Almanyadan )_’ ükselen Ümit Sesi İtalya, bir taraftan kendi. emniye- tini, diğer taraftan da müstemlekeci- lik siyasetinin tehakkuku için Alman- Yaya müzaheret ediyordu. Bu suretle ; Fransaya — dileklerinden bazılarını ikabul ettirebileceğini — umuyordu. (Fakat son — Avusturya — hâdişeleri, talyanın bu siyasetini haylı tekmeler Bibi oldu. Hele Almanyanın, mutlak türette Avusturyayı kendisine ilhak #tmek hususundaki maksadı, Avus- fturya hâdiselerile açığa vurulduktan Sonra M. Musolini Almanyaya sert Bözle bakmıya başladı. Bunun neti- sesidir. ki, koca Avrupada sadece talyanın müzahar&tine gövenen M Hitler, Fransaya karşı düne kadar takındığı sert cepheyi değiştirir gibi Oldu. Çünkü Hitlerin muavini ve Yegüne sırdaşı M. Hes'in, dünkü Kazetelerde çıkan ve Fransaya karşı 'dost eli uzatan sözleri, Fransa - Al- Manya barışmasına giden ilk yolun krokisini çizmektedir. Fakat bu yolun Yapılması için Fransanın, bu gün gütmekte olduğu — siyasetten bamı fedakârlıklar yapması İâzmdir. Ve Fransa belki de, Almanyanın kendi- tile edamakıllı barışmam şartile bu fedakârlıkları yapabilecektir. Bu tak» dirde Fransa, —Almanyayı — kazan- TMiş olacak, Almanya da Framsayı kazanmak suretile İtalyanın tehditleri karşısında daha serbest davranabi- lecektir. Fakat bu barışma için gerek Alman- Yanın, gerek Fransanın ne gibi feda- kârlıklar yapabileceği de bayli düşü- Bülecek bir meseledir. —f Çinde Komünistlik Muharebesi Fuşov, 7 (A.A.) — Şehirden ecne« bilerin gitmekte oldukları haberi yalan- dır. Çin komünlist ordularının hare« ketleri durdurulmuştur. Rus Teyyareleri Paris Ve Romaya Gidiyor Viyana, 7 (ALA.) — Parise gitmekte olan bir Rus hava filom burada karaya hamiştir, Varşova, 7 (ALA.) — Romaya giden bir Rus hava filosı Karakoviye inmiştir. Harp Aleyhtarı Kadınlar Paris, 7 (A. A.) — Harp ve fa gistlik aloyhtarı dünya kadınlar kon- gresi dün toplanarak mesaisine de- vam etmiştir. Birt zenci diğeri kar- mıizi iki kadın da nutuk söylemiştir. Milli va edebi tefrika ; . ÇÖL Seni nihayet, hiç ummadığım bir gün görmüştüm. Hani üzeri kurdeleli, süslü başlığının çamura ::î“i“ ve yüzü peçeli bir ka- |— Öof bırakım benil diye ib tiğin günü, Nesrla. Ben ©o günü gözlerimin çoğu —yaşım, çar murlü — kir — yollarında deli gibi — döne — dolaşa tükettim. Sonra da dayanamıyacak kadar kuvvetsizliğimi anladım. Bu mektep kapısında geçirdiğim dilencilik günlerinin bir altıncısı, bir yedincisi daha olursa, peçesi açılmış bir yüzle sana atılacağımı hisgettim. Oralarda dunuz. Ba bir evde oturuyor» Hindenburg Büyük Merasimle ., Defnedildi Tannenberg, 7 (A. A-) — Mareşal Hindenburg'un — tabutu, Tannonberg muharebesi — âbidesindeki Jeneraller kulesinden, avluda cesim Iı!'ı haçın önüne götürülmüştür. Cenazenin etra- fında — Miralay Hinderburg, kabine erkünı, sefirler heyeti ve 'Tannenberg müuharebesind iştirak etmiş ıhylıfın sancaklarını hamil bulunan ceki ae- kerler mevki almışlardır. Almanyanın hör tarafından gelme 200,000 kişiden fazla bir halk kütlesi, ler sayesinde merasimi mişlerdir. Bi Başpapas, Moreşalın vasiyetaame- sinde, aynen çu sözlerin okunduğunu söylemiştir : ve fakat bu meticenin, Nödek, 7 (A-A) — Dün akşam Nödek şatosunda hususi bir merasim icra edilmiş, Hindenburgun ailesi elradı ve malikâne müstahdemleri, tabutun Tanenberge naklinden evvel, büyük ölüye veda etmişlerdir. M. Hitler tabutun önünde hürmetli eğilerek rüküa varmıştır. Tabutun önünde iktiram kıtaları, eeki ceneral- ler, ve sabık velaht ta askeri Gnifor- malarile selâm resmi ifa etmişlerdir. İhtiyar ceneral Fon Makenzenia tabut önünde eyilişi çok hazim olmuştur. Büyük Ölünün Ruhu Hor Yerde Tebcil Ediliyor Paris, 7 (ALA.) — Protestan kili- sesinde müteveffa Mareşal Fon Hin- denburg için bir ruhani âyin yapılmış, hariciye nazım da hazır bulunmuştur. Almanyada Mütecaviz Elr Gazote Toplattırıldı Berlin, 7 (A-A.) — Ecnebi. devlat reislerinden birine tecavliz eden Stur- mer gazetesi toplattırılmıştır. Bir Arbede Yahüudilerle Araplar Biri- birlerini Öldürdüler P"h7(A_A.)—wK* Ya tantendâ bazı sarkoşlar yüzünden budilerle Araplar biribirlerine girmişler 30 kişi ölmüş, 100 kişi kadar da ya- ralanmıştır. Mebrure Sami GİBİ sında bulmıya çalışıyordu. Öm::ün yasını bütün varlığı ile tutan bir insan, sana ve Necdete bağlı fedakâr, sevgi dolu bir baba olmuştu. Ee bunları öğrenmişlim Nu- rin. Babamın sakin ve gamlı bir ömür sürüşüne şöyle dendiğini : “Deli gibi sevdiği bir karısı var- mış. Geçenki tren kazasında, parça parça olmuş. Adamcağız hâlâ yas içinde. Elini eteğini herşeyden çekmiş, öyle yaşıyorl, diye aw katıldığını işittim. Darüleytamda geçirdiğim ilk gecenin bulranları - ile çok kıv- randım, çok hırpalandım ve kur- deleli başlığın çammrlandığı günü | akşamı, müdire Aziz'e geldim : — Artık dayanamıyacağım. ı aki “anme, a ! 'Uzak Şarkta Kanlı Bir Gürültü Kopacak Mı ? f Bir Fransız Gazetecisine Göre, Bugün İçin Böyle Bir Şey Beklenemez Paris, 7 (A.A.) — Tan gazetesi jar poayatın ve Sovyet Rusyanın — vazi- yetini tetkika hazrettiği başmakale- sinde diyor kir “Bazılarımın az çok kısâ bir zamanda gayrikabili içtinap — telâkki ettikleri bir Ruz - Japon harbi öyle bir ser- güzeşttir ki, bunu, ne vahim mali ve iktsadi müşkülâtla çarpışan Japonya ne de Sovyet rejiminin İdamesi için salha katiyen muhtaç bulunan Rusya kolay kolay göze alamaz. Müzakere- ber, münakaşalar yapılıyor ve ayni zamanda da bazı ihtmallere karşı koyabilmek için ihtiyati tedbirler alı» mıyor. Fakat vakit kazanmak ve İş- leri biriktirmek için her ikl taraf ta çareler Bulmak husuzunda hiç te fa- kir olmuyan bir. diplomasinin bütün menebiinden istifade etmiye azmet miş görünüyor.., Gazeti iki memleket arsamdaki ihtilâflar hakkında mütalâalar yörüt- tüktan sonra göyle bir neticeye varı- yorı * Binaenalöyh, uzak şakta bir Ihti 1âf çıkmak üzere 'olduğune dalr olan rivâyetleri büyük bir ihtiyat ve soğuk- kanlılıkla karşılamals icap eder. “İlâ memleketin de karşılıklı olarak CAT y " anlatan Japon Başvekili M. Okada ::îiıfıılıım:ı husuat? biz Kina göstere ikleri muhakkaktır. Fakat bi Ihtiyatkârlıklar, iki hlklılıHllı:GI:.ırl:: hklı olarak girişmiş bulunğu müşkül ve dolambaşlı siyasette kendisine daha serbest bir hâreket temin maksadına matuftur. Japonya ile Rasyanın sulhu bozmuya ve galibiyet için de tesirlerini hiçbir kimsenin şimdiden kestiremi « yeceği bir sergüzeşte atılmağa karar vermiş olduklarına hüküm ettirebile « cek ortada hiçbir defil yoktur. , Amerikada Kuraklık Bü- yük (AA.) — © milyonluk | mişti. Yözüne baktım. Kâbe taşlı rengindeki gözleri değişmiş, kar pakları şişmiş, kıpkırmızı olmuştu. Gözünün yaşını sade gecelere saklıyan bu metin kadına Glreye titreye : — İçinizdeki kuvvetten bana da biraz verin-. Dayanamıyaca- ğgem artık... diye yalvardım. Ömrümün acıs için, © güne kadar bir şey socmamıştı. Oğlu e ne konuşmuşlardı. - bilmem. Bana her şeyimi anlıyan gözlerle b'hl' Ölmediğini hissettiler mi? ve S ü a B der bak: tuğum için, buralardan — uzaklaş- iyorum... Mk__hu,;xhıı bu mudur acaba? İstemez — misin ben gideyim... zünü kestim: SÖt fayır.. Hayır... O” bildiği niz gibi değil.. Affetmez.. Ölmüş olmak daha iyi.. Bilmesinler, bi- rime de dayanamıyacağım, geei Diye köke daha fena olacak.. lcdıî. Şu balde? diye durdu. — Şu halde, gitmeliyim.. Be- ni bir yere gönderin İstanbuldan yzaklaştırın. Yolumu gösterin. Bir Felâket Oldu Vayoming ve Dakota eyaletleri lse de, 12 eyalet daha tehlike altındadır. Dünkü gün Şikago — Borsasında, buğday piyasasının 119 çente kadar firlaması, muzmelecilerin fazlâ heye- nt mücip olmu: Bir Adadaki Amerikan Bayrağı İndirlidi Portoprenı, 7 (A. A.) — Adanın şimal sahillerinde on dokur seneden- beri durmakta olan —Amerikan bay- rağı bugün indirilmiş ve yerine Hayti bayrağı çekilmiştir. Bu, Amerikan kıtalarının adadan - çekildiğini göze terir. — Buraya geldiğin gün iş istemiştin hemşire Nazan. Sana herne olursa olsun razımısınız? Demiştim. Şimdi de göstereceğim yolu ister misin? Ölüm tehlikesi Bile olsa razı mısın? Diye sorur yorum. — Razıyım dedim. — Öyle ise Binbaşı Memduhu çağırtacağım şimdi, hazır ol. - İki üç gün sonra gidersin, dedi. — Nereye? Diye sordum. — Anadoluya, dedi. Seni, be- Hasanı, kepimizi, bütün vatır kurtarmak — için çarpışanların üzüme baktı . Gözlerimdeki okudu. — Darüleytamın çocuğundan sonra da Mehmetçiğin ablası ©- lurstn, Ben sana güveniyorum, sen de kendine güven Nazan, cessur ol, dedi. Kapıdan çıkarken: — İzin verirşen, — yetişir de Hasanı bir gün görürsem, ona tek bir şey söyliyeyim mi? Dedi, Yüzüm kızardı ve durdum; sorarak baktığımı anladı: — Nazan, sen çok İstemiştin diye Anadoluya geçti, diyeyim mi? Bu gidişte küçücük bir payı olduğuna inansın mı? diye sordu. — İhansın. Hem bu hakkıdır. l ni, n “ Bir Aileye Davet Edildim ,, İstanbula yakın, küçük - şehir- lerden birinde oturan bir erkek okuyucum, benden «bir — usul meselesi» hakkında akıl danışı- yor, ona söyliyeceklerim arasın- da başkalarının işine yarayan da bulunabilir. 1 — Yakından tanıdığınız bir ailenin davetine, aile reisi tara- fından çağrılmış — olmak şartile icabet etmek bir nezaket mese- lesidir, imkân bulunursa yapılır, aksi halde teşekkürü ve mazereti bir cevapla mukabele edilir. 2 — Aldığınız mektupta, kaç gün için davet edildiğiniz yazılı değilse, verdiğiniz cevapta müd- deti asgar! olarak siz tayin ediniz, bu asgari müddet gideceğiniz şehrin, oturduğunuz - yere uzaklı- ğıma ve yakınlığına göre 24 sa« attan başlar, bir haftaya kadar uzar. 3 — Müşevveş vaziyetlerden çekininiz, ailenin birkaç kızı varsa ve içlerinden birile bir yuva kur- mak arzusunda bulunuyorsanız, zemini yokladıktan sonra, tercih edilen ve edilemiyen hakikati derhal öğrenmelidir. 4 — Genç kızların eli öpülk: mez, sıkılır. El öpmek evli hamım- lara gösterilen bir hürmet eseridir. 5 — Dans bilmemek ayıp değildir, bilmediğinizi saklamak: tan çekininiz, gülünç mevkie dü« şersiniz. Sıkılmıya lüzum yok, gülerek bilmiyorum, demek kâfi. 6 — Misafirliğine gideceğiniz a aile c:r'y ne gün varacağınızı Bedbaht Beyı Mademki hiç konuşmamışsınız, mademki hiç bir vait taati etme- mişsiniz, madem ki ayrı memle- ketlere düşmüşsünüz, ne diye dü- şünüyorsunuz. Göz sevmez, beye« nir, sevdayı veren tanışmaktır, anlaşmaktır. Mademki arada bu yoktur, gözlerimizle sevişiyorduk, demenizi doğru bulmam. HANIMTEYZE Bana hiç bilmediğim bir sevgiyi öğreten onun annesi oldu. Dedim, * Bir kaç gün sonra elimde *Binbaşı Memduhun hazırlattığı « tavsiye mektupları ve bir sürü kâğıtlarla bir İtalyan vapuruna “binmiş, kulağımda amerikan ge- celikli yavrularımın, tahta bacalklı Bir doktor babanın seslerine Öğf... bırakın benit Çığlığınla Radosa, oradan da aktarma İle Antalyaya gidiyordum Nesrin. Müdire Aziz, Darüleytam kas pısının dışına kadar — çıkmıştı. Elimde tek bir bavulum, sırtımda mektebin verdiği lâcivert şayak pardösüm, başımda da siyah bir örtüm vardı. — Seni rıhtımda — geçirenin bile olmıyacak hemşire Nazan. Al benu, gemi demirini çektikten sonra, açar bakarsın. Sonra da oraya, yerine varınca, başındaki örtüye diker, “bunu bana Aziz verdi, artık anam da, çocuğum — da her şeyim de bu olacakl,, dersin, anladım mı Nazan? Ben — şimdi, seni öpeyim, dedi. Hastaneme baktım. Nefesiçk- leri ile buğulanan bir camın ar« dında, saçlı saçsız bir çok çocuk yüzü ağlıyordu. c ee eee eei dd b lll Si C gee S a LA E lll (Arkası var)