BüsiÇ c e Londra Konferansı Ve İki İzah... İflâa eden Londra Konföransı * hakkında birçok kimselerden birçok | hükümler dinledik. Fakat bu ııı:ıkıd- j der neticöyi bize canlı ve veciz çer kilde anlatmıya muvaffak olan iki kişidir : l Amörika murahhası ve İtalyan Başvekili. di Amerikâ murahhasına göre : — ? « Londra Konferanmına — iştirak eden devletler esasen nlldıiııdıdlî: cekleri dava için hazırlanmış kzdl lerdi. Umumiyeti düşünmeden il akla bera! b ::ıl:nri;do'illızilınmmn nelerden ibaret olduğunu anladilar. » M. Musoliniye gelince: İtalyan Başvekili bu müflis kon- hakkında diyor ki: — — ':"l:ı.ııdrı toplantısı bıyııîlıııılfl po- litikada konferans ııııltlhı;ııı_ı'ı kılaliı.ı:: he l gae er e ea t':ııhut'u etmiştir. abul etın'ck dllııınx ki konferanslar İçin kâfi dereci ktadır. Londra kon- ::ııııı'ııı.ı..d::m:nn en az hazırlıkla açılanı olmuştur. neviM:ıııı;:ıııL:"::ıııdM: konferanslara bir nihayet vullıl-uî l:nı.ııuııh:ı: orum. ttan doğan e Eî'J.'“.'.“ln..,.. imsak ile tedavi olu- nabilirler. — Süreyyâ * — Irlandada Korkunç Bir Balo Dublen, 9 — Dün akşam kosgrav taraftarlarının senelik ilk alolarını ter- ettikleri bir dana salonunun önünde Eı'n hâdiseler olmuştur. Salonun dı- şarısına toplanan beş bin kişi davet- Hiler geldikçe bunları evvelâ tahkir etmişlör ve sonraları tehditkâr bir wâziyet alarak salonun camlarını kır- mışlardır. Polis kuvvetleri sopa ile halkı dağıtmıştır. Bu esnada M. Koasgravein otomabili sakatlanmış ve şoförü de dizinden yaralanmıştır. Ha- fif surette yaralanan bir çok kişi has- tahanede tedavi altına alınmıştırlar, Irak-Suriye Hududunda Harp Bağdat, 9 — İrakın Suriye hudu- dunda, geçenlerde Suriyeye geçmiş olan hiristiyan Asurilerle İrak budut ordusu arasında bir harp patlamıştır. Geçen hafta sonunda yapılan bir mu- harebeden sonra şimdiye kadar İrak ordusu 20 maktul 45 yaralı, Asuriler ise 95 maktul ve birçok yaralı zayiat | ayni za: la, siyasi ve ma- vermişlerdir. | Polonya Tayyarecileri Düştü Harburgras 9 — Polonyalı iki t i, yere İnerken ani bir fırtına ile devrilmişler, her ikisi de yaralan- mıştır. Yaraları ağırdır. Hadise Kapanmamıştır Fransa Ve İngiltere Almanya Nezdinde Kat'i Hareketlerde Paris 9 — Fransa ile İngilterenin, Almanyada yaptıkları teşebbüslerden bahseden Tan gazetesi diyor ki; Almanyanın yapılan teşebbüsleri kabul ediş tarzı, dörtler misakının imzasile açılması ümit &dilen teşriki mesai v& emniyet siyaseti için İnkisar verici mahiyettedir. Eğer Almanya bu takip edilen usulü anlamıyor vö onu kabul etmek istemiyorsa bundan, artık kendisine karşı başka usuüllerin veya başka münakaşa — tarzlarının — tatbikına mı müracaat etmek lâzım geldiği mana- sını çıkarmalıdır. Her ne olursa olsun, Almanya hükümeti er veya geç kendisine ya- pılması icap eden ihtarı almış bulu- muyor. Ve artık üzerine mes'uliyetler almak ona aittir. Almanya'ya Avusturya'nın İstildâ- Hni tehdit eden harekâta bir nihayet verecek veyahut bunu yapmıyarak bütün dünyaya takip ettiği politika oyununun maskesini kaldırmış — ola- caktır. Her ne olsrsa olsun Berlin'de yapılan müşterek — teşebbüsler şüp- hesiz lüzumsuz olmıyacaktır. Parl Suvar gazetesi diyor ki: Ber- Tin'in iddiası gibi hâdise kapanma- mıştır. Bilâkis Almanya, Avusturya aleyhtarlığı — siyasetini şiddetlendir- mektedir. İcap ettiği takdirde kat'i bir harekette bulunulacağı Londra'da teyit edilmektedir. Ve Fransa bu Lınlıı!e ürake hazırdır. Fransız ve giliz devlet adamları, yeni hâdise- ler vukuunda meselenin müştereken Milletler Cemiyetine verilmesini dü- .iıııclıudidır. ee ci manya'nın suini; daha IEİ ı.uıîı." de dörtler mis tazyikini men. netmek — istediğini meydana — koy. mal Fransız Tayyarecilerinin Telgrafı Paris 9 — Fransız tayyarecileri Hava nâzırına şu telgrafı göndermiş- lerdir: * Nevyork ile Berut arasındaki rekor 56 saatta kırılmıştır. Uçuş 3 senelik bir tayyare ile 800 saatta ya- pılmıştir. Hakkımızda gösterdiğiniz emniyeti ispat etmiş olduğumuzdan bahtiyarız.,, Bulunacaklardır Akdeniz'de İngiliz Filasu AAA KA SA İngilterenin Destroyer filotillâmr Akdeniz'de dolaşmaktadır. Bu resimde 14 destroyerden mürekkep filotillâyı' Tiryeste'de bir ziyaret esnasında toplu bir halde görüyoruz. v ee AA AAA BN AAA İtalyan Hava Filosu Seya- hatından Roma, 9 — Atlas Okyanosunu aşıp Amerikaya gittikten sonra Av- apıyı dlüııulnı ol= İtalyan h": losunu teşkil eden deniz lerinin hepsi dün sabah bom :uıkeı etmişlerdir. ğlo. €evvi ırulaııı-ılıı grama göre iki takıma ayı .P':d—lı taye yaresinden mürekkep olan birincl takım — Açores adalarında Horta Mow'da denize inmiştir. Bizzat Jene- ral Balbo tarafından idare edilen ikinci takım Pon del Gada istikame- Santil Te Hmarala “denise saatile da bu denize Filonun bu suretle iki ayrı yerde denize inmesine 24 deniz hyrıuü— mahdut bir su sahasına ayni zaman- da konmasına imkân görülememe- sinden ılolnı Tüzum hissedilmiştir. Gerek Horta Mov'da ve gerek Pan dek Gadada İtalyan tayyarecileri goşkun tezahürlerle karşılaımışlardır. Limanda demirli bulunan gemilerle bütün resmi daireler bayraklarla do« natılmış, kilise çanları uzun akislerle etrafı inletmiştir, Pon Del Gada, 9 — Balbo filo- suna dahil deniz tayyarelerinden bi- Dönüyör rinin uğradığı kazada hiç kimsenin boğulmadığı, yalnız tayyare içinde bulunan 4 kişinin birkaç hafif yara ile bu kazadan lnımılâuklın ı(ııdl öğrenilmiştir. Tayyarelerden üçü Pondel Gada'da lıılmıJur] Öteki 20 tayyare uçuşla- nıııK evam etmektedir. mzaya uğrıyan tayyarenin yanın- da kalan 3 deniz tayyarösi de biraz sonra havalanmışlardır. u'_Ku-r- -t-ı—- tayyar& şimdi sö- Bir Tayyareci Boğuldu Pon del Gada, 9 — Balbo tayyare filosu saat 7,44te Lisbonneye harekât etmiştir. Filo havalanırken ı;r,u.. lerdenbirl denize düşmüş ve bir tay- yareci boğulmuştur. r üç tayya- reci de yaralanmıştır. Garip Bir Dalga Nevyok 9 — Rokovay plâjına müt- hiş bir dalga gelmiş birçok kimseleri sürüklemiştir. 25 kişinin boğulduğu zannediliyor. 14 ceset bülunmuştur. 11 kişi gaiptir. Kadın Üretici Mi Tüketici Midir? “Erkek kazanır, kadın üretir, derler. Fakat benim karım bunun aksine, Ben kazamyorum, o tü- ketiyor. Kendisine kazancın ko- lay olmadığını, paranın güç ka- zanıldığını, sarfının da dikkatle yapılması lâzım geldiğini bir türlü anlatamıyorum. Bu yüözden kazan- cım iyi olduğu halde fena günler için bir tarafa beş ön kuruş ko- yamıyorum.,, Tüketici kadın bir afettir. Pa- ra nedir. bilmiyen, eline geçen parayı şuna buna sarfeden kadına karşı ahnacak tedbir şudur: Evvelâ eline bol para vere meyiniz. Evin masrafını kendiniz görü- hüz. Karınıza ihtiyaçları için aldığı paranın da ciheti sarfını sorunuz. Bunları yapamıyorsanız, onu bir defter tutmıya ve bütün masraf- larını kayde mecbur ediniz. Bu mecburiyet onu ihtiyatlı ve muk- tesit olmıya sevkeder. * Elâzizde N. N. Hamma: Tecrübelerinizin neticelerini el- bet öğrenmek isterim. Bilhassa tekrar saadetinize kavuştuğunuzu görmek istediğim için alacağınız netice beni pek alâkadr eder. İstanbula gelirseniz inşallah diğer düşündüğünüz?de yerini bulur. * Polatlıda Sivrihisarh Osman El.ye: için kâfidir. Karınızın bir boşanma davasi uz, Başka çaresi * Beyazıtta Komal Beye: davi için, çaldığı eşyayı yanlışlık- la aldığını söyliyerek tekrar aldı- ğı yere iade etmesini temin edi« niz. Bu mecburiyet onu yavaş yavaş belki bu hastalıktan kur- tarır. ğfl mamıştır. HANIMTEYZE —> — a Genç kız devam etti: l — Hayata bazırlanmıyan genç kızlar hem evlendikleri erkeği betbaht ederler. Hem de kendile- ri mes'ut olamazlar. Bu kabiliyet ve idrak meselesidir. Genç kız evleneceği erkeğin kim — olursa olsun bir erkeğe arkadaş olaca- ğını, bir evin sahibi olacağını düşünerek kendisini bu mesuli- yetli ve nazik vazifelere hazırla- malıdır. Yalmız aşçıya nezaret etmek veyahut sadece tırnaklarını boyamak hiç bir zaman tam ka- dınlık ifade etmez. Kadın hayatta erkeğin gölgesi gibi olmalıdır. Oıııuı duygularını bir barometre gibi _yiı-ııı dört saat evvel keşfe- demiyen kadın hayatta muvaffak olamamış bir likndir. — İdeal bir kadın! — Yok.. (İdeal) olarak ha- lerimiz bize daima - lerdir. (İdeal) değil, 'f'.dı:.kı ;m ç nasıl diyeyim kavr; '!lılıhır kı Mke Burhan Cahit Dünkülerin Romanı Edebi Roman ae remr Ahmet Reşit güldü: — Yalnız bir nokta var. Bazı genç kızlar ve yahut kadınlar ha- yattaki vazifelerini böyle pek iyi bilirler. Fakat hisleri daima ken- dilerine hâkim olduğu için çok defa kendilerini geçici arzulara, heveslere kaptırıverirler. Bu teh- likeyi de — kabul etmek lâzım değilmi? Genç kızin samur titredi:) — Hislerine kapılanlar irade- hâkim olamıyanlardır. Bu bir terbiye ve yetişme meselesi. Onun için olanlar, ka- dın olsun, erkek olsun pek kısa olmıyan bir arkadaşlık yapmalı- dırlar. Genç kız bu münakaşada pek ileri gittiğini anlamış gibi birden- ire irkildi. bln—ukukin bunlardan bahsetmi- ye ne lüzüm var. Dedi. Bğı !ııı gece gülüp eğleneceğiz değilmi? — Hislerinize “kapıldınız. .— Hayır, hayır. Sizinle mü- kaşları nakaşa — etmeyi — seviyorum da ondan. — Makul - fikirlere — itiraz etmiyorsunuz. Bazıları ne kadar hırçın olurlar. Hele kadınlar, Ahmet Reşit gülüyordu: — Kadınlar.. Siz - onlardan değil misiniz? — Her erkek bir olmadıği gibi her kadın da bir olmaz. Fakat umumiyetle kadınlar haki- kati daha geç kabul ederler. — Ne kadar samimisiniz. — Herşeyi olduğu gibi, hislere ve sinirlere kapılmadan görmek ne iyi bir şeydir. — Fakat yapmak güç. — Çok. Haniya daha kade- biniz dolu duruyor. Ahmet Reşit önüne baktı. Hakikat kadehi dolu idi. Genç kız sinsi sinsi gülüyordu. — Ne çabuk doldurdunuz. Farkında bile değilim! Sihirbaz gibi. — Kadın sırasına göre sihir- baz bile olmalı. — Dehşet! - un mu Reşit! — Yok, hayır. Fakat. edeyim canım, kork- ma, bir kadının erkeğe karşı daima gizli kalacak tarafları olmalı. Kadın arasıra lâkin hani bu lâkırdılanı bıraka- caktık. İçin bakalım şarabınızı. Daha neler yiyeceğiz bakalım. Balık nefis.. sonra piliçler hiç fena değil. Sizi daha nasıl mem- nun edeyim. Yemekten sonra dansetmek ister misin bara gide- lim mi? Ahmet Reşit genç kızın bu sürekli neş'esine bayılıyordu. Gretta her zaman çok ciddi, çok ağır başlı görünen bir kızdı. Haftanın altı gününde bir Meryem ana gibi idi. Resim çantası elin- de, alçak ökçeli, sert derili iskarpinleri ayağında, suratı as.k akademiye gider. Louvr'da görü- nür. Akşamları bile o şimal ırk- larına mabsus sükünetle yemek Fakat tatil günü gelince onu tanımak kabil değildi. O zaman Parisli kızlardan daha şen, daha şuh - oluverirdi. Bu gece de keyfi yerinde idi. Ara sıra gh_leri dalıyor: — Koca Pariste ne iyi oldu da seni tanıdım Reşit. Arkadaş- lığın çok iyi, diyordu. Bu tesadüfe ikisi de mem- nundular. Zaten Parise gelişleri bi hemen hemen ıynig .'.'ı:nn:]l: m Reşit onu pansiyonda gör- ge ada zaman genç kız hemen bir buçuk aylık bir kiracı idi ve bu pansiyona İsveç Sefaretinin delâ- letile yerleşmişti. İkisinin de ağır başlı oluşu onları pek çabuk dost yaptı. Madam Phrippon kiracıların- dan çok memnundu. Saat ona geliyordu. Genç kızın on sekizinci yılına iki saat kalmıştı. Ahmet Reşit lâtife etti: — İki saat sonra hürriyetinize kavuşacaksınız. Bakalım, ilk işiniz ne olacak. Grettanın gergin, kalın du- dakları büküldü muz ve beklediğimi: " nun bize vnğıı:!ı şeyleri . ka« Ve yemişlikten bir elm soyarken ilâve ettir — Caa aP Bi — Siz yirmi üç yaşındasınız. sirçok şeyler yapmıya muktedir- siniz niçin yapmıyorsunuz. , Genç kız haklıydı. Ahmet Re- şit Lâtife olarak ortaya attığı suale kendisi muhatap olacağını tıhıönin etmemişti. u yi retta müşkülden lıııı'tııvdı.’flıe M — Siz kim bilir nasıl tesadüf- ler ve yahut hayalinizde çizdiği niz Ümitler bekliyorsunuz. ( Arkası var ) —— rası