Perşembenin Golişi Ramazan Ayında Sevgilime dişorum ki: Ramazan yarılandı, bu yarı ramazan ayında ne bir gün oruc tuttum, ne bir rek'at namaz kıb dim, ne de bir akşam yemeği iltar sofrasında yedim. Sevgilime diyoram ki: Benim için ker ay ramazan.. Gerçi her ay camilerin minarele- rinde kandil yanmıyor amma, senin gözlerindeki ışıklı aydınlık onları arattırmıyor. Gerçi güllâç yemiyorum, gül reçelile iftar et- miyorum amma senin tenini biraz gördüğüm zaman binlerce tepsi güllâcın — beyazlığını bir anda görür gibi oluyorum. Ve hele gül reçelini hiç aramıyorum. Senin gülen dudaklarındaki kırmızı gül rengini ondan kat kat üstün tutuyorum. Sevgilime diyorum ki: Sahur davulunun sesini duya- mıyorum, Çünkü kalbim davuldan daha hızlı ges çıkarıyor. Sevgilime diyorum ki: Örüc — tutmüyorum. — Çünkü senden Bir s:niyo ayrılırsam, bütün bir yıl oruc tutmuş kadar içim eziliyor. Ve teravih kı- miyorum. Senin karşında bir lâhza durursam, yirmilerce rekât teravih kılmıştan daha yorgun düşüyorum. Sevgilime diyorum ki: Kabahatim varsa Allah beni afletsin; yine diyorum ki, sana karşı olan kabahatlerimi de sen affetl. * * İyi Ediyorsun Çocuk ağımı açtı, annesi darıldı: y — Bak, dedi, ben de esniyo- rum amma esnerken elimle ağrımı esnedi; kapıyorum. — İyi ediyorsun anne, sen |Daha Usta Ikl avcı birlik- te ava gidiyor- lardı. Biri öteki- ne söyledi: — Acaba sen mi bir tavşan vuracaksın yoksa ben mi? — Herhalde sen! — Nereden bil- din ? — Yalan söy- lemekte benden — Gribin o Göründü kaçtı güzel, Ah küaçtı, kaçtı güzel; Çağırdım, dedim gel gel; Güzel güzel bana gel Sözüme güldü kah kah, O güldü ben gülmedim, Halime dedi vah vah. Bunü da istemedim. Gel dedim, dedi, ne var Ne olacak ben vardım. Defol dedi ihtiyar; Demek ben ihtiyardım! Mizahçı : elinle ağzını kapamazsan takma B dişlerin görünür. Âlim, yüz sene evvel yazmıya başladığı eserini bitirmie çalı- Şıyor. — Sesi hırmız seni? — Affedersiniz, hakaret ede- mezsiniz; ben hırsız değilim ? — Saatimi çalıyordun ya hır- sız değil de nesin? . — Yanke im | Öyle İse Ev sahibi yemeğe gelen mi- safire söylüyordu : — Karım kitab okumiya ba- ılır.. v Öyleyse, —hemen birkaç yemek pişirme kitabı al, getir, okusun ! Lütfen Garaja girdi; bir otomobil pazarlık etti: — Lütlen bir. paket yapınız, kendim götüreceğim dedil y — On beş gün evvel gripten haşta yattığını söyledin, daba admldir gilmedin, ya bu safer ne yapacağız.. n 5"_'*!'"" -geçmiyen bir hastalık olduğunu söyleriz ! — Peki size söz vereyim, ya kızım - sizinle evlenmiye razı 0:- mazsa.. — Razı olmazsa ! — Ben de onu düşünüyorum. Kızımın yerine anasını m ver- sem, yoksa büyük anasını mı? Bilmem Erkek evine zil zurna sarhoş geldi. Kapıyı karısı açtı : — Bu ne hal? — Işte böyle bir hal ! — Allahvere de sokakta ta- nıdıklarına rastgelmiş olmasaydın! — Ben mi, ha ben birçok tanıdığımı gördüm amma, onla- rin beni tanıyıp tanımadıklarını bilmem ! İ Gözetliyordum Bay , odadan çıkar çıkmaz bizmetçi İle karşılaştı: — Kapıdan bizi mi dinliyordun? — Hayır, efendim ben böyle bir terbiyesizlik yapmam! — Ya ne yapıyordun? —Anahtar deliğinden gözetli- yordum. — Rocamz sakalima bir ta- rafını niçin kestirdi ? — Yakasındaki kurdeleyi gös- terebilmek için ! F Gi E B iRd üi Ki ai ei ik Nereden [ Kapı çalındı, hizmetçi açtı, ka- pıyı çalan sordu. — Bay evde mi? — Hayır yok! — Kendisini görmiye geldiği- mi söylereiniz.. — İsminiz ? — Ismimi söy- lemiye lüzum yok, davetlerine 6 — beni görür görmez tanır! BEN BAĞLI Bon durdum, ©o da durdu; Karşımda durdu, durda.. Ulacık fındık kurdü, Ah fındık kurdü, kurdu.. Ben dedim © demedi; Dedim, demedi, dedim.. Ben sevdim ©o sevmedi, Sevdim sevmedi sevdim Böyle geçti bu ömür, Ömür amma ne ömür, Ben bağlı fakat o hür.. Uşak — Bizim Bayın resmini verir misiaiz ? Kübik resimler yapan res- sam — Bir tanesini al! — Hangisi olduğunu Iıi(ıılyoı-vııı'ıl5 | Sanki ğ y anki ben Tavsiye Saçları altın rengindeki kâdın doktora gitti: or, — dedi, saçlarımı hep böyle muhafaza edebilmem için ne yapmalıyım? çin_ S’ıçşınnuyxı bir mavi boncuk takinız! Yıkasana Zenci çocuğuna darıldı : — Şu ellerinin haüne bak, kirden bembeyaz olmuş, gidip yıkasana |.. — Benim ne güzel, bir kadın olduğumu resmime bak ta anla| x Firinci kou ı_ Büyüyor Köpek, köpeğe sordu : — Yeni yavrun nasıl büyuy! mu ? — Büyüyor. Hev hev den bile başladı. Faizle Tefeciye sordu: — Beş dakika beni dinle misiniz? — Beş dakika için yüzde kök falz vereceksin? Meslek — Mosleğinix? — Mucidim! — Ne icat ettiniz? * — Daha bir şey icat etmedilmi İcat etmeye çalışıyo um! Değil Hintli fakir ayakkabı alacakt” — Çivlli bir ayakkabı isterim! Dedi, ayakkabıcı altı. çivili bif ayakkabı gösterdi : — Ha, tıpkı bunun gibi am” ma çivilerin sivri uçları ayakkt' bının dışında değil içinde olacak! Çünkü Avazı çıktığı kadar bağırdı * — Polls, polis! Polis koşarak geldi : — Ne var, ne oluyor?.. — Birşey yok, birşey olmuyor: — Peki beni niye çağırdın 7? — Evimin kapısını açtırmak için ! — Sen açamıyor musun ? — Açamıyorum, çünkü evimi | kaybettim, evimi de bulsam yin* | açamam, çünkü anahtarımı di kaybettim ! Unutkan Köpek zincirini kopardı, yot dan geçenin Üzerine saldırdı, yol” dan geçen bağırdı: — Köpeği çağır! — Çağıramam.. — Neden? — İsmini wruttum. d Kükik resim.er yapan ressö” min evine giren hırsızların baf' | larına gelenler., 4