Ve Maruf bir Fransız muharriri dünyanın bugünkü gidişini tah: ll ederken gençlik ve yeni nes- din rolünü şöyle mevanubaht ediyor: Gençlik, biç tecrübeli deği- dir. Bir taraftan, insanlığın kötü- lüğü ona el değirememiştir. Diğer taraftan, batıl fikirlerle dolma- dan yetişmiştir. Bu itibarla, eğer taç biliz BU biz rüka merna ha he kal Ka DU aa a eee ölümün farkında — değildir. yeni rejimi idareye en lâyık olan, | Ne ölümle, ne de ölümden sonraki gençliktir. Normal — devirlerde, Ağır başlı ve tecrübeli insanlara ihtiyaç vardır. Fakat bu, içine girmekte olduğumuz devir ( ki, ferdiyetçi ve burjuva bir mede- Biyetin halkçı ve kollektif bir Medeniyete —inkılâbı — devridir ) fıka basa eski usullerle doldurul- Muş insanlar değil, yeni usulleri kabul etmiye hazır olan insanlar ister, Zaten büyük bir meziyet olan “dinamizm hassasına, ancak bu gibi insanlar maliktir. Zaman Olur, ihtiyata lüzum vardır. Fakat Zaman olur ki,' lâzım olan şey kesip atmak kabiliyetidir. Kendine itimat etmek, fikirle- re karşı ihtiraslı bir alâka besle- mek, hayatın henüz lekeleyip Pislemediği — hakikatlere — karşı fikri bir temayül duymak, hulâ- Sa, büyük içtimaf hareketlerin tümlesine esas teşkil &den o bir hevi mistike ancak gençlik ma- ir. Şimdiye kadar birçok nesiller, kendilerini “ bırak yapsın ,, in rahatına terkederek yaşamışlar- dir. Bugün buna imkân yoktur. Bu nesilleri, önümüzdeki zaman- ların sert üsülleri şaşırtacaktır. Bunlar, enerjik tarzı hallere alışmamış oldukları için, müşkülât çekeceklerdir. Bir takım kararla- tın önünde tereddütler geçirecek- lerdir. Fakat kararları vermenin * Mutlak bir zararet olduğunu an- hyacaksınız. Yaşlı ve tecrübeli adamlar, fazla vazifeşinas olduk- ları için kararı vermeğe cesaret edemiyecekler ve yerlerini baş- kalarına bırakacaklardır. İthalât Sadece Yüzde 10 Teminat Kâfi Görüldü İthalât — tacirlerinin hariçten Zetirecekleri —malların — parasını tamam olarak Devlet Bankasına Yatırmaları esası kaldirilmiştir. Bu hususta 'verilen — emirde ransadan gelecek mallar için Yüzde on teminat, diğer devlet- lerden gelecek mallar için de pe- #inen yüzde 10 para, teminatı kâ- görülmüştür. Meclis Reisi Balye, 9. (Hususi) — Meclis Relliııııı Kâzım Paşa kasabamızı teşrif etmişler ve halkı ihtiyaç- larını tespit etmişlerdir. Müessif Bir Haber Viyanada tedavi altında bu- n Maliye Vekili Abdülhalik 'e bir gözünden ameliyat ya- ak ve sun'i göz takılacaktır. Pîııist İzciler Gitti şenbe günü $ehrimize ge- "niw:o kadar İtalyan izcisi dün azda bir gezinti yapmış, mü- ’ı:::ğbıı Radosa hareket etmiş- ! ı hayat ile alâkadar değildir. tında mühim rol hayat bir ebedi, bir. mazide » ve yine =y't kadar nihayetsiz bir istikbalde iter. İnsan da yaşar, fakat ölüm, haya- fasan îı v ebe- ,.3::5- uzun Hayat, iki ezeliyet arasında küçük bir fasıladan başka bir şey değildir. Ümitleri, yeisleri, elemleri, neş'eleri ve ibarettir. kederlerile hayat bir geçitten “SON TELGRAF HABERLERİ M. Çaldaris Diyorki: “Sulhün Devamı için Türkiye ile Dost- luğumuza Kuvvet Vereceğiz.,, Atina 9 (Hususi) — Yarın İstanbula hareket | edecek olan Başvekil M. Çaldaris Ankara ziyaret ve görüşmeleri hakkında açık beyanatta bulı muştur. M. Çaldaris Balkanlarda belirmiş olan siyâsi vâziyet üzerine Türkiye ile Yunanistan arasındaki münasebetleri her cepheden daha sıkı ve daha dostane bir şekilde kuvvetlendirmek lâzım geldiğini söylemiş, bunun için de Ankarada ilâve et imzalanaca,; tmiştir. M. Ç.ı|=ı ,M“P'__M'di'l encümeninde bu sine yeni bir misak hususta izahat verirken yakın Şarkta .sulhün devamlı olması için Türk - taraftar olduğunun da bildirmiş, bu sözler bütün muhalif fırkalar liderleri tarafından kabul ve tasvip edilmiştir. Muhalefet liderlerinden M. Papanas- tasyu söz alarak muhalefetin, Türkiye hükümetinin hüsnüniyetinden emin olduğunu, hükümetin bu sa- hadaki siyasetine de taraftar bulunduğunu söylemiş ve bu sözlerinin Türkiye devlet adamlarına bildi- rilmesini M. Çaldaristen rica etmiştir. Yunan dostluğunun kuvvetlenme- Geredede Bir Kaynata ile Gö- rümce Gelinlerini Öldürdüler ve görümcesi tarafından döğüle Güzel İzmir Bu-| gün Kurtulmuştu | İzmir'de Bugün Büyük Tezahurat Yapılıyor İzmir, 9 (Hususi) — Bugün | Izmirimizin kurtuluş yıldönümüdür. Bu münasebetle fevkalâde teza- hurat yapılmak Üzere dolgun bir program hazırlanmıştır. Merasim ve tezahurata şehri- mizde bulunan bahriyelilerimiz de iştirak — edeceklerdir.. Bugün 9 eylül panayırıda küşat edilecektir. (Izmiri ve İzmirlileri candan tebrik ederiz.) Aydın, 9 (Hususi) — Şehri- mizin kurtuluş yıldönümü hararetli ve heyecanlı tezahuratla tesit edildi. Bir sabah gazetesi yazıyor: derhal merkeze haber verdiler. Bu döğüle öldürül- müştür. Kavga gelinin çocuğunu muahaze etmesi ve ona çıkışması meselesinden çıkmıştır, İsmailin karısı olan Fatma bu muahaze üzerine görümcesi olan Fatma ile çekişmiye başlamıştır. Bu ağız münazaasına İsmaille babası Emin de müdahale etmişler, iş büyümüş, koca, kaynata ve | mayı tevkif etmiştir. | |P eümhur Gazi Hz. dün sabah husust | Gazi Hz. Ankarada Ankara, 9 ( Hususi ) — Reisi- | trenle gehrimizi teşrif buyurdular, || İstasyonda — hararetle karşılandılar. Gazi Hz. Başvekil Paşa ile birlikte istasyondan ayrıldılar. Reisicümhur Hz. Ankarayı ziyaret edecek olan Yunan ricalini kabul ettikten — sonra avdet buyuracaklardır. İstanbula Yunan Tacirleri Geliyor Atina, 8 (A.A.) — Yunan Ti- caret Odasının 20 Eylülde Tür- kiyeye ticari mabiyette bir seya- :;l hazırlamakta olduğu bildiri- 'or. İSTER İNAN İSTER İNANMA! | başına halk toplandı. Bu çocuk kimdi? Kimin — nesi?. * Düz akşam saat beşte, Ankara yokuşunda, Acı- | Neden yaralanmıştı?. Anlaşılamadı... musluk sokağının köşesinde beş yaşlarında, üstü başı | pis, şakağından kan akan, baygın bir çocuk görenler biçare yıvnııııııl Merkezden ancak altıya yirmi kala bir memur geldi ve çocuğu kaldırdı. Amma meyle ve nasıl?, Hamalla ve bir küfeye koyarak! ,, görümce gelini döğe döğe öldürmüşlerdir. Bu dö- güşme fazla gürültülü olmuş, Fatmanın kurtarılması için komşular İsmailin evine koşmuşlar, Fakat bir türlü kapıyı açtıramamışlardır. Gözlerini kan bürüyen bu gelin katili ailenin bütün efradı yakalanmış, adliyeye tevdi edilmişler- dir. İstintak hâkimi ilk isticvabı müteakıp gelinin kaynatası Emini, kocası İsmaili ve görümcesi Fat- Kararlar Verdiler Almanyaya Kîır;ı Açılan Boykot Şiddetlendirilecek Paris, 9 (Hususi) — Cenevre- de toplanan beynelmilel Yahudi kongresinde çok — şayanı dikkat kararlar verilmiştir. Bu krarlar Yahudi ittihadının temini ve Almanyaya' karşı şid- detli bir cephe alınması noktala- rından çok mühim telâkki edil- mektedir. Kongre — Almanyaya karşı açılan boykotaj kararının şiddetlendirilmesine de karar ver- miştir. Bu sebeple mühim hâdi- selere intizar ediliyor. İstiklâl Mücadelesiz Olmaz “Son Posta,,nın son telgrafları haber veriyor: Şarki Erdende toplanan Arap kongresi Arapların istiklâli — için mücadeleye karar vermiş Bu telgraf haberi bende tam ©on beş sene evvelki zamana ait bir hâtırayı uyandırdı. 1918 senesinde, yine bugünler gibi, eylül ayının başlangıcı idi. Der'ada bizim tepemizin üstünde başlıyan düşman hücumu bütün cepheye — yayılmış, — bizimkilere nisbetle hesapsız toplar ve tay- yareler karşısında — bizim ordu geri dönmüştü. . Birkaç gün sonra, bir öğle sonrasında ordu Şamdan da çıktı. Biz vazife ile orada kalmıştık. Şamdaki Arapların o vakit istiklâl zannettikleri şaşkınlığın safhalarını gözümüzle gördük. Sevinçlerinden sokaklara sığa- mıyorlardı. Balkonlara astıkları Arap ve İngilir bayraklarının dalgaları Şamlıların gözlerind ka- maştırıyordu. Gece Türk cephanesine ateş verildikten sonra patlıyan mermi- lerin gürültüsü saatlerce sürdü. Araplar bunu .kendilerinin istik- lâlini ilân eden topların sesi zannettiler, sevindiler. O gece Şamda aklı başında yalnız bir adam gördüm. Bizim ordu Şamdan çıkarken hükümet reisliğini ona bırakmıştı. Gece- leyin o mermilerin çıkardığı deh- şetli gürültü esnasında tesadüfen bizim bulunduğumuz yere gel- mişti. Bizi görünce: — Bu top sesleri Arapların Türklerden ayrıldığını haber ve- riyor, fakat Araplar Türklerden ayrıldıktan sonra artık müstakil yaşıyamazlar!. Dedi.! Ertesi gün, İngilizlerin Avus- tralya askeri Şama girdiği vakit Şamlılar onları kendi istiklâllerini müdafaa için gelmiş zannettiler. Sokaklarda sevinçlerinden - sıçrı- yorlardı. Kadınlardan kimisi ço- cuğunu kollarından tutup kaldı- myor, kimisi elinde bir salkım üzüm — Avustralyalılara vermiye çalışıyordu. Hep bir ağızdan : — Ehlen ve #sehlen.. diye haykırıyorlardı. Fakat İngilizler Şamlılara istik- lâl getirmediklerini pek iyi bildik- leri için, dikkat ettim, hiçbir asker bir salkım üzüm almıya tenezzül etmedi. Aradan birkaç gün geçti. Şamda bir çok tüfek sesleri işi- tildi. Meğer İngiltere — hükümeti Arapların müstakil olmasını ka- bul etmiş de onun için Şamda şenlik yapılıyormuş.. Ertesi gün duyduk. Atılan tüfeklerden esir bir Türk askeri lan on beş sene sonra arapların da akılları ermiş ki: mücadelesiz istiklâl olmaz. Menşe' Şahadetnamesi Ankara 8 — Gümrük ve İn- hisarlar — Vekâletinin bir tekli- 20 iden — itibaren lerine