“SON POSTA Fransa Amerika- ya OlanBorçlarını Hatırlıyabildi silâhleri — birakma bahsinde yeni bir teklfle ortaya çıkması, bu ar İhalyanan da bazı mütalaalar ilerl sürerek bir nevi dört devlet şi-keti kurmak İözumunu or* taya atması, — beynelmilel politika Klemini tekrar — barekete — getirdi. İngilterenin tekl fi, Fransanın şimdi- ye kadarki iddiaları gibl naml vazi- yeti islah edebilecek — mahiyette değ İse, İtalyanın mütalaası da Ce miyeti Akvamı yıkan ve onun yerine dört dev.etin saltanatını kuran bir formül olmak noktasından © da tehlikell id. Bilhassa küçük devlet- lerin hiç biri bunu kabul edemezdi. Nitekim edeceğe de benzemiyorlar. Fakat bu faaliyetin göze çarpan heticesi şu odu k, şimdiye kadar Amerikaya borçlarını vermek İste- miyen Fransa, bizdenbire ödenmemiş taksit'eri olduğunu hatırladı. Bugün- kü Fransız — kabines dayandığı radikal #sosya'ist partisinin parla- mento grupu derbal bir toplantı yaptı. Azasından Rene Rişar, gerek İngilix gerek İtalyan teklf.erinin Fransayı yalnız bırakacak formüller olduğunu #öyledi. Dünya siyasetinin anlaşılmaz isti- kametlere gittişi Lböyle bir zamanda Fransanın Amer ka ile arasını iyileş- tirmesi İüzumunu hatırlattı. Bunu yapabilmek içın de evvelâ borçları vermekle işe başlamanın İüzumuna İşaret etti. Grup, bu teklifin müza- keresini ileriye — birakti. - Meseleyi gözden geçirmek Gzere bunu harici- ye encümenine havale etti. Encüme- nin mütalaasından sonradır ki Fran- # bükümet fırkası bu bahis kında son sözünü söyliyecektir. Bu münasobetle hatıra gelen nok- ta şudur; Fransa, bir. zamanlar, alacağını için Amer ka'yı, bir nevi tefeci şeklinde gözüyor ve bu düşü- nüşünü açıkça meydana vurmaktan geklamiyordu. Şimdi vaziyet bir par- ga sarpa sapar göründü. Ağıını de- Biştirmiye başlad.. Bu döneklikler belki evvel zaman İç.n göze çarpmı- fan şeyler olabil rdi. Fakat bu günün Ğı sı çinde hiçbir kiymeti olmıyan aç va hazin poletika manevr. bos rl yapmaktın başka bir geye ya- ramıyor. ireyya Karl Warksın Ölümünün Yıldönümü Parla 26 — Sosyal'st fırkası Karl Marks'ın ölümünün yıldönümü mü- betl m terlip etmiştir. İngiltere'nin GEREEEEN TEFRİKA l Cenevre'de Son Vaziyet Küçük İtilâf Devletleri, Dörtler leyhinde Bulundular Projesi A _Ç“E"C. 26 — Dörtler pro- ]esı_nın tetkiki İnkişaf ettikçe projenin leh ve aleyhinde bulunan devietler fikirlerini ortaya atmak- tadırlar. Küçük itilâfın yani (Ro- manya, Yugoslavya ve Çekoslo- vakya itilâfının) bugün neşrettiği beyannameyi, -M. Makdonaldın Avam Kamarasındaki nutkuna cevap addetmek — mümkündür. Küçük itilâf devletleri, “ Devlet- ler arasında dostane münazebet- ler vücude getiren ve munha- & ran kendi meselelerini halletmiye matuf olan dörtler itilâfımı her ne kadar iyi bulmakta ise de, doğrudan doğruya veya dolay sile başka devletlerin hukukuna ta« arrzuda — bulunmanın - kat'iyyen eaiz olmadığı , mutalcasındadır. Küçük itilâf devletleri muahede- lerin yeniden tetkiki siyasetinin yeniden ortaya atılmasına teessüf etmektedir. Leh heyetinin mütemadi sır rette küçük itilâf mümessillerile temasta bulunuşu da nazarı dikkati celbetmektedir. Musolini Plânının Hadaefi Roma 26 — Gazeteler, İtak yanın Makdonald plânmı tamami- le kabul — ettiğini yazmaktadır. Tribuna gazetesi diyor ki: Muso- Hoi plânı, milletler cemiyetine muarız değil, cemiyetin mesaisini falce uğratan usul ve manevra- Jara muba'iftir. Bu plân büyük devletlerin misal teşkil etmelerini ön ayak olmalarını istemektedir, Jurnala Ditalya garetesi diyor kir Musolini — plâm iki — şekil göstermektedir. Biri taarruza ve harbe karşı, diğrri vakitsiz ve münasebetsiz ferdi müdahalelere karş... Bu gazete, Hitlerin pren sip itibarile beraber çalışmıya muvafakat edişini tebrik etmek- tedir. Fransa Ne'lceyi Bekliyor Paris 26 — N: ar meclisi, beynelmilel meseleleri uzun uza- dıya — tetkik etmiştir. Başvekil M. Daladiye ve Hariciye Nazırı M. Pol Bonkur mecliste izahat İngiliz Başvekill Musolini İle görtşürken.. Hitl M. Makdonıld Roma #oyahatinde İtalyan Başvekili M. erciler Yahudi Hâ- kimleri Azlettiler Berlin 26 — Hitlere, selâhiyetler — bahşı diktatör:ük kanununun kabulünden sonra Alman bükümetleri dahil.nde uzun müddet hiçbir İhtihap yapılmıyacaktır. Siyasi faırkalara namzet İleteleri Ilân etmek müsaadesi verilecek, am- cak, İntlihâp neticesi, son Rayştag intihabında kazanılan reylerin mik- tarına niabetaa ( ân edilec.ktir, Mi li hükümet bu suretle Hit'ercilerin fa- ikiyetini bütün Almanya'ya teşmil edecekt'r. Prusya hükü:neti, altı vilâyetinin yöksek raislerini, polis mü.ürlerini diğer yüksek memurlarını tekaüde sevketmiş ve yerlerine Hitlercileri tayin etm ştir. erlin 26 — Ecnebi memleketler- dekli «sosyalist gazete'er, Alman hü- kümet'ne kerşı hücumlarına devam eltikleri müddetçe sosyal demokrat ve hattı hareketini ancak diğer hükümetlerin alacakları vaziyetler hakkında sarih malümat aldıktan wermişlerdir, hükümet varziyetini | sonra tespit edecektir. No 29 — KamEKlllI İHTİYAT ZABİTİ ROMAN GA — Moharriri bu nefis süküneti top gürük tüleri niçin bozacaktı. Gazze bahçelerinden kopup gelen güzel kokularını, ağır ba> rut dumanları ne diye karıştıra- gaktı. Arkamda bizim — mantartepe bir. küçük toprak yığını gibi görünüyor. Yanımdaki başçavuşla komr şüyorum: — Hüsnül — Efbendim. — Sen kanal hareketine işti- rak ettindi değil mi? — Ettim efendim. — Nasıl İngilizler iyi muhar rebe ediyorlar mı? — Cesur dövüşürler amma. — Eh? Sakınmasını bilmiyorlar. Ne demek? Onolar — muharebeyi wsülde yapıyorlar. Nasıl? — Suyarisi dolu dizgin piya» eski Bürhan Cahit MEREEDEII desi safhharpte taarruza kalkar. — Yapma yahul — Öyle beyim, Bizim Hüsnü ne kadar olsa İstanbul çocuğu, işin alay tarafını Beviyor. İleri karakollara kadar gittik, Sağ ve soldaki bölük mevzb lerini tutan arkadaşlar da iş ba- şında. İkinci muvazzaf İbrahim temiz bir silâh arkadaşı. Onunla küçük bir te- peye çıktık, Gece o kadar sakin ve yı- dızlı ki yaprakların bile kımılda- madığı böyle bir gecede düşma- nin taarruza geçeceği akla bile gelmez, Kaymakam (Tiller) Galiba bizi biraz harekete getirmek için bu masalı uydurdu. Öyleya, bölük kumandanlar- nın futbol maçı yapmağa kalktık- larını görünce muharebe - şerkini tazelemek için böyle bir mumara yapılır. bölük — mülâzımı | Mülâzım İbrahim: — Bizim süvari keşif kolları bakalım ne haber getirecekler. Dedi. Bon önümüzdekl arazinin va- ziyetini bilmiyordum. Ibrahim: —Git gldebildîğîn kadar, dedi İngiliz birkaç tepe, biraz ağaçlk var. Fakat önümüz kilometrolarca vadidir. Meşbur CGazze vadisi. — Burada topçu iyi iş görür. — ÖOnun iİçin ağır Alman bataryaları geldi. Topçu mevzi- lerini biliyorsun değilmi! — Evet Mantartepe ağlkasında, — Sonra — makineli — bölük takımları çok kuvvetlidir. Seri ateşli toplar da işe yarar. — Cepane de bol. — Şimdiki halds öyle! — Tahkimat iyi değil, burası dddi bir müdafaa moevkiü ise daha çok tertibat almak lâzım. — Ne gibi! — Arazi manialı değil Kuw- vetli bir taarruz karşısında mü- dafaa vasıtaları eksik, İkinci bir hat haz rlanmiş değilse bulundu- ğüumuz yerin tppmk siperleri sıkı bir toş çu ateşine dayanamaz. — Orası öylel Tiller bizimle alay etti galiba, fevka'âda | | gazetelerla çıkmasına müsaadoe edil- miyecektir. Berlin 26 — Sabık Alman Komi- seri M. Gerke tevkif edilmiştir. Vahudi hâökimlere — Vazife Varlimiyecek Berlin 26 — Yahudilera karşı fe- müameleler yapıldığı hakkında ecnebi memleketlerde, bilhassa Ame- rikada, çıkan — baberleri gazeteler tekzip etmektedir. Hükümet erkânı da, bükümetin münferit hâdiselerden mes'ul olmadığını bildirmişti Diğer taraftan Bavıyera'dakl Ya- budi hâkimler ve müddeivmumller ceza mabkemelerinde vaz fe alamıya- caklardır. Yabudiler mümkün olduğu kadar ticaret mahkemelerinden de uzaklaştirilacaktır. Yunan İstiklâli Atina, 286 — Yunan İletiklâlinin yıldönümü beyecan ve sükün içinde $ei edilmişti — Neden ? — Gece yarısı oldu, — Taarruzu mu bekliyorsun? — Öyle yal — Gidip yatalım; birader, taarruxz başlarsa uyanmak kolay- dır merak etmel İleri karakolları bir daha gözden geçirdikten sonra karar- gâha döndük. Tabur kumandanı çizmeleri — ayağında, — portatife uzanmış kitap okuyur,. Bon geçerken gördü, ses- lendi : — Gel bakalım Cevdet Et Girdim : — Teftişten mi geliyorsun ? — Evet Beyim. Vaziyet nasl? Mükemmel! Efradı biraz — hazırlamalı idinl — Onlar daima hazır yüzba- şım. — İnçiliz piyadeasinin bugüa akşama kadar mühtelif toplantıla« rı görülmüş. Suvari alayları vadi istikametinde sol cenahımza ka- | dar sokulmuşlar. Her balde bir şey var, — Bekliyoruz yüzbaşım. — Haydi istirahat 6t te er- kenci olalım. Gönül İşleri Ayda 40 Lira İle Evlenilir Mi? Geçende ayda k rk lira maaş olan bir memura evlenmemesini tavsiye etmiş ve sebebini izah için de ufak bir hesap yapmıştım. EBu yazım, taşrada bulunan gençlerden bazılarını te'âşa dü- şürmüş. Aylık kazancı 40- 50 lirayı geçmiyen gençler ne yap- sınlar, Taşrada bekârlık bir ce- hennemdir Az kazançla evlenmek bir felâketse, başka yapılacak ne var? Bu gençler endişelerinde hak- hıdırlar, Fakat bir defa 40- 50 lirayı bir istandart olark almak doğru değildir, şehirden şehire hayat seviyesi değişir. İstanbulda 40 lira ile sefiiâne yaş yan bir adam, taşrada, yerine göre mü- relfeh bir huyat temin edebilir Yerler vardır ki ayda beş liraya er kiralıyabilir. Yiyecek içeceği 15 * 20 lirayı geçmez. Binaenar leyh sözüm bu kabil yerler için değildir. Yalnız evlenirken umumiyetle dikkat edilecek bir nokta vardır. Evlenme hayat seviyesine uygun olmak lâzımdır. Yaşayış seviyesi zaten aşağı olan bir adam para- sız ve kazançsız da evlenebilir. Fakat buna evlenmek, aile ve yuva kurmak denmez bir ihtiyacı izale için birleşme derler. Yuva ve aile kurmak istiyen adam kendisini, karısını, doğacak çocuğunu düşünmiye mecburdur. Bu üç canı geçindirecek, besliye- cek ve giydirecek kazancı olm- yan adam, bu maceraya atılma- dan evvel çok düşünmelidir. Evlenmek demek, birkaç kişinin daha hayatmı omuzlarına yük- lenmek demektir. Kendi yükünü bile güç taşıyan bir adam, baş- kalarının yaşama ı :5'uliyetlerini omuzlarına nasıl alıbilir. Bizde aile sefaletleri, basta çocuklar hep bu düşüncesizliğin mahsu- lüdür, Ya'mız evenmek kâfi değildir.. Kadına müreffeh — ve çocuğa sıhhi bir hayat temin etmek mes'uliyeti vardır. Kendi- sinde 30 - 40 Tira ile bu yükü kaldırabilecek kuvvet hissedenler, evlenmekte serbesttirler. HANINTEYZB Çıkıycrdum. Sordu: — Nöbetçi kim? — Üçüncü bölük yüzbaşım. — Haydi gecen hayrolsun. Saat biri geçiyordu. Ben de yüzbaşı gibi yalnız ceketimi çıkardım, Beyliği çekip uzandım. Asker uykusu çabuk gelir. dalmışım. 4 27 Mart — Kumandan bey. Kumav dan bey. Gözlerimi açtım: Başçavuş Hüsnü gülüyor. Bir uğultu. — Bombardıman! — Evet. Fırladım. Hüsnü — ceketimi, manevra kayışımı, tabancamı el me tutuşturüuyor. — Bölüğü silâhbaşı ettin mi? — Bölük mevzie girdi beyim. Daha gün doğmamış. Fakat sabah aydınlığı akçıl bir duman gibi. — Bizim topçu dahna işe baş- | lamadı. demek. — Başlamadı — Yüzbaşı — Telefon başır ( Arkası var )