hî 17 Eştüi Siyaset Alemi Miısır Kredi Fonsiyesi Kahire 16 — Yüzde üç faiz ve ikramiyeli kredi fonsiye tahvillerinin 15 eylül 1933 tarihli çekilişinde ka- zanan numaralar: 1886 senesi tahvillerinden 309,021 Bumara 50,000, 1903 senesi tahville- rinden 694,302 numara 50,000, 1911 senesi tahvillerinden 35,408 numara $0,000 frank. M. de Kanya'nın Paris Seyahati Paris, 16 — Macar Hariciye Na- n M. de Kanya, yanında carie- tanın — Paris elçisi olduğu halde hariciye nezareline gelerek M, Paul Boncour ile görüşmüştür. M. de Kanya, hariciye nezaretine geldiği vakıt, gazetecilerin sorduk- ları suallere verdiği cevaplarda, Bu- dapeşte'ye dönmek üzere pazartesi akşamı — Paris'ten — ayrılacağımı, ay sonunda Cenevre'ye gideceği- ni, birinci teşrinin ortasına doğru Türkiyeyi ziyaret etmesi muhtemel olduğunu söylemiştir. M. de Kanya'nın M. Paul Boncour ile görüşmesi saat 11 den 12 ye ka- dar sürmüştür. Bu konuşmada harici- ye kâtibi umlmnisi M. de Lâgor da bulunmuştur. M. de Kanya, hariciyö Nezaretin- den çıktıktan sonra gazetecilere her- hangi bir beyanatta unmak — iste- memiştir. * Paris, 16 — Macar mahfilleri M. de Kanyanın da yanında mütehassış sıfatile hiç kimsenin bulunmadığı hususunu israrla kaydetmektedir. M. de Kan- yanın Fransız - nmazırlarile — yapacağı konuşmalar, sadede iktısadi mesele- ler hakkında ve mahdut bir mahiyet- te olacaktır. Memleketler arasında iki taraflı anlaşmalar yapılmasından daha geniş bir sisteme müracaat edil- mesi derpiş olunmuyacaktır. M. de Kanya, Fransa ile Macaris- tan arasındaki iktısadi münasebetle- rin inkişaf edeceği ümidindedir. M. Heryo'nun Beyanatı Tokyo, 16 — Yeni Hariciye Nazın M. Heryo, Japonyanın harici siyase- tinin bir taslağım çizdiği bir sırada bilhassa demiştir ki: * İagiltere ile Japonya arasında mevcut olan ve an'ane halini alan dostluğu kuvyetlendirmek için bu İki imparatorluk arasında iktısadi bir anlaşma elde edilmesi kat'i surette SON POSTA Irakı Muahaze Ediyorlar Asuriler Meselesinde Irak'ın Hattı Hareketi Tenk Cenevre, 16 — Asuriler tarafından verilen istidanın tetkiki işinin gerl bırakılması hakkında Irak hükümetinin Millettler Cemiyeti nezdinde yaptığı teşebbüs beynelmilel matbuatta şid- detli muahaze ve tenkitlere yol aç« mıştır. Journal de Genöve, lhassa şunları yazıyor: “Bir hükümetin, Hariciye Nazırını bir tezin müdafaası için Milletler Ce« miyeli'nicelksine göndermesi çok - iyi birşey olmakla beraber zaruri değil- dir. Bilhessa Irakın Cenevrede daimt bir murahhası vardır. *“Bu murahhas, hükümetini mecliste pekâlâ temsil edebilir. Irak hüküme- ti nila neşrettiği tebliğlerden de an-« laşıldığı üzere bizzat vak'alar hak- kında ortada muhtelif iddialar vardır. “ Böyle olunca ortadaki iki tezin karşılaştırılmasını geciktirmekte haki- katı ortaya çıkarmaktan başka bir maksat gözetmiyen bir müzakereyi geri bıraktırmakta manâ nedir? “Herhangi bir mahkeme huzurunda davacılardan biri vakıt kazanmıya kalkışacak olursa, hâkimin vicdanın- da, davasının çürük olduğu, yaptığı heyecan ve teessürün hafiflemesini beklediği hissini uyandırır. Irak hükü- metinin bu tehir talebi de tamamile aynl tesiri hasıl etmiştir. “Ortade ehemmiyetli bir mescle, bahse mevzu bulunuyor. Milletler Ce- miyeti azasından biri hakkında sü- rülerle insan öldürtmüş olmakla it- tihamı ileri sürülüyor. Bu vak'alara nit bir tetkik ve müzakerenin herhan- | gi bir. süretle geciktirilmesi yalnız İraka değil, fakat bizzat Milletler | Cemiyetine de zarar verebilir... Romanyanın Borçları Bükreş 16 — Hükümet ecnebi memleketlere yaptığı tediyeleri dur- durmıya bu yakınlarda karar verdi- rııun ecnebi alacaklıların bu alacak- larında tenzilât yapılmasını derpiş bu hususta bil etmek için kendisile müzakereye gi- | rişmelerini cenebi alacaklılardan iste- | miştir. Fakat alacaklılar, Romanya | hükümetinin bu isteğini kabul etme- mişlerdir. Nazırlar meelisinin dünkü toplan- tısında bükümet, ecnebi alscaklıların müzakereye yanı israrları balinda borçlu olduğu paraları artık ödeme- mek hususundaki eski kararına bağlı Gnülüki kalmayı kararlaştırmıştır. ÇA nn e Düntülerin Romanı Mektubunda Pariste tanıştığın genç — erkânıharpten — bahsedi- yorsun. Bunu sormakta haklısm. Çün- kü Trablusgarpte milli bir hare- ket uyandırmak için mahrumiyet- lere, ustıraplara katlanıp oralara kadar giden bu genç erkânıharp Çanakkalede ilk defa düşmanın gözünü yıldıran ve İstanbulu muhakkak bir akibetten kurtaran kumandandır. Mustafa Kemal Paşa, Çanak- kaledeki zaferinden sonra şark hudutlarına koştu. Fakat gariptir. Onun şerefli muyaffakıyetleri Başkumandanın tinirlerine dokunuyor. Parlıyan, Muvaffakıyet gösteren kuman- mlara karşı Enver Paşanın Yenilmez bir hıncı var. Bu yüzden &n yüksek harp tabiyesinin ken- disinde olduğunu anlatmak, zafer man kumandanların şerefini g.n“de bırakmak için hazırladığı kamış hücumunda kendi ca- zor kurtardı. Fakat yirmi yakın Türk neferinin sırf Burhan Cehi TOrr ) ç it Ediliyor Fraasız sabık Başvekili M. Heryo Rusyada yaptığı seyahat esnasında Sov- yet amela teşkilâtına hT büyük bir alâka göstermiştir. Resmimiz M. Heri- yoyu genç ameleler ile bi Viyana, 16, — On beş yirmi kişi- lik bir. komünist kalabalığı bugün öğle vaktine doğru Alman elçiliği binası önünde bir nümayiş yapmış, binanın — pencerelerini — taşlamıştır. Camlardan bir çoğu karılmiış dört ikte göstermektedir. Komünistler ViyanadaAl- man Sefaretini Taşladılar nümayişçi yakalanmıştır. Elçilik bi- nası önünde durmakta olan bir tek polis, takviye müfrezeleri gelinceye kadar, — nümayişçileri — tabancasının tehdidi altında durdurmağa muvaffak olmuştur. Fransa Tahdidi Teslihata Hazırlanıyor Paris, 16 — Nazırlar Meclisi dün | âkşam Elise sarayında M. Daladyenin velaliği altında toplanmıştır. Meclis, Silâhları Azaltma Konferansının me- saisine tekrar başlamasından önce Pariste yapılacak müzakerelere iştirak edecek Fransız mümessillerine Hari- ciye ve Harbiye Nazırları tarafından werilmesi düşünülen talimatı M. Da- ladiye ile M. Pol Bonkurun bu hususta werdikleri izahatı dinledikten sonra ittifakla tasvip etmiştir. edip İtalyanların da karşısma mü- him bir kuvvet halinde çıkarmıya muvaffak olan bu kumandanda | büyük bir inkılâp hamlesi yapa- Edeli Rersiy 77 —a | bu kötü kin ve haset uğruna ölüp gitmesine mâni olamadı. Mustafa Kemal Paşa şimdi bozu. lan cenup ordularını tensik etmek | üzere yıldırım orduları grup ku- mandanı olarak Halepte bulunu- yor. Bütün ordu ona karşı derin | bir sevgi ve hürmetle bağlıdır. | Çünkü bu genç kahraman her | şeyden evvel yüksek ruhlu, derin | düşünceli bir insandır. | Ben kendisini bir kere İstanm- buldan geçerken gördüm. Gözle- rinde insana emniyet veren kuv- vetli bir zekâ parlıyor. temkinli bir asker. Çok teessüf ediyorum ki onunla uzun uzadıya görüşeme- dim. Yalnız yakmdan temas eden bir arkadaşım bana Mustafa Ke- mal paşanın derin görüşlü, kav- rayışlı ve bilgili bir şahsiyet ol- duğunu temin etti. Şimdiki halde | ( Fon Kres ) in kumandasındak | “nuphîıîphîıi;: “iııîdı_t için Ha- e bulun leniyor. l.P&Bııııı öyle geli: ğr h" Trablus- İyatnta bürleri kabilelerii el Mert, | cak kuvvet ve enerji mevcuttur. Zaten evvelce sana yazdığım gibi bizim fikir hareketleri ile oymyarak, vakit geçirerek um- | duğumuz neticeye varmıya imkân yoktur. Çünkü zaman böyle mü- nakaşalarla uğraşacak kadar mü- denin toplayıcı ve - kullanıcı eli tâzım. Şimdiki halde ne böyle bir inkılâptan, ne de fikir harel etin- | den bahsetmiye bile lüzum yok. | Çünkü her şeyden evvel dört yanımızı saran harp ateşinden kurtulmak lâzım, Vaziyet elimdir. Ümitler azal- mıştır. Dahilde namütenahi bir soygun, Eline fırsat geçiren çalı- yor. Vuruyor. Memleket Amerikaya döndü. Yeni yeni şeker kıralları, kalar beyleri, tütün imparatorları peyda oldu. Hatta makara kıralları bile var. Amma böyle kırallar Ame- rikada'kırk eli yıl- birişte çaliğ- tıktan sonra meydana çıkarmış. Bizim bu kadar beklemiye taham- mülümüz yoktur. Bizim kırallar bir iki ayda peyda olurlar. Şeker e n eet Z er e n emara e alaeema D | | Mösyö Von Papen Macaristanda Berlin 16 — M. Von Papen, Ma- gar Başvekili M. Gocmbocu tarafın- dan bir av eğlencesine davet edildi. ginden Macaristan'a —gitmek üzere dün Berlinden ayrılmıştır. M. Von Pa- pen'in yanında ya e bir. hükü- met müşaviri bulunmaktadır. M. Kot Moskova'da Moskova, 16 — Fransız hava - İş- leri nazırı M. Kot'u Rusya'ya getiren hava filosau dün Moskovaya gelmiştir. kıralının geçenlerde bir Viyana seyahatinden bahsediyorlardı. Viyanada Karol otelinin bütün bir katına yerleşmiş, gelen, âı.deı iren çıkan belli değilmiş. Hatta gıer gelene kahve yerine şampan- ya ikram ediyorlarmış. Bu yaz Adada bir sünnet dü- günü oğlıı. Misafirler sabaha kar- şı dondurma istemişler, Adada o saatte dondurma — bulunmamiş, hemen Tokatlıyana telefon etmiş- sait değil. Bize kuvvetli bir ira- | ler. En sür'atli bir muşla bir saat içinde dondurmalar yetişmiş. Adada bu işler olup biterken Aksarayda iki evladını şehit ve- ren dul ana gaz bulamadığı için evde yaptığı mumun sıska işığı altında bekâr dikişi dikiyor, Cephedeki kocasından aylar- dan beri haber alamıyan genç kadınlar şekersizlikten, sütsüzlük- ten, gıdasızlıktan barsak hasta- lığıma tutulan yavrularını karan- bkta uyutmıya çalışıyorlar. Diyorlar ki Haydarpaşa de- poları ağızlarına kadar zahire dolu olduğu halde İstanbulda ve diğer yerlerde halk ekmeksizlik- | ten kırılıyor. Çünkü bir zahire tüccarı elindeki stoku piyasaya ve İaşe idaresine bahalı sürmesi için bu depolardaki zahirelerin hiç olmarsa bir iki ay çıkarıl- mamasını rica etmiş, Ve levanım idaresi de bunu kabul etmiş. Sayfa 5 Gönül İşleri Karilerin Suallerine Cevaplarım İzmirde F. N. Hanımt: Kızım yaş mselesi oldukça mühim meseledir. Kadının erkek- ten yaşlı olması, ekseriyetle fa- cialar doğurmuştur. Çünkü kadın, bilhassa bizim memleketin şart- ları içinde, erkekten evvel ihti- yarlıyor. Bizde kadın spor yap- madığı, beden hareketlerini ihmal ettiği için, vucudunu eyi muha- faza etmesini bilmez. - Güzelliği çehre güzelliğinden ibaret sayar vucuduna bakmaz. Onun için, çocuk çloiuxduktıı:l ğ ıonrıbvııcu! gevşemiye ve yayılmıya başlar, abmal ederse 35 aşından sonra kadın ibtiyarlık alâmetleri göste- rir. Halbuki erkek ekseriya 40-45 yaşına kadar gençliğini mubafaza eder. Bunun içindir ki evlenecek çiftlerde — erkekle —kadın yaşı arasında hiç olmazsa 5 sene bir fark olmak muvafık görülür, Sizin yaşlarınız arasında mühim farklar yoktur. Fakat ne de olsa-« nız ondan yaşlısınız. Siz 30 yaşı« na vardığınız, yani ihtiyarlığın ba- samağına ayak bastığınız gün kocanız en zinde ve en genç za- manında bulunacaktır, o vakte kadar aranızdaki sevgi de arka- daşlığa inkılâp etmiş olacaktır. Bu vaziyet sizi daima üzecek, kocanızı kaçırmamak büyük bir mesele halini alacaktır. Amma siz vücudunuza bak- masını — biliyorsanız, gençliğinizi muhafaza edebileceğinize eminse- niz, © vakit birleşmeyi düşünebi- lirsiniz. HANIMTEYZE Çalışan Kızlara Evvelki gün size birkaç sual sor- dum ve bana dertlerinizi yazmanızı istedim. Suallerim şunlardırı | 1 — Ne kazanırsınız? 2 — Kazandığınızı ne yapar, ne- reye sarfedersiniz? 3'— Niçin çalaırsınız? 4 — Ne şikâyetleriniz vardır; Ev- lerinizden, iş arkadaşlarınızdan, iş | tarzından, hulâsa neden müştekisiniz. Samimi olunuz. İsterseniz Imza- nızı saklayımız. Beni derdinize ortak yapımız. Haniımteyze Filistin cephesini bozmuşlar, bü- tün öteki cepheler çözülmüş, as- ker bin mahrumiyet içinde siper- den sipere koşuyor. Halk yıllarca süren kıtlıktan eti kemiğine ya- pışmış,ölüm ıstırapları 'yu'.hı tarafta böyle ne olduğu meçhul bir türedinin hatırı için depolar mühürleniyor. İğrenç, çirkin, kötü haller vesselâm. Sana açık söylüyorum azirzim. Bu harpte Almanların galip ge- mesi, bizim mağlüp olmamız ka- dar tehlikeli bir şey. Düşün ki ( Berlin ) den İstan- bula gelen — trenlerin Üzerinde koskoca bir Enverland kelimesi var. Bu ne ifade ediyor bilmem. Fena halde sinirliyim. Fazla bir şey yazamıyacağım. Tahas- sürle gözlerinden öperim kar- deşim. Cemil Hakkı Ahmet Reşit İstanbuldan al- dığı bu mektuplardan çok - üzü- lüyordu. Fakat almadığı zamanlar da meraktan sıkılıyordu. Umumi vaziyet gittikçe AF manların aleyhine dönüyordu. Bitaraf gazetelerin mütehassıs muharrirleri Alman — ordusunun bir adım bile ileri gidecek vazi- yette olmadığını yazıyorlardı. ( Arkası var ) Düşün azizim İngiliz orduları | 1