Necip Bey yukışıklı genç- ti. Daima şık giyinirdi. Fakat bir kusuru vardı. Terziye el- bise yaptırır. Parasımı ver- Bu yüzden — senede Z kalırdı. Geçende mezdi. dört terzi ştirmek meec- buriyetinde yine bir elbise — yaptırmıştı, Eibiseyi şalıp dükkündan g- kacağı yaman tersinin Boyou- — Kocam bahçedeki havuza düş- | na sarıldı. tü, bahçıvanlar koşup kurtardılar.n — Ben sana kaç defa havuzda az sü var tamamile doldur! deme- Yanındaki arkadaşı sordu: Neye terziden alınca boynuna - sarıldın?. miş midim?.. . SÜT Necip y ! Pxulağına eğildi: * arkadaşının — Anlamadın m, terfile bütün gdaha — birib: göremiyeceğiz dedi; ÖMTÜMÜLÜ D Ev kiralıyorlardı. Peyini ver- dikten sonra caydılar: Ev- sahibi peyi iadeye razı olmadı: — Nasıl olur caymanız hiçbir sebep yok.. ö — sebep yok, olur mu?. Evin arka tarafındaki yolun öbür ya- nında uygunsüz insanlar - oturu- için yorlar'.-. ; )o'—- Aman efendim orası” çok uzak, buradan' görünmez bile.. Nasıl görünmez bizim dürbünlerimiz var. Onlarla bakar görürüz. Mahkemede Hâkim maznuna serdu: — Bir trenin yoldan çıkıp devrilmesine sebep olduğunuzdan mahküm edileceksiniz. Müdafaa sadedinde söylenecek bir şeyiniz var mı ?.. — Var hâkim efendi, kayın- valdem o trende idi. Lokantada Acemi müşteri lokantada bir masaya oturdu, garson yemekleri , saymıya b adı : Emriniz! Kaz, ördek, sığır.. Müşteri — birdenbire — ayağa kalktı: ci ._ı Terbiyesiz, ben buraya hakaret görmiye değil, yemek yemiye geldim !.. Niçin Hanım — hizmetçi sordu: | — Eskiden bulunduğun yer- | den niçin çıktın?.. — Benim bulunmadığım za- manlarda hanım elbiselerimi gi- yip sokağa çıkıyordu dal, YEŞİLL Ne kadar da hoş şeydin, Kuzum, kuzum yeşilli!.. Ölürdüm isteseydin; Kuzum, kuzum yeşillil.. namzedine - Yakışmış sana bu renk.. Bulunmaz artık örnek, Sen ipek, robun ipek; Kuzum, kuzum yeşilli. n Dadağın l karazllı Komiser yakalanan kalpazana B NM Te bi sordu: | — Neye sahte para yaptın?. | — Hakikisini bulamadım da onun için komiser Bey!.. ——— kuzum, kuzüm yeşilli!. Şöyle biraz bak ta geç, Bir su gibi ak ta geç, n SA Etrafını yak ta geç Kuzum, kuzum yeşilli!.. M Hatırat Arkadaşımın evi- ne gitmiştim.. oda sında oturmuş, bir şey yazıyordu: — Ne yapıyor- sun Suphi dedim, neler yazıyorsun?'. — Eh yaş iler: ledi; hahzam . zâ- yıflamı: k bit işlte çalışamtyo: şyüm. OÖnzün — için evde oturup. - hatı- retimı — yazmak mesgül — oluyorum. Şaşıran jimnastik muallimi — Ba- takları — yukarda çarparken elleri YANA aasaçççım — Benim bütün servetim zekâmdan ibarettir!. Merak Tramvayın ön aahanlığın- da durüyordum, — köndoktör geldi: — Burada — duramazsınız, yazaktır! dedi. Sordum: — Şehir meclisi azası da burada duramaz mi?, Kondoktör sesini çıkarıma- dı, kabahat yapmış bir çocuk gibi süklüm üklüm çekildi gitti. Yanımda duran orta yağlı bir zat yüzüme baktı: — Siz de şehir meclisi AZASI Anısınız? — Hayır efendim! — Öyle ise neye “gehir meclisi azası burada dura- maz mı? dediniz? — Metak bu ya, öğren- mek istemiştim de onun için. — Fakirlik ayıp bir şey değil, bunun İçin hiç üzül- meyinl.. Rahatsız Olmam Bizim İsmet Hulüsi trenle Sua- diyeye gidiyordu. Kompartimanda bir o, bir de genç, güzel bir ka- dın vardı, “İsmet Hulüsi genç, üzel kadına yan gözle baktı,, mı Siyeceğim zannettiniz, hayır, bak- madı. Genç güzel kadın da İsmet Hulüsiye yan gözle bakmadı. Yal- mız ayağa kalktı, yanına gitti; — Affedersiniz Beyefendi, de- di, pencereyi kaparsam rahatsız olurmusunuz? Ben- biraz üşüyo- rum da!.. İsmet Hulüsi cevap verdi: — Zerre kadar rahatsız ol- mam hanimefendi buyurun kapa- yınız, pencerenin camı esasen yok kırılmış!.. jzabhçı Y e— MAVİLİ Herkes şimdi koşuyor, Mavilinin peşinde.. Çıldırıyor, coşuyor; Mavilinin peşinde.. Gidenler ürkek gibi, Sürünen etek gibi; Takılmış bir ek gibi, Mavilinin peşinde.. Bilmem ki bu da niçint. Yanarlar için, için.. Yürzünü görmek için; Mavilinin peşinde.. İşler böyle neyleyim?.. Hem evvelden bileyim, Ben de varım söyleyim; Mavilinin peşinde.. | Mizahçı 4 İstirahat Kadın öldü. Her ölen gibi onu da gömdüler.. bir mezar taşı x- marladı, yazısı Şöy- le idi: . Kocası “Burada — yatan Fatma Havımla, sağ kalan kocam Abdullah Bey ebedi, istirahatlerine — ka- vuştular,, 1933 — Şey, doktor Bey, şey... Evli: » Şeyı. Evli- yim Fıkıl: çocuğum — olmuyor!, — Belki — irsidir. Hanım efendi, ananızın, babanızın, — çocukları olmuş muydu?.. " Dolandırıcı olduğunu bilirdim, Fakat allem etti, kallem i borç diye bir lira kopardı: S — İade etmiyeceksin yorum !.. Dedim. Yemini bastı: — Vallahi, billâhi iade ede- ceğim, sen ölmüş olsan bile ço- cuklarına — veririm, — Yok camm, okadar da acele etmene lüzum yok Bankada Bir banka gişesinde: — Demek efendim, bankaya verdiğim parayı ne vakit ister- sem geri alabileceğimi.. — Tabii tabii, meselâ bugün parayı verdiniz, yarım isterseniz geri alabilirsiniz.. Yalnız sekiz Eün ıîvvıel haber vermiş olma- sınız!.. ıhı:lı'ıııttııııııız Mu? İi biribirleri aa ::nwm iribirlerine — Hayvanl.. — * — Hayvan sensin!., dı?.h yaşlı bir adam araya girdi ; — Kendinize gelin, benim bü yüğünüz olduğumu ı.ımılt:ıınılıımıı:î Yoktu bili- — lBîevvell © bana — Ben |sana ne de iştim. Birisi senin yanağına hîrmıuhg vurursa öbür yanağını çevir!.. e Öyle ı:ı;.â:..bığlııbı toka- rnuma bi yoktu ki çevireydim!.. el Kolay İki kadin arasında: — Ben Nihat Beye bir mek- tup göndereceğim, fakat ondan evvel bu mektubu karısının oku- Vurmuştu!.. | masımı isterim. — Gayet kolay, zarfın üze- rine “ Nihat Beye, gayet nı::l:- remdir, başkası tarafından açıl- masın,, îı'ırnle-lni azarsın!.. di — Adada m?. Hayır - salhaned,. —Yüzme müsabakası yapılacakmış. — Hü e