20 Aralık 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8

20 Aralık 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Z Vai ç C ADĞ * sma ve gek eW <MleF ÇET — e Mi — SĞ ü y ..- Perşembenin Gelişi Ramazan Ayında Sevgilime diyorum ki: Ramazan yarılandı, bu yarı ramazan ayında ne bir gün oruc futtum, ne bir rek'at namaz kıl- dim, ne de bir akşam yemeği iftar sofrasında yedim. Sevgilime diyorum ki: Benim için her ay ramazan.. Gerçi her ay camilerin minarele- rinde kandil yanmıyor âmma, senin gözlerindeki ışıklı aydınlık onları arattırmıyor. Gerçi güllâç yemiyorum, gül reçelile iftar et- miyorum amma senin tenini biraz gördüğüm zaman binlerce tepsi güllâcın beyazlığını bir anda görür gibi oluyorum. Ve hele gül reçelini hiç aramıyorum. Senin gülen dudaklarındaki kırmızı gül rengini ondan kat kat Üstün tutuyorum. ' Sevgilime diyorum ki: Sahur davulunun sesini duya- mıyorum. Çünkü kalbim davuldan daha hızlı ses çıkarıyor. Sevgilime diyorum ki: Örüc tutmuyorum. — Çünkü senden Bir szniye ayrılırsam, bütün bir yıl oruc tutmuş kadar içim eziliyor. Ve teravih kıl- mıyorum. Senin karşında bir lâhza durursam, yirmilerce rekât teravih kılmıştan daha yorgun düşüyorum. Sevgilime diyorum ki: Kabahatim varsa Allah beni aftetsin; yine diyorum ki, sana karşı olan kabahatlerimi de sen affeti. * * İyi Ediyorsun Çocuk — ağzını annesi darıldı: — Bak, dedi, ben de esniyo- rum amma esnerken elimle ağrımı açtı, — esnedi; kapıyorum. — İyi ediyorsun anne, sen elinle ağzını kapamazsan takma dişlerin görünür, * * 0 aP e BN Gkdleağ e BK üe e A —e a cşr N v "ei ü el 'ei ei * T İEM DAĞ Âlim, yüz sene evvel yazı'nıyi başladığı eserini bitirmiye çalı- şiyor. Daha Usta İki avcı birlik- te ava gidiyor- lardı. Biri öteki- — Yalan söy- lemekte benden daha ustasındır. İ ne söyledi: x:x , ı , İ| » ea — Acab — : ! : .ca a sen .j —.ki z T"+— mi bir tavşan . #f lv——'-“i—.ll (8 vuracaksın yoksa 4 Fx , o ö çe ben mi? Tz 1 F s ”se) ö s.— , h: :.ı_ -.Ü.." teve — Herhalde y ı Yü sen! ö. l (m? B _?Nendo'n bil- LA ' Haa din ' S & — Ön beş gün evvel gripten hasta yattığını söyledin, davetlerine gitmedin, ya bu sefer ne yapacağız.. — Gribin on beş günde geçmiyen bir hastalık olduğunu söyleriz ! Nereden Kapı çalındı, hizmetçi açtı, ka- pıyı çalan sordu. ı — Bay evde mi? — Kendisini görmiye geldiği- Te Ş mi söylersiniz.. ”J r Lk — Hayır yok! — İIsminiz ? — İsmimi söy- lemiye lüzum yok, o beni görür görmez tanır! — Sesi hırsız seni? — Affedersiniz, hakaret ede- mezsiniz; ben hırsız değilim ? — ' Saatimi çalıyordun ya hır- sız değil de nesin ? . — Yankesiciyim | Öyle İse Ev sahibi yemeğe gelen mi- safire söylüyordu : — Karım kitab okumiya ba- yılır.. — Öyleyse, hemen birkaç yemek pişirme kitabı al, getir, okusun ! Lütfen Garaja girdi; bir otomobil pazarlık etti: — Lütfen bir paket yapınız, kendim götüreceğim dedi! Ki YiYy hAYT ae ) '»fıı ?l'a * < T — Ayıb şeyler söylüyorsua, yüzüm kuzaraçak | Erkek evine zil zurna sarhoş geldi. Kapıyı karısı açtı : — Bu ne hal? — İşte böyle bir hal! — Allahvere de sokakta ta- nıdıklarına rastgelmiş olmasaydın! — Ben mi, ha ben birçok tanıdığımı gördüm amma, onla- rın beni tanıyıp tanımadıklarını bilmem ! Gözetliyofdum Bay . odadan çıkar çıkmaz bizmetçi İle karşılaştı: —Kapıdan bizi mi dinliyordun? — Hayır, efendim ben böyle bir terbiyesizlik yapmam! — Ya ne yapıyordun? —Anahtar deliğinden gözetli- — Köocanız sakalmın bir ta- rafını niçin kestirdi ? — Yakasındaki kurdeleyi gösz- terebilmek için ! İ -— eee 3 DEMEK BEN BEN BAĞLI Göründü kaçtı güzel, Ben durdum, © da durdü; AÂAh kaçtı, kaçtı güzel; Karşımda durdu, durdu.. Çağırdım, dedim gel gel; Ufacık fındık kurdu Güzel güzel bana gel.. Ah fındık kurdu, kurdu.. Sözüme güldü kah kah, Ben dedim ©o demedi: O güldü ben gülmedim. Dedim, demedi dediı;ı Halime dedi vah vah.. Ben ı;vdim o’ ııvmıd.i. N 1 Bunü da istemedim, Sevdim sevmedi sevdim Gel dedim, dedi, ne var — Peki size söz vereyim, ya Böyle geçti bu ömür, Ne olacak ben vardım. kızım sizinle evlenmiye razı o:- Ümür amma ne ömür, | Defol dedi ihtiyar; mazsa.. Ben bağlı fakat o hür.. Demek ben ihtiyardım! — Razı olmazsa ! Oh, ben bağlı o hür. — Ben de onu düşlinüyorum. Mizahçı Kızımın yerine anasını mı ver- Mizahçı sem, yoksa büyük anasını mı ? Fıkralar yanayam SET SAT FD Bilmem Uşak — Bizim Bayın resmini verir misiniz ? Kübik resimler yapan sam — Bir tanesini al! res- — Hangisi olduğunu bilmiyorum !)| | — Sanki ben biliyor miyim? Tavsiye Saçları altın rengindeki kadın doktora gitti: — Doktor, — dedi, saçlarımı hep böyle muhafaza edebilmem için ne yapmalıyım? : — Saçlarınıza bir mavi boncuk takınız! Yıkasana Zenci çocuğuna darıldı : — Şu ellerinin haline bak, kirden bembeyaz olmuş, gidip yıkasana |.. “ Büyüyor Köpek, köpeğe sordu : — Yeni yavrun nasıl büyuy! mu 7 — Büyüyor. Hev hev demiy' bile başladı. Faizle Tefeciye sordu: 1 — Beş dakika beni dinle misiniz? — Beş dakika için yüzde kâf falz vereceksin? Meslek — Mesleğinix? — Mucidim! — Ne İcat ettiniz? — Daha bir şey icat etmedim İcat etmeye çalışıyo um! Değil Hintli fakir ayakkabı alacakti: — Çivlili bir ayakkabı iıtorillı_ Dedi, ayakkabıcı altı çivili bi/ ayakkabı gösterdi : — Ha, tıpkı bunun gibi am" ma çivilerin sivri uçları ayakk&' | bının dışında değil içinde olacak! Çünkü Avarzı çıktığı kadar bağırdı * — Polls, polis ! Polia koşarak geldi : — Ne var, ne oluyor7.. — Birşey yok, birşey olmuyor" — Peki beni niye çağırdın ? — Evimin kapısını açtırmak | İçin | — San açamıyor musun ? — Açamıyorum, çünkü evimi kaybettim, evimi de bulsam yin€ açamam, çünkü anahtarımı dâ | kaybettim | Unutkan ' Köpek zincirini kopardı, yol" dan geçenin Üzerine saldırdı, yolf dan geçen bağırdı: — Köpeği çağır! Çağıramam.. Neden? — İsmini uruttum. Kübik. resim.er yapan ressü” mın evine giren hırsızların bef” larına gelenler..

Bu sayıdan diğer sayfalar: