——— ——— İTTİHAT ve TERAKKİ — Her hakkı mahfuzdur. — Mahmut Şevket Paşa Üçüncü Kolordu Selânik ile Manastır arasın> Nasıl doğdua?.. Nasıl Yaşadı?.. Nasıt Öldü?.. Müşirinin Sandalyesine Oturmuştu daki ihtilâf ve rekabet arttıkça.. Selânikte de vaziyetten memnun olmıyanlar çoğaldıkça, — merkezi umumi telâş ediyor, bu gidişle cemiyete merbut bi unsurla- rin — dağılacağını — artık vazıhan görebiliyordu... Buna binaen mer- kezi umumi kendi kuvvet ve nüfuzümu takviye etmek - istiyor. Mühim mevki ve , h.' di intihap ettiği zevatı tayin etti- riyordu. v Üçüncü ordu kumandanlığına Kosva Valisi Mahmut Şevket Paşa getirilmişti. Mahmut Şevket Pışf. Meşrutiyetin ilânma kadar cemi- yetle alâkadar değildi. Fıkıl'.ıı- bık devirde cemiyet aleyhinde kendisine verilen jurnallar hakkın- da takibat yapmamış, bu ıuretl_e cemiyet erkânının gözüne girmişti. Meşrutiyetin ilânından sonra da, diğer bir çok mcşrub'yeîwv."'_" gibi o da cemiyeti beni Mahmut Şevket Paşanın iyi bir asker olması, ordü arasında az çok bir şöhreti bulunması, ve ba- husus kendisini 6 mevkie getiren- lere karşı kalben bağlanması; Merkezi umumiye bir istinat nok- tası teşkil ediyordu. Nitekim Mahmut Şevket Pa- şa, üçüncü ordu Müşiriyeti san- dalyesine oturur oturmaz, vaziyeti derhal kavradı. Gerek - orduyü ve gerek cemiyeti kuvvetten dü- şürecek olan esbap ve avamili | ileri süren zevatıa fikirlerini na- zarı dikkate alarak en evvel or- dunun ve zabitanın siyasetle meş- gül olmamasını temine - çalıştı. Orduya hitaben bir beyanname neşretti. Ve bunda: ( Üçüncü ordu gibi izharı şanu şeref etmiş bir orduya kumandan tayin edildiğim için büyük bir iftihar duyuyorum. Ordum, ka- zandığı emsalsiz şerefi artırmak için bundan sonra da vazifesile meş- gul olacak.. Siyasetten alâkasını keserek, ancak askerlikte göste- receği terakki ve kudretle kıy- met ve şerefini artıracaktır.) - Dedi. Lâkin, bu fikrinde, pek ileri gidemedi. Çünkü vaziyetin kesbedeceği şekil, henüz belli değildi... İhtimal ki Mahmut Şev- ket Paşa, bu emrin daha yüksek bir makamdan gelmesini bekliyor; Kâmil Paşanın kabinesinde kud- retli bir unsur olmıya namzet bu- lunan Harbiye Nazırı Recep Paşa- mia İstanbula gelerek makamını işgal etmesine intizar ediyu. du. Fakat Trabulusgarp kumandanlı- ğından Harbiye Nezaretine geti- rilen bu zat, aradan yirmi dört saat geçmeden birdenbire vefat etmiş, kendisinden büyük ümit bekleyenleri pek çok mahzun ve Mütcessir eylemişti. Maamafih, bu esnada merkezi umumiden aldıkları talimat mu- tibince İstanbulda bulunan heyeti meb'üse de boş durmamış, ordu umandanları arasında besapli bir tertibat aldırmıştı.. Dördüncü Ş d.“ Müşiri Zeki Paşa, azletti- rilmiş, yerine, maiyeti - seniye erkânıharbiye — müşiri - Abdullah — Paşa gönderilmişti. Edirnede bu- Kongada bulunan menfilerden bir grap hunan ve zabitana karşı dürüştane bir tavır takınarak bilhassa alaylı ve mektepli zabitan meselesini ortaya çıkaran kumandan Nâsır Paşanın da vazifesine hitam ve- rilmiş, İstanbula getirtilmişti. Gazi Ahmet Muhtar Paşanın mahdumu — genç — jenerallerden Mahmut Muhtar Paşa, Birinci Ordu — kumandanlığına, Şamda bulunan sabık Manastır Vali ve Kumandanı Müşir Rıza Paşa' da İkinci Ordu Kumandanlığına, Erzurumda menfi iken İstanbula gelen ve rütbesi iade edilen Fe- rik Nâzım Paşa da beşinci oıdn kumandanlığına tayin edilmişti. Ordu kumandanlıklarında vu- kua gelen bu yeni tayin ve te- beddüllerle beraber sefirler, vali- ler, büyük mevki sahibi mülkiye memurları arasında da değişiklik- ler yapılıyordu. Kâmil Paşa ka- binesi bir taraftan bu işlerle meşgul olurken, diğer taraftan da programını hazırlıyor, idare işle- rinde de ıslahat yapmıya çalışı- yordu. Sait Paşa zamanındaki tezebzübün bir dereceye kadar önüne geçilmişti. Selânikten, Bahaeddin Şakir Bey de İstanbula gelmiş,. İstanbul teşkilâtının — başına geçmişti... Herşeyden evvel, cemiyete bir merkez lâzımdı. Bütün nezaretle- re yakın ve merkezi bir yerde, münasip bir bina arandı. Nuru- osmaniyede Şerefefendi sokağın- da Ebüzziya matbaasının bulun- duğu konak münasip görüldü. Burası, cemiyet namına isticar edildi. Bahaettin Şakir Bey, ce- miyetin organı olmak üzere (Şu- rayı Ümmet) gazetesini de çıkar- mıya karar verdiği için bu bina adeta, merkezi umuminin bir şu- besi oldu. Bahaettin Şakir Bey, bu bi- nada tanmamile müstakil kalmak istiyordu. Heyeti meb'use azala- rından, bazıları, aynım zamanda merkezi umumi azası olduklart için bunlar uzun müddet İstan- bulda kalamıyacaklar; Talât, Ce- mal, Rahmi, Necip Draga Beyler, Selâniğe avdet edef:elder ve nö- betle İstanbula gidip gelecekler- di. Buna binaen bu bina, sadece Bahaettin Şakir Beyle merkezi " Ü el aai tahsis olundu. Oıııı'ı karşısında bulunan ve (Pembekonak) tesmiye olunan bina da, İstanbul heyeti merkeziyesi namına tutuldu. Bu suretle merkez kurulduk- tan sonra, teşkilât işleri başladı. Abdülhamit devrinde bin bir teh- like içinde çalışanlar, bu teşki- lâtta kendilerine fa'al birer mevki verileceğini zannediyorlardı. Hal- buki bunların çoğu, hariçte kal- dı. :Yeni teşkilâta, birçok “yeni şahsiyetler karıştı. Bünlar kim- lerdi?.. Ne gibi işler görmüşler ve bugün nasıl olup ta cemiyetin mukadderatına karışabilecek bi- rer iş başına getirilmişlerdi?.. Bu- na cevap vermek mümkün de- ğildi. O günlerde İstanbulun ulema ve söfta güruhu da ikiye ayrıl- mışlardı. Bir kısmı — Şeyhislâm Cemalettin Efendiyi — istemiyor; makamı meşihate, ve buraya merbut olan müessesatı ilmiyeye kendi gözdelerini getirmek için gittikçe artan velveleler husule getiriyorlardı. Evvelâ Ayasofya, Fatih, Süleymaniye medreselerin- de - toplanılmış .. Ve nihayet, Beyazıt medresesinde büyük bir içtima yapılmasına karar verik mişti... O gün, öğle ezanı oku- nurken, İstanbulun muhtelif semt- lerinden gelen sarıklılar, Beyazıt camisine doluyor; caminin avlu- sunda softadan geçilmiyordu... Namazdan sonra bütün bu softa kütlesi, Beyazıt medresesine gelmiş- lerdi. ü ( Arkası var ) Resım Tahlili Kuponu AAAAAARARARAERLARALARALALE 'Tabintinizi öğrenmek istiyorsanız | resminizi & adet kupon ile birlikte günderiniz. — Resminiz — sıraya tübidir ve inde edilmez, | İsim, meslek | veya san'at Resim - intişar | edecek mi? Resmin klişesi 30 kuruşluk * — pul mukabilinde göndekilebilir. Sayfa 13 - —— Bizdeki Yahudiler Alma Malına Boykotaj Yapıyor ( Baştarafı 1 inci sayfada — — Türkiyede harici ticaretle ıııekçgıılımîlın yahüdi - tacirleri çoktur. Bu efendiler Hitl rıııı besledikleri kin ve Ig:;ıî Alman mallarından almıya - çalış- maktadırlar, Almanyaya mal sipa- riş etmiyorlar. Sipariş ettikleri malları da günlerce gümrükte bek- letiyorlar. Gümrüğe kadar gelen mallar için ikinci bir pazarlığa girişiyorlar ve fiat kırmak isti- yorlar. * Bu —iddialar doğru mudur? D u, alâkadar — makamlar l tetkik ederek bir neticeye bağlı- yacaklardır. Bizim piyasada yap- tığımız tahkikata göre Alman firmalarının çoğu bu iddialarında haksızdırlar. Çünkü bu firmalar, tüccar malı daha gümrükten çek- meden evvel döviz istemektedir- lerki buna imkân görünmemek- tedir. ğ îom tüccarlar, — kontenjan arlığından veya herhangi bir ııo.l;tınm İ'İylı:ı'.lc anlaşılması için malı gümrükten çıkıı-ını’ıyorlu. Şflıdı'ııı halde ortada tacirlerimi- zin suiniyetine — dı ç lıl*lı’yoktur. elâlet edecek — Buğday Vaziyetimiz Çok İyi ( Baştarafı 1 inci sayfada ) tacirleri dün bu hususta bir mu- harririmize şunları söylemişlerdir: * Ziraat bankası iyi fiatla iyi buğday alacaktır. Bu, köylü- müzü haricin rağbet gösterebile- ceği iyi buğdayı yetiştirmiye teşvik etmek mahiyetindedir, bir. İyi buğdaylara konan fiat mü- sait olduğundan köylü iyi buğday ekmiye ve yetiştirmiye çalışacak- tır, iki. Görüyorsunuz ki alınan karar köylüyü olduğu kadar umumiyetle halkı da memnun edecek mahi- ı yettedir. Ziraat Bankasının aldığı buğdaylar Ziraat Bankasının buğday ala- cağı mintakalar şunlardır: Ankara, — Polatlı, Eskişehir, Kütahya, Afyonkarahisar, Denizli, Dinar, Tekirdağı, —Uzunköprü, Adana, Zile, Hacı Şefaatldır. Ziraat Bankası bir aydanberi Adanadan dört buçuk kuruştan 1,660,000 okka buğday almıştır. Dünkü Buğdaylar Dün Anadoludan İstanbula 18 vagon 342 çuval buğday gelmiştir. ı—osyaı;ı Vilâyeti Ziraat Müdürlüğünden: 1 — Nazilli kazasının Mendires köprüsü başında - 21203 lira bedeli keşfi ile ve tanzim olunan mukavele ve şartnamesi ahkâmına tevfikan - Pamuk tohumu ıslah istasyonu - binaları inşaatı 20 gün müddetle ve kapalı zarf usulile münakasaya çıkarılmıştır. 2 — İhale 21 Ağustos 933 pazartesi günü saat 16 da Aydın Ziraat Müdürlüğünde icra edilecektir. 3 — Taliplerin bu gibi yirmi bin liralık bir inşaatı muvaffaki- “ yetle ikmal etmiş bizzat mühendis veya mimar olduğuna ve yahut * bu evsafı haiz bir mühendis veya mimarla teşriki mesai etmiş bu- lunduğuna dair Noterden musaddak vesaik ibraz etmeleri lâzımdır. 4 — Bu hususta tanzim edilen proje resimleri, şartname ve mukavelename sureti musaddakaları, İstanbul, İzmir ve Aydın Ziraat Müdürlüklerinde görülebilir. . 5 — Münakasa ve ihale, 661 ithalât numaralı müzayede münakasa ve kanununun ahkâmı umumiyesi dahilinde icra edilecektir, Teminatı muvakkate akçesi 9* 7,5 hesabile 1591 liradır. 6 — Gazete ilân ücreti, damga resmi ve sair resmi masarifat m*$R2 ç mütcahhide aittir. Saçları kuvvetlen- dirir. Dökülmesi- ni keser. Kepek- leri öldürür. temizler. Gâ:d': bir defa friksiyon Matbuat Cemiyeti tarafından tertip edilen 1933 MATBUAT ALMANAĞI çıkh. Her kitapçıda bulunur. Fisi Dr