22 Ağustos 1934 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5

22 Ağustos 1934 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Japonyanın Yeni Milli Kalkınma Plânı Uzak Şarkta ve geniş Okyanoslarda yalnız kenadi sözünün dinlenmesini ve yalmız kendi bayrağının dalgalan- Mazını İatiyen —Japonya, bu ülküye erebilmek için millt elyasetini temnel- lemek İhtiyacını duymuştur. Yenl Ja- pon kabinesi on temel seçmiş ve bu temelleri — sağlamlaştırmak — kararını vermiştir. Japon gazeteleri, li Ja pon siyasetinin -bu yeni temellerin! töyle sayıyorları 1 — Halkın, hükümetö karşı İna- mışıni kazanmak ve — çalışkanlığını çoğaltmak için siyasette doğruluk, yolsuzlukdarın önüne geçmek. 2 —Milli benliğin genişlemesi için koyu bir milliyetçilik. 3— Milletler arasında — sulhun kurulmasına çalışmak, öteki millet- lerin dostluklarını kazanmak. 4 — Miül varlık için Müll Müda- faa kuvvetlerini çoğaltmak. S Malt vaziyeti sağlamlaştır- mak. 6 — Milli kaynaşmada istikrar. ? — Sanayli bugünkünden daha kuvvetli bir. dereceye çıkarmak su- vetile Milif Iktısadı kuvvetlendirmek. 8 — Japon ruhunu uyandırmak, milli ahlâka sağlam ve doğru bir istikamet vermek. 9 — Devlet bakımından Japonya- Mançur! dostluk ve çalışma beraber. liğinin ehemmiyetini tanımak. 10 — İdazö jmakinesini slah et- mek. Japon hükümeti, milli Mak için umumi Japon siyasetinin bu temeller Üzerine kurulmasının zarur! *lduğuna kanaat getirmiştir. Japonya, bugün en kuvvetli dev- Tetlerden birldir. Bu kuvveti daha #rttırmak ve vaziyetini daha sağlam- laştırmak yeni bir takım — 1slahat tedbirleri alırsa, nlabeten daha zayıf devletlerin neler yapmak möcburiye. tiade — bulundukları — kendiliğinden Yezahür eder. - Cezairde *|, Yağmurlar * Birçok Arazi Su Altında Kaldı Cezalr, 21 ( A. A. ) — Bardaktan boşanırcanına yağan yağmurlar yü- Hinden Sladiassa'da ehemmiyetli fe- Yezanlar olmuş ve burası yarıyarıya Tap olmuştur. 10 kişi ölmüştür. 100 #vi su basmıştir, Ölen hayvanat var: dir. Zarar bir milyon #frank tahmin Olumuyor. Milli ve edebi tefrika 89 çÇ ÖL Kaderin eli, hicret ve harp sanlarına son bir yumruk daha İndirmişti. Tam lokomotifin ara- andaki vagonun Üzerinde bir av meraklısı öylü da bohça içinde b"“f'_' varmış. Lokomotiften dü- şen bir parça ateşle bu barutlar patlamış, vagonların — üzerinden daha ziyade gürültünün verdiği orku ile atlıyan veya düşenler olmuştu. Çoğu da kadın ve Çocuktu. Sıhhiye neferleri ile berabar ©n de yere atıldım. Demiryolu, tren basamağından çok aşağıda edu. Batak, pis bir yerde | Mliyen — haykıran, ğrultmağa karkunçtu. ve çileleri yetmiyormuş bir de bu kara olmuştu. zorluklarla yaralıları içeri luk. Yatıracak yerimiz de « Düşman kurşunu ile bağır- Ati delinen ad çalı- oraları buraları kanayan, yoksulu — zavallı çocuklarla Adınları yatırıyorduk. Glküye var- | ve yanıbaşında | birkaç -kiloluk | Sanki | askerciklerin yanına | M. Hitler Yeni Bir Beyanname Neşretti Berlin, 21 (Havaz) — Alman gaze- teleri yüzde on nisbetinde olan muha- | lifler milli sosyallat prensiplerini P ağpılamak için M Hitlerin - blr beyam- namesini neşrediyor ve umuml rey neticesinden de bahsediyorlar. Völkişer Beobahter gı bir memleketin Almanya kad lâka — göstermediğini, hiç ür veya cumhur relai« nin Hitler Almanyası kadar müttehit bir halk — tarafından tutulmadığını yazıyor. , hiç Diğer gazeteler de umumi reyden alınacak neticenin büyük bir zafer olduğunu söylüyorlar. Bazı Tevkifler Olmuş Berlin, 91 (Havax) — Büyük şehir- lerde arayı ümünslye aleyhinde pro- paganda yapan bazı kimselerin tev- kif edildikleri cöyleniyordu. R makamlar bu şaylalara kurşı bir gey söylememekle beraber bu şaylanın | döğrü olduğu, fakat mevkufların - rey toplanmasından sonra serbest bırakıl- dığı haber veriliyor. Taymisin Bir Mütae Londra, 21 (A. A.) — zetesi diyorklı " M. Hi reyden sonra açılan yeni devrede samimiyetini göstermek için bir çok fırsatlara aahip olacaktır. Fakat umu- mi rey propagandası İçin söylenen nutuklarda, A'ı-..,..u.. lk fırsatta Üzerine atılacak yırtıcı düşmanlarla çevrilmiş olduğu söylendi ki bu vazi- yet büyük bir ecnebi düşmanlığı hissi uyandırdı. Almanyanın İktısadi vazi- yeti bozulursa geniş bir hayal İnkisarı doğâcaktır. Görünüşe göre bu di€ çok muhtemeldir. Rayşver, Yegüne Müsel- lâh Kuvvet Berlin, 21 (A, A.) — M. Hitler, mailli müdalaa nazırına bir mektup göndererek müsellâh kuvvetlerin yap- mış oldukları sadakat yeminindön dolayı teşekkür etmiş ve Hindenbur- gün vasiyetnamesini yörine getirmek üzere ordunun mevcudiyetini! ve mil- let içinde yegâne md! olarak idamesini ea & talâkki ettigini bildirmiştir. Katolikler Ve Hitler Aleyhtarlığı Viyana, 21 (Havas) — Avusturya efkâr umumiyesl Hitler aleyhdarlığı- tin katolikler erasında artmasından | Mebrure Sami GİBİ Artık cinsiyet farklarını bile gözetecek, düşünecek halde de- ğildik. ket, ölüm korkusu, tabii hayatta aranılan bütlün'bu kaideleri bozmuştu. Dinara varın- cıya kadar geçen saatler çok acıklı oldu. Üç çocuk, iki kadın birkaç dakika içinde öldü. Trenin Gstün- den korku ile atlarken tekerlek- lerin arasına düşüp parçalanan- lar da olmuştu. Böylece biz, kan ve gözyaşı akıtarak, bırakıp çekil- diğimiz topraklara son kurban- ları da, vererek Dinara geldik. benimsemeye, sevmeye — alıştığım askeri, ağayı, kadını, çocuğu, lâ | mnerelerden alıp, ne hallerde geti- ren hastane treni, Eğirdire gide- cekti. Fırkanın emrile ben, Dinar- | daki sıhhiye bölüğüne verildim ve bu bölükle Çivril cephesine hare- ket ettim. Düşman Uşşakı işgal | Çivril ve Bal Mahmut iştika: etmiş, metin- den Afyonkarahisarı, diğer taraf- tan da birinci İnönü zaferini hazır- lıyan — istikametlerde Eskişehiri tehdit ediyordu. h kuüvvet | bir vazife | Benim kaç haftadır birer birer | , | Uzak Japonya Şarkta İle Sovyet Rusya Neden Geçinemiyorlar ? Kızıl ordu Kremlin meydaninda Londra, 21 (A, A.) — Times gaze- tesi, urak şark İhtilafları bakkında uzun bir tötkik makalesi yazmıştır. Times bu makalesini şöyle bitirmek- | tedir : " Eğer Kremlin Japonyanın Vladi- vostok'a ve Deniz aeyaletine karşı mütecavizane emeller beslemediğine kanaat getirse, Çin şark demiryolla- rının satılmazı hususunda — bir itilâf akti uzun sürmiyocektir, Sovyet hü- | kümeti bu. demiryolunu — kolaylıkla bırakır ve yine ayni kolaylıkla Man- çurideki Japon menafil — aleyhinde çalışmamağı kabul edor. İşte Sovyet Rusya zimamdarları — bundan emin v İtalyaî - Avusturya Avusturya Başvekili Romaya Gitti Viyana, 21 (A A.) — Başvekil M. Şuşnig, M. Muzolini ile görüşmek için Viyanaya gitmiş ve hareketinden Ciyornale — d'italya — güzetesi muhabirine demiştir kk “— Dolfüsün siyasetine ve iktısadi maksatlarına sadık bulunuyorum, M. Muzolini İle yapacağım görüşmenin hiçbir slyasi ehemmiyeti yoktur. Yahudi Konferansı Cenevre, 21 (A A.) — Dünya üçün- cü Yahudi konferansı 26 memleketi temsil eden 100 mürahhasın İştirakile açılmıştır. evvel Sıhhiye bölüğü başhekimi Ah- met Hakkı Nusrat terfi ettiril- miş, binbaşı olmuştu. Çivrilde Çok kalmadan kolordu - emrine l_ıır_okeı etme- sine karar — verild. — Ben de teşebbüslerde bulundum. Onunla beraber, askere daha çok yara- | mak ümidile Eskişehire gitmek i aldım. 'ml(;:ıdın sonrası karışık, Nesrin. Kafamda tarihler, Vl_kl_lıı dü- gümleniyor. Nerelere gittim, neler yaptım? Bunları sira sira şehir isimlerile, acıklı kötü günlerile anlatmak kudreünl. bulamıyorum. Hem bütün ©o harp yıllarının, aylarının, haftalarının hepsi de çoğu zaman eş geçti. ÂAnnenin elleri, nerede İsterse olsun, ya bir seyyar hastanede, ya da içlerindeki, asma dört teskere ile yaralıyı taşıyan ırghalırdı, ya Afyonda, ya Bqlv_ıdınd., ya Azi- ziyede, ya Sivrihisarda, ya Po- latlıda olsun, hep kan dindirdi, yara sardı, ter sildi, Kapanan gözleri sıvazladı.. Kuruyan dü- dakl, damlattı. nk'ZaSmA;:ılsmı 1922 akşamı Türk ordusu büyük taarrnz ııld_ırışını yapmıya hazır, pusuda bekliyor. Ertesi sabah, ortalık ağarır- ken, Afyonkarahisarın cenubun- daki Kocatepede, esatirden ko- pup gelmiş gibi büyüyen, mane- vi bir kudretle dört bir yanını kaplıyan; askerin, zabitin, her Eskişehire | değildirle: İşin aml müşkül tarafı adır. Sövyet zımamdarları Deniz eyaletinin bir mübareze topu olduğunu ve Kızıl ordunun bu. topu müdafaaya tahsis — edildiğini beyan | ediyorlar. Mançuka dahilindeki yollar bususunda Sovyet Rusyanın Japonyaya yaptığı tavizat siyaseti de (flâs etmiş- tir. Çönkü Sovyet Rusya bu « Japonya tarafından bir zaaf eti olarak talâkki edildiği mütalânsında- dir. — Ruüsyanın — birçok — yöerlerinde mahsulün bu sene fena olmasn $ yetler tarafından bu senö bir tecavü ihtimal verdirmiyor. Sovyet — Rusya gerek sulha gerek harbe doğru İlk Muhakemesi Şikagoda 16 Kişi İle Muhakeme Edilecek | , Şikmgo 21 (A. A) — Hileli müfils banker M. İnsül'ün diğer 16 marznun ile beraber mühakema — edilmesine karar verilmiştir. Mahkeme, bunların münferiden — muhakemesi — talebini reddetmiştir. Prens Otto Norvaçte Oslo, 21 ÇA, A.) — Prens Otto Norveç sularında bir gezlati yapmak üzere İsveçten buraya gelmiştir. Bir Muahede Tekzip Ediliyor Moskora, 21 (AA) — Sovyet Rusya ile Japonya arasındaki - gizli bir. müahedâ — imzalandığı — haberi yalandır İ Türkün yüreğine ©o görülmedik imanın nefesini Üfliyen bir ses, son sözü Nesrin, “Ordular ileril,, Emrini haykırıyor. O beş gün, beş gecenin, kan- li boğuşması daha bitmeden, 30 Ağustos Dumlupınar Başkuman- harbinin güneşi doğup, bütün bir düşmanlık âlemine Türk mucize- sini göstermeden, daha 25 Ağus- tostan biz, içimiz ve gönlümüzle zaferi duyuyor, Nesrin! İyice — hatırlyorum — Nesrin, artık yere yıkılan aslan Mehmet- çiklerin yüzleri bile bambaşka. Zafere erişen mucize ordusunun tâ Afyonkarahisar sırtlarında bı- raktığı şebhit yüzlerine bile güle- rek can verdiklerinin izini sakla- miış memnun ve mes'ut bir hal var. Ben şehidin bu sevineg, gülen halini Izmire girerken, Darağacı denilen yerde, birkaç un fabrika- sına gizlenmiş düşman kurşunu ile atlarından devrilen — süvari akıncılarında öyle yakından gör- | * Bir aydır susuyorum çocugum, | Şu kâğıt yığınlarının başına geçip | tek bir satır yazacak halde de- | ğilim, Kar yağıyor. Hava çok soğuk. Saç mangal, bu yüksek tavanlı, taş odayı isitmiyor. Küf kokusunu hatırlatan bir nem, içerime, ilikleri- hissediyoruz | | Gençlerin Düşün- celeri Üzerinde Kontrol .. Almakta olduğum mektuplar arasında, hentiz tahsilini bitirme- miş, hattâ yarısına da gelmemiş gençlerin imzasını taşıyanlar epey- ce çoğalımıya başladı. Bakınız, (Mustafa) imzasile daha bu sabah gelen mektuptan birkaç satır: “ Bu sene yaz tatilini memle- ketimde geçiriyordum, bir gün evime İmzasız bir aşk mektubu eldi, kısaca bir müddet sonra gını bu mektubu gönderen genç kızın kendisini de gördüm. Yaz- dıklarını tekrar etti. Beni güzel bulduğunu, sevdiğini, — tahsilimi bitirinceye kadar bekliyeceğini söyledi. Fakat ben İstanbulda iken de bir başka genç kızla tanışmıştım, sevişmiştim, — sözleş- miştim, şimdi tereddüt içindeyim, hangisini tercih edeyim?,, E: küçük mektepli, yanımda olsaydı, evvelâ hafifçe kulaklarını çeker, sonra karşıma oturtarak sını fında kaçıncı olduğunu sorardım, tahmin ediyorum ki, vereceği ce- vap beni tatmin — etmiyecektir, © zaman aşk hayalleri kurmak ve aşk sergüzeştleri peşinde koş- mak İçin günde kaç saatini sar- fettiğini öğrenirdim ve nihayet şöyle derdim: “Bugün gençsin ve... güzelsin, bir erkeğe güzek sin diyecek kadar ölçüden mah- rum — kızlarla — karşılaşabilirsin. Hattâ iyi ve eğlenceli vakit te geçirebilirsin. Fakat sen bu eğ- lentiler peşinde koşarken yıllar geçer de, heyat seni hazırlanma- mış, yarım tahsilli, tabil parasız bir adam halinde bulursa bugün seni şaşırtmıya çalışan genç kır- lerdan karşında kaç tane kalır? Evet, böyle derdim, fakat dü- şünüyorum, hocaları ve volileri bu genç çocukların — üzerinde manevf bir kontrol yapmazlar mı? N a Celil Beye: Doktora sordum, pembe ren- gin mutlaka tam sıhhate delâlet etmiyeceğini söyledi, ekseriyetle bunu temin eden kan değildir. Merak etmeyiniz, ihtiyacınız şu- dur: Açık havada dolaşmak, spor yapmak ve günde (4) defa yemek yemek. HANIMTEYZE me işliyor sanki. Kâğıdın Üzerinde elim donuyor. Parmaklarım zor- lukla kalemi tutuyor. Benim kanım Uyuşmuş gibi. İçimi ısıtmıyor ar- tık Nesrin. Fatma zannetmiyorum ki, be- nim kadar Üşlüsün, Galiba halime acımış... Bana siyah hırka örtüyor. Havalar öyle çabuk kararıyor ki, geceler yıl gıbi... Çektikçe uzayor, sanki lâstik gibi !.. Ben çok öksürüyorum. Man- galdan mavi, küçük ıhlamur ibriği hiç eksik olmuyor. Bu ibriği sevi- yorum. Üzerinde beyaz hareler var. Mavi ile beyaz... Neden bilmem, deli gibi, bu ibriğe bakarken hep denizi düşü- nüyorum. Hani beyaz köpüklü, mavi denizi... Acaba deniz nasıl- dır, Nesrin hapishane odasından yağışına baktığım karlar acaba, denize, ağaca, toprağa içinde in- sanların yaşadıkları evlerin damı- na nasıl yağar? Şimdi - İstanbul nasıldır acaba? Sen... Ya... Sen nasılsındır acaba? Xx Bugün, Şubatın son günü Nes- rin. Yine haftalardır. hiç seninle konuşamadım. Harp ve Anado- lunun ©o kara günlerinde okadar kötü şartlar, yokluklar, hıı!ı,!ık' mikropları arasında demirliğini saklıyan vücudümü, burası ne çabuk eritip yıpratıverdi. ÇArkam var ) ÜNi ae aüi nn el aai di 1 eli d DKÜ eee eet lli DDD e Ze a g t zz dd at

Bu sayıdan diğer sayfalar: