İTTİBAT ve TERAKKİ — Her hakkı mahfuzdur — Beşinci Kısım No. 2'1 Geresn SA TEKESEELENENNEA AA Nasıl Doğdu ?.. Nasıl Yaşadı?.. 8-8- 934 — Nasıl Öldü?, Petv Paşa, Vaziyeti Yakından Gör- mek Üzere Geliboluya Gği Ziyeti alması, onun Erkânıharbiye reisi olan Enver Beye de (kuvayi- ümumiye Erkânıharbiye reisi) sı- fatını kazandırmıştı... Lâkin, dik başlılığı yüzünden Şarköy harbi- ni kaybeden Enver Beyin burada I da vaziyeti altüst edeceği tahmin edildiğinden vaziyeti yakından gör- mek, kumandanlarile görüşerek © cephedeki gayritabiliği tashih ve tekrar ( Ekzamili ) hattımı ele geçirmek mümkün olup olmadı- ğicı tetkik etmek üzere Başku- Mandanlık — vekâleti tarafından Pertev Paşa Geliboluya gönde- rilmişti. Pertev Paşa, meşhudat ve mütaleatını bir raporla bildir- mişti. Fakat daha ba raporun mürekkebi kurumadan, oradaki kıtaat arasında büyük bir hoşnut- tuzluk belirmişti. Çünkü Şarköy mağlübu, burada da dikbaşlılığını götermişti. Mevcut tesisat ve teşkilüâtın birçok lüzumsuz — tebdillere gi- rişilmesinden — birtakım karışık- lklarhasıl olmuştu. Bunlar bir dereceye kadar hazmolunabili- yordu. Fakat asıl mübim cihet, (Kuvayiumumiye — kumandanlığı) (cephede de büyük bir tebeddül lcrasına teşebbüs ediyordu. Bunu yapabilmek için evvelâ ahvali mahalliyeye ve oradaki icabatı harbiyeye büyük bir vükuf kes- betmek lâzımdı. Halbuki ne Hur- git Paşa ve ne de erkânıharbı Enver Bey, henüz cephedeki ara- ziyi bile tanmımamışlardı. Buna binaen bu hareket, eski (Bahri- sefit boğazı kuvayı mürettebe) erkânıharbiyesini de — mütecssir etmiş, erkâmharbiye reisi binbaşı Fethi Beyle, erkâmıharp binbaşısı Mustafa Kemal Bey de - son bir vazife olarak - müşterek bir ra- Por tanzim ve başkumandanlığa takdim ettikten sonra - istifalarını vermişlerdi.. Bu rapor, (10 kânu- Busani 328) tarihinden itibaren cephe'lerde ve cephe gerilerindeki Vaziyeti izah ediyor; halen de yapılması icap eden askeri ha- teket hakkında pek kıymetli fi- kir ve tedbirleri ihtiva eliyordu. Bilhassa raporun son kısmını teş- kü eden ( vaziyyatı mezkürenin münakaşası ve elde edilen netayiç) faslı, bu raporun kıymet ve de- recesinin ehemmiyetini gösteri- yordu. İstifanamelerde gösterilen vababı mucibe ize, Gelibolu yarım adasındaki vazi, eli bi yelin ne derecede tehlikeli bir şekil ARka. bir sarih bir fikir veriyordu, Başkumandanlık ehemmiyetini takdir etmiş, derhal ( Sadrazam ve, Harbiye Nazırı ) sıfatile Mahmut Şevket Paşayı vaziyelten haberdar etmişti. Bu- nun üzerine Mahmut Şevket Paşa meseleyi bizzat tetkik için Bula- yire kadar gitmiş; Fahri Paşa ile erkânı harbiye beyetinin haklı olduğuna kanaat hasıl — etmiş.. Enver Beyin büyük karargâhı Umumi harckât şubesinde İstih- damını; Fethi Beyin ( Gelibolu vayı umumiyesi ) erkânıharbiye tiyasetine, Mustafa Kemal Beyin (Bolayir kuvayı mürettebesi ) trkânıharbiye riyasetine tayinle- Hurşit Paşamn bu ünvan ve va- ! nderilmişti.. r 0 de e Ku oe Yo aA Â ıı-,./._ı.l'ı g eC 003 Elasa p: Ud YANHLPF ÜNDU AĞT A YA UR TAKRE l RRMİAL çi S n dS e v RE, aY3 SAŞİMN A LAİ P I NC A N A İ y n arat CSU eRE N KiRlee eee e PAYILİ A GİMİREP'İ'S . AD ü SUŞ BAA DN S RAT er MA # D İN N OÜŞ Y L ga L AAA Bi aa AD AW î»'lf'('.'ı;'.':ı L NİZ Sesğer eSSIN ASN NN XAG Lİ DS VHENİ ÖReEE SRKFE ĞK (D Z. L v İ NölüE Si aa l | aS e ç DAsINAIIAk AAA ) eç MN u,,o.:f_d.,qı_.“__,d" K PS AM e L İ LAİ S0 AT BZ M Ci e'i ğ .)4 &f? w u(ı..n)(,,'ıg, eeti ae ği gAD SAAT T a — YAŞAMİİCİRPNME GÖU AUA İ FY LĞ SDK N N A B SA N ÜDU ee daz, a çi e ; KA a Aİ H OÜLANI İN SA . ovSAR' LA ÇAM MA LA Düşi . .ıf_ı_'.!,_â._.)._f';-q'._&;ı&du:.ı..._j.,,(y.,ı e YÜ İ B Ge zÜ ll İİNİZ DU ü UÜ EAAT Na ğLe ee Ş z T Co A ŞAF , SS IPLAR TI YO 1“'"?"""!"2'!4& HANÜNER Pa der DÖN G öti SREN AAA GTRRAŞTÜN ZL e) C İ B la YU LAĞ SİİEE Y Yo &, MİK d S DA D b AAA ÜS SiR S GKL AA K £ dU. ç (Başkumondanlığa verilen raporun, son faslının suretidir ) mezkürenin Vaziyatı Milletin ve efkârrumumiyenin tekzip eylememesi için düşman kat'i ve ir har bükmetmek İânmgelir. Filvaki, bun Edirne, Çatalca ordusundan 300 kilo: Bulgar kuvvııilımliywinda:.d ıı:ıııdı ım Bilan EŞİİEMER ordusundan ayrı bulu! mn #aikiyet adediye nkmhılu_syâ:ıi;:l ürane bir hareketi taarruziye ile telâliye karar - va: e ada Tlvaki, dan başka da karar verilemez, metre uzakta ve Çatalca karşısındaki ordusun DW B ÇA VA Yd AU of'—-ıı_.ı.':__ı_. - 7 tam — SAİAY AĞA LEVİS yi CA SŞ H, ' # Kerta —'ru'fı.i*,’;' 5 .. . -— * ""—"J'(—G;J.b GÇ edilen notayiçı bir muhasara — ordusüle Osmanlı eylemek, saniyen muhasa- Çatalsadaki Bulgar kuvveikülliyesini duçarı — in gel dsrapea İ dayfanaraı rayı cebren rel'etmek, salisen külliyetli ergakı serian şehte yı iktiza eder. Bu taarruz ya hem karadan hem de Bulgar edecek sürette denizden ve yahı yapılmalıdır. Hırıltcşi_ taarruziyenin günden güne kuvvetisi z0i sonra muhasırin — düsmanın - ku inzımamı edecek ve İrikiyeli adediyı külüt eyleyecektir. Sinaenaleybh Çataloa cihetine " celbor beraber şiddetle düşmara Al".”' kabineden inhiraf eylediği cihel darbei hükümetini — ika edenli nacak ve kimbilir daha menlehülemrindir. Bulayır merkez tabyası 4 - 6 Şubat 333 Bahrisefit boğazı kuvayımürettebe erkâmbarbiyesine tdemür Binbaşı M. Kemal g Bir sureti Hn::.ı'.Lll:'rıl:! takdim olunmuştur. rini inha eylemişti... Fakat Baş- kumandanlık, bunu da kâfi gör- memiş. Böyle mühim bir zamanda kumundayı, — ahvali mahalliyeye vâkıf olmiyanların elinde bırak- mamak için Hurşit Paşayı h.nguı kuvvetile Çatalca cephesi gerisine nakletmişti. Nibayet, bu basiret- kârane tedbir neticesinde bu me- sele de bu suretle hitama ermişti. Bu sıralarda umum! vaziyette büylik bir tebeddül husule gek mişti. Kahramanlığın son haddine kadar yükselmiş olan ( Edirne Kalesi), insanlık takatinin en son tahammülünü de — gösterdikten sonra nihayet (329 senesi Mar- tının 13 üncü günü) sukut et mişti... Edirnenin sukutu, yalnız milletin kalbine acı bir huzün ve etmekte ve ilmeli Geliboluda kalacak askere, K İî ı-ıreıt'ı verilmelidir. Aksi halde kebinenin, sakıt tHer taayyün edemeyecek ve 10 Ki'_ll_ujuııni 328 eı'ı: esbabıtakdir ve sitayişi gayrıkabili izah bulu- neler - olacaktır. — Olbapta ört aydanberi mah .:?:ı:mıık lâzamdır. Bunun için hareket ve taarruz doğrudan — doğruya Çatalcadan karadan ve yahut kısımküllisini gerilerini ihraç hareketile — tehdit yahut aynı zamanda Gelibolu — şibihceziresinden bir ân dahi tehiri sukut takarrup eylemektedir. Sukuttan kuvveikülliyesine — bilcümle esliha ve techizatile enim tantrazu azimküârane ile telâfisi kesbimüş- Gelibolu limanında bulunan kuvvetler - serian eriz değildir. Edirne Çatalca - ordusilo emrüferman hazreti- Bahrisefit boğazı kuvayimürettebe erkâmharbiye reisi Binbaşı Ali Fethi Sadrazam ve Harhiye Nazırı Mahmut Şevket Paşa kle kalmamış; Çatalca :l:imıı;:uı:eutık taarruz kabiliyet ve ümidini de büsbütün tehdide yol Çl:kl dgmıım bü- uhasara kuvve gelmiş, Çatalca — ve, Bolayir / cepheleri işti... Bu iyet karşısına ’;:ık:mlııldı gımartmıştı. rlerini Nâzım Paşanın bu şımarık galipler, şimdi Londra konferansında — parafe edilen — sulh mukarreratına da ayorlar.. Değil yanlız mağ- iüp Osmanlı — ordusuna, hattâ kpdî müttefikleri olan Sırplılara "Yunınhlııı bile mağrur ve "nblııkkim bir tavır alıyorlardı. ııA'rııı çok geçmeden bu mttefik dostlar, kanlı bıçaklı -düşman olmuşlar ' a | dilemez. Doğru__Adımlar Atılıyor Telgraf gazetesinin Paris muhabiri Almanyanın bu sefer matbuat vasıtasıyle Fransız - Alman do tlu- ğu İehine temayül gösterdiğini kaydetmektedir. Filhakika, Poti Parizyen gaze- tesinde Alman jeneralı Fon Rayş- nav, Fransaya iki milletin bütün dünyaya hâkim olmasını temin edecek bir itlifak teklif etmek - tedir, Deyli Telgrafın muhabiri, bu teklifin, M. Hes tarafından sadece iktısadi meseleler üzerinde yapı- lan uzlaşma tekliflerini asker! ci- hetten tamamladığını zannetmek- etmiyeceğiz. İngiliz hava kuvvet- lerinin artması bizi hiç bir surette kızdıramaz. — Çünkü — İngiltereye ( Baştarafı 1 inci sayfada ) , Almanyanın müdafaa tedbirleri şu düşünceden mülhem olmaktadır: Avrupada çok kuvvetli düş- manlarla — çevrilmiş bulunuyoruz. Bunlar günün birinde bizden, kabul edemiyeceğimiz bazı şeyler isteyebilirler. — Harp tehlikesini çıkaran silâhlar değil, fakat silâh- lardaki müsavatsılıktır. Bu müsa- vatsızlık çok kuvvetli olan devlet- lerde zayıfların kabul edemiye- cekleri bir takım baris maksatlar tedir. uyandırabilir. Jenral Fon Rayşnan — şunları | -. Müstemlekeler meselesine ge- söylemektedir: Tince: Herhangi bir müstemleke elde etmek için tek bir Almandan ha- yatını feda etmesini İistemiyece- ğim. Biz pekâlâ biliyoruz ki Af- rikadaki eski Alman müstemic- keleri büyük bir Tüksten başku bir şey değildi. Avusturya meselesi hakkında şunları söyliyeceğim : Kabul etmek lâzımdır ki biz Avusturyalıları Almanya ile eski rabıtalarını — tesise — çalışmaktan menedemeyiz, Avusturyanın Almanyaya ilti- hakı günün meselesi değildir. Avusturyada doğru bir reyiâm yapılacak olurasa bütün meselenin tenevvür edeceğinden eminim, Avusturyanın istiklâli her tür- lü —münakaşanın — haricindedir. Ve hiçbir kimse bunu mevzubahs etmemektedir. Hepimiz biliyoruz ki, bu iltihak bugün tahakkuk edemez. Çünkü Ayvrupanın diğer kısımlarında buna karşı mukave- met çok büyük olacaktır.,, “ — Fransanın, Avrupadaki emniyetini temin edecek yegâne memleketin, Almanya olduğunu anlıyamaması yazıktır. Fakat Al- manya fevkalâde müsellâh mil- letlerin arasında silâhsız kalmıya mecbur edildiği müddetçe, ara. mızda itimat mevcut olamıya- caktır. ,, M. Hitler'in Yeni Sözleri Berlin, 7 (A.A.) — Bir mülâ- kat esnasında M., Hitler demiş- tir ki: “— Umumi silâhlanma ve beynelmilel gerginlikler hakkında diyebilirim ki, yeni bir harp, Al- Mmanyaya mütevakkıf bulundukça kat'iyen olmıyacaktır. Milli s08- yalist hareketi şuna kanidir ki, harp hiçbir kimseye fayda — te- min etmez ve neticesi aucak harabi olabilir. Almanyanın bu- günkü meseleleri harp ile halle- Meşru müdafua hali müstesna olmak üzere biz, asla muharebe İıhan -Fransız fa ö * p: hücum etmek fikrinde dıgıllı.î ; Ankara YüksekZiraat Enstitüsü Rektörlüğünden : 1: Bu sene Yüksek Ziraat Enstitüsünün Baytar, Ziraat ve Orman Fakültelerine meccani leyli ve ücretli leyli ve nihari erkek ve kız talebe alınacaktır. Kayıt ve kabul şartları aşağıda yarıldır; a : Türk tebaasından olmak ( Ecnebiler hususi talimatnamesine göre kabul edilir ). b : Lise bakaloryasını vermiş bulunmak. e : Leyli olacak talebenin yaşı 17 den aşağı 25 ten yukan olmamak. d : Mesleklerinin icap ettirdiği beden kabiliyeti ve sağlamlık- ları hakkında tam teşekküllü hastanelerden Sıhhat raporu getirmek ve aşı şahadetnamesi vermek. e : Belediye veya Polis merkezlerinden hüsnühal getirmek. 2 : Enstitüye girmek istiyenler yukardaki vesikalarla birlikte 6 kıt'a fotoğrafı bir istida ile doğruca Ankara'da Yüksek Ziraat Enstitüsü Rektörlüğüne göndermelidirler, 3 : Müracaat zamanı Temmuzun onuncu sonuncu gününe kadardır. 4 : Evrakı tam olmıyanlar Enstitüye kabul edilemezler. Müecs- sese. kayıt ve kabul edilen talebeyi iki ay zarfında tekrar muayene ettirir, kabiliyeti bedeniyeyi haiz olmıyanların kaydı silinir. 5 Leyli meccani talebeden staj veya tahsil devresi için de stajını veya Fakültesini bırakanlardan veya cezaen çıkarılanlardan hükümetçe yapılan masrafı ödeyeceklerini daire Enstitünün verece- ği nümuneye göre Noterlikten musaddak kefaletname vereceklerdir. 6 Vaktinde tam evrakla müracaat etmişler arasından kabul edilecek talebe diploma derecesine ve müracaat tarihine göre tefrik edilecektir. 7 : Ziraat, Baytar, Orman Fakültelerine alınacak - talebeler, Tibbi ilimler Fakültesinin 1, 2, 3 üncü sömestrlerinde mevcut ders- leri de takibe mecburdurlar, 8 : Zirant Fakültesine almacak talebe Ankara'da Gazi Orman Çiftliğinde on ay staj göreceklerdir. Talebeye bu staj müddetince yemek ve elbise masrafları karşılığı olarak 30 lira aylık 'verilir. Harcırah verilmez. 9 : Ücretli leyli talebenin ücreti Üç taksilte ödenmek üzere 275 liradır. 10 : Ücretli leyli talebe tercih olunur. olan nihari talebe için miktar tahdit edilmemiştir. mazbatası gününden Eylülün Kabul şartlarını haiz (8704) 4