23 Kasım 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 1

UALRIN GÖZÜ HALKIN KULAĞI HALEM>DİLİ 838 —Sen Yepyeni Esaslar Ankara — (Hususi) Öğrendiğime inin bir göre umam İiman elden idaresi hakkındaki tasavvur bir kanün lâyihası halinde bu sene fül sahasına — geçecektir. Vekâleti ve alâkadar — mahafil tarafından şimdiye kadar yapı- mış olan tetkikler bu movzuda kat'i — bir adım atmak için kâfi görülmektedir. Bu idarenin, muh- ftar şahsiyeti olacak, gerek ka- rada ve gerekse denizde lima- Nin inşa ve işletmesi ve idarl işleri bu muhtar idareye terk olunacaktır. — İdarenin muayyen ir varidatı ve bir liman meclisi bulunacak ve idare en kısa bir zamanda limanın kati plân ve Projesini yaptıracaktır. Serbest mıntaka işlerinin de u İdareye verilmesi çok muh- temeldir. — İmtiyazlı — şirketlerin ontrolu ve bilâömum tarife tet- kikleri Liman İdaresine verilecek- e de imtiyazlarının nihayetine n Falih Rıfkı Beyin Türk inkı- bında darülfönunumuzla san'at- frlarımızın — vazifelerini yapma- dikları şeklinde ortaya attığı İddia etrafında dür de müder- Tislerimizin mütelealarını — topla- Rüya devam ettik. Darülfünun Edebiyat Fakül- tesi Mantık Müderrisi - Halil Ni« Metullah Bey dedi ki: — “İlimle hayat arasında sıkı B münasebet — vardır; çünkü u!"lı bir taraftan kâinatı bitaraf İt güzel görür ve bitaraf bir tle izah etmek ister. Fakat her taraftan da o kâinatın bir 'F' & Glan kendi içtimal muhiti- Bin olup bitmelerini, hâdiselerini, Vek'alarını görmemezlik, — tetkik “"f"nnlik edemez. Bu da de- Biğim gibi ilmin hayat ile sıkı l Münasebeti bulunmasından ve i’“'ll ilim olamıyacağı gibi u:"i' hayatta olamıyacağından Tİ gelir. #öle timal —hayatımızda — vukua di © yeni inkılâp hamlelerine lk'."“'lll muhitin en yüksek bir z Tüessesesi olan Darülfünu- İç u“"“_ yabancı kalabilmesi im- doli dahilinde değildi. Bundan ;tmyeıd“ ki hayatın bu olup ..liıI."ı Darülfünunda — daim! "lkik' Uyandırraış ve yeni, yeni nuştur Mevzuları meydana kon- '"lll:' Ta Ziya Gök Alptanberi Koy izin her türlü safhalarına i .::ı'::::m aldığı yeni, yeni Mütcallik her nevi ; yazılar, — konferanslar Ti gelmiştir. Madı, 'ı'llli.u"?,, hayattan hariç kâl- " içlimal hayalın - içinde va ilimle hayat ara- 8 sıkı münasebet her a ettiği için Darülfü- Yöm işleri telefonn: İstanbul — 20203 Son Post ütün Liman İşlerinin Bir Elden İdaresi Kararlaştırıldı Tespit Ediliyor — ÇARŞAMBA — | T İ 23 Teşrinisani — ——— —e —— 1932 — İdare işleci telefonus İstanbal — 20203 — — Fiati $ kuruş DiplomatlaraHükmeden GizliKuvvetler Cemile H.ın Otomobili Kuş Gibi Uçuyordu Yazan: . Berndorf Kısa Bir Hulâsa Millt mücadelede Fransızlar, kuvayı milliyeye silâh satmak İsteyorlar, çünkü Yunanlıların mühtemol bir galibiyetini Suriye için tehlikeli! görüyor- lar. Comile Hanım namitda bir kadın, bu işle meşğul olmak için İstanbula gölmiş bir Fransiz Miralayı Blanla müzakereye girişmiştir. Tagiliz teşkilâtınım relsi Binbaşı Hey'de bu kombinezona man! olmaya çalışmaktadır. Husust bit anlaşma neticesi, Fransızla Cemile Hanım, İngilizlere bir oyun oynamıya ve bundan bilistifade geceleyin silâhları sabile ihraç ettirmeye karar vermişlerdir. İstanbulda alttan alta cereyan | her an müsbet malümat beklediği eden mücadele, Yunan ordusuna | de artık sabit olmuştu. Bu vazi. veya imtiyazların hükümete inti- kaline kadar bu şirketlerin İda- relerine karışılmıyacaktır. men, Sıhhiye İdaresile polis işl » rinin de kısmen — İliman — İşle- rile — tevhidi — düşünülmektedir. karşı kat'i bir taarruza girişmek için Türk ordusunun silâh bekle- diği malümatının alınmasile, son safhasına girmiş oldu. Aynı za- manda, İngiliz İstihbarat İdaresi, Cemile Hanımın vazifesi hakkın- da da malümat edinmiye muvaf- fak olmuştu. (Türk Millt hüküme- tinin, bu silâh meselesine dair yet parşısında binbaşı Hey tede birlerini aldı. Silâhların Fransızlar tarafından — verileceğine kanaat getirmişti. Bütün —emeli şimdi buna mani olmaktı. Bu hususta muvaffak olabilmek için de Ce- mile Hanımı daimi bir göz hapsi altında bulundurmayı en muvafık tedbir buldu. ( Devamı 8 ineleryfada ) Bebek Cinâyetî Zannedil- u“lkî Namevcut,, Meselesi Etrafında | Yekdiğerine Zıt İki Dü- şünceyi Tespit Ticareti — bahriye, Tahlisiye İdaresi ve Liman Şirketinin tama- Ediyoruz Yusulf Şerif B. nun'nun inkilâp bamlelerile her vakit ilmt bir sarette alâkadar olduğa görülür ve daima görü- lecektir.,, * Edebiyat Fakültesi Garp Ede- ( Devamı 9 uncu sayfada) Kanun lâyihası bu sene zarfında Meclise - sevkedilecektir. GEPHE GERİSİ Şimdiden Büyük Alâka Uyandırmıya Başladı “Yarın Başlıyor öi “Son Posta , (Burhan Cahit )in (Cephe — Gerisi) izmi — altıne da — yazdığı kânunuevvelin İlk baftasında dercedecekti. Fakat İlânı çıkar çıkmaz, gerek İstanbuldan ve gerek Anadoludan 1 — Na vakit h.lıyıcıi-,? Hak- kında okadar çok sual mektupları aldık ki, dercini — tacile kaldık. Filhakika harp devrinin, cephe arkasındakl sefâhet vo eğlence âlem lerini, yeni zenginler arasında dönen Aşk ve macera Sahnolerin! bütün tat silttile anlatan bu Toman hakikaten merakla takip edilmiyo liyıktar. Çün- kü —muharrir -bu oterinin mevzuunu bitzat — kahtamanlarile temasedorek elde etmiştir. (Cephe- Gerisi) gerek yazış vo gerek anlatış İtibarile muharririn şimdiyo kadar yazdığı bütün eserlerin fevkindedir. Karilerimizin Arzularını Yerine Getirmek İçin.. GEPHE GERİSİ Yarınki Nüshamızda Başlıyacaktır mecbur Miraç Gecesi İstanbul Müftülüğünden: Teşrinisaninin yirmi beşinci cuma günü recebin yirmi altısına müsadif olmakla yevmi mezkür akşamı (cumartesi gecesi) Leylei Miraç olduğu ilân olunur. * diğindenDahaHeyecanlı., Sağdan İtibaren maktül Galip Elendi, 16 aylık oğlu Münir, altı yerinden yaralı baldızı Zokiye B. (Tam tafsilâtını anlamak için lütfen altıncı sayfamıza bakınız | Fatih'te Bulunan Lâhidin İsimleri Anlaşılıyor Ceset Başı Kesilmiş Bir İdam Mahkümunundur 'te bir lâhit ve lâhidin içinde bazı kıymetli şeyler bulunduğunu f:mbgnı: bu meselenin etrafında tetkikat yaptık ve bu lâhi- ı’liıı bir tesadüf neticesi olarak bulunduğunu öğrendik. Bakınız nasil: Fatih'te Şeyh Resmi mahallesinde Hafızpaşa caddesinde Tetkiki Mücllefat Meclisi sabık azalarından Mustafa Bey pek yeni yaptırdığı evin arsasında bir kireç kuyusu açtırmıştır. Bina ikmal edildiği için bu kuyuyu lağama çevirmek için kazdırırken bir lâhit- ucu görmüş ve kenarını açınca içinde kemikler görmüş ve dn.r— hal kapatmıştır. Ameleden birisi bunu müzeye haber vermiştir. Evvelsi gün müze memurlarından Necdet Bey lâhidin bulunduğu 'erde hafriyat yaptırmıştır. Lâhidin üzerinde alelâde bir taş kgp.ık ğulııııııuılııv. Kapak kaldırılmış ve toz haline gelen kemikler için- de araştırma yapılmıştır. a Lâhidin baş tarafında Üzerinde pençelerini açmış bir ulı.ı resmi taşıyan ve çok irl bir parmağa takıldığı anlaşılan altın bir yüzükle yirmi beş kuruşluk kutrunda yarım zebercet taşı ve top- rak içinde bir külçe haline gelmiş ıgrdqnlık pırçı_lırı bulı:ıımı_ı:kıı-. Müze idaresi bu parçaları tahlil ettirmiş (20) dirhem ağırlığında bir altını ihtiva eden eski bir zincir olduğunu anlamıştır. Llhld_lıı ayak tarafı kıbleye doğru konduğu için bunun bir Bizans lâhidi olduğu tespit edilmiştir. Lâhidin içinde ceşedin diğer ık_ıı!ııııı ait kemikler bulunduğu halde başının bulumaması bl:ııııın bir ıdıu: mu olduğu ve kafasının koparıldıktan sonra buraya gömi :ını;ukokınııdni':ormiıür. Lâhidin ayak tarafında bir delik vardır. Müze idaresi lâhidi henüz yerden çıkarmamıştır. Burada kıymetli başka eserlerin bulunması ihtimali olduğu için hafriyat yapılacaktır. Müze idaresi Mustafa Beye ihbariye ve ikramiye verecektir.