Avrupanın Ahenkli Vaziyeti Macaristanın kolunu budunu kö« parıp bugünkü haline getiren Triyas aon murhedesi — nleyhinde bugün önüne durulması mümkün olmıyan giddetli bir cereyan vardır. Poşte sokaklarını geziniz. Her tarafla bu muzhedenin tadil edilmesi lüzumuna dair kartlara, yazılara, kitap ve risalelere gözünür çarpar. Mektep- lerde oku'ulan coğraf ya - kitapları, begünkü Macar hudutlarını göster- mez. Romen işgali altında bulunan Trans'lvanya'yı da Macar toprağı gbl gösterir, fakat muvakkat bir Romea İşyaline uğramış kaydile.. Her tarafta levhalar vardır. Bu tevhalar, Mocaristan'ın uğradığı haks srzlığa — lsyan Meşhur - bir tablo mezcuttur. Macerlstanın Kıral Naibi Hortiyi, Triyanon muahedesl tadil & ek hak'kt Macar toprak- ları Ma tan'a avdet #lmeden rahat ılılyıeu. ne dalr hede hakaızlığına karşı aümayiş ve bir isyan mahiyetini alır, O enretle ki, bugün, Ozta Avrupa'da bir Fransız » Atman anlaşamama: sından ve bunus doğurduğu Alman - Leh rahatsızlığı ile bir Macar » Ro- men düşmanlığığ mevcuttur. Macar Romoa görmiye tahammül edemez. Çünkü ona, vatanının bir parçasını gaspetmiş bir İnsan gözü Üe bakar. Romen ise Macarın bu düşünüş ve bu duyuşuna vakıftır. Gözlerinden kian akar. Buna Çek - Macar, — Çek - Rus, Romen - Rua, İtalyan * Yugoslav, Hirvat - Sirp, Alman « Fraj düşmanlığını da ayrıca İlâve ederseniz, harp sonu Avrupasının ahenkl: vaziyetine şöyle blr göz atmış olursunuz — Süreyya İçki Memnuiyeti Amerikaya Ne Kadara Wal Oldu ? Londra, 20 — 12 senelik içki memnulyeti Amerikaya 25 — mik yar dolara mal olmuştur, bu rakam Amerikanın alacağı bulanan harp berçlarımın ikâ buçuk mislidir. Ayni samanda içki köaçakçılığı yüzünden de 2500 kişl Slmütür. Arjantinde Örfi İdare Böynes Ayres, 20 — Arjantin Bükümeti memleketin her larafında SON POSTA Huverin Beyannamesi Huver Müşkül Vaziyetten Kurtulmak İçin Ruzveltin Yardımını İstıyor Vaşington 20 M. Huver, A- merika — kongresine mübim bir beyanname — göndermiştir. M. Huver beyannamesinde — harici siyasetten, — harp borçlarından, cihan iktısat konferansından ve tahdidi — teslihat — meselesinden bahsettikten sonra, bu meseleler etrafında M. Ruzvelt'in — teşriki mesai — etmesini kon: reye toklif etmiştir. Beyannamenin en ehemmiyet- li noktaları şunlardır: Harp borç- ları ile tahdidi teslihat ve ikte- sat meseleleri arasında bir irti- bat vardır. Bir borçlar komisyo- nu ihdas etmek lâzımdır. Düm yanın Gcilen sarfetmesi lâzımge- len bir gayret kalmıştır. ki o da Fiatlerin seviyesini tesbit etmek- tir. Cihan — iktısat konferansına Amerikanın iştirak etmesi, Ame- rikan — milletinin menfaatindem- dir. Cihan teslihatının — tenkisi, umum! iktısadi vaziyet Üzerinde müessir olacaktır. Harp borçlarının ehemmiyeti mübalâğa edilmiştir. Avrupa'nın müthiş teslihatı Amerika'yı bu hususta fazla masraf yapmıya mecbur etmiştir. Borçlar mesele- sinin tadilinde, Amerika'nın ya- pacağı hernevi fedakârlık piya- salarda tesbit edilecek menafi ile veya diğer menfaatlerle taviz edilmelidir. Bütün bu meseleler 4 marttan evvel tetkik edilmelidir. Netice olarak M. :Ruzvelt'in teşriki mesaisini temin etmek elzemdir. Huver İş Başında 4 Vaşington, 20 — M. Hu- ver, demokrat ve cllmhuriyetçi azadan mürekkep komisyon teş- kiline hazırlanmaktadır. Bu ko- misyon harp borçları, tahdidi teslihat ve iktısadi bubran mese- Ielerı ile ııgrıııcıklı! Petrol yüzünden Ingiltere ile İran arasında çıkan İhtilâf oldukça vebamet kesbetti. |İngiltere, Cemiyeti Akvama müracaat otti. Kânunusaninin İlk haftar sında Cöomiyeti Akvam koenseyi bu megele ile meşgul olacaktır. Resmimiz l:ıı oııııbuııdı pouol borularını taşıyan bir ouıırhıl kıuhıı güsteriyor. Fransa Bütçe Açığını Nasıl Kapatacak ? Paris 20 — Fransız Başvekili M Pol Bönkur Beyanatta bulunarak, Bükümetia sabık Her;yo hükümetinin karlci #a.yaselne devam edeceğini, sulh için çalışacağını ve mali ıslahat #iyaseti takip edeceğini söylemiştir. Pöti Jurnal gazetesi, M. Pol Bone kur ile Meliye nazırı Şeron'un büte çedeki açığı kapatmak için hulıııl İngıltere İran. y .yA İhtilâfı Cenevre, 20 — Milletler Cemi, Mecllsi İngiliz - İran ihtilâfının ı-'.: kikini kânunusani içtima devresine bırakmıştır. İngiltere bükümeti, ibtilâfa ait olarak Milletler Cemiyetine gönder- d ği metnl neşretmiştir. İran hükü- meti feshe alt olan notasında kum- panyaya yoni bir. imtiyaz vermek prensibini reddetmektedir, İngiltere hükümetl de muxavelenin bııı tara- fından feshedilmesini hukuku düve e m.'.wu add.tmek le e _TEFRIKA NUMARASİ: “MİLLİ ROMAN, GEKARARN — Mubarriri: Esasen senin için de epeyi | dedikodular oluyor. Binbaşı Faruk telâşla sordu: — Ya, ne gibi? - Şüphesiz bunlar — aldığın vazifenin birçok işlere müsait o aasından çıkıyor. Yoksa esaslı birşey olamaz, — Nasıl Yani ben de ticaret mi yapyormuşum | — Hayır. Fakat yapanlarla dostluğun olduğu için ihtimal ve- riliyormuş. Genç erkânı barbin dudakları hırstan bembeyaz olmuştu. Keli- meler dişlerinin arasından birer şarapnel gibi fırladı — Alçaklar, Eğer kırk paralık bir ticaret İşi yaptımsa şerefim aamına bu apuletleri elimle söker, atarım. Yüzbaşı Nihat arkadaşının ne dürüst ne çetin olduğunu bi- llrdi. Onu teskin etmek için he- men sörünü kestir Burhan Cahit HERETİRİ —Seni biz tanımaz mıy z Faruk, ben dedikodudan bahsediyorum. Sana verilen varife başkasın- da olsaydı elbette istifade eder- di. Bu senin şahsın İçin değil, verifen için! Vo gülümseyerek ilâve ettiz — Doğrusunu istersen Faruk, insan en gövendiği, kendini ör- nek diye gördüğü —insanların böyle fırsatlardan istifade ettik- lerinı gördükten sonra niçin ben de yapmıyayım, diyor. İnsanlık azizim, daha sonra farzedelim, sen ve ben dosdoğru iş gördük. Etrafın:za gülünç olmaktan baş- ka ueye yarar? Memleketin İdare makinesin- de bütün cıvatalar lâçka. Bütün supaplar bozuk. Bir çözülüş ki toparlamak İçin #senin ve benim kuvvetimiz yetmez... Ve nihayet feragat herkesle beraber olmazsa insana zahmet ve eziyet oluz, Eğer senin ve benim fedakârlı» ——— .. guniz veyahut sadece nımuılıı ve şerefli kalmamız bu tatırabi silecekse dayanalım. Fakat sen de bilirsin ki vaziyet bu kadar ehemmiyetsiz — deşildir. Hayat dolu, ihtiyaç çok.. zevk nihayet- siz.... Rubumuz zaten alil, bâri etimizin, kemiklerimizin istediğini verelim. Binbaşı Faruk şimdi gülmiye başlamıştı. Coaphelerde, karargâhlarda iyi bırpalanan — arkadaşının — şikâyet ede ede vardığı bu netice onu d teselli etmişi. İçini çekerek tastik ettiz — Öylü.. Elimizdön ne ge lir. kil Ve yavaş sesle arkadaşna Alman karargâh'ındaki — gördük- lerini ve sezdiklerini anlattiktan soora bir cümle ile toparladı: — Bütün ümitlesi yaz taar- ruzundal — Zafer ihtimali var mı? — Alimanyanın talil bu taar- ruzda belli - olacağı kuvvetlerini — dökecekler, Fakat bilinmez. Fransız, lagiliz, Ame- rikan çemberini kırmak bir. me- | Beledir. — Tİaşallah —0 zamana kadar biz de dayanırız. için bütün | muhtemel olduğunu yazmaktadır. Bu yardım Fransızların vatanperverliğine müracaat edilerek kendilerinden fe- dakâr'ık İstemek şeklinde yapılacak- tar. Eke dö Pari gazetesi, sermaye- darlardan bir miktar para ahnacas gından — bahsetimekte, munzam bir resim alınmasının daha muhtemel | o'duğunu yazmaktadır. sanaaammaman —— —— —— Yunanistanda Askeri Kuvvet Azaltılıyor Atina, 20 — Hükümet tasarraf maksadile Iki kolordu ile iki alayı ilga etmiş ve yedi fırkayı liyaya tahvll etmiştir. Şimşek Tirönler Berin, 20 — İki şimşek tren, bugün Hamburgtan Berline gelmiş- tir. Saatte 150 kilometre kateden trenler Hamburgtan Berline 2 «saat 29 dakika da gelmiştir. C— e zt dir. Buna göre İran hükümetl kum- panyanm — bu yüzden — uğrıyacağı ııMüıı zararlardan mes'ul olacaktır. I ha lın» göre yardıma çağırmalarının — Kuvvetlerimiz dağılmıştır. Booce Arabistanı bırakarak kuv- vetleri birleştirmek daha muva-« fık.. O çöl, bir Türk neferinin purmağına değmez. Kar tipisi devam ediyor. Yürzbaşı Nihat saatine baktı; — Bu akşam — nöbetçiyim Faruk dedi. Yarın görüşürüz yine olmaz m? — Tabü, tabil. Binbaşı Faruk çaycıdan çıka- rak 0 akşam yemeğe Maçkaya davetli olduğunu hat tladı. Beyazıt'tan Divanyoluna doğ- ru giderken kafası biraz evvol konuştukları — şeylerin akislerile işliyordu. Temiz yürekli şen arkadaşının söyledikleri ne doğru idi, Elleri- ne fırsat geçenler neler — neler yapıyorlardı. Ve bu fırsat kaç defa kendi eline de geçmişti... Kaç kişi ona hiç zahmetsiz bim lerce lira kazandırmayı — teklif | etmişlerdi. O yapmamıştı. Fakat onun bu feragatine, vazife aşkına kar- şı geride neler neler oluyordu. Genç erkânı harp — bunları p düşünürken kendi kendine bir ahlak ölçüsü buluyor, bir cemi- ilıuı manevi - disiplinlerin Gönül İşleri T OA Arkama Düşen Erkeğe Yü z Vereyim Mi? 18 Yaşında bir kızım bundan bir sene evyel hayatını kazanmış bir gençle tanıştım. Epey bir za- man konuştuk, fakat sonra' hiçbir sebep yokken ayrıldık, ve biribl- rimizi urun bir müddet aramadık. Neden sonra çocukian bir mek- tup aldım, dışarı gittiğini ve bir sene kadar orada kalacağını, bu zaman zarfında mektuplaşmami- zı söylüyordu. Bir iki ay mektup- laştık, fakat bir buçuk ay olu- yor ki, yazdığım mektupların hiç- birine cevap vermiyor. Sebebi nedir. a Diğer taraftan tahminen 30 yaşlarında bir adam 15 gündenberl arkamı bırakmıyor. Şimdiki halda hiç yüz vermiyorum, çünkü biraz yaşlı olmasından — korkuyorum, şimdi bu bahriyelile konuşayım mı7? Yoksa öbürüne bir mektup yazıp mektuplarımı niçin cevap- sız. birakıldığını — sorayım mı? Six ne dersiniz hanımteyze ? Şişli B. U. Kızım, evvelâ insanın arkası- na takılan bir erkekle konuşma- sını doğru bulmam. Bu adam kimdir, nenin nesidir, neden arkana — düşmüştür bilmiyorsun. O halde ne diye yüz vereceksin. eski sevdiğine gelince, mek- tup yazmaması için hastalık gibi, başka hir yere gitmiş olmak gibi birçok sebepler olabilir. Hemea nevmit olup başka birini aramak sevdanda — samimi — olmadığını gösteriyor. R. Şakir Beyet İnsan sevdiği için her fedar kârlığa katlanır. Kayınpederiniz olacak adamın gider elini öper, gönlünü alırsınız.. Bu kadarcik Fedakârlığa — katlanamıyorsanız, kızı sevmiyorsunuz demektir. * Beyazit Saraç Ali Beyer Aranızdaki yaş Fırkiı çok büyük, bu kadınla uzun müddet mes'ut bir hayat yaşıyamazsınız. HA XLATEY ZAJ çözülüşüne karşı Ferdi feragar Herin hiç kıymeti — olmiyacağı neticesine varıyordu. Ve genç erkânı harp yakası- ni samur — kürkünü —boyouna biraz daha sararak kendi ken- di kendine söylendi: — İmamla cemaat meselesil Ve çevik bir hareketle, geçen Harbiye tramvayına atladı. Genç erkânı harp doî büyüdüğü, sevdiği memleketini daha iyi görmek ister gibi her şeye — dikkat ediyor. — İusanları dükkânlara, biraa evvel ıstırabım> dan — bahsettikleri vatanın asıl bakıyordu. mcînı:.:.ydıkı iki kadından biri sürekli bir öksürükle k vramıyor- du. Uçuk benizli, kemikleri der- lerini yırtıp çıkacak kadar zayıf görünen yanındaki başımı koluna dayamış, düşünüyordu. Böyle geç vak't| belki de çalıştıkları bir işten dönüyorlardı. Üç erkekten ikisi ihtiyardılar. Birl başına yağmurluğunun kı- kuletesini geçirmiş, büzülmüştü. Yalnız kirli, kır bir sakal görü- aüiyordu. Öteki ihtiyar arakiye- den cübbeye, hırkaya benzer bir şeye sarınmış, başına yünlü bir bezx dolamıştı.