Amerikadan Alınabilecek Bir Ders Amerikada başlamış addedilmek lâznmgelen cümhur reisi intihabı, eümhuriyelçi fırkayı ciddi endişelere düşürüyor. Çünkü bu fırka, Garbi Amerikanın büyük bir ekseriyetini teşkil eden çiftçileri kendizine aleyh- tar buluyor. Men lsmi verilen eyalet, geçen hafta, İntihabatını yaptı ve elli senedenberi cümhuriyetçilere rey bu mıntaka demokrat - bir mümessil intihap etti. Amerikada umumi reisicümhur in- tihabının başlamasından iki ay evvel Men eyaletinin mümessilini seçmesi bir an'anedir. Netlcenin bu şekilde tecelli etmesi de, alâkadarlar İçin ciddi bir ihtardır. Çünki Amerika çiftçileri, zirat istihınlât Hiatlerinin düşmesi üzerine tamam(2,500,000,000) dolar - borçlanmışlardır. Bu buhran, cümhuriyetçi fırkanın en becerikli azalarından biri addolu- bugünkü Cümbhur Reisi M, Huverin zamanında vukua gelmiştir. Bu itibarla çifçilerin, içine düştük- leri vaziyetten Cümhuriyetçi firkayı mes'ul tutmalarını tabbil addetmek Tâzımdır. Amerika çiftçilerine hakiki vaziyeti izah etmek ve kabahatin Cümhuriyetperver firkada olmadığı- ni ispat eylemek Üzere M. Huver bir mutuk söyliyecektir. Bilhassa çiftçi mantakalarında irat edilecek oalan bu mutkun me derece tesir yapacağını peşinen kestirmek mümkün değildir. Fakat bütün dün- yada dahili ve harici siyasate iktısadi ve mali meselelerin bilhassa tekad- düm ettiklerini göstermek itibarile, Amerikanın vaziyeti, umumi bir ders mahiyetiadedir. Mületler şimdi her şeyden evvel iktısadt bünyelerini kuvvetlendirmiye uğraşıyorlar. Birinin kazancı, diğerinin — zararina olmak tabit bir kalde teşkil ettiğine göre, düsyanın çektiği sıkıntı da işte bu münferit gayretlerden ileri geliyor. Ulku karartan — tehlikelerden biri ve belki başlıcası işte budur. —Süreyya veren İngiliz Lirası Altın Mi Olacak? Paris 26 — Maruf iktısatçılar- dan M. Fredrik yenni yazdığı bir. makalede diyor ki: İngiliz Hlirası yeniden altın para mı ola- cak, evet, Geçen mayıstanberi mevcudu 121 — milyondan — 140 milyona çıkarmış olan İngiltere bankası altın esasına dönmiye hazırdır. Hakikatte Beynelmilel nakit piyasasındaki buhran, İngiliz lira- sının nüfuzunu eksiltmemiş, bilâ- kis gerek İngiltere'de ve gerek düönyanın diğer aksamında bu nüfuz artmıştır. İngiltesenin — hangi — tarihte altın mikyasına döneceği mesele- sine gelince bu tarihi şimdiden tasrih etmek mümkün doiıldıı TEFRIKAN UMARASI:80 i | SON POSTA M. Heriyonun Nutku Alman Gazeteleri, Silâhlanmak Değil, Silâhları Azaltmak İstiyoruz! Diyorlar Paris, 26 — Fransız Başvekili M. Heriyo dün bir nutuk irat ederek, —Almanyanın teslihatta müsavat talebine temasş etmişti, M. Heriyo “bu talebi reddet- mekte yalnız kalmadığımızı gör- mekle memnunuz ,, demiş ve Fransanın Almanyaya karşı yoptığı fedakârlıkları — saymıştır. Bu hususta Tan gazetesi şu müteleada bulunmaktadır: Nutukta söylenen “hükümetin esaslı düşüncesi sulhtür, düsturu, gerek Fransada gerek ecnebi memleketlerde büyük bir intiba doğuracaktır. M. Heriyo, terki — teslihatı Fransanın her millten fazla te- menni ettiğini, Fransanın hiçbir millete karşı kin beslemediğini söyliyerek sözlerine şöyle nihayet vermiştir: Fransa, büyük harpte geçir- diği elim tecrübeden sonra geri kalan evlâtlarını sây, şeref ve sulh içinde yetiştirecektir. Alman Gazetelarinin Mütaleaları Berlin 26 — Gazeteler, He- riyonun iddiaları hilâfına olarak Almanyanmn kat'iyyen yeniden si- lâhlanmak — istemediğini, — yalnız silâhların — tahdidi — için bütün teşobbüsleri alkışlayacağnı — ya- zıyorlar. Gazeteler, — Alman ordusile Fransız ordusunu mukayese — etmekte, Fransanın başlıca kuvvetlerinin faal orduda olmadığını, ihtiyat orduda bulun- duğunu yazmaktadırlar. * Paris, 26 — Fransız ge- zeteleri hiçbir. mütalca ilâve et- meden Heriyonun nutkunu alkış- lamaktadırlar. Milletter Cemiyeti Büyük Mocllıl Dün Açıldı Cenevre 26 — Milletler Ce- miyeti büyük meclisi bugün açıl- mış, M. Politisi asli Reisliğe in- tihap edilmiştir. Balonda Bir Tevkif Lüdvig Şafer 26 — Bu sabah Cenubi Amerikaya gidecek olan Graf Zeplinde bir gizli yolcu da- ha bulunmuştur, bu yolcu balo- na ziyaret bahanesile girmiş ve saklanmıştır. 17 yaşında bir lehli olan bu çucuk geçen haziranda da ayni cürümden ceza görmüştü. ÇOCUKLUĞUM Meşhur Rus Edibi Maksim Gorkinin hayat ramanı — Ondan uzak bulua, Allah bilir nasıl bir adamdır !.. Fakat, o beni tekrar kendine çekiyordu. Onun ıstırapla yüzü- nü buruşturarak nineme: “Müthiş bir surette yalnızım ! ,, dediğini duymuaştum, Bu kelimelerde be- nim çok iy? anladığım ve kalbi- me doğru akan birşey vardı. Bunun için ona gittim : Avlunun pevceresinden baktım. Oda boştu. Burası tıpkı acole ile her nevi — eşyanın karmakarışık Türkçeye Çeviren: Muvaffak atıldığı dağınık bir sandık oda- sına benziyordu ve oda sahibi gibi garip ve manasizdı. Bahçeye indim. Onu, çukurun içinde gör- düm. Vücudunu iyice öne iğmişti. Yüzü avuçları içerisinde idi. Dir- sekleri ile dizlerine istinat ederek etrafında fışkırmış bir sürü yabani ot, diken ve ısırganın arasında kömür haline gelmiş bir direğin ucunda çok rahatsız bir surette eoturuyordu. Böyle rahatsız ve Fas Hünkârı Mollayı Mohammet bin Yusuf küçük oğlu ve vollaht olan Prens Beyyit Hasanla beraber bir ay kadar Fransız hükümetinin misafiri oldu. Muhtolif şehirleri gezdikten sonra tokrar memleketine avdet etti, Resmimiz Fas hünkârını Paris camlinin avlusunda, küçük prense hediye edilen oyuncakları seyrederkon göstörmektedir. Gandi Pek Zayıfladı. Açlık Yüzünden Buhranlı Bir Gece Geçirdi. Hiç Uyumadı Bombay, 26 — Gındi ıçlık hapta temsil edilmelerine ait olan grevine devam etmektedir. Ev- velki gece buhranlı bir gece ge- Pova itilâfını kabul etmiştir. * Londıra 26 — Mecusilerle, çirmiştir. Hemen hiç uyumamıştır. | dokunulamazlar arasındaki uzlaşma Pek zayıf görünmektedir.Ziyaret- çiler Gandinin süratle vücuttan düşmekte olduğunu söylemekte- dirler. Kongre reisi, teşrinievvole kadar “ dokunulamamazlık ,, n ilgasına çalışılacağını söylemiştir. 34 Simla 26 — M. Mak Do- nalt, “ dokunulamaz ,, ların — inti- Çinde Kolera Hastalığından 3500 Kişi Öldü Şanghay 26 — Kolera hasta- hığı Çini fena halde tehdit et- miye başlamıştır. Kolera hastalı- ğgına karşı alınan tedbirler hiçbir netice vermemiştir. Yalnız Şansi şehrinde koleradan 3500 insan ölmüştür. * Meşhur Alman Ressamı Öldü | mak üzere Berlin, 26 — Almanyanın en maruf ressamı olan Maks Slefoht 63 yaşında olduğu halde Berlin- de vefat etmiştir. yahlızca bu çukurda otoruşu ona | karşı olan merbutiyetimi çoqall- mıştı. Uzun müddet beni göremedi. Gözleri kör bir uhu kuşunun gözleri gibi Üslümde dolaşıyor ve geçiyordu. Sonra birdenbire, hid- detli bir sesle sordu: — Beni almıyamı geldin ? — Hayır!, — Peki, niye geldin? — İşte. L Gözlüğünü aldı, kırmızı - siyah benekli bir mendille silerek de- di ki: — Hadi, atla aşağıyal. Direğin üstünde yanına otur- duktan sonra kolunu omuzuma doladı. ve beni kendina doğru çekti: — Böylece dur! Burıdı otu- M. Mak Donaltle, Hint işleri na- zırı. Sir Samoel Hoarın nazarı dikkati celbetmiştir. Gandi Açlik Grevina Nihayet Verdi Bombay 26 — Puna itilâh Mak Donalt tarafından kabul edildiğinden Gandi açlık grevine nihayet- vermiştir. Haydutlar Balo Verilirken Bir Klübe Taarruz Ettiler Şittagong ( Bingal eyaletinde ) 26 — Gece bir balo verilirken Avrupa klübü haydutların taar- ruzuna uğramıştır. Haydutlar klüp haricinde iki bomba atmışlardır. Davetliler infilâkın sebebini anla- dişarıya — çıkmışlar haydutlar tarafımndan muhasara edilmişlerdir. Genç bir İngmı ka- dıni ölmüş 8 Avrupalı yaralan- D omıştır. ralım ve susılım, nasıl işine ge- liyor mu? Sen muhakkak inat- 4| Çının birisin! — Evet! — Pekâlâ!.. — Uzun müddet sustuk. Ses- siz, tatlı, saatten sante renk de- ğgiştiren ve ayni zamanda solgun- laşan bir yaz sonu akşamı idi. Yaz bidayetinde hava toprak ve ot kokarken şimdi ancak soğuk bir rutubet duyuluyor, hava garip bir surette şeffaf görünüyor, — kızıllaşan — semada süratle uçan kargalar insanda acı düşünceler uyandırıyordu. Her şey dilsiz. ve sakindi. Her ses, kuş- ların kanat çırpıntıları, yere düşen yaprakların hışırtıları iasana kor- ku verecek kadar, bu sükülu şKadın . Sayfa — 5_ Gönül İşleri Hizmetçi Değildir “ Bir senelik evliyim, karımla ilk iki ay pek iyi değilse de pek te fena geçinmedik. Fakat ondan sonra da bir daha lâzım gelen hizmeti yapmamıya başlamıştır. Bilhassa bir de çocugumuz dün- yaya gelince büsbütün lâkayt kal- mıya başladi, okadar ki, şunu yap, bunu yap demezsem yapmaz, Ben de fazla sinirliyim; buna ta- hahmmül etmem ne yapayım. ,, 3 Metatmık len M D. Siz hizmetçi arıyorsunuz zahir. Mesele yok. Karınızı bırakır, bir hizmetçi alırsınız. O vakit iste- diğiniz gibi emreder, istediğinizi yaptırırsınız. Kadın hizmetçiden fazla bir şeydir ve hiç olmazsa bir anadır, x “ Yedi ay evvel bir gençle konuştum. Bu konuşmaların neti- cesi kalben ona merbut olduğu- mu abladım. Fakat bu genç şim- diki halde nişanlı. Bana nişanlı- sını bırakarak ebediyen mes'ut olacağımızı — şerefiyle — temin etti. Acaba nasıl olsa ilerde — birleşecek iki kalbin arasına yine bir saadet için gireyim mi, yoksa biribirine bı- rakarak kendi temiz hislerimi kalbimin hücra köşelerinde uyut- mıya çalışayım mı?,, İzmir, Neri Ben olsam kızım, evvelâ bu E:ndn samimiyetine — inanmam. gün nişanlısını bıralıp ta seni alacağını söyliyen adam, yarın da seni bırakıp bir başkasına ayni sözleri söyliyebilir. Genç kızların kalplerile bu kadar hafifçe oy- nıyabilen bir adam lıhllkeliı:lır. Onun için onları başbaşa bırak, sen saadetini başka yerde aral * tığım dalirede bir yer boşılcâ:.h.Ağana tamıdığım kız- lardan birini tavsiye ettim. O da kabul etti. Fakat sonradan öğ- rendim ki, bu kız evvelce çalış- tığı yerdıu. :iddiyıtmı muhafaza edemediği için çıkarılmış. Şimdi onun buraya gelmesi Iııktı kanaati de değiştirecek. Amımıı. yaptığım hatayı söyliyeyim mi?,, Ferhunde Bence evvelâ kızla konuşup öğrendiklerinizi kendisine söyle- meniz ve onu ikaz etmeniz olur. İhtimal ki kız yaptığı taya nadim olmuştur. İhtimal ki yaptığı bir. çocukluk mllıılltı edilmiştir. Bir insanın ekm mâni olmak kolay iş değildir. Kız yeni işinde terbiyesile otur- mayı vadederse, o vakiti bekler ve bir şey yapmazsınız. Yalmız siz de vaziyetinizi korumak için ihtiyatlı bulunursunuz. HANİMTEYZE ihlâl ediyormuş gibi geliyordu. Fakat hemen göğüs dolduran ve dünyayı ihata eden — sükünet avdet ediyordu. Bilhassa böyle dakikalarda —ki, — kalpte — saf, temiz bir müslin gibi ince ve şeffaf düşünceler — uyanır. Bu hisleri kelime halinde topla- mak mümkün değildir.. Onlar birdenbire meydana çıkarlar, yüke selirler ve tekrar süratlea gökten inen bir şehap gibi kaybolurlar. Bu bisler kalbi okşarolar, ıstırap uyandırırlar, için sükünunu iblâl ederler, tuğyan ederler, erir- ler ve sonra bütün hayatları için şekil alır, şahsiyet peyda ederler. Ben pekâlönin sıcak vücudu- na vücudumu yapıştırmıştım. ( Arkası var )