SON POSTA GÜL HANIM Haçlılar, Mücahitler, Fedailer Arasında Yazanı Ömer Rıza Mesrurenin Verdiği Malümata Göre, Gül Hanım, Hayatından Memnundu İsteselerdi — arkadaşlarını ge- ride bırakarak kaçabilirlerdi, bir kimse onlara mani olamazdı. Fakat Gül Hanımı bırakıp nereye gidebilirlerdi. Sultan Salâhaddinle Sık sık görüşüyor, sultan anlara babala- rından, amcalarından, her ikisinin kahramanlık menkıbelerinden, ya- hut Frenklerle, Hacılarla- geçen maceralarından bahsediyordu. Çok geçmeden sultan Salâhaddin, iki gence — zabitlik — payesini tavsiye —etti ve onları kem di muhafaza alayımı- aldı, Sa- rayının muhafaza - vazifesini de deruhte etmelerini rica etmişti. İki kardeş, nöbetleri geldikçe sarayın muhafazası ile meşgul olmakta idiler. Bir gün Mesrureyi gördüler. Onlara anlattı; — Yakında cihat başlıyacak maşrıkın her camiinde, her mes- cidinde müslümanlar cihada davet olunuyorlar. Haç ile hilâl arasın- daki harp yakında kopacak, Kurt ve Doğan Beyler! Siz de, hiç şüphe etmiyorum ki bu harbe iştirak edeceksiniz! Kurt; — Buna ne şüphel dedi, E- bet biz de vazifemizi yapacağız! » Gül H.. ihtişam içinde yaşı- yordu. —Fakat — İskenderiyedeki çiftlikte çok serbest yaşamıştı. Şimdiki merasim ve teşfifatlar onu sıkıyordu. İki kardeş, Gül Hanımı arası- va ziyaret ediyor, görüşüyorlardı. Bu konuşmalar merasim havası içinde geçmekte idi. Çünkü vazi- yet onu icap ediyordu. Gülü Şamdan da kaçırmayı düşünüyor- lardı. Fakat ona henüz imkân bulamamışlardı. Yalnız Mesrure Doğanla sık #ık konuşuyor ve onlara Gülden haber götürüyordu. Mesrurenin verdiği malümata göre, Gül Hanun, balinden haya- tından —memaundu, — bahtıyardı. Cebelin şerrinden, Sinanın pen- çesinden kurtulmak, emniyet ve selâmete kavuşmak Gülü bahtiyar etmiye kâfi idi. Gülü sıkan bir gey varsa, fazla merasimdi, amca zadelerile görüşememekte, Gül, onlara hergün selâm ve kaçmak fçin ricalarını gönderiyordu. Bu ayrılık günleri nasıl olsa, geçe- eekti. Arada vukü bulacak mu- harebeyi atlattıktân sonra mescle yoktu. Şayet iki genç kaçmak için bir teşebbüste bulunacak olurlar- sa netice çok vahim olurdu, İki kardeş Gülün — arzuları dairesinde harekete karar ver- diler. * L İki kardeş sultanm gözüne fazla girmek, onun emniyet ve itimadını büsbütün kazanmak için fırsat bekliyorlardı. Sıcak , bir günde — evlerinin bahçesinde bir gölgeliğin altında oturarak etrafı — seyrediyorlardı. Bu, Şamın en işlek, en kalabolık bir caddesi idi. Her sınıf halk bir sel gibi buradan geçip gidi- yordu. İki kardeş ayni manzarayı görmekten, aşina olmadıkları bu .baddini — öldürtmek hayatın renk renk menazırından bıkmışlardı. Onları heyecanlar- dıran yegâne manzara parıl paril kılıçlardı. Yakında büyük bir mücahedeye girişecek olan bu kılıçlar, mukaddes bir davayı müdafaa edecekti. İki” kardeş, çaresizlikle dur- madan akan bu binbir kıyafetli insan seline dalmış bakıyorlardı. Birdenbire kapılarının önünde birtakım sesler duydular. Siyah bir abaya bürünmüş bir kadın, kapıdaki muhafızlarla ko- nuşuyordu. Muhafız, kadınla alay ederek kolunu uzattı, onun belini sarmak ister gibi hareket eltti. Birdenbire bir biçak parladı ve muhafız gerilerek küçük kapıyı açtı. Gelen Mesrure idi. İki kardeş kalkarak misafir- lerini selâmladılar. Mesrure bah- çede duramadı. Eve girdi. İki kardeş odamızı takip ettiler. Ka- pıdaki muhafız hâlâ kahkahalar atıyordu. Doğanın yanakları k- zarmıştı. Loş bir odaya girdikle- ri halde Mesrure Doğanın ya- naklarındaki kızartıya dikkat et- ti. Ve Doğan: — Aldırmayın! dedi, Bunlar beni cebelin kadınlarından tanı- dıkları için bana hergün hakaret ediyorlar, Doğan: — Böyle bir hakarete taham- mül edemem! dedi. Mesrure memnundu. — Teşekkür ederim Doğan Beyt Mesrurenin dudaklarında tatlı bir tebessülm dolaşıyordu. Cebel kızı abas.nı ve başörtüsünü ata- rak uzun zarif endamile göründü. Sanra: — Beyler, dedi. Bugün başka bir iş için geldim! Salâhaddinin gözüne gifmek ister misiniz? Doğan: — Eibetl dedi. Bu hizmet nedir? — Onun hayatını kurtarmak! Bu suretle onu kendinize minnet- tar edersiniz! Mesrure devam etti: — Şeyhulcebel ile fedailerini unutmadınız! Onlar - kolay - kolay unutulmaz. — Şeyhulcebel, — Salâ- için — bir suikast hazırladı, Salâhaddin öl- dürüldükten sanra, ele- geçer. seniz, siz de öldürüleceksiniz. Göl Hanım, buradan — ahnarak tekrar cebele götir lecek. Götü- | rülmediği takdirde o da öldürü- | esisz bir hikâye | lecek. - Bunu zannetmeyin! Bunu, Duman Feyin size verdiği yüzük sayesinde öğ- rendim. Fedailerden biri bu yü- züğü görünce berim €e onlarla beraber hareket ettiğimi zamne H ve sulkast bakkında 'malümat verdi. Bu gece zanmederim ki sultânın muhafızlığını 8Z. yapa- caksınız. Nöbet sizdedir. Öyle değil mi? Âlâ. O halde dikkat edin. Gece yarısı nöbet değiştiği zaman Sultan Salâhaddinin asıl askerleri geliniyecek. Bunlar sah- te bir emirle yerlerinde kalacak- lar, Onlarım yerine Sultan Salâ- haddinin wskerleri gibi geyinen sekiz fedai gelecek. Bunlar ilk önce sizi öldürecekler, sonra Sultarin * yattığı odaya hücum edecekler. İkiniz, sekiz fedaiye karşı durabilir misiniz? Kurt cevap verdi: — Bunu şimdiye kadar tec- rübe ettik. Bir kere daha tecrü- be ederiz. Fakât bu adamların sabtekâr — olduklarını nasıl an- hyacağız ?. — Fedailer geldikleri zaman onları içeri gelmeden evvel dur- durünüz ve yüzlerine bağırmız: Sinanın oğulları! deyiniz, içeri adım atamazsınız|! Bunun üzerine onlar da üzerinize atılacaklar. Yapacağınız iş onları karşılıyarak bağırmak ve saray halkımı uyan- dırmaktır. Doğan sordu : olurlarsa, Sultanı da öldürmeye muvaffak olurlar. — Hayırl! Siz fedailer gelme- den evvel sultanın kapısını iyice kilitleyiniz. Anahtan saklayınız. Siz kavgaya başladıktan sonra lacak ve herkes uyanacaktır. İs- terseniz suikastı sultana haber verelim de ona göre tedbir alsın! Kurt razı olmadı: — Hayır, hayır! Fırsattan isti- fade edelim. Burada bir iş yapa- mamaktan içimiz sıkılıyor. Hay- dar Bey, bu gece diş kapıyı mu- hafaza edecek, içerde kavganin başladığını görür görmez hemen içeri koşacaktır. Mesrure: — Âlâl dedi, yakında tekrar buluşuruz. Bu işlerden Gül Ha- mma- bahsetmedim. — Sonradan bahsederiz. Mesrüre abasını sirtina atarak başını örttü, gitti. Gece yarısı idi! İki kardeş kubbeli salonda — duruyorlardı. Buradan Sultanın yatak odasına geçilirdi. Sekiz memlükten müte- şekkil muhafız kıt'a çekilip git- mişti. Yeni kıt'a gelecekti. İki Daha gelen giden yoktu. Heyecanlı ve uzun bir süküt- tan sonra ayak sesleri duydular. Zırhları üzerine sarı elbise giyen sekiz memlük güründü. Bunlar birkaç adım atarak resmiselâmı ifa ettiler. Doğan bağırdı: — Dur?f : Gelen memlükler bir lâhza durakladılar. Sonra yavaş yavaş ilerlediler. — Tekrar bağırdılar: — Dur! lleııMlda durmadılar. O za- man Doğanın sesi gürledi: - — Durun! Sinanın oğulları! İki kardeş kılıçlarını çekmiş- lerdi. Fodailer kanlı maksatları için yürüdüler: İki kardeş gök gürültüsünü andıran bir sesle haykırdılar: Fıdzyılerıı altısı iki kardeşe — Şayet onlar bizi yenecek |— silâh sesleri elbet dışardan duyu- | kardeş yeni kıt'ayı bekliyordu. Resminizi Bize Gönderiniz, Size Tabiatinizi Sö: ligelim... Resminizi kupon ile gönderiniz. Kupon diğor sıylamızdadır. 55 Şükrü Ef.: Sakin ve uysaldır.- —e gördüğü gibi bareket eder, ken diliğin den bir şey ilâve etmez. Herye- re sokulmaz, mahcup ve çe- kingen davra- nır. Mesuliyet. ten — korkar. Canı - tatlıdır. Ataklık yapmaz. Gürültücü ve kavgacıdır. n Zekidir. Menfaat- pek — kanaat- kâr değildir. Gözü büyükte ve büyüklük- tedir. Dersle- rine — çalışır. Ve bu hususta arkadaşlariyle rekabet yapa- bilir. — Bazan inatçı ve mücadelecidir. 56 Hilmi Ef. : (Baştarafı 1inci sayfada ) | oralarda da asri iş sistemini tatbik edeceklerdir. Fakat bizim — öğrendiğimize göre, mütehassısların hazırladık- ları islâhat raporu Üzerine tatbik bakımından bazı fikir çarpışmaları ulmkudır İnhıır ıdınd e— — - - v Mekteplerde Yeni Talebe İçin Yer Kalmadı Orta mekteplerle liselerin ka £ ve kabül müddeti bittiği halı halâ talebe müracaat etmektedir. Müracaatçıların arzuları yerine getirilememektedir. Maamafih bu vaziyetten Maarif Vekâleti haber- dar olmuştur. Bugünlerde muh- telif lise ve ortamı yeni- den şubeler açılması ve müracaat edenlerin derhal kabul edilmesi muhakkaktır. WKaarif Hüdürü Yarın Geliyor Ankarada bulunan İstanbul Maarif Müdürü Haydar Beyin çarşamba ü Aavdeti beklen- mektedir. dar Bey berabe- rinde zam gören muallimlere ait ikinci liste ile, yeni kadroyu ge- tirecektir. Haber aldığımıza göre ilk tedrisat umum müdürü Reşat Bey de bughlu de İstanbula île— cektir. Şayi bir habere göre maarif müdürleri arasında zaruri Maarifte Yeni Tıyıılır Ziraat ve Ticaret gazetesi sahibi ve yüksek ticaret mektebi müderris- lerinden Salih Zeki Beyin Haremi Hamım Üsküdarda Zeynep Kâmil has- tahanesinde vefat etmiştir. Cenazesi 16-9- 933 cumartesi aaat 12 de 52 Amasya'da Ahmet B,: Fiil ve D hareketleri ne sahip ve inti- zama maliktir. Üzerine aldığı işi baştan sav- ma — yapmaz, Para sarfında ve muamele- sinde ihtiyat- kür davranır. İşlerinde Zekâ ve dikkat vardır. Başkaları için fedakârlık yapmakta müşkülpe- sent olur. Bi 53 Adana'da Suat B.: Zekidir, şikâyetçi olur. Menfaatlerine kolaylıkla iş- tirak ettirir. İnhisarlarda Islahat İğ:in 180 Bin Lira Lâzım mudan bir kısmı bu raporun biz- de tatbik kabiliyeti olamıyacağını ileri sürmekte, bir kısmı ise geniş mikyasta tatbikata geçı.lmumh zaruri olduğunu söylemektedirler, Bununla beraber İnhisarlar Ve- kâletinin dpeyı:lerpoy tatbikat ci- hetine gidilmesi kanaatinde o duğu da ııl—lııkudn. CAEKTEF (ŞLERİ )| —- RADYO — 16 Eylül Cumartesi İstanbal — 18 gramofon, 1830 Franmzca dera (Müptedilere mahsus), 19 Rifat Bey ve arkadaşları, 20 Beda- | yü musikiye heyeti, 20.30 gramofon, 23 Anadolu ajansı, Borsa haberleri, sant - ayarı, Viyana — 19,80 Konsert — Oskar Strausun eserleri, 20.55 tiyatro, £1.86 korsan: İki perdelik oDera. Frankfurt — 2105 Don Juan: - İki perdelik opera, 2406 eğlenceli musiki parçaları. Paris — 2135 Konser, 22,15 dane huvaları, 24.05 haberler, Tuluz — 2035 Senfonik orkestra, 20.50 opem komik parçaları, 2105 o- peret parçaları. — Viyana — örkestram, 2205 Minyon operasından bir parça, Bonra senfonik konser, 23,00 sesli fi- limlerden parçalar, 24,20 dans havala- m, L10 konser, muhtelif parçalar, Laypzig — 2220 Büyük konser, müuhtelif operetlerden parçalar. 23.25 haberler. Bükreş — 20,45 Ters, 21.05 kilir ııdon naklen konser, £LG0 — Romen Bd'ık — 2105 Piyano konseri, 2L3, piyes, 22.05 opera: — Palyaço, 23.20 gagene orkestrası. Varşova — 2105 Haf — musiki konseri, 23.35 konserı Şopenden par* çalar. Yeni Neşriyat Yaşamak yolu — İstanbul verem mücadele cemiyeti tarafından neşredi len bu mecmuanın Temmuz ve Ağıs tos sayıları bir arada çıktı. Fiati 10 kuruştur. Holivut — Holivutün 3cü sent 38 ci sayısı çok güzel resimler ve bü- yük sinemaların film — mevzuları Üt intişar elmiştir.