Hergün Münderecatımızın çoklu- gundan — dercedilememiş- tir. Hârika! Bir Tayyare Saatte 471 Kilametre Aldı Nevyork, 5 (Hususi) — Klev- land eyaletinde tertip edilen ha- va şenliklerinde, bir Amerikan tayyarecisi aklın kabul etmiyece- ği kadar büyük bir sürat elde ederek dünya havacılığımın çabuk uçma rekorunu kırmıştır. Bu tayyarecinin adı binbaşı Dulitldir. Elde ettiği sürat ise saatte 471 kilometre 747 metre- dir. Binbaşı Dulitl bu sür'ati üç kilometrelik — bir mesafeyi dört defa elde etmiştir. tayyareci, bu tecrübeyi yapar- ken beraberine sürat ölçmeye mahsus olan resmi bir barozraf aleti olmadığından dolayı bu mu- vaffakıyeti vesmi bir suretta tes- bit ve kabul edilmemiştir. Şimdiki kara tayyarelerine malhsus olan rekoru Fransız tay- yarecisi Bonneye aittir ve bu re- korun derecesi saatte 4148 kilo- metre 171 metredir. İki Yoldaş Bir Düzine Suç İşlemiş ! Dün sabah Ağır Ceza Mah- kemesinde |Mürteza ve isminde iki suçlunun mevkufen muhakemelerine devam edilmiş- tir. Bunlar Kâğıthane civarında Hızır Beyin sürüsünden koyun çalmışlar, kaçarlarken Mürteza çobanlar tarafından yakalanmıştır. Ayni zamanda bu iki yok- daş bir gece Beşiktaşta Mü- lâzim Cemil Beyin evine girmiş- ler ve yalnız bir tava çalmıya muvaffak olmuşlardır. Fakat bu tava okadar para etmiyeceği için de bir ev aşağı- sındaki Binbaşı Ziya Beyin evine girmeye karar vermişler, pence- renin demirini kaldırarak içeri gir- mişler, bu sırada uyanan Ziya B. elektrik lâmbasımı yakmış ve ta- bancasile ateş etmiye hazırlanır- ken Remzi hemen elektriği sön- dürmüş, o sırada da Ziya Beyin ayağına bir şey takılarak yere düşmesinden istifade ederek elin- den tabancasını almış, Ziya E yi de bileğinden yaralamış ve kaç- Mıştlır. Remzi kaçarken orada iki düğmesi düşmüş ve ayakkabıla- rını da birakmıştır. Polis ayakka- bıların ve düğmelerin delâletile Remziyi yakalamıştır. Dün tava, ceket, düğmeler ve ayakkabılar şahitlere gösterilmiş ve muhake- me başka şahitlerin çağrılması için başka bir güne bırakılmıştır. & Filomuz Zonguldakta Zonguldak, 5 (Hususi)— Harp Filomuz bugün limanıza geldi ve büyük tezahüratla karşılandı. Halk, filomuzun göründüğü sahil boylarını doldurmakta ve donanmamızı candan - bir alâka ile alkışlamaktadır. — Ahmet Çankırıda Tetkikat Çankırı, 5( Hususi ) — Burada yapılacak kadastro hakkında tet- kikatta bulunmak üzere Tapu — SON POSTA el Son Postanın Resimli Makalesi — ©& Elbise Ve İnsan B süslenip gü- zeleşmeğe — çalışmasını — ekseriyetle gülünç - buluruz. 2 — Erkekler meziyetin kıyafet- te değil, dimağda ve içte olduğuna kani oldukları için kadınlar kadar zahiri kıyafetlerine, — görünüşlerine ehemmiyet vermezler, hatta filo- zoflar, ki hayatı daha iyi an- lamış insanlar addedilirler, derbe- derliklerile meşhrrdurlar. 3 — Şüphesiz insanı insan yapan elbise değildir. Fakat temiz bir yiniş, iyi ve güzel görünüş muhatap üzerinde bürmet telkin eden bir tesir yapar. Kıyafetimiz bizim şah- siyetimizin ifadesidir. Hakkımızda verilen hükümlerin çoğu kıyafeti- mize göredir. devretmek — süretile | Fakat Amerikalı | | intihabat | meşguldürler. Bütün li Remzi | Ö rar a —. Yunanistanda Heyecan Bütün Fırka Liderleri Biribirlerine 5 Şiddetle Hücum Ediyorlar Atina, 5 ( Hususi ) — Bütün fırka liderleri şimdi | “Eğer rejime karşı fena bir tasavvur besleniyorsa propagandasile biribirleri setlerini Muhalif Fırka liderleri Başvekil M. Venizelosu etmektedirler. kabil M. Venizelos kendisini şiddetle müdafaa et- israf yapmakla ittiham mekte, mes'uliyeti daha evvelki siyasetlerine yüklemektedir. Dahili vaziyet hakkında M. Venizelosa göre en esas- h mesele rejim meselesidir. M.JVenize'os nutkunda: İzmir Civarında hararetli rler söyledikleri nutuklarda bir surette çürütmektedirler. Buna ma- kabinelerin fena j""P verdiler. ne ben, ne de ordu bunu kabul etmiyecektir!,, dedi. M. Venizelosun bu nutkuna İşçi ve Ziraatçi fırkasının lideri M. Papanastasiyu, kendi gazetesi- in — sütunlarında ni W lideri M. Kafandaris Pirede irat ettiği nutkunda ve terakkiperverler — fırkasının M. Papanastasiyu, M. Venizelosu diktatörlükle itham ediyor; bu diktatörlük temayülâtının. mem- leketi facialara sürükleyebileceğini söylüyor. Müthiş Bir Fırtına Bir Gemi Parçalandı, Tayfaları Denizden Toplandı İzmir, 5 ( Hususi) — Evvelki gün Maltepe sahillerinde — âni olarak büyük bir fırtına çıkmış ; birdenbire deniz altüst olmuştur. Fırtına kısa bir zamauda o kadar şiddetlenmiştir. ki denizin orta- sındaki ufak — tefek — kayıklar ortadan kaybolmuştur. Dikili — tüccarlarından Nazillide Kartuluş Günü Heyecanla Tes'it Edildi Nazilli, 6 ( Hususi) — Beş Eylül tarihi Nazillinin düşman istilâsından Türk süngüsile kur- tarıldığı büyük —gündür. Bu münasebetle — dün — şehrimizde heyecanlı merasim yapıldı, şehit- lerimiz hürmetle anıldı, büyükle- rimize tazim hisleri izbar edildi. R. Öz, İzmirde Üzüm Ve İncir İzmir, 5 — (A. A.) — Bu- gün borsada 12 kuruştan 32 ku- ruşa kadar 1914 çuval üzüm ve 9 kuruştan 17 kuruşa kadar 119 çuval incir satılmıştır. Hacı h İSTER Terkos Şirketi «on günlerini yaşıyor. Tonisat ve bir müddet sonra Belediyeye veya yeni bir yerli şirkete geçecektir. Fakat Terkos Şirketi bu akıbeti görmüyormuş gi“i şehirde yeni tesisat yapıyor, borular döşüyor ve saire ve saire... İN ZN İKT idare, kasa İRrD D İNAN, İSTER Bademliden hareket etmiş; Mal- tepe açıklarında fırtınaya tutul- muş; yelkenli Karakolaltı mevkiüinde demir atmıya mecbur olmuştur. Dalgalar bir aralık okadar şiddet bulmuş ki demiri kopar- mış ve kayığı sahile doğru sü- rüklemiye başlamıştır. Yelkenlinin . Hitlere Protesto | Viyana, 5 ( A.A. ) — Viyana- nn antifaşist cephesi, Hitlerciler tarafından eylülün 17 sinde Viya- nada sapılacak mitingi protesto için dün içtima aktetmişlerdir. . Miting esnasında Hitlerin 9öz ak ması mukarrerdir. Ödemişte Bir Mahküm Hapishane- den Firar Etti İzmir ( Hususi ) — Dün Öde- miş hapishanesinden katilden 15 seneye mahküm Ahmet oğlu Ahmet namında bir şahıs firar etmiştir. Jandarmalar firari mah- kümu ırıuıı_lfhdıı. Hiç şüphesiz bütün | olabileceklerine, Âdil Ef'gı_ıdlye ait Selâmetibahriye | kaptanı tayfanın derhal denize yelkenlisi Reşadiyeye gitmek üzere| alılmalarını emretmiş tayfalar tah- lisiye simitlerile denize atılmış- lardır. Tayfalar denize atıldıktan bir müddet sonra yelkenli Ceorgios adasının — şimalindeki — kayalara çarparak parçalanmıştır. Denize atılan tayfalar kurtarılmıştır. Adnan : . Yeni Fabrikalar Şimdilik Üç Merkez İntihap Edildi Konya, 5 ( Hususi )— Türk ve Rus Mütehassıs Heyetinin Reisi Sanayi Umum Müdürü Şerif Bey memleket dahilinde yapılan tot- kikat hakkındı hat vermiş, şimdilik için üç merkez intihap edildiğini, bunların Esk- şehir, Konya ve Kayseri vilâyet- leri oli u söylemiştir. Tet- kikat bittikten sonra bi 'dan en müsait olanı seçilecektir. Maarif Vekili Ankarada Afyon, 6 (Hususi) — Maarif Vekili Esat B. şehrimize geldi, | tetkikat yaptı ve bu sabah An- karaya hareket etti. İNANMA! bunlar birer manevradan başka bir şey değildir. Şim- diye kadar balkın su ıstırabi. karşısında keyfinden başka bir şey düşünmiyan bu şirketin şu son bare- ketini gördükten sonra, ecaebi şirketlerin samim! — | şıyoruz, | manda dövüleceksiniz, soyulacak- |Sözün Kısası Sıkı!mıg; Ş Vakit Bulmak Mümkün Değildir ! AE Bu sabah gazeteleri açtığım zaman dünyanın beş kıt'asından dördünde : — İsyan, ihtilâl veya harp şeklinde kan ve ateş sütunları fışkırmakta olduğunu öğrendim. * İngilterenin Kembriç Darülfü- nununda daha geçen hafta tale- beye verilen bir konferansın son cümlelerini hatırıma geldi, pröfesö — “Süratle infis; etmekte olan bir medeniyetin içinde ya- belki yakın bir 2za- sınız, öldürüleceksiniz. Fakat mu- hakkak olan bir şey var: Sıkılmı- ya vakit bulamıyacaksınız. Her- gün, her hafta, heray yıkılan bir şey vardır ve bu yıkılmanın nekadar sürebileceği, hangi sa- haya kadar ilerliyeceği malüm değildir,, demiş! Bence profesörün bedbinliği- ne iştirak etmemek için sebep yoktur. Fakat: — Yıkılan ve yıkılmak tehli- kesine maruz olan şey hakikaten bir medeniyet midir? Burası dü. şünülecek şeydir. Dini, içtimai, siyasi ve vatan! doğru veya yanlış bir sürü iti- katların tesiri altında insanları şahsi düşüncelerden mahrum br- rakarak makineleştiren bir hayat çemberinin içinde dönüp durmu- yor muyuz? Burası da düşünmiye değer zannederim. Esasen medeniyet denilen şey de muayyen, müstakir, kemale gelmiş, hatta kat'? şeklini almış bir mefhum değildir, canlı bir vücuda benzer. Doğar, yaşar ve ölür. Eski —zamanları düşününüz: Babil, Mısır, Yunan, Roma, Arap, Acem ve Turan medeniyetlerin- den — bugün — elinizde birkaç heykel ile birkaç satır yazıdan başka ne kaldı? Onlar da doğ- muşlar, yaşamışlar ve ölmüşler- dir. Ve garp medeniyetinin de ayni yolu takip etmemesi için sebep yoktur. Mümkün: — Kan ve ateş içinde sönüp gidebilirz! * Bence düşünülecek şey şudur: — Duünyayı mukadder akıbe- tinden kurtarabilecek olan biz değiliz. Fakat bu mukadder ak- bete İntizaren, — mademki her yer şimdiden kan ve ateş için- dedir, rahat etmek için nereye gitmeli ? Eski zamanlarda — Afrikanın kuş uçmaz ve kervan geçmez köşelerinde kuyu başlarinı süs- liyen hurmalıklardan, yahut ta Okyanusta muz öbeklerile dolu ıssız adalardan bahsedilirdi. Bugün birinci kısımda Fransızların tank- ları, ikinci kısımda da bütün dün- yanın zırklıları dolaşmaktadır. — ©O halde nereye gitmeli? Kendi hesabıma muadelenin hallini yarına bırakarak — bizim idare müdürlerine görünmeden | savuşmak mümkün olsa: — Sondan bir evvelki vapurla evel diyeceğim. Belediye Bütçesi Istanbul belediyesinin bütçesi Dahiliye Vekâleli tarafından tas- dik edilerek Vekiller Heyetine H Seki l bura lin Bütçenin