Hergün Başkala;ı'. v Ne Diyorlar? * Türk Yunan Dostluğu Falih Rıfkı * Türk ve Yunan milletleri kendi aralarında davasız ve bütün dünyaya karşı tek davalı bir manzara almış- lardır. Bu tek dava, vulhtan ibarettir. * Ankara'da ikinci Yunan Başve- kilini “selamlıyoruz: İkisi bir fırka- dan değildirler; fakat bir millet- tendirler. M. — Çaldaris - cenapları e muhterem — arkadaşlarının — te- neffüs ettikleri hava, Türk « Yunan dostluğunun milli karekter bağlamış elmasından başka neye hamloluna- bilir? *“Bütün âlömde sulh güzel bir şey iki komşu arasında sulh daha güzel bir şey, fakat sulha inanmak büsbü- tün güzel bir şeydir. Kanaatımızı tekrar edelim: tekmil milletler, sar- detlerinin ancak bizim, iki - komşu milletin tutmuş olduğumuz yol üstün- de olduğunu anlıyacaklardır. Ak de- niz'in bu köşesinde başlıyan garp medeniyeti tarihi, gene denizin- bu köşesinde, yeni zamanların şart- larına göre, devam, istikrar ve inki- Şaf imkânlarını buluyor.,, Türk-Yunan Misakı Ahmet Şükrü Şarki Avrupada Balkan Birliği ha- röketi de ayni siyasi ve iktısadı zaru« retlerin doğurduğu bir ülküdür. Ve dün Ankarada imzalanan Türk - Yu- nan misakı bu teşekkülün nüvesini teşkil ktir. Mizak ile iki devlet bazı ha meselelerde tek bir devlet telâkki edilebilecektir. Bu, bugün için =k esazlı bir anlaşmadır. Malümdur üç küçük itilâf devleti de arala- tında bu maalde bir misak imzala- dılar. Fakat bu eszaslar misakın daha mullü ve belki de bütün Balkan letlerini bir araya | toplıyacak bir başlangıç alaca, kaniir. _::ı:’:ı Htihadı İki ..ıı= tahak- kuk ettirilebilirdir Evvelâ bütün dev- letleri ittihat etrafında topladıktan #onra bir misak imzalamakla. Saniyeu anlaşabilenlerin aralarında bir misak kmzaladıktan sonra diğerlerinin işti- Pakine kapıyı açık bı onların da girmesini temin etmekle, Birinci yel, ya höp ya hiç yolu idi ki bu yol. da uzun müddet yürünemezdi. Türki- ye ile Yunanistan ikinci yolu takip #ederek aralarında misak imzalamış- lardır. Misak gu veya bu devlete kar- :ı ki tertip bir aakeri ittifak değil- " Diğer Balkan devletlerinin de iş- Hirak edebilecekleri ve yakın yurkta Sulh, sükün ve istikrarı kefalet altı- nâ alan bir anlaşmadır. Bu misakın Imzasile yakın şark, tarihinin dönüm Boktalarından birine geliyor. Dün heşredilen resmi tebliğde de söylen- diği gibi misak, yakın şarkta “ bir Bizam unsuru ve umumi sulhun take Viyesi husdkunda da kıymelli bir #mil,, olacaktır. İsmet Paşa Ve Sulh Sadri Etem * Türk istiklâl harbi böylece in- Sanca yaşıyacak bir sulha ulaşmak iğin yapılmıştı. — Lozan - bir —ıılnLıı değil, dost olmak İçin ara- larındaki pürüzleri ortadan kaldıran mların imzaladığı bir vesika İdi. “Garp cephesinin kumandanı bu- Hün için harbetti, bunun için Lozan Sulhunu imzaladı. İsmet Paşa sulh n silâh çeken bir milletin mümes- idi. Şimdi de o sulhu devamlaş- ftırmak, ebedileştirmek istiyenlere en yolu işaret ediyor.., İsmet Paşa Pazartesiye Sofyaya Ha- ' reket Ediyor Ankara, 16 (Hususi) — Baş- Yekil İsmet Paşa, Hariciye Vekili Tevfik Rüştü, hususi kalem mü- d'"'lğ Refik, Hariciyeden Cevat, Hır_ıdyı hususi kalem müdürü ğlkPAmîr Beylerle Sî.üh İîıfln y Pazartesi Ç are- hıs :fı;ecâl:leğıg:nu Zi y.lıı:ıı a' şvekilimizi e =.ll hazırlıkları ikmal edilmiştir. €eyetimiz için Sofyada üç gün Tesmi program tatbik edilecek, sonra heyetimiz Bulgaris- anım muhtelif şehirlerini san'at Xe ticaret müesseselerini geze- galiple Zenginler her yaşta sevebilir- ler, fakat her yaşta sevilemezler, | ancak paraya olan aşktır. Para ile satın alınan aşk, “SON TELGRAF HABERLERİ Yaş dolsa bile, para çantası da dolu olmak şartile, âşık alımya mani yoktur. — suranmnara ikinci Resmi Tebliğ Ankara 15 (A.A) — Resmi tebliği Yunan Başvekili M. Çaldaris, Hariciye nazır M. Maksimoz ve Milli İktisat Na- zrı M. Pesmez oğlu hazeratı Ankarada ikametleri esna- sında Başvekil İsmet Paşa, Hariciye Vekili Tevfik Rüştü ve İktısat Vekili Celâl Beyefendiler hazeratı ile müteaddit mülâkatlarda — bulunmuşlardır. memleketin mütekabilen — ecnebi Yunanistanın Ankara va Türkiyenin Atina sefirlerinin de iştirak etmiş oldukları bu mülâkatlarda Yunanistan ile Türkiyeyi alâkadar eden siyas! meseleler bir kere daha ve tamamile dostane bir hava içinde tetkik edilmiş ve her iki taraf bütün bu mesele- lerde iki memleket hükümetleri arasında tam bir noktai mazar mutabakatı bulunduğunu müşahede etmiştir. Türkiye ile Yunanistan arasında ticari mübadeleleri eanlandırmıya karar vermiş olan ve bundan başka iki memleketlerle münasebetlerinde sarfetmekte oldukları iktısadi gayret. leri hemahenk kılmak arzusunda bulunan Elen ve Türk yeni ve saniye kadar elde iktısat nazırı Türk Yunanistan ve olan mişlerdir. devlet adamları muhtelit bir. ko misyon teşkil etmiye ka- rar vermişlerdir. Bu komisyon hemen Ankarada toplar cak ve vazifesi matlup gayeleri elde etmek çare vö vasıta- larını araştırmak - olacaktır. Komisyon mesnisi Türkiye ile Yunanistan arasında geniş bir ikteadi itilâfnameye osas edecek kadar ilerlediği zaman - ki bu neticenin teşrinl- teşkil edilmesi ümit ediliyor - Yunan milli refikl ile temasta bulunmak üzere tekrâr Ankartya gelecektir. Türkiye mümessilleri Türk - Yunan hakem mahkemesine ve muhtelit mübadele komisyonuna tevdi edilmiş olan işlerin kat'i surette tasfiyesi anının hu- lâl etmiş olduğuna kani bulunmaktadırlar. Bunun için heyeti murahhasalarını mümkün olduğu sür'atle bükümet- lerine bir itilâfname projesi tevdi etmiye 'memur et- Ankara'da Emsalsiz Ve Coşkun Teşyi Tezahuratı Yapıldı Dost devlet ricalinin ankaradan ayrılış tafsilatını mu- habirimiz şöyle bildiriyor: Ankara, 16 (Hususi) — Dost milletin kıymetli devlet adamları dün burada son misafirlik gün- lerini geçirdiler. Misafirlerimiz öğleden evvel bazı ziyaretler yaptılar, bu arada Gazi terbiye enstitüsünü de gezdiler. Öğle üzeri Muhtelit mübadele komisyonu Türk heyeti reisi Şevki Bey misafirler şerefine Ankara- palasta bir öğle ziyafeti keşide etti. — Ziyafetten sonra — Baş- vekil İsmet Paşa misafirlere birer altın tabaka ile fotoğ- raflarını — verdiler. — M. Çalda- ris de bilmukabele — totoğraf hediye etti. misafilerimiz bir müd- :ıt istirahattan uııııırı saat bıeu 0; il ona harel ettiler. Bıığ:ırıdı enüleünekrmeı Paşa ve Hariciye Vekili Bey de refa- kat ediyorlardı. Ankara - Palastan — istasyona kadar uzanan geniş cadde bin- lerce halk tarafından doldurul- mi Otomobiller buradan ge- çerken her taraf halkın ıuı:kıı alkışlarile çınlıyordu. İstasyonda çok samimi ve cidden dostane bir veda ve teşyi tezahuratı yapıldı. ve ket alâimi gösteriyor. kardılar. xıdı kaymetli tezahürler yaptılar. ediyorlar. / retler mensupları istasyonda İdi- ler. Yunanlı nazırlar üstüste te- *“Ekselans, pek yakında tekrar görüşeceğiz.., dedi. Bu sırada İsmet Pş. M. Maksimosa “Ekselans, size çiçek yok mu?,, dedi. Misafir nazır bu lâtifeye şu nükte ile cevap verdi: “Paşam, biz .kendimiz çiçeğiz.,, Biraz son- ra misafirlerimiz - va,; bin- diler ve hususi tren tam saat beşte çoşkun alkışlar arasında i;ıl;:yundın İstanbula — doğru ay- Ankara 16 ( Hususi ) — M. Çaldaris Hilâliahmere bin lira hediye etti. Ankara 15 (Hususi) — Yeni dostluk misakınım — imzalanması münasebetile Gazi Hz.ile Yu- nan Cümhur Reisi M. Zaimis arasında çok “dl:lııiıım tebrik telk- grafları teati edilmiştir. Bu münasebetle Yunan kabi- nesi de fevkalâde bir toplantı yılpııık S.d&HL ne bi& .:;bıı;k tel eşide etmiş, iz. dez=ı çok dostane bir ifade ile cevap işlerdir. Ankara, 15 (Hususi) — Misa- firlerimiz. buradan ayrılırken ve- killerimizi' Atinaya davet etmişler- dir. Hariciye Vekilimizin yakında Bütün hükümet erkânı, sefa- İ Atinaya gitmesi muhtemeldir. Mübadele Komlsyonu Ankara, 16 (Hususi) — Dün de bildirdiğim gibi mübadele komisyonunun lâğvı için iki deyv« let arasında yapılan müzakereler tam bir anlaşma ile bitmiştir, Komisyon 10 ay içinde elin- deki işleri bitirerek ilga edilecek bitmiyen işler mahkemelere dev- rolunacaktır. Yunan hükümeti tarafından firarilere ve etabli Rumlara ait olup Türk hükümeti tarafından vazıyet — edilmiş olan emlâk iade edilmediği takdirde sa- hiplerine — tazminat — şeklinde dağıtılmak — üzere — Komisyona verilen 62 bin İngiliz lirası, bu emlâk iade edildiği cihetle tevzi- ine lüzum kalmıyacaktır. Bu arada Muhtelit hakem mahkemesinin ilgası için de bir itilâfname yapılmıştır. Ba anlaş- malar birkaç gün sonra imza edilecektir. Mübadil Rumların Seyahati Ankara, 15 — (Hususi ) — Yunanistanla iktısadi münasebatın tevsiini kolaylaştıracak tedbirler- den biri olmak üzere Türk piya- salarını tanıyan Türk — lisanını bilen ve elyevrm Yunan tabaası — — ee ae ae agon-Li bâdisesinden sonra çok canlı bir mecmua Milli bayrağımız ve milli haysiyetimiz etra- Şimdi de Çanakkâleye giderek şehitlerimizi ziyaret tün bu hareketleri takdir etmemek mümkün İSTER İNAN İSTER 4!NANMA! İSTER İNAN İSTER İN Türk Talebe Birliği bir senedenberi hayli canlılık her teşebbüslerinde değildir. Yalnız bu kadar canlılık gösteren gençleri Geçende İstanbulda bir nümayişe iştirak için vak- tinde hazırlanamadılar, bir hafta sonra hususi bir ınmyu:ııhlu. Bu da Çanakkaleye geçen bafta giden heyetle birlikte gideceklerine, bir hafta sonra ayrı bir seyahat tertibine mecbur oldular. ANMA! biraz gecikmiş görüyoruz. Bir Onlara Bakınız, Bir De Bizlere! AEL Perşembe günü Şişliye gitmiş- tim, tramvaydan durak yerinde indiğim zaman gözüme ilk defa gördüğüm bir manzara. çarptı. Sağ tarafta yirmi, otuz, bel- kide kırk tane çiçekçi, önlerinde yığın yığın saksılar, demet demet çiçekler, bu seyyar bahçenin ara- sında da kadın, erkek, çocuk, yüz- lerce kişi, Evvelâ çiçek pazarı sandım, sorunca — yanıldığımı — söylediler. Anlattılar ki: — Perşembeleri hıristiyanların ölüleri ziyaret günüdür. Bu mü- nasebetle burası her hafta çiçek- çilerin toplandıkları yerdir. Şişli kabristanında — ölüsü bulunanlar buradan geçerler, hallerine göre bir saksı, bir demet veya bir tek çiçek alarak kabristana giderler. * Şişliden Büyükdere caddesine akan halkın arasına karıştım, kab- ristanın demir parmaklıklı kapı- sından geçtim, karşıma bir bahçe çıktı. Öyle bir bahçeki içinde yüksek selviler vardır, selvilerin gölgeleri altında beyaz mermer sütunlar vardır. Beyaz mermer sütunların kenarlarına da çiçekler dikilmiş üstlerine büketler serpik miştir ve taşın başında babasını kocasını veya oğlunu kaybeden bir kadın maziyi hatırlamıya ça- lışmakta, yetim kalmış bir çocuk ağlamaktadır. * - Cuma günü kız kardeşim İz- mirden gelmişti, ilk işi ölülerimizi hatırlamak oldu. Merkezefendiye birlikte gittik. Köşemiz epice uzaktı, buraya varabilmek için kapısız yıkık duvarın arasından geçtik, devrilmiş mezar taşlarının üzerlerinden atladık. Diz boyunu bulan kuru ot ve çalı yığınlarını aştık: Ne birtek çiçek, nede bir tek ziyaretçi! P * Akşam eve döndüğüm zaman gazetelerin birinde okudum: Bir kabristan satılmış, yerine bir- düzüne apartıman yapılmış, yapılırken de meydana çıkan ölü kemikleri sokağın bir kenarına atılmış. Arkadaşımız müteessir: — Ölülerimize hürmet edelim, diyor. —- Tavsiye kim bilir kaç asır g cikmiş olsa dahi yine yerindedir. Yalnız bana öyle geliyor ki, işe İlkmekteplerden başlamak icap edeceğine göre tatbikı yarım ası- ra tevekkuf edecektir. * haraj bakımsızsa, kimsesizse kabahat ne hükümettedir, ne be- lediyededir, nede evkaftadır. Unutmıyalım: Hükümeti de, bele- diyeyi de, evkah da yapan bizleriz. 90 AALÇıI AA S olan mübadil Rumların en fazla iki ay kalabilmek şartile Türki- yeye serbestçe seyahat etmelerine müsaade -edilmesi kararlaştırıl- mıştır. Başvekil Paşa bu husustaki bir suale cevaben “mübadil Yu- nanlıların istediklerini yapacağız,, demiştir. Yeni amerika Sofiri Yeni Amerika Sefiri M. Ro- bert Skinner yarın Amerikadan şehrimize gelecek, iki gün kal- dıktan sonra Reisicümhur Hz.ne itimatnamesini — takdim