27 _Eyıoı SON POSTA — Sayfa 9 Muharrir1: X4 »* Timur Âşıktı Gittikçe ASN Bununla beraber Timur, mem- nundu. Yaptırpığı kulelerin hi kâyesini dört tarafa dağıttığı gibi karısına da imalı sözlerini tekrarlıyordu: — Nasıl, diyordu, beğendin, değil mi? İşte beni sevmiyenlerin, bana hürmet etmiyenlerin, beni küçük görmiye yeltenenlerin - 80- nu budür! Ceza sabasından dönülürken Tevekkül Hanıun adeta kanatlar- mak istiyordu, © derece musta- ripti ve uzaklaşmak mağlüptu. Bereket versin ki Timur, gösterdiği kudret nümunesinin o | ; taze yürekte yaptığı tesiri hemen | anlamak istemedi, genç karısını yanında alakoymadı, çadırına dön- mekte serbest bıratı. O da, kenidi | yerine adım atar atmaz bir kö- şeye yığıldı, uzun uzün ağladı ve bastalandı. Isfahan önüne gelindiği gün Tevekkül hâlâ hasta idi. İki cuma huzura çıkmak rasimesine iştirak etmemişti. Kimse onun, — canlı kulelerin yapılışım seyretmekten tiksinerek ve sinirlenerek hasta- Tandığını bilmiyordu. — Yol yor- gunluğundan veya hava değişik- liğinden — rahatsızlandığım — sane- yorlardu. Yalnız Timur, yaptığı | hamlenin ters netice verdiğini anlıyordu, — fakat aldırmıyordu. Hatta hastanın ziyaretine de git- miyerek ağalar. vasıtasile. hatırını sormak yolunu tutmuştu. Kendi kendine: * Naza karşı naz! ,, di- ihtiyacına | kit o, kışlını'ıı çattı: — Bir daha söyle, dedi, Ha- nım ne dedi? Köle, Tevekkülün — sözlerini bir daha tekrarlayınca Timur, gülümsedi. — Peki, dedi, ricasını kabul ediyorum. Lâkin Hanım, ikinci bir iltimasta bulunmasın. Harp, şefaat kabul etmez! N Koca Cihangir, uğrunda her şeyi feda etmek istediği Tevek- külün muharebe hakkındaki şe- faatini kabul edemiyordu. Aşk ile harp karşılaşınca onan yüre- ği tereddütsüz harbe ağıyordu. Çünkü harp içinde büyümüştü, harp ile — tegaddi — etmişti. Harp, onun için hayat ve aşk | ise o hayatın yüksek zevklerin- den biri idi. Bu sebeple Isfahan- hların affını da belki istiyecek olan karısının ikinci bir iltimasta bulunmasına meydan vermemişti. Küdretli yüreklerin Aaşkı — işte böyle olur. Severler, lâkin iğil- mezler, Ağlarlar, lâkin mağlüp olmazlar, Demirci Ali Koçapanın Timura karşı nasıl bir küdret gösterebil- diğini yazmıya lüzum görmüyoruz. Küreyi — mihverinden — ayırmak kuvvetini nefsinde bulan Timur | ile alelâde bir ihtilâlcinin karşı- laşması, bir alev kümesile cılız bir. çalının yanyana gelmesine benziyordu. Alev, çalıyı bir anda silip süpürdü, kül haline koydu. yordu, Tevekkülü bir de bu şe- kilde imtibana sokuyordu. Lâkin için için eriyordu, zayıflıyordu, Gerçi ata binip inmekte, sürgün avı yapmakta, cirit atıp tutmak- ta gene zinde görünüyordu. Fa- kat Semerkantten çıkarken taşı- dığı sert kuvvet hayli eksilmişti. Aşk üzücü bir harpten fazla onu yoruyordu. Isfahan önünde Körge denilen ddümbelekler, kulak yırtan bir ahenkle çalınmıya, hücum hazır- hıkları - yapılmıya başlandığı za- man, Tevekkül H. ağalarından | birini çağırdı, kocasına şu ha- beri gönderdi: Y AM — Hatırım için burada kule yaptırmasın, o kuleler beni kor- kutuyor! Ağa, güzel Tevkkülün bu il- timasını Ulu Hakana arzettiği va- SON POSTA GAT LAAP A T Yevmi, Siyasi, Havadis ve Halk gazetesi « İstanbul: Eski Zaptiye Idare: Çatalçeğme sokağı 25-1 — Telefon: İstanvul - 20203 Posto kutusur İstanbul - 741 "Telgraf: İstanbul SONPOSTA ABONE FİATİ TÜRKİYE ECNEBİ 3400 Kr. 1 Sena 2700Kr 750 , GAy 1400 , 400 » 3 « 800 , t0 'r Cu 300 , —— Gelen evrak geri verilmaz Danlardan — mes'uliyot alınmaz cevap İçin moktuplara (6) kurujluk pal ilâvasi Jâzımdır. Adros değiştirilmesi (20) kuruştur. Gazetemizde çıları resim ve yanıların bülün hakları mabfuz. ve gazetemize alttir. Isfahan, ilk bücumun ilk saatinde yıkıldı, Semerkantten gelen or- dudan kuvvetli bir fırka sokak- lara yayıldı. Timur, o fırkadan her nefe- rin mutlaka üç baş getirmesini emrettiği cihetle Gâvenin talihsiz veya akılsız. mukallidine uyanlar için başlarını kurtarmak imkânı kalmamıştı. Lâkin asker, kafa | koparmaktan bıkanştı. Para mu- kabilinde baş satın alıp kelle hazinesine teslim ediyorlardı. Bu sebeple bir baş, ilk demlerde yirmi köpeğe |!) kadar satıldı, sonra kıymelini kaybederek ya- nn köpeğe kader 'ndi. Daha sonra bir para etmez oldu (2). Bir günde 7T0 bin kafa kesilmiş, şehrin alev- lerle çerçevelenen büyük mey- danında kelleminarlar yapılmıştı. Timur, Tevekkül Hanıma verdiği sözde durarak diri insanlardan kule yaptırmamış ve fakat devlete isyan edenler için mutat olan cezayı da ihmal etmiyerek cansız kafalardan — minareler muşta ! Demirci Ali Koçapa, ölenlerin başında. ve kellesi de kurulan kulelerden en yükseğinin en üs- tünde idi, ( Arkası var ) H) Üzerinde köpek resmi bulunan bir nevi para. Bunlara « Dinari köpoe- ki » donvilizdi. (2) Müvertih Şerafettin, — Islahan iİsyanile o iİsyanın bastırılması babsine sayfalar tahsis otmiştir. Timurun, la- fahana hücum sırasında büyük âlimle- rin evlerine ilişilimcmesini ve haltâ bir yons evvol ülmüş olan hoca İmaded- dini Vaizin de evine taarruz olunmaras. $ını emrettiği, yani oezanın müsellah üsilere münhasır kalmasını istediği ı Şozafettinin tarihinde yazılıdır. St 492, M kurdur- | Zamanda “TİMURLENK — Dil İnkıdâbı En Kısa Bir B_z_ışarılacaktır Maarif Vekili Bir Kuvvet Türk dili ( Kurultay ) n ilk toplantısı dün yapıldı ve mutlak bir intizam içinde cereyan etti : Dolmabahçe sarayında, bir va- kitler padişahların ihtiyar vezirle- re etek öptürdükleri muhteşem muayede salonunda belki bin kişi vardı. Tam saat ikide istiklâl marşı çalındı. Ayakta dinlendi, ve o s- rada Gazi Hz.nin geldikleri, yan tarafta halk arasında yer al- dıkları görüldü. Bu, bir iki dakika sürdü, sonra Dil Araştırma Cemi- yeti Reisi Samih Rifat Bey, kür- süye çıktı ve celseyi açtı: — Yıkılmış bir taht üzerinde, milletin kendi elile kurduğu bu kürsü —etrafında müşterek bir gaye için toplandık, dedi. Bir Hulâsa.. Samih Rifat Bey açılma nut- kunda umumi vaziyet için bir bulâsa yapmıştı. Bunu anlatırken neslimizin henüz unutmadığı bir yaraya dokundu: — Cihan harbinin son günle- rini — İstanbulun uykusuz geçir- diği günleri hatırlattı: — Dünyanın hiçbir. milleti, Umumi harpte Türkleriu sevke- dildiği maksatsız ve neticesiz bir imtihana girmediğini söyledi. Ve bu feci imlihanın nelicesini anlatlı : — Üçbuçuk milyon çocuğu- muzu şehilt verdik. Yakıcı, bunaltıcı günleri ya- şıyorduk, fakat ne yapılabilirdi ? Samih Rifat B. Büyük Gazinin daha ozaman zihninde dolaşmıya başlıyan düşüncelere temas etti ve bir harp gecesi yaveri Cevat Beye söylediği cümleye geçti, Kurultayın ilk alkışı da burada koptu: — Ve işte şimdi o Gazi n- bumuzda, başımızda, işte aramız- dadır. * İkinci alkışı burada duyduk. Herkes kalktı, Büyük Gazinin bulünduğu yan tarafa döndü ve Gazi de kalktı, selâm verdi. * Samih Rifat Bey dil bahsine geçmişti, türkçenin neden bu dere- ce mühmel kalacağını anlatıyordu ve Türk için çok acı hatıralara temas ediyordu: On altıncı asırdayız. Osmanlı padişahları ecnebi kanile bulaşa bulaşa Türklükten — çıkmışlardır, Türkleri hakir görmiye başla- mışlardır: — İşte Görüceli Koçi Beyin Dördüncü Murada verdiği bir 1s- lahat projesi! okuyunuz, görecek- siniz ki burada Türk çingene ile müsavi addedilmiştir ve Türk pa- dişahı da buna tahammül etmiştir. Fakat artık bu bilmiştir, saray yıkıldığı gibi saray lisanı da yı- kılacaktır ! Nasıl, ne şekilde, burasını Ku- rultay tesbit edecektir. > İlk seçme.. Nutuk bitti, razname mucibince reisin intihabına geçilecekli. Ruşen Eşref Bey ayağa kalktı: — Millet Meclisi Reisi Kâzım Paşayı riyasete teklif etti. Mütte- fikan kabul olundu, hıa neti- düdz " — Dün Kurultayda çok mühim bir nutuli söyliyen Maarif Vekili Reşit Galip Bey ceyi bildirildi ve reis gelerek ye- rini işgal etti : — Beni Kurultaya seçtiğiniz- den dolayı teşekkür ederim. Ha- kiki Türk dilini tetkik etmek ve onu lâyik olduğu mevkie yükselt- mek en ehemmiyetli ve milif bir vazifedir. Memleketimizin münev- ver zevatı bu vazifeyi yapmak için burada toplanmış bulunuyorlar. Kurultayda cereyan edecek müzakereler ve serbest münaka- şalardan çok fayda elde edeceği- nize şüphe yoktur. Kurultay bu suüretle zengin — dilimizin kendi hususiyetleri içinde inkişafına ya- rayan bir yol açacaktır. Bu eser büyük şefimizin Türk milletine yaptığı büyük hizmetlerden biri- dir. Bana tevdi buyurduğunuz şerefli hizmeti iftiharla heruhde ediyorum.,, Reis paşanın teklifi üzerine reis vekilliklerine Reşit Galip, Samih Rifat, kâtipliklere ise Ali Diyor Ki: “Kurultay Olarak Doğuy or. ,, Muzaffer, İsmail Müştak, Refik Ahmet, Ali Rıza Beyler getirildi: Milli Yemin.. Reşit Galip Bey söz aldı: — Gazi Hz. nin Samsuna çıktıkları günden itibaren savaş içindeyiz, dedi ve birçok saha- larda başarılan — inkılâpların, dil sahasında da başarılacağına ka- naatini anlattı. Kelimeleri tek tek, fakat he- yecanlı bir sesle, heyecanımı kar- şısındakine de aşılıyarak söylü- yordu: — En kısa bir zamanda ba- şarılacağına sarsılmaz bir inanış ile inanırım, diyordu, bir nevi yemin ediyordu. Başvekil Paşa., Bu mukaddemeyi .müteakıp Mbık îlyın ğı.ı:ı“ğı kaııılıhıı:: tat- ik edileceğini azaya tebliğ içi Başvekil Paşanın kendisini, hı:: Kurultaya bildirmeğe memur et- tiğini söyledi ve: — “Kurultayınız bir. kuvvet olarak doğuyor. Bu kuvvet git- tikçe dirilecektir.,, dediklen sonra Şefin ve muhterem Kurultayın ö- nünde saygı ile eğildiğini söyledi. Şiddetle ılkı.lı.nğı. Bundan sonra celse on dakika tatil edildi. İkinci celse İkinci açılışta Kurultayı tebrik yolunda Başvekil Paşa ile, Dahi- liye Vekili Şükrü Kaya Bey, İstan- * bul Belediyesi ve Halk Fırkası ve Halkevi idare heyeti ile Viya- nadan gelen telgraflar okundu ve all Bundan sonra Samih Rifat Bey Türk dilinin Sami ve Ari dillerle olan münasebelini ve birçok kelimelerin — türkçe asıllarımı izah etti. Son posta ilmi bahisleri kati- lerine — salâhiyettar — kalemlerin yazacağı birer makale ile anlat- maya çalışacak, verilecek karar- ları da muntazaman — dercede- cek, bu kararların - tatbiki yö- lunda kendi üÜzerine düşen hizmet- leri daima iftiharla yapacaktır. Şunu da söyliyelim ki okuyucu- larımızın öz türkçe yolundaki arzu ve emirlerini Son Posta derhal yerine getireceklir. —- azzz K —-a - -- sebmssinsrsikesed RADYO seseeseccelar İ vi î x İ DA LA AAA ee L 27 Eylül Sah İstanbul — ( 1800 metre )18 arkas- tra, 19,0 Kemal Niyazi Boyle Fahime Hanımın iştirakile inco saz, 21 Nimet Vabit Hanım tarafından tagansi, Buz, 22 gramo'on, Bükreş — (5M1 metro) 20 orkestra, 20,30 kımferans, 20,40 şarkı konsöri, 21,05 or Sİra Re'grat — (429 metrst 20 Franaixca ders, 80,ö konterans, 21 ses konseri, Roma — (Ai metra) 21,17 muhtelif bir könser, sonra Der Bitz isıninde komedi . Prağ — (488 motro ) 20 Çigu trası, 20,50 şarkı konserl, Viyana ri, muhtelif op vaları, Peşte 550 metre ) 90 #alon or kestrası, *1.90 Çigan örkestrası, Varşova — (1411 melza) 20,10 manh- tolif, S1 halk kons F Berlin - 21 klasik müasiki 28 Eylü! Çarşamba İstanbul — (1200 metre) 13 arkes tra, 19,5 alatarka kousor, Zi orkestra, 22 gramofon piâkları . Bükröş — ( 3894 metra ) 20 kemun konseri, 20,45 Kait- Sacms'den pacçar lar, 21,15 piyano konsori, Belgrat — ( 499 metra ) S1 Sinağoğ Kora heyotinja konseri, 22 Colilo or kestrası, 22,8) iki kişilik k ser, Roma —(4t1 metra) 21,45 Mimi Pikk son İsmindeki operet Proğ — (483 metro) 21 musikili I- rik bi ram. işminde lirik bir piyos, Peşte — ( öğ) metra Y 20,4> Balon orkestrası, #ki Macar eserleri,. 28 Çigan Varşosa — TTALI metro) 2019 inülr telif, <| Prağ'dan nakil, Berlin — (1033 meteo) 20 Milünodan nakil, — 20,80 maskeli balo erludeki opera .