GÇNDi A Bu Sayfada Dünya Matbuatında Çıkan Meraklı Hikâye, Yazı Ve Makaleleri Bulacaksınız. | DÜNYANIN EN BÜYÜK SERGİSİ | Dünya Matbuatında GÖRDÜKLERİMİZ Lu Sayfa Haftada Bir Defa Neşro- kunur ' Ve Bütün * Dünya Maztbuatrı Size Getirir, z eee Amerika'da Hırsız-! ' DÜNYANIN EN BÜYÜK GEMİSİ ' Dünyanın en büyük gemisi Moretanya) seyyar havuz üzerinde. Bu gemi şimdiye kadar Atlas Okyanusunu 400 defa geçmiştir. Son senelerde yapılan gemiler istisna edilirse uzun müddet dünyanın en büyük ve en seri gemisi olarak çalışmıştır. Seyyar havuz -— Saatte 360 değil dakikada 80 — kilometre demektir. Ses havada dakikada 20 kilo- metre süratle gider. Demek ki yakında insanlar sesten daha süratle gidecek nakil vasıtaları yapmağa bazırlanıyorlar. Amerika ve Almanyada bü- yük tayyare fabrikalarında genç ve ihtiyar birçok mühendisler bu ihtimal üzerinde çalışıyorlar. Bir kısmı geçende Profesör Pikarın çıkmayı — tecrübe ettiği hava — tabakasının — fevkindeki İstratosfer sahada uçacak tay- Yereler hazırlıyorlar. Bu bazırlığı Yapanlar Amerikalılardır. " Almanlar kurşun - sisteminde layyareler yapmak için çalışıyor- lar, Bu süretle saatte 3000 kilo- netre mesafe — katedeceklerini Mmuyorlar. Bir vakit Atlas Okya- asunu İ7 günde geçiyorlardı. imdi gemilerle dört buçuk gün- de katediyorlar. Bu tayyareler Yapılırsa Avrapadan Amerikaya bir saat içinde gitmek mümkün olacaktır. Bu tetkikatı yazan muharrir Xeçende bu nevi tayyareleri ha- tirliyan bir fabrikayı ziyaret et- Miş, Gördüklerini şöyle anlatıyor: | “Bir dostum beni bir Alman fayyare fabrikasının sinema dal- Tesine soktu, Etrafımızda beyaz Saçlı Alimler, yenç mühendisler yordu. Biraz sonra ışıklar Dind*. ve perde üÜzerinde Marlen _";ll:'ıı;ıı resmi göründü. — Artlıt arede dans ediyor ve şarkı 'ö!'“yordu. AD “ Fakat ne oluyordu?.. Yanlış l örüyordum. -Marlen Ditrih'in Hiy Bzerindeki manzarası herhalde çok haşmetli değil mi ? 0 Kilometre Sür'at Gizli Atelyelerde Çalışan Aljmlerin Daha Fazla Sür'at Temin İçin Yaptıkları İşler Saatte 3 bin kilometre. Laf | güzel bacakları tersine dans edi- yordu. O vakit anladım ki filmi tersine — gösteriyorlar. — Nihayet ışıklar yandı. Esmer uzun boylu bir adam kalktı : — EFendiler, dedi, şu gördü- ğünüz film, yakın bir istikbalde tayyarelerde görülecek şey hak- kında size bir fikir verebilir. Bugün — tayyareler dakikada 10 kilgmetre sür'atle giderler. Ses, dakikada 20 kilometre kate- der, Birkaç seneye kadar sesten daha sür'atle giden tayyareler yapılacaktır. O vakit bu tayya- rede — bulunanlar, — konuştukları zaman sesleri böyle tersine işite- ceklerdir. Yani evvelâ son - keli- meyi, sonra diğer kelimeleri an- | hıyacaklardır. ,, Bakalın daba neler göreceğiz. —e ee z Çifte Facia Paris — Geçen sene, Paris istasyonunda — müthiş bir facia oldu. Eski bir- Rus as:izadesile evli olan Kontes Şanze İsimli Amerikah kadın, İngiliz asille- rinden ve maruf kâşif Raymon dö Tralforun Üzerine Üç el kuür- şun altı: Adamcağız feci surette yaralandı, fakat kadını itham etmedi. İşte bir yanlışlık oldu- ğunu beyan etti. Bunun üzerine mahkeme de kadına, tecilli hafif bir ceza verdi. Cinayetin sebebi şu idi: M. Traffurdu seven kadın, onun kendisinden ayrılmasına rıza gös- termiyerek bu cinayeti işlemişti. Adamcağırz iyi — olduktan sonra | koöntes Şanze kocasından ayrıldı ve evlendiler. Fakat madam Şan- lar Artistleri Tehdit Ediyorlar - Bir müddettenberi sesleri işi- tilmiyen Amerika hırsızları tekrar faaliyete geçtiler ve bu defa sinema artistlerini tehdide baş- ladılar, Holivuda döndüğü gündenberi Marlen Ditrich korkulu günler geçirmektedir. Çünki — Hergün çocuğunu kaçırılacağı hakkında tehdit —mektupları — almaktadır. Marlen evinin bütün pencerelerine demir parmaklıklar yaptırmıştır. Günde 300 lira garfederek evinin etrafında polislere nöbet beklet- mektedir. Çocuğu gözlerinin önünden bir dakika ayırmamak- tadır. Amerika hırsızlarının: tekrar faaliyeto .başlamaları içki yasağı- nın kalkmak üzere bulunmasile alâkadar görünmektedir. Çünki artık kaçakçılıkla para kazana- miyan — hirsizlar, şimdi — kolay kazancı çocuk kaldırmakta bul- mıya başlam l a —e I Japonyada sokaklarda otomo- billere işaret veren işaret kulele- rini kızlar idare eder, _*—_F Tütün Kıraliçesi Paris — Tütlün tiryakileri, sigaranın icat edilmesinin yüzüncü devri senevisi münasebetile top- lanarak bir tütün güzellik kıra- liçesi — seçmişlerdir. Bu arada, uzun pipo ile tütün içen kadınlar arasında, pipo içerken aldıkları hâl ve tavra göre kibarlık mü- sabakası yapılmıştır. Bu müsaba- kanın birinciliğini Madam Perrat isminde 35 yaşında bir. kadın kazanmıştır. Fo ze mahkkmeye müracaat cderek geçen sene evlendiği ve — öldür- mek istiyecek kadar sevdiği adan- dan ayrılmak — talebinde bulun- | muştur. Çünkü... Çünkü madam Şanze bir başkasın; seviyormuş. Bugün, bir m insanlarda, ahlâk işte bo şekle girmiştir. - i l İ ; | haziran 933 tarihinde Şikagoda, dünyanın şimdiye kadar mislini görmediği büyük bir panayır açılacaktır. Bu panayırda “Bir asırlık terakkiler,, i gösteren herşey bulunacaktır. Son bir asırda insanların fen, ilim, teknik, makine vesair sahalarda yaptıkları terakkiler burada hususi —meşherler halinde tespit edilecektir. Soı:glyi gezenler, basit ve kolay bir tarzda bir asır içindeki ihtiraları, keşifleri ve — onların sanayie tatbiki tarzlarını görüp öğrenebileceklerdir. Panayır 150 gün devam edecektir. Dört senedenberi hazırlanılmaktadır. Hiçbir fedakârlıktan çekinilmemektedir. Panayırın etrafına muhteşem ve yeni mimari tarzlarının tatbikatını gösterir binalar yapılmıştır. Yukarıdaki resimler, panayırın elektrik işlerine tahsis edilen binaları göstermektedir. Soldaki resim, fen binasıdır. Sağdaki radyoya tahsis edilmiştir. Merkezdeki bina telgraf ve telefonun inkişafı gösterilecektir. —aL ea ö Seba Melikesi Belkısın Hazinelerini Buldular Halılarla Veîığîlerl_egiislü Bir Mezar - İçinde Pırlanta, Rubi Ve Plâtinden Kıymetli Mücevherler Seba Melikesi Belkısın şimdi- ye kadar gizli kalmış olan meza- rını bulmak üzere dört İnçiliz Afrikaya yola çıkmışlardır. Bu dört kişilik heyet Habe- şişstana — gideceklerdir. -Orada yahşi ormanların İlerisinde Seba Melikesi Belkısın mezarını araya- caklardır. Vasi ormanlar, vahşi hayvanlar ve — vahşi kabilelerle örtülü olan bu siyah kıt'ada dünyanın en zengin harzinesi giz- lidir. Bu hazine, Seba Melikesi Belkısın müzeyyen mezarıdır. Bu mezarın | u! snduğu mağa- raları geçen sene vahşi hayvan avcularından — biri — keşfetmiştir. Bu adam Seba Melikesin göğsü ismi verilen çifte tepeye çıkmış, mağaraları bulmuş, fakat açlığa mukavemet edemiyerek geri dön- müştür. Reraberinde Üç mücev- her getirmiştir. Bunlar da - biri pırlanta, — biri — pilâtin, biri de altındı. Niyeti tekrar bu ölüm ormanlarına dönmek ve hazineyi keşfetmekti. Fakat para bula madığı için bu tehlikeli seyahate çıkmak imıkânını bulamamıştı. Bu İngiliz, bu mağaralarda kıymeti tahmin edilmiyecek bir harine bulunduğuna kanidi. Derken bu İngilizin getirdiği mücevherlerden birini Cenubi Af- rika — zenginlerinden — biri satın aldı ve bu teşebbüsün - faydalı olucağına inandı. Bu zat geçende İngiltereye gelmişt, Bu Fırsattan istifade ederek İngiliz dostunu ziyaret etti ve ona bu seyahatı yapmak için Iâzım olan parayı vermeyi vadetti. hngiliz derhal harekete geçti. Bu tehlikeyi göze almıya razı olan üç İngiliz daba buldu ve bu dört arkadaş bu hafta yola çıktı. Bunlar — şimdi. Habeşistanın paytahtı olan Adisobaba şehrine gidiyorlar. Buradan 12 bin ayak yüksekliğinde bir dağa çıkacak- lardır. Fakat yolda binbir tehli- ke vardır. — Aslanlarla mecskün vahşi ormanlardan geçecek, ölüm ormanını yaracaklardır. Bu ölüm ormanında ağaçlar bile simsiyah- tır. Vahşi kabilelerle çarpışma- ları ihtimaline binaen yanlarına silâh ta almışlardır. Buradaki yerliler zehirli -oklarla harp eder- ler ve dünyanın en vahşi insan- ları addedilirler. Mağaralara — kadar — gittiğini iddia eden - İngilizin rivayetine göre bu mağaraların zeminleri, duvarları ve tavanları mücevherle kaplıdır. — Ayaklarının — dibinde dünyanın en büyük serveti ya- yılmış durürken, içerden bir su sesi işitmiş ve korkup kaçmıştır. Bu sebeple mağaranın ilerisine gidememiştir. Hulâsa bu seyahat çok tehli- keli, Fakat tehlikeli olduğu ka- dar da iştiha vericidir.