keşşaf- ların büyük — kon; bugün Avusturalyada Fı şehrinde Genel vali Sir Izak tarafından başkeşşaf Lord Baden Povel hu- zurunda açılmıştır. Yeni Ge'en Vapur Vapurculuk şirketinin Bulgarya vapuru llmanımıza muamelesine başlanmışlır. Mazotla işleyen bu geminin, kömürle İşle- mesi için bazı tadilât yapılması lâzımgelmektedir. Liman Ve Rıhtım İdarelerinin Yeni Kadroları Istanbul Liman ve Rıhtım umum müdürlüğüne bağlanacak olan eski Liman şirketinin muvak- kat bütçesi hazırlanarak Bakam hğa gönderilmişlir. Bugünkü ihti- yaca ve vaziyete göre yapılan bütçe, aynı kadroyu muhafaza etmektedir. Hâlen eski şirkette çalışan 750 memur ve müstahdem, Haziranda yeni kadro hazırlanın: caya kadar vazifelerini muhafaza edeceklerdir. Ticaret Odasının Yeni Meclisi Toplanıyor Ticaret ve Sanayl odasının yeni meclisi, ilk toplantısını bu Çarşamba günü yapacaktır. Bu toplantıda, Odanın idare heyetl seçilecek ve reisliklere aza ayr- lacaktır. Toplanışı Vali ve Belediye reisl Bay Muhiddin Üstündağ bir söylevle açacaktır. Cuma Günü Dükkân Açan Dört Kişi Tophanede kömlürcü Zühdü, Ali, bakkal Ali ve Sırrı hafta tatili kanununa muhalif olarak Cuma günü dükkânlarını açtıkla- rından yakalanmışlardır. mekteblerine alınan muallim vekilleri hakkındaki kanun mecllsten çıktığı için, Maarif vekâ'eti, münhal mekteb'ere evsafı halz vekil- ler tayin etmeğe başlamıştır. Kadro- lar tamamlanmıştır. Kırkçeşme Suyu Bir müddettenberi devam eden Kırkçeşme suyu borular ndaki tamirat bitmişlir, Fatih ve cıvarına bol su ve- rilmeğe baş'anmıştır. Kırkçeşme suyu gebekesinin diğer kısımları da peyder- pey tamir olunacak ve verilen su mıktarı arttırılacaktır.