——— $ON POSTA Ali Şamıl Bey Bırd;nbıre Ebülhüda Efendinin Yakasından Yakaladı Ve Seni Hain Fellah Seni! Diye Dövmiye Başl>-dı Muharriri * Her Hakkı Mahfuzdur —-207— Ati Şamil Bey, uşaklara mü- lâyim davrandı: — Mübarek eniştemizle vedaa geldim. Elini öpüp, duasımı nla- cağım. Diye uşakları kandırdı. Bira- der'erile beraber selâmlık diresine daldı. Bu ecanada Ebülhüda Efendi, düşmanlarından kurtulduğuna memnun bir halde salonun orta- sına ipek şilteleri yaydırmış, kar- şısına da ( Mısırlı Mehmet Bey ) isminde bir zatı almış, müsteri- hane şatranç oymuyordu... Salo- #ua kapıları birdenbire açılıp ta içeriye Ali Şamil Beyle diğerle- rinin girdiğini çörünce, Ebülhüda E şaşırdı. Fakat bu zeki , derhal kendini toplıyarak yerinden fırladı : — Tafaddal.. Tafaddal.. Ehlon sehlen, diye karşıladı. ve güler yüzle Yald zlı übalâğalı bir iltifatla Fakat öfkeden Ali $ ve i sen birdenbire E yal — Seni hain fellâh Başımıza Örmedik çarap bırak- madın da, bir de hemşiremizin Üstüne evlendin ha... Diye bağırdı.. Kardeşlerine de: — Çevirin şu bain herifi.. Derken. Mısrlı Mehmet Beyin orada duran altin saplı bastonunu kavradı, Ötekiler, Ebülhüda Efendiyi derbal kavradılar. İki büklüm yaparak arkasının kaba etlerini meydana çıkardılar. ( Mukaddes sayyad! hanedanı ) nın bu ( Muh- terem hafidi ) ve Abdülbamidin «n sevçili mukarribi : — Haşâ., Sümme hâşâ.. Yalan.. Vallahi yalan.. — Biliâhi * yalan.. Tallahi yalan... Ceddimin şerefine olsun ki yalan.. Aman yapmayın.. Padişah başı için bırakın.. İmdat.. Ölüyorum imdat... Diye haykırıyor, Ali Şamil Beyin kuvvetli ellerile kaba etle- rine indirilen baston darbelerinin istızabından kıvrim kıyrim . kivra- ıııyordu. Efendinin bu acıklı fer- yadı, her taraftan duyuldu. Se- lâmlıktaki uşaklar, aşçılar, ara- bacılar, bahçevanlardan mada, harem dairesinden de kadınlar koşuştu. Bir an içinde salon her çeşitten adamlarla doldu. Bedirhaniler, esasen Ebülhüda Efendiyi sadece tezlil etmek ve büyük bir hâdiseye meydan ver- ek istiyorlardı. Sekiz on bas- ton darbesinden sonra Ebülhüda Efendiyi bıraktılar. Göğsüne bir yuraruk daha vurarak ipek şilte- nin Üstüne yuvarladılar. No yapa- caklarını şaşırmış olan hademe- lere : — Açılm... Diya bağırdılar, Kendilerini tutmak — istiyenlere karğı — teh- gelenleri rek m a başladı. dönmüş olan ün bu ikram in yakasından metmne ',-c-UFERM | ditkâr — bir — vaziyet — alarak evvelâ salondan ve sonra konak- tan çıktılar. Ali Şamil Bey, Beşiktaşa gelir gelmez bir arabaya atladı — (Babı seraskeri ) ye çek... Diye bağırdı. O, araba ile yavaş yavaş gide dursun; dayak — meselesi mabeyine aksetmiş, orlalık biri- birine — girmişti. Bir — taraftan diğer taraftan Zaptiye nezaretile Merkez kumandanlığına yaverler koşturuluyor. — Ali Şamil Bey, vapurdan basıl firar etti?... Diye sorduruluyordu... Gerek bu firarın ve gerek Ebülhüda Efendiye atılan dayağn, pek © kadar ehemmiyeti yoktu. Lâkin Abdülhamidi telâşa düşürenler: — Bu adam, pek cür'etkâr- dir. Meyuüsiyet — gaikasile daha büyük ef'alo ictisar edebilir diyor- lar ve bu suretle hünkâtın veh- vapura, ee en #on büyük ko'm: Heri 45 PAT ve PATAŞON âj İ %.WîUC îg" ea Pok yakı nda <rrarm, RICHARD. TEUBERİ BIR AŞK NAGĞMESİ filminde — <axumuzumu mini arttır'yorlardı. Bir anda, nekadar polis ve ( kanun ) varsa seferber haline konulmuşta. Her tarafta, harıl harıl Ali Şamil Bey aranıyordu... Bu esnada, Ali Şamil Beyin arabası, — yavaş yavaş Mercan yukuşunu çıktı. ( Babı seraskeri ) nin ( Mercan kapısı ) ından girdi. Sağa döndü. ( Hassa dairesi ) nin kapısı önünde durdu, Ali Şamil Bey, büyük bir süikünet ve itidali demle arabadan indi. ÜÖnünde çifte nöbetçi ile borazan çavuşu duran kap'dan girdi. Sol tarafa saptı. Merkez kumandanlığına giden koridoru geçti. Tam kumandanlık kapısına gelirken, yaver, Çerkes İsmail Beyle karşılaştı. ) — ——— —— Suriye Ve Filistinde Zeytin Nahsuliü Az Şam, (Husu:ı) — Neşredilen bir istatistika göre Suriye ve Fi- listinde bu “sene zeytin mahsulü iltmiş noksandır. Bu sene en — senekii | fazladır. İtalya- geçen seneye nis- yirmi ziyadesile 2 yon I'n bin kentale baliğ ok Bu sene Suriye Türkiyeden zey« tin itbal edecektir. İstonduf Belediyesi ŞehirTiyatvosu l“ıııııim;lıımı Ti Bu akşam saat 21,30 da Üç Saat de ZT tablo Roşit ünleri Maline n.ıı - ARTİSTİK' t « RENE CLAİR'in meşhur eseri HÜRRİYETE GAN FEDA filmini görmüş olanlar, bütün halkı ını—ıııım eden bu mühteşem filmin yüksek kıymetini tasdik edebilirler. D İNâveten: En son FOX halihazr dünya havadisleri. € Yarından itibaren MILLİ SİNEMADA Mevsimin 2 inci favkalâde gala müsameresi olacak TRADER HORN “TÜCCAR HORN, Bu film hakikaten Afrikanın girmemiş vahşi ormanlarda çevrilmir ye, 25,000 kilometre içerisinde balta müuazram film, Fazla reklâma lüzum görmiy tok bir sözle TRKADER HORN'da Bu | vka'âla ELHAMRA veMEL muvaffakı ) 7 P rinci k’..u:ı Çır-'ıu ba ( Sinemalarında aynı zamanda Dıg:orfıatlaraHukmeden Gızlı Kuvveieğ İngiliz Casusu Reily'yi Öldü rten Adam... ( Baştarafı 1 inci sayfada ) — Eğer randevuya gelecek memurunun yanında başka birisi bulunursa, Andrey meyda- na çıkmıyacaktır. Mister Steniy, şüpheli Rus'un randevuya gelmek için ileri sür- | düğü şartları pek hoş görmemekle beraber korku tanır adamlardan olmadığı için bu şartları derhal kabul etti. Ertesi akşam, gündüz den tespit ettiği bir ağaç dibin- deki küçük kanepelerden birine doğru ilerledi, bir — kenarma ilişti ve beklemiye başladı. Bir müddet bu suretle bekledi. Bir ara, bir yaprak hbışırtısı — işitti. Döndü, kendisine doğru bir ada- mın ilerlediğini gördü. Bu, Ar- drey idi ve İngiliz evvel gelerek onun hâl ve harekâtını tarassut etmiş olduğu anlaşılıyordu. Andrey, müzakere — mevzuu hakkında İngilizlerin uzun boylu mukaddemesini yapmasına zaman bırakmadan aldığı muhafaza ted- birlerinden — dolayı itizar — etti. Çeka memurlarının gözlerinden kaçmak için bu yolda harekete mecbur olduğunu anlatlı. Hatta daha ileri gitti: İngiliz polis erkâ- nından birinin bile Rus Çekasına satılmış olduğunu söyledi. İngiliz, böyle bir iddia karşı- sında âdeta nefesinin tutulduğunu hisseder gibi oldu, fakat çabuk toplandı ve büyük bir nezaketle bu memurun ismini sordu. Fakat Rus g dedi ki: — B söylemek için 1000 dü, dolâ; m. F t bu talebe İngiliz der- hal itiraz etti. İş bitirmek için bu doğru — olmadığın, doöstlüğü çuvalla, fakat alışverişi ölçmek lâzımgeldiğini söyledi ve sordu ? — Bana vereceğiniz esrarın kıymeti hakkında esaslı bir fikir edinmek için nasıl bir vesika gösterebilirsiniz? Rus, bu defa — gülümsedi. İngilize, yenlarında duran kane- peye olturmasımı rica ettikten sonra Entelicens servisin Rus şubesi hakkında uzünboylu tafsi- lâta girişti. Karşısındaki adam bunları anlatırken İngilizin tekrar nefesi kesilmek Iehlıkeıı lıı_,goı- usulün tudı. Çünki, Rusya hakkında malümat almak için İngiltere'nin bütün — hudut memleketierdeki teşkilâtı, bu teşkilâtın faaliyeti Ruslarca malüm bulunuyordu. Hatta kendisine bu izahati veren adam, © bavalide çalışan bütün İngiliz memurlarının isim ve hüviyetlerini de biliyordu. İn- giliz, bir şimşek gibi düşündü ve karşısındakı adamı tecrübe etmiye karar verdi. Plânı basittir Bir müddet evvlel Yüzbaşı Reily'nü Rusya'daki akibetini Almanya'da İngilizlere ihbar eden Çeka me murunun kim olduğunu biliyordu. İşte bu meseleyi ele aldı ve sordu. Anlatın bakalım şu Reily mes elesini, dedi! Neticeden bizi hangi Çeka memuru haberdar etti? Ba- kalım ismini biliyor musunuz? An- drey derhal paltosunun döğmele- rini çözdü, elinde tuttuğu cep Tâmbasını yaktı ve İngilize bir kâğ.t uzattı. Bu kâğıtta şu cüm- leler yazılıyde Çeka Harekât Şııbosi Amirliği Rapor: 12 Mart S.LL 28 A, 28 15 teşrinievvel 1927 tarihinde yüzbaşı Reily nin Çeka memurları tarafından kurşuna dizildiğine dair Beyaz Rus muhacir gazetelerinde bir haber intişar etmiştir. Teşkilât reislerinden Jeneral Ribak v:rdiğ'ı fun bı berlinde mal ür - iröslün li memuru vasıtasile elde etmiştir. Sonradan Helsingfors yolule daha fazla malümat temin olunmuştur. Kur- şuna — dizime g etrafında alınmış olan tafsilâtıda yine 26 numaralı memur vermiştir. ' İngiliz bir saniye düşündü ve hükmettiki bu — vesika — sahte olamaz. Çünkü, yüzbaşı Reily nin Akibetini haber veren Rusmemu- runun numarası hakikaten 26 dır. Bu hakikate vardıktan sonra kalbi çarpmıya başladı. Çünkü takip ettiği hedefe varması yak- laşmış demekti. ( Arkamı var) Avrupanm En Muazzam Seti Vaymar, 8 — Avrupanın en büyük seddinin küşat resmi dün |Turnig dö Sal vadisinde yapılmıştır. Bu set, Elbe doğru sevkedile- | cek çlan 215 milyon metre mik- abı suyü alacak son'i bir. göl | olmaktadır. İnşaat 2 sene devam etmiştir. Kuvrel muharrike 100 bin volta K İstanbul'da lpıkfılm sütudyosunda yapılan ilk Türkçe sözlü muazzam film BİR MELELET“UYANIYOR Rejisör: ERTUĞRUL MUHSİN - filmi yazan? NİZAMETTİN NAZİF Baş rollerde: NAŞİT - ERCÜMENT BEHZAT - EMİN BELİG - FERDİ Dikkat: W—ETELI dfğ!âîl_&lw% aldırınız! miüsamarı LasI ;ııı için bütüc secbest dübuliye kartları muteber değildir. TAYFUR - ATIF Beyler Yunanistan'da Grevler Devam Ediyor Atina, 3 — Otobüs amelesi grevi hitam bulmuştur. Tramvay ve gaz amele ve müstahdimini grevi ise devam etmektedir. Mütehassıs askerler, tramvay servisinin kısmen işlemesini te- min etmektedir. Grevciler, rayların üzerine taş yığınları koymak veyahut yollar üzerine yatmak suretile tramvay- ların çıkmalarına mani olmak teşebbüsünde bulunmuşlardir. Bir iki arbede olmuşsa da ebemmiyetsizdir. Diğer korporasyonlar arasında bir parça galeyan görülmüştür. Almanya'da İlflâsların Miktarı Berlin, 3 — Wolf Ajansından Teşrinisani ayında iflâsların mik- tarı 449 dur. Teşrinievvelde 450 âdL Konakordato talebinde hnl: