Hergün Eroin Kaçakçılığının İçgüzii * kaçakçı Beynelmilel İngiliz teşkilâtı, zehirli madde ticaretine zarar verebilecek rakiplerin vü- cuduna tahammül edemez. Çün- kü bu iş okadar kârlı, ve oka- dar büyük 'bir iştir ki, İngiltere bu mühim varidat — membanı elinden çıkarmağa yanaşamaz. Rakiplerile — mücadele — için elinde üç silâh vardır: 1 — Bol para. Bu teşkilâtın para ile satın alamıyacağı gaze- te, kapayamıyacağı ağız, sustura- mıyacağı adam yoktur. 2 — Cemiyeti Akvamın ze- hirli maddeler — kaçakçılığı ile mücadele teşkilâtı. Bu teşkilât temamen İngiliz kaçakçılarının emrinde çalışır. 3 — Kaçakçılıkla — mücadele için vücude getirilen beynelmilel teşkilât. Bu teşkilâtın merkerzi Mısır'dır. Başında Resul Paşa vardır. Bu teşkilâtın zahiri gayesi hçıkçılıîı mani olmak, hakiki maksadı İngiliz teşkilâtının "Hğ- lerini ortadan kaldırmaktır. En büyük kaçakçılığı bu teşkilâtın kendisi yapar. İngiliz kaçakçı teşkilâtı bu silâhları sayesinde Türkiyeyi reka- bet sahasından çıkardı. Türkiye cihan efkârı umumiyesi ısın- da zehirli madde yapan bir mem- leket olmak töhmetinden kurtul- mak ve memleketin cihan naza- rındaki haysiyetini korumak için kaçakçılığı men'e mecbur oldu. Bunun neticesi şu oldu. 1— Türkiğ::!e üç Eroin fab- rikası vardı. ların biri Eyüp'te ıl::ry.ııılıııi.lıl teşkilât — haricinde kılan İıl_gıllıkdı. ikincisi Kuz- k'ta: Fransızların, Üçüncüsü aksim'de: — Japonların. Bu üç fabrika da beynelmilel — teşkilâta bağlı değildi. Bunların 24 saatte ledikleri on miktarı 5 san- iktı, çıkardıkları ercin miktarı dünya istihsalâtına nazaran hiç Mesabesinde idi. Hükümet evvelâ bu fabrika- kapattı. 2 — Fabrikalar — kapanınca afyon fiatleri derhal kırk liradan 8 liraya düştü.Köylü, afyonunu Zarara satmıya mecbur — oldu. Memleket —mühim bir varidat Mmembar ve 3-4 yüz bin köylü iş Vasıtasını kaybetti. 3 — Fabrikatörler, sermaye- lerini alıp Bulgaristana gittiler. Orada fabrikalar açtılar ve Bul- :ll hükümetinin himayesi altında lılğ:te geçtiler. ynelmilel İngiliz — teşkilâtı, iyeti Akvam vasıtasile bu fabrikaları da kapatmak istedi. Fakat Bulgar hükümeti Cemiyeti kvama şu cevabı verdi: — Afyon bizim mahalli mah- sulümüzdür. Memleket bunun Varidatile geçinir; bir memleketi tuğday satmaktan men edemedi- Biniz gibi, bizi de afyon satmaktan Men edemezsiniz. Bu sayede Bulgaristanda afyon fiatları 40-50 Jliraya — çıktı ve ar hazinesi mühim bir varidat '.G':bll ;'_eııbıı iş oldu. H — Fabrikalar kapanınca, ficarete alışmış olanlar, şurada burada gizli küçük imalâthaneler Yaparak faaliyetlerine devam et- mek istediler. Bunların mühim bir kısmı yakalandı, hapse atıldı. Bir Talebe Müdüre beğ P Tecavüz Etti ; Evvelki gün Kadıköy erkek lisesinde çirkin bir hâdise ol- Muş, ikmal imtihanında muvaffak 'Mıyan bir talebe, mektep mü- ü Ferit Zühtü Beye tabanca mek cüretinde bulunmuştur. "lı;:.. maliye memurlarından eddin. Beyin oğlu Haydar E$ oğl y .M.ıdı._r. Hâdise tahkik safha- Bir dokter hastasına evvelâ hastalığın devamına manl olacak bir ilâç verir, sonra da hastalığı teylit eden mikropları temirler mek için lüzımgelen tedaviye başlar, Eğer mikroplar tamamile temiz- lenmezse ilerde &n ufak bir fırsat buldukları vakit yeniden . faaliyete geçerler. a 'SON TELGRAF HABERLERİ Türk - Yunan Dostluğu, Balkan Birli- Mikroplar vardır ki bir şahsın de- | gil fakat bir milletin, bir cemiyetin | vücudüne nüfuz ederek onu içerden kemirmiye başlarlar. Bunlar daha tehlikelidir. ae ee —— aa ğinin Sağlam Bir Başlangıcıdır Ankara 15 (Hususi) — Hariciye Vekili Tevfik Rüştü Iuı' merhale teşkil ettiğini ehemmiyetle kaydetmek İyi Böy ile Yunan Hariciye Nazırı M. Maksimos cenapları şu — müşterek yeni misak bulunmuşlardır: münasebetile Türk-Yunan anlaşması, harpten beri tanzim edilmiş olan muslihane eserlerin en mühimlerinden birini teşkil etmektedir. Bu anlaşma, milletlerimizin müttefikan derin bir surette sadık bulundukları sulhün tarsinini ve iktısadi meselelerde sıkı bir teşriki mesalyi istihdaf ediyor. İmza etmiş olduğumuz misak ise, bu anlaşmanın daha büyük bir tahkimidir. İlâveye hacet görmeyiz ki bu muahede iki memleketin mevcut dostlukları idame etmekten ve herkesle en iyi münasebetleri inkişaf ettirmekten ibaret olan açık ve samimi siyasetlerile tamamen hemahenk bulunmaktadır. Bununla beraber, iki memleket arasındaki bu dostlu- ğun ve bu teşriki mesai arzasunun bütün balkan devlet- lerini bir arada çalışmıya doğru götürecek yol üzerinde beyanatta olur. Filhakika yakın şark memleketleri arasında sıkı bir rabıta vücude getirilmesi, siyasi olduğu kadar iktısadi #ebeplerden dolayı da esasi bir ehemmiyeti halzdir. bik etmektedir. nacağından emin bulunduğumuz kurucu bir siyaset tat- Milletlerimizin kanaatkârlığı ve çalışkanlığı sayesinde iktısadi muvazenemizi daha kolaylıkla tekrar bulmıya muvaffak olacağımızdan emibiz. Gene bu ayarda bir hakikattır ki yayretlerimizin iktı- sadi sahada telifi, nizamın yöüniden tesisine ve sây ve emniyete itimadın kuvvetlendirilmesine büyük bir mikyasta yardım edecektir. lılc genişletmek ve tarsin etmek - için toplandığımız dostluğun ana hatları bunlardır. Türk -Yunan M isakı İmza- landıktan Sonra... (Baştarafı 1 inci aayfada ) dost yapmak ve yakınlaştırmak hususunda matbuatın gösterdik- leri samimi gayrete karşı teşek- kürlerini bildirdiler. Ezcümle M. Çaldaris alkışlar arasında dedi ki: “— Yalnız gazetecilerin bir kusurları var, iki memleket ara- sındaki Münasebetlerin her an bir az daha iyileştiğini farzettik- leri için olacak ki bizden her dakika malümat istiyorlar. Halbuki bizim münasebetimiz daha fazla iyileş- miyecek derecede iyidir.,, Bu sırada İsmet Paşa da söz alarak — Yunanistan Muallimler Birliğinden aldıkları bir telgraf- tan son derece mütehassis olduk- larını söylediler. Bu — telgrafta, Türk - Yunan dostluğunun kuv- vetlenmesinde muallimlerin tale- belere verecekleri terbiyenin bü- yük bir âmil olduğu yazılıyordu. İmzalanan misakın mühürlen- mesine sıra iği zaman Yunan Hariciye Nazırı M. Maksimos parmağındaki — yüzüğü çıkardı, -— v hığı idi. diği gu haberi okuyunuz: # Yiyana, 13 (AA) Avusturyalılar, Türklerin Viyanadan çekildiklerinin Şöl Ha ae L KraprlRKA Banklür veliim Bütün bu nümayişlerin siklet merkezi Türk düşman- Bîöyle olduğu halde bir de Avusturya ajansının ver- | — Avusturya ajansı bildiriyor. İSTER İNAN İSTER İNANMA! İsmet Paşaya uzatarak dedi ki: — Ekurlm.. Bizim mührümüz yanımızda mı bilmem. Fakat iyle bir mühür var. İçinde F. » yazılı. Bu harfler de dostluğa delâlet eder, Yunan diplomatının bu zarif sözü merasimin neş'esini arttırdı. Misakın nüshaları iki devlet Ha- riciye Vekilleri tarafından Ak- vam Cemiyetine de verilecektir. Mübadele Komisyonu Ankara, 15 (Hususi) — Dün ikindi üzeri Hariciye Vekâleti binasında Türk ve Yunan devlet adamları arasında bir - toplantı yapılan ikinci derecedeki mesele- ler üç saat kadar görüşüldü, gece kulüpte verilen ziyafetten sonra müzakelere devam edildi ve muh- telit mübadele — komisyonunun lağvedilmesine karar verildi. Bugün yeni bir yesmi tebliğ daha neşre- dilecektir. İktısadi Meseleler Ankara, 15 (Hususi) — Türk ve Yunan İktısat Vekilleri ve iki tarafın mütel dün - top- landılar, Türk ve Yunan iktısadi meseleleri etrafında — görüştüler. İki taraf arasında bu sahada da anla: vardir. g:“ınlumı neticesinde iki devletin iktısadi işlerde müşterek hareketleri temin olunacaktır. Me- selâ tütün, incir ve zeytinyağı fibi ihracat maddelerinde iki dev - et hariçte rekabet yapmıyacak, müşterek hareket edecektir. Misafirler Şehrimizde Ankara, 15 (Hususi) — Kıy- metli misafirlerimiz. bu akşam hususi — trenle İstanbula hareket edeceklerdir. , Yunan ricalinin refikaları dün Hilâliahmer ve Himayeietfal Ce- miyetlerini gezdiler. Yunan İktisat Nazırı da- İş Bankasını gezerek takdirlerini izhar etti. Dünkü Ziyafetler Ankara, 15 (Hususi) — An- kara valisi Nevzat Bey misafirler şerefine dün Şehir lokantasında bir öğle ziyafeti, akşam da Tev- fik Rüştü Bey Anadolu kulübün- de bir ziyafet verdiler. Tebrik Telgrafları Ankara, 15 (Hususi) — Yeni misakın imzalanması münasebetile İSTER İNAN İSTER İNANMA! Dün Viyana muharebesinin 250 nci yıldönümü dolayı- sile yapılan merasime İştirak eltmiş olan kaymakam Cevdet Beye Avusturya Reisicümhuru gümüş bir şeref hâtırası vermiştir.. Ajansın bildirdiği Viyana —muharebesinin 250 nci yıldönümü, işte onlarca Türklerin Avusturyadan kovul- dukları gündür ve merasim bunun için yapılmıştır. | İ ; Sözün Kısası Kaymakam Cevdet Beye Madalya Verdiler A, E. Bilmece hallinden hiçbir za- man hoşlanmadım, üç meçhullü muadele karşısında düşünmekten zevk aldığımı da asla hatırla- mam, buna rağmen taliim hep: Niçin, neden? — Suallerinin önünde durmakla geçer. Suallerin cevaplarınmı bulmak bir. mesele, bulduğunuzu — ay- nen söylemek te başka bir me- seledir. Ya yanlıştır, gülerler, ya doğrudur, kızarlar, İşin için- den eli yüzü temiz çıkmak ba- yağı bir hünerdir. VE İşte gözümün önünde Ana- dolu ajansının Viyanadan alarak tebliğ ettiği bir telgraf okuyo- rum: — Dün Viyana muharebesi« nin 250inci yıldönümü münase- betile yapılan merasime iştirak etmiş olan Cevdet Beye Avus- | turya reisiclimhuru gümüş bir Ancak bu fikirle meşbu olarakdır ki siyasi - istikrarın | idameşini ve iktısadi yükselişin hazırlanmasını umabiliriz. | Hükümetlerimiz, dünyanın bu anda geçirmekte olduğu cidden vahim güçlükleri iktiham etmâmize yardımı doku- şeref hatırsı vermiştir, deniliyor. * Düşünüyorum : — Cevdet Bey kimdir? — Merasime ne diye iştirak etmiştir? — İştirak edip te ne yapmış- | tr? Ne söylemiştir? Buyurun üç tane sual! halle- debilirseniz. meydan da sizindir, at da! * Ara sıra gazetelerde okursu- nuz: Türklerle İngilizler Gelibo- lu'da birleşirler, büyük muharebe- nin bu cephesinde kurban ver- dikleri çocuklarının hatıralarını taziz ederler. Bunu çok yerinde ve tabil bulurum: Çünkü müteka- bilen yaptıkları kahramanlıkları anarlar, dillerinden dökülen yek- diğerine karşı hürmet ve tak- * Fakat benim bildiğime göre oku- duğuma göre, işittiğime göre: Viyana'da, Kara Mustafa Paşanın idaresi altında oraya kadar gelen Türk ordusunun muhasarasından kur- tuldukları günün 250 inci yıldönümünü tös'it için yapılan merasim papaz merasimi idi, Bu merasimde söylenen nutuklar da hep Türk aleyhtarı keli- melerle dolu idi, 250 senedir sön- miyen bir papas kininin zehirlerini saçıyordu. Cevdet Bey kimdir? Merasime ne diye iştirak etmiştir? İştirak edip te ne yapmıştır, ne söylemiştir? Suallerinin cevaplarını bulamadım fakat hatırıma geldi, ihtimal ki de- dim — Avusturya'lılar san dakikada fikirlerini — değiştirmişler, Türklerin takdirkârı olmuşlardır, Viyanaya gire- memiş olmalarını tecasüfle yadetmiş- lerdir. Cevdet (Bey bu maksatla söy- lenen nutukları dinlemiye gitmiştir? x Sözün — kısası: Ortada muahaze edilecek bir mokta yoktur, deyip kenara çekilmek lâzımdır. ——— —— Balkan Birliği Yunan Başmurah- hasi M. Papanastasyu ile Cüm- har reisi Gazi Hı., İsmet Paşa ve Tevfik —Rüştü Bey araların da çok samimi tebrik | telgrafları teati edilmiştir. Başvekil Paşa ile Gazi Hı. | arasındada telgraflar teati olun- muştur. Yunan Gazeteleri Atina, 15 (Hususi) — Bütün Yunan gazeteleri Türk - Yunan dostluk misakını candan gelea bir çoşkunlukla alkışlamaktadır.