16 Eylül 1933 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Başkaları Ne Diyorlar ? aa * Türk Yunan Dostluğu Falih Rıfkı “ Türk ve Yunan milletleri kendi aralarında davasız ve bütün dünyaya karşı tek davalı bir- manzara almış- lardır. Bu tek dava, sulhtan ibarettir. “ Ankara'da ikinci Yunan Başve- kilini 'selamlıyoruz: İkisi - bir fırka- dan değildirler,; fakat bir millet- tendirler. M. — Çaldaris. , cenapları ile muhterem — arkadaşlarının — te- neffüs ettikleri hava, Türk - Yunan dostluğunun milli karekter bağlamış elmasından başka neye hamloluna- bilir? . “Bütün âlümde sulh güzel bir şey iki komşu arasında sulh daha güzel bir şey, fakat sulha inanmak büzsbü- tün güzel bir şeydir. Kanaatımızı tekrar edelim: tekmil milletler, saa- detlerinin ancak bizim, iki- komşu milletin tutmuş olduğumuz yol üstün- de olduğunu anlıyacaklardır. Ak de- niz'in bu köşesinde başlıyan garp medeniyeti tarihi, gene ÂAk denizin- bu köşesinde, yeni zamanların şart- larına göre, devam, istikrar ve inki- şaf imkânlarını buluyor.,, Türk-Yunan Misakı Ahmet Şükrü Şarki Avrupada Balkan Birliği ha- reketi de ayni siyasi ve iktısadı zaru- retlerin doğurduğu bir ülküdür. Ve dün Ankarada imzalanan Türk - Yu- nan misakı bu teşekkülün nüvesini teşkil edecektir. Misak ile iki devlet bazı harici meselelerde tek bir devlet telâkki edilebilecektir. Bu, bugün için ok esazlı bir anlaşmadır. Malümdur üç küçük itilâf devleti de arala- rında bu maalde bir misak imzala- dılar. Fakat bu esaslar misakın daha şumullü ve belki de bütün Balkan devletlerini bir araya ! toplıyacak bir anlaşmıya başlangıç alacağına kanliiz. Bılkîı ittihıd'ııîki ıelg::o tahak- kuk ettirilebilirdi: Evvelâ bütün dev- letleri ittihat etrafında topladıktan #onra bir misak imzalamakla. Saniyen anlaşabilenlerin aralarında bir misak İmzaladıktan sonra diğerlerinin işti- rakine kapıyı açık bırakarak — onların da girmesini temin etmekle. Birinci yol, ya hep ya hiç yolu iİdi ki bu yol- da uzun müddet yürünemezdi. Türki- ye ile Yunanistan ikinci yolu takip © #derek aralarında misak imzalamış- lardır. Misak şu veya bu devlete kar- gı eski tertip bir askeri ittifak değil- dir. Diğer Balkan devletlerinin de iş- tirak edebilecekleri ve yakın yarkta sulh, sükün ve istikrarı kefalet altı- ha alan bir anlaşmadır. Bu misakın İmzasile yakın şark, tarihinin dönüm noktalarından birine —geliyor. Dün heşredilen resmi tebliğde de söylen- diği gibi misak, yakın şarkta “ bir hizam unsuru ve umumi sulhun tak- Viyesi hususunda da kıymetli bir âmil,, olacaktır. İsmet Paşa Ve Sulh Sadri Etem “ Türk istiklâl harbi böylece İn- | Sanca yaşıyacak bir sulha ulaşmak İçin yapılmıştı. Lozan bir galiple Mmağlübun değil, dost olmak için ara- larındaki pürüzleri ortadan kaldıran İnsanların imzaladığı bir vesika İdi. “Garp cephesinin kumandanı bu- hün için harbetti, bunun için Lozan Sulhunu imzaladı. “İsmet Paşa sulh in silâh çeken bir milletin mümes- i idi. Şimdi de o sulhu devamlaş- tırmak, ebedileştirmek istiyenlere en doğru yolu işaret ediyor.., İsmet Paşa Pazartesiye Sofyaya Ha- reket Ediyor Ankara, 16 (Hususi) — Baş- vekil İsmet Paşa, Hariciye Vekili evfik Rüştü, hususi kalem mü- dürü Refik, Hariciyeden Cevat, ariciye hususi kalem müdürü Refik Âmir Beylerle Falih Rıfkı | ey Pazartesi günü Sofyaya hare- ket edeceklerdgiî d | Sofya'da Başvekilimizi karşı- âma hazırlıkları ikmal edilmiştir. €yetimiz için Sofyada üç gün Fesmi un tanın — muhtelif şehirlerini san'at * ticaret müesseselerini geze- e Seklerdir.. — KT 5 AAAT ĞG NT FĞ e , ? e ŞN FĞ M | program tatbik edilecek, | sonra heyetimiz Bulgaris- | dd _ ni Zenginler her jaşta sevebilir- ler, fakat her yaşta sevilemezler. — AMĞ AAA ŞA AA — ” AAA LLAR M Para İle vünhn - abnan aşk, ancak paraya olan aşktır. “SON TELGRAF HABERLERİ nn v Yaş dolsa bile, para çantası da | dolu olmak şartile, âşık almıya mani yolttur. İkinci Resmi Tebliğ Ankara 15 (A.A) — Resmi tebliğ: Yunan Başvekili M. Çaldaris, Hariciye nazırı M. Maksimos ve Milli İktisat Na- zırı M. Pesmez oğlu hazeratı Ankarada ikametleri esna- sında Başvekil İsmet Paşa, Hariciye Vekili Tevfik Rüştü ve İktısat Vekili Celâl Beyefendiler hazeratı ile müteaddit Yunanistanın Ankara ve Türkiyenin Atina sefirlerinin de iştirak etmiş oldukları bu mülâkatlarda Yunanistan ile Türkiyeyi alâkadar eden siyasi meseleler bir kere daha ve tamamile dostane bir hava içinde tetkik edilmiş ve her iki taraf bütün bu mesele- lerde iki memleket hükümetleri arasında tam bir noktai nazar mutabakatı bulunduğunu müşahede etmiştir. Türkiye ile Yunanistan arasında ticari mübadeleleri eanlandırmıya karar vermiş olan ve bundan başka iki memleketlerle olan münasebetlerinde sarfetmekte oldukları iktısadi gayret. leri hemahenk kılmak arzusunda bulunan Elen ve Türk mülâkatlarda bulunmuşlardır. memleketin mütekabilen — ecnebi mişlerdir. devlet adamları muhtelit bir komisyon teşkil etmiye ka- rar vermişlerdir. Bu komisyon hemen ÂAnkarada toplana- cak ve vazifesi matlup gayeleri elde etmek çare vâö vasıta- larını araştırmak olacaktır. Komisyon mesaisi Türkiye ile Yunanistan arasında yeni ve geniş bir iktısadi itilâfnameye esas edecek kadar ilerlediği zaman - ki bu neticenin teşrinl- saniye kadar elde edilmesi ümit ediliyor - Yunan milli iktısat nazırı Türk refiki ile temasta bulunmak üzere tekrar Ankartya gelecektir. Yunanistan ve Türkiye mümessilleri Türk - Yunan hakem mahkemesine ve müuhtelit mübadele komisyonuna tevdi edilmiş olan işlerin kat'i surette tasfiyesi anının hu- lül etmiş olduğuna kani bulunmaktadırlar. Bunun için heyeti murahhasalarını mümkün olduğu sür'atle hükümet- lerine bir itilâfname projesi tevdi etmiye İmemur et- teşkil Ankara'da Emsalsiz Ve Coşkun Teşyi Tezahuratı Yapıldı Dost devlet ricalinin ankaradan ayrılış tafsilatını mu- habirimiz şöyle bildiriyor: Ankara, 16 (Hususi) — Doıt- milletin kıymetli devlet adamları dün burada son misafirlik gün- lerini geçirdiler. — Misafirlerimiz öğleden evvel bazı ziyaretler yaptılar, bu arada Gazi terbiye enstitüsünü de gezdiler. Öğle üzeri Muhtelit mübadele komisyonu Türk heyeti reisi Şevki Bey misafirler şerefine Ankara- palasta bir öğle ziyafeti keşide etti. — Ziyafetten — sonra — Baş- vekil İsmet Paşa misafirlere birer altın tabaka ile fotoğ- raflarını — verdiler. M. Çalda- ris de — bilmukabele — totoğraf bediye etti. misafilerimiz bir müd- det istirahattan sonra saat beşe doğru istasyona hareket ettiler, Bu sırada kendilerine İsmet Paşa ve Hariciye Vekili Bey de refa- kat ediyorlardı. Ankara - Palastan — istasyona kadar uzanan geniş cadde bin- lerce halk tarafından doldurul- muştu; Otomobiller -buradan ge- çerken her taraf halkın sürekli alkişlarile çınlıyordu. İstasyonda çok samimi ve cidden dostane / — Bütün hükümet erkânı, sefa- retler mensupları istasyonda idi- ler. Yunanlı nazırlar üstüste te- şekkür — ettiler.. *M. Maksimos Hariciye Vekilimize: — “Ekselans, pek yakında tekrar görüşeceğiz.., dedi. Bu sırada İsmet Pş. M. Maksimosa “Ekselans, size çiçek yok mu?,, dedi. Misafir nazır bu lâtifeye şu nükte ile cevap verdi: “Paşam, biz /kendimiz çiçeğiz.,, Biraz son- ra misafirlerimiz vagonlara bin- diler ve hususi tren tam saat beşte çoşkun alkışlar arasında istasyondan İstanbula doğru ay- rıldı. Ankara 16 ( Hususi ) — M. Çaldaris Hilâliahmere bin lira hediye etti. Ankara 15 (Hususi) — Yeni dostluk misakının — imzalanması münasebetile Gazi Hz.ile Yu- nan Cümhur Reisi M. Zaimis arasında çok samimi tebrik tel- grafları teati edilmiştir. Bu münasebetle Yunan kabi- nesi de fevkalâde bir toplantı yaparak Gazi Hz.ne bir tebrik telgrafı keşide etmiş, Gazi Hz. de buna çok dostane bir ifade ile cevap vermişlerdir. Ankara, 15 (Hususi) — Misa- firlerimiz buradan ayrılırken ve- Âtinaya gitmesi muhtemeldir. Mübadele Komisyonu Ankara, 16 (Hususi) — Dün de bildirdiğim gibi mübadele komisyonunun lâğvı için iki dey- let arasında yapılan müzakereler tam bir anlaşma ile bitmiştir. Komisyon 10 ay içinde elin- deki işleri bitirerek ilga edilecek bitmiyen işler mahkemelere dev- rolunacaktır. Yunan hükümeti tarafından firarilere ve etabli Rumlara ait olup Türk hükümeti tarafından vazıyet — edilmiş olan emlâk iade edilmediği takdirde sa- hiplerine — tazminat — şeklinde dağıtılmak — üzere — Komisyona verilen 62 bin İngiliz lirası, bu emlâk iade edildiği cihetle tevzi- ine lüzum kalmıyacaktır. Bu arada Muhtelit hakem | mahkemesinin ilgası için de bir itlâfname yapılmıştır. Ba anlaş- malar birkaç gün sonra imza edilecektir. Mübadil Rumların Seyahati Ankara, 15 — (Hususi ) Yunanistanla iktısadi münasebatın tevsiini kolaylaştıracak tedbirler- . den biri olmak üzere Türk piya- bir veda ve teşyi tezahuratı | killerimizi Atinaya davet etmişler- | gsalarını tanıyan Türk — lisanını yapıldı. dir. Hariciye Vekilimizin yakında | bilen ve elyevm Yunan tabaası r : we hafeket alâimi gösteriyor. finda kıymetli tezahürler yaptılar. ediyorlar. Vagon-Li hâdisesinden sonra çok canlı bir mecmua çıkardılar. Milli bayrağımız ve milli haysiyetimiz etra- Şimdi de Çanakkâaleye giderek şehitlerimizi ziyaret Bütün bu hareketleri takdir etmemek mümkün - İSTER İNAN İSTER İNANMA! İSTER İNAN İSTER Türk Talebe Birliği bir senedenberi hayli cınhlıH nümayi Bu yaptılar. değildir. Yalnız bu kadar canlılık .göıteien gençleri her teşebbüslerinde biraz gecikmiş görüyoruz. Geçende İstanbulda bir nümayişe iştirak için vak- tinde hazırlanamadılar, efa da Çanakkaleye geçen hafta giden heyetle birlikte gideceklerine, bir hafta sonra ayrı bir seyahat tertibine mecbur oldular. İNANMA! bir hafta sonra hususi bir | Bir Onlara Bakınız, Bir De Bizlere! Â E. Perşembe günü Şişliye gitmiş- tim, tramvaydan durak yerinde indiğim zaman gözüme ilk defa gördüğüm bir manzara. çarptı. Sağ tarafta yirmi, otuz, bel- ki de kırk tane çiçekçi, önlerinde yığın yığın saksılar, demet demet çiçekler, bu seyyar bahçenin ara- sında da kadın, erkek, çocuk, yüz- - lerce kişi, Evvelâ çiçek pazarı sandım, sorunca — yanıldığımı — söylediler. Anlattılar ki: — Perşembeleri hıristiyanların ölüleri ziyaret günüdür. Bu mü- nasebetle burası her hafta çiçek- çilerin toplandıkları yerdir. Şişli kabristanında —ölüsü bulunanlar buradan geçerler, hallerine göre bir saksı, bir demet veya bir tek çiçek alarak kabristana giderler. * Şişliden Büyükdere caddesine akan halkın arasına karıştım, kab- ristanın demir parmaklıklı kapı- sından geçtim, karşıma bir bahçe çıktı. Öyle bir bahçe'ki içinde yüksek selviler vardır, selvilerin gölgeleri altında beyaz mermer Osütunlar vardır. Beyaz mermer sütunların kenarlarına da çiçekler dikilmiş üstlerine büketler serpil- miştir ve taşın başında babasını kocasını veya oğlunu kaybeden bir kadın maziyi hatırlamıya ça- lışmakta, yetim kalmış bir çocuk ağlamaktadır. öer ve Cuma günü kız kardeşim İz- / mirden gelmişti, ilk işi ölülerimizi hatırlamak oldu. Merkezefendiye birlikte gittik. Köşemiz epice uzaktı, buraya varabilmek için kapısız yıkık duvarın arasından geçtik, devrilmiş mezar taşlarının üzerlerinden atladık. Diz boyunu bulan kuru ot ve çalı yığınlarını aştık: , Ne birtek çiçek, nede bir tek ziyaretçil y : * Akşam eve döndüğüm zaman gazetelerin birinde okudum: Bir kabristan satılmış, yerine bir- düzüne apartıman yapılmış, yapılırken de meydana çıkan ölü kemikleri sokağın bir kenarına | atılmış. Arkadaşımız müteessir: — Ölülerimize hürmet edelim, diyor. — - Tavsiye kim bilir kaç asır î cikmiş olsa dahi yine yerindedir. Yalnız bana öyle geliyor ki, işe İlkmekteplerden başlamak icap edeceğine göre tatbikt yarım ası- ra tevekkuf edecektir. * Sözün kısası: Mezarlıklarımız harapsa, bakımsızsa, kimsesizse kabahat ne hükümettedir, ne be- lediyededir, nede — evkaftadır. Unutmıyalım: Hükümeti de, bele- diyeyi de, evkafı da yapan bizleriz. | itimatmamesini | üzere Ankaraya gidecektir. 4 j i Na ah olan mübadil Rumların en fazla iki ay kalabilmek şartile Türki- yeye serbestçe seyahat etmelerine müsaade -edilmesi kararlaştırıl- mıştır. Başvekil Paşa bu husustaki bir suale cevaben “mübadil Yu- nanlıların istediklerini yapacağız,, demiştir. Yeni amerika Sefiri Yeni Amerika Sefiri M. Ro- bert Skinner yarın Amerikadan şehrimize gelecek, iki gün kal- dıktan sonra Reisicümhur Hz.ne takdim — etmek n Ki eli i r * z ö Diğgli, v yin z lüe aaf e L alale l Haa g e n OUU e a L _1'...1,_'_,-. e aa ") H ĞÜL e 5 Ü eğtri B ha klla y

Bu sayıdan diğer sayfalar: