6 Sayfı Ti Flatüz Nutuk Düşman- | Okkadan ları Çoğalıyor Medeni memleketlerin resmi tezahürleri ara- sında can sıkan şeylerden — biri de nutuk — söylemek- hevesidir. Yemekte nutuk söylenir, mezar başında nutuk söylenir, yeni bir €ser açılır, nutuk söylenir. Buhal öyle bir şekil almıştır ki artık herkesi usandırmıştır. Söylenen nutuklar haydi dinleaecek şeyler ©o'salar, yine ne ise! Fakat bun- ların içinde öyleleri vardır ki in- sana Uuyku verirler, — esnetirler. Hele soğuk bavalarda ve açık bış ile bir mezar başında arka arkaya söylenen sekiz on nutuk- tan sonra nezleye — tutulmiyan, bulta zatürree Kkapmıyan kimso kalmaz. Onun içindir ki, son xza- manda, medeni dünya bu nutuk bastalığına karşı isyan etmiye başlamıştır. Taraf, taraf nutuk üşmanları — ve cemiyetleri teşekkül ediyor. Tıpkı hayvan sevenler, içki içmiyenler cemiyeti gibi. Bunlar, beynelmilel wmuml bir - birlik - halinde - toplar narak bu lâf ebeliğine bir niha- yet vermeyi düşünmekte, değme- yen, söylenmiş olmak için söyle- nen nutuk ve bitabelere on da- kikadan fazla zaman tahsis edil- memesini ittiyorlar. Siyaset saha- sında Cemiyeti Akvam ne iso, yapmak istedikleri lâf sahasında da odur. Fakat Cemiyeti Akva» mın muvaffakiyeti () göz önünde durduğuna göre, bu dünyanın lâf ebelerinin inadı karşısında da bu putuk düşmanlarının temin ede- cekleri muvaffakiyet okadar ola- bilecektir, diyebiliriz. Beynelmilel Bir Birlik Yapacaklar * Bir müddettenberi Fransada, son derece şa- yanı dikkat bir âletin tocrübe- leri yapılıyor. Bu âleti keşfeden bir ameledir. ve tecrübelerini de bizzat kendisi yapmaktadır. -Fa- kat mahiyetini söylemediği için kimse bunun nasıl bir maddeden yapıldığını bilmiyor. Fakat bir adam bu Aâlete kendini bağlıya- cak olursa suyun içine batma- maktadır. ve kâşifin iddiasına göre ayni hal gemiler vardır. Eğer bir gemiye, o ge- minin büyüklüğüne göre bu alet te büyük yapılıp ta muayyen noktalarına bağlanacak olursa batmıyacaktır. İçine su girmesine rağmen suyun Üzerinde yüzmekte devam edecektir. Deniz kazala- rına karşı son dereca faydalı görülen bu Aâletin tecrübeleri he- Büz — tamamlanmamıştır. Hatta keşfeden amele bu Alete kendi- sini bağlıyarak suyun on metre içine dalmış, istediği kadar dur- muş ve yine bu âlet sayesinde ve hiçbir kuvvet sarfetmeden tek- rar suyun Üzerine çıkmıştır. Meksika Meksika Ve Cemiyeti Akvam rını Cemiyete bil- dirmiştir. Bunun sebebi siyasi değildir. Meksika ber yer gibi büyük bir iktısadi buhran geçir diği için Cemiyeti Akvama ver- mekle mükellef olduğu para his- sesini veremiyeceği kanaatinde- dir. Halbuki Cemiyetten çekile- cek aza, mevcut mukavele muci- bince iki sene — evvelden bu kararlarını Cemiyete tebliğ ile mükellef bulundukları içindir ki Meksika şimdiden bu müracaatı yapmıştır. Fakat bu devlet Ce- miyeti Akvama ancak 1931 se- mesinin eylülünde girmiş va bir sene sonra yani 1932 kânunuev- velinde çıkmak kararını almıştır. Bu da, Cemiyeti Akvamın yeni hükümeti Cemiyeti Akvamdan çeki- miye ver- miş ve bu kara- nutuk — düşmanı | için de | | | ladığını SÖON POSTA KANUNUN TATBİKI GERİ KALMASAYDI... iloya Geçmek Pek Kolay Olmayacaktı.. “Her Müşteri İçin Ayrı Hesap Yapa- cak Olsak, Halimiz Neye Varırdı ?,, İ Sirkecide Fıstıkçı Galip ve Manav Süleyman Elendiler Senebaşına, şunun - şurasında ne kaldı? Eğer son dakikada kanunun tehiri hakkında yeni bir karar — verilmemiş — olsaydı, bu satırların gazetede çıktığı tarih- ten on gün — sonra ne dirhem kalacaktı, ne okka... ne de ar- şınl. Külâh, fes, peçe, arap harf- leri gibi eski tartılar da ancak müzelerin malı olacaktı. Tartıların birkaç gün içinde değişeceği ve bir anda okkadan kiloya, arşından metroya geçiş, esnaf arasında — epiyce — telâüşe |s ebebiyet verdi. Bu — telâş haksız Çünkü: 4 — Tart bana bir okka kes- tane. Yerine: — “ Tart bana bir kilo kestane.. , Demekle bütün güçlükler — ortadan kalkmış ok muyordu. Müşteri alacağı malın eski okkaya nazaran ne nisbette ucuz- birden — kestiremiyerek tereddüde düşecek. Hele, sokak değildi. satıcılarile ihtiyar haminneler ara- | sında epeyce sunturlu. kavgalar kopacaktı. Eski tartıdan yeni tartı usulü- ne geçmek üzere bulunduğumuzu | düşünerek, rastgele birkaç dük- kân ve tezgâh sahibinin fikirle- rini öğrenmeyi faydasız bulmadım. İlk başvurduğum dükkân, Ba- hkpazarında, bir yağ pazarı oldu, Dükkân sahibinin genc oğlu Yu- sufidi Efendiye Üzerindeki eti- kette (280) rakamı okunan bir yağ kavanozunu göstererek sor- dum: — Şimdi bu yağdan bir ki- Toluk istesem size kaç kuruş ver- meliyim? Hesap başına! Tezgâhın başında para sayı- yordu. Yüzlüme hayretle baktı. ıuılirnll anlamamış gibi idi. Tek- rar ettim: — Farzedinizki, bugünden iti- baren kilo ile alış verişe başla- dıniz. “Okkasını 280 kuruüşa sattığınız yağdan bana bir kilo yağ verinizi, dedim. Ne yapa- caksnız? Küçük bir - tereddüt devresi daha geçirdikten sonra: — Tabü, bir şey yapacağız. Balıkpazarında pastırmacı Şükrü zade Hakkı El. Kulağının — arkasında — duran kalemi alıp harıl harıl hesap yapmıya başladı. Görz ucile bak- tım. (280) i ( 312 ) buçukla zarp ediyordu. Bu — zarptan _wkıa rakamı (400)€ taksim ettiktten sonra bana neticeyi haber verdi. — 218 kuruş otuz para.. On Kuruşluk Yağ İsteye- ne ne Yapmalı? Okkası 280 kurüş olan bir malın, kilo hesabı ile 218 kuruş otuz para ettiğini haydi bulduk.. Fakat bir kilo yağ alan müşteriye canım kurban.. — Öylesi var ki, on kuruşluk yağ ister. On kuru- şa kaç gram yağ vereceğiz? her müşteri — için böyle uzun uzun hesaplar yapacak — olursak, dük- kâm kapayalım daba iyi.. Başını kaşıdı, birarz düşündü. Bu düşünce onu itidale sevket- mişti. — Elbetteki, bir yoluna ko- yacaklar.. Ne müşteri beklesin, yerlerine yeni gramlar döküp tekrar bize satacaklar.. aksâta buna derler.,, Bu Sene Dirhem Değişmiyecek! Balıkpazarında 34 numarada kadayıfçı ve gözlemeci Mehmet Tevfik Bey, ilk sualimi sorunca' top gibi gürledi : Bir kere bunun aslı yok.. Bu sene için ne dirhem değişe- cek, ne okka..,, Biraz sonra yatıştı : — Değiştiğini de farzetsek, ben bunda bir güçlük görmüyo- rum. Cetvele bakar, hesabım buluruz. Okkayı kiloya tahvil etmek te bir iş mi sanki... öndeki defterden bir yaprak kopard.. Demin yağcıda gör- düğüm etiketteki ( 280 ) rakamı hatırıma geldi: — Şunu lütfen, hesap edin ! dedim. Tevfik Beyin kara cümlesi kuvvetli idi. 1280) i (78) le zarp ederek bir çırpıda kiloyu buldu: 218 kuruş 40 santim.. orzaman, kendisine, başka bir dükkânda, okkayı kiloya tahvil için, (312,5) rakamını kullandıklarını söyledim. Böyle Şey Olmaz! Böyle şey olmaz! diye sinir- lendi, 312 buçukla nasıl — zarp ederlermiş? bunun Mmuayyen ka- idesi, muayyen rakamı var... Ni- tekim kiloyu okkaya çevirmek için de istenilen rıkamı (1282) ile zarp ederiz. Ben size bir şey söyliyeyim mi: Hessp bilenler için, kilo da bir okka da... hesap bilmeyenlere gelince bunların da &.kıntısı nihayet birkaç gün sürer. Esnaf, bugüa okka hesabile aldığı malı, yarın - toptancılar- dan — kilo ile alacak. — Tabil hesabını da ona göre - tuta- siz de bir | cak... Bazı müşteri ilk zamanlar, acaba ucuzmu aldım, pahalımı aldım, diye - tereddüt . geçirecek. Fakat sonunda, ister istemez on> lar da bi kitakı öğrenecekler. , Hamidiye caddesinde (35) nu- marada mezeci Yani Efendi di- yorki: Ortalık Ucuzliyacakmış!. — Fenamı işte... Ortalık birden bire ucuzlıyacak... Bugün yüze sattığımızı yarın (8S0) e satacağız. amma İRMa dağilda (T kusuda Kânunuevvel 21 ee — —a İ—&Mfkluplnn— ı Yılbaşında Talihimi Nasıl Deneyim ? Medeni memleketlerde yılbaşı gecesi herkes talihini dener, kiml piyango alır, kimi kumar oynar. Bu suretle yeni girdiği sene de talihli olup olmadığını anlar. Fe- ci neticeleri itibarile kumarı sev« mem. Şüphesiz birçok vatandaş- larım da benim gibi kumardan nefret eder, o halde biz sene ba- şında talihimizi ancak — tayyare piyangosile deneyebiliriz. Tays yare piyango biletleri yüz lira, Bunların onda biri 19, yirmide biri 5, kırkta biri de 2,5 liradır. Benim gibi meteliksiz vatandaşlar bu memlekette pek çok olduğun göre cemiyet bu yılbaşı biletleri- nin | ve yarım İiralıklarını da yapmalı idi. Amma az, amma çok bu suretle herkes talihini deneye bilirdi. Cemiyet inşaallah gelecek sene ki tayyare piyangosunda ya- run - liralık biletleri de piyasaya çıkarır da biz fakirfıkara da tali- himizi deneye biliriz. AH —< a dar derinine gitmeli mi Yalıız “buçuk,lar işi biraz bozacak... Malümya, bizim bozuk paramız kuruştur. Kilo hesabı ise, buçuk kaldırmaz, Gevek — gerrek sonra: Müşteri Olsun Da... — Ehb... Dedi, nasıl olsa onun da kolayımı buluruz. İş, müşteri olsun... Okka, kilo, dirhem, gram, hepsi bir... ,, Balıkpazarında Kayseri pas- tırmacısı Şükrü zade Hakkı Bey, yeni tartılara taraftar... — Bize göre bunun bir güçe löğü yok, diyor; okka ile tarta» çağımıza, kilo ile tartacağiz. Kile hesabına aklı ermiyecek adam da hiç esnaflık etmesin.., Esasen, Bakkallar Cemiyeti, esnafa lişte dağıtacak diye işidiyoruz. O lie- teler, elimizde oldukça, mesele Oku » B Bahçekapıda Tahir Bey Hanı içindeki köşesinde şamfıstığı ve findik satan Galib Ef. diyor kit Südüne Havale,.. — Biz malı toptancıdan okka ile alırız, bundan sonra kilo ile al derler, kilo ile alırız. Hesabını onlar yapacak, bizde aldığımız fiatın Üstüne kazancımızı koyup satacacağız. Ben, şimdiden yeni gramlardan birkaç tane ele geçirm dim. E... Ne olur ne olmaz, ha.. deyince hazır bulunmalıyız Galip Efendi; bu gramlardan birini bana da gösterdi. Üzerinde rakam falan yoktu. Dedimki: — Peki amma, müşteri bunmun kaç gram olduğunu — nereden anlasın? Galip Efendi güldü: — Südüne —havale — efendi, südüne havale... Esnaf, müşteriyi bir kere aldatır. Ondan sonra, kendi aldanır. i Birbir Nasıl Anlatmalı? Ankara caddesinde (7) numa- ralı manav dükkânı sahibi Süley« man Efendi, yeni tartıları biraz tereddütle karşılıyor: — Kilo malın piyasasımı değiş- tirecek... Diyar, on beş kuruşa sattığımız ayvayı, o*zaman kaça satmalı... Mnı:eriyı. aldanma- diğini nasıl ani mh..._ Karşısına geçip birbir besap verirsek halk miz neye Varır Süleyman Efendi, neticede: gh Ne çare... Dedi, birax müşkül olacak amma, en s0n alışacağız!... — birkaç esnafla aramda geçen kısa muhavereler bana şunu — öğrettir. Yeni — tartıların, sene başında tatbikine başlanınış olsaydı bu noksan vessitle esnaf çok müşkül Vvaziyete düşecektl Bize gelince anlaşamamazlıktan doğan havli gülüne sahnelerin güldükten /.