7 Haziran 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6

7 Haziran 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

a ç SON ü — Bir Yıldonumu M inasebetile Mors Kendi İsmine İzâfe Edilen Nasıl İcat Etti? Dünya Garibeleri Bir Çiçek Hırsızı Muharrir Kari Mektupları Esrarengiz Bir Leylek Bulundu SFYUYAÇEN TTT TTT Paris, 3 (Hususi) — Paris mahkemelerinden biri, bir mezarlık- tan çiçek çalmakla maznun Alfred Pasifik isminde bir muharririn muhakemesini yapmışl(«. M. A- fred, reisin suallerine şu cevabı vermiştir : *— Ben muharririm. Merhum Ostatlarım Loti ve Gonkura çok hürmetim vardı. Üstatların ka- birlerini ziyarete giderken biraz çiçek götürdüm. Evvelâ — Lotinin — mezarına gitmiş — bulundum. — Çiçekleri de buraya koydum. — Halbuki Gonkura daha ziyade hürmetim | wardı. Onun mezarına da çiçek koymaklığım lâzımdı. Bir dalgın- | Müayüktülrrer hk eseri olarak hepsini koydu- ğum birinci mezardan geri ala- mazdım. Fazla çiçek almak için param da yoktu. Gonkurun — mezarına doğru müteessir ve bitkin adımlarla llerlerken gözüme Üstü tamamile giçekle kapalı bir mezar ilişti. Buradan birkaç çiçek alıp üsta- dın mezarına koymak İstedim. Halden anlamıyan kabristan bekçi- #i de beni yakalıyarak karakola teslim etti.,, Bu vaziyet karşısında mülddei- gmumi maznunun beraetini talep | etti. Heyeti hâkime kısa bir mü- zakereden sonra kendisini mu- harrir — olarak takdim — eden Aliredi yalmız 25 frank para cezasına mahküm etti. Hâkim maznuna şu nasihati yapıyordu ! — Bir daha üstatlarınızın me- zarıni ziyaret ederken yanınıza alacağınız çiçekleri daha evvelden Iki kısma ayırınız. ve bir daha böyle bir günah işlemeyiniz. 90 Yaşında Bir Yeni Evli Peşte, 3 (Hususi) — Nirmanda köyünde 90 yaşında İyoran Kres- | tecrübelerde motski isminde bir ihtiyar, 25 ya- şında veson derece güzel bir genç kızla evlenmiştir. Düğüne bütün köy halkı iştirak etmiştir. Zaten köy halkı, uzaktan yakından bu ihtiyar güveyin akrabası bu- lunmaktadır. Gelin, kocasından çok mem- nundur. İhtiyar damat ta şim- diye kadar 3 defa evlenmiştir. Dinçliği sayesinde her yere yaya olarak gidip gelmektedir. Oto- mobil, telefon ve radyodan nef- ret etmektedir. Bilhassa son za- manlarda sık sık vukubulan fr- tınaları radyoya atfetmektedir. Yeni evliler harmandan sonra balayını geçirmek Üzere Peşteye gideceklerdir. Kilisede Çıldıran Kadin Liyon, 3 ( Hususi ) — Vanda Vajkurak iİsminde genç ve son derece güzel Lehli bir kadın dün sabah Podamsiyon| kilisesine git- miştir. Genç kadın, şaşkın şaşkın etrafına bakındıktan sonra çan- tasından çıkardığı tabanca ile, ibadet etmekte olan kadın ve erkeklerin üzerine ateş etmiye başlamıştır. Genç kadın, polisleri görünce Çılgına dönmüş ve polislerin üze- rine de altı el silâh boşalttıktan sonra yakalanabilmiştir. Tahkikat ve muayene netice- sinde kadının © anda kuvvetli bir sinir buhranile tecennün ettiği anlaşılm:şur, Telgrafı Amerikalılar, tarihlerinin mü- him hâdiselerini veya — içlerinden birinin fenni ih- tiramı, yıldönüm- leri geldiğ” zaman tes'it elmekte hiç geri kalmazlar. Hatta birar da istical ederler. Bu cümleden olarak şimdi A- merikalı Samucl ihtira Elektro Mors'un ettiği fın yıldönümünü tes'it etmekledir- ler. Mors'un kendi ismine izafe edi- len telgraf haki- kat halde 1835 senesinde tatbiki edilmiş, — fakat metre mesafeyi katediyor demiş! Başka bir yol- cu da: — Bir bakır telin bir ucuna cereyanının der- hal bakır telin Gbür ucuna git- tiğini söylemiş. Mors muha- vereyi sükünetle di kendine: —Bu elektrik hassasından uzun iki şehir arasında muhabere — için istifade edilebile- ceğini düşünmüş. Ve Amerika- ya avdet edip te karaya çıkacağı zaman — geminin 1832 de düşünül- kaptanını — bul - müştür. Karlı dağlarda son sistem bir telsiz telgraf merkezi muş: Samoel Mors ressamdı, hem de — Kaptan, — demiş, — günün kudreti taninmış bir. ressamdı. Fakat fırçalarını ihmal etmemekle beraber ( Fisik ) ile de meşgul olurdu. Anlattıklarına göre: Mors 1829 senesinde avru- paya gelmiş, Fransız İngiliz müzelerini ziyaret et ve Üüç sene kadar kaldıktan sc ıra 1832 de memleketine dönmüş. Bu avdet seyahatinde Sully adını taşıyan gemide bir gece yemek yenilirken, o sırada ilk tecrübeleri yapılmakta olan elek- trikten bahis Aaçılmış, sofrada hazır bulunanlardan biri: — Ben Franklenin yaptığı hazır. bulundum. Elektirk — makinesinden çıkan erare hesap edilemiyecek kadar ıı bir zaman e dört kllo- Telgrafın Iuclil Mors birinde sizin işinize de yarıyabi- lecek olan bir muhabere usulü keşfettim. Yakında tecrübelerini yapacağım. Benden bahsedildiği- ni işitirseniz hatırlayınız ki ihti- rajmı sizin geminize borçluyum. * Mors usülile telgraf — vakıâ 832 de keşfedilmiş, fakat 844 | te tatbik olunmuştur. Tatbik mahalli bittabi Amerikadır. İlk defa olarak Vaşington ile Balti- mor şehirleri arasında — konu- şulmuştur. Avrupa memleketleri arasında Mors usulü telgrafi ilk olarak kabul eden Rusya olmuştur. İkin- €©i Avusturya, üçüncü Prusya, dördüncü İsviçre, beşinci Fran- sadır. Fransızlar, Kâğıdın Ve Kagıtçılıgın Sırrını Vaktile Araplardan Almışlar Şimdi Bu Sırrı, Kıymetlı Bir Hazine Gibi Saklıyorlar El tezgâhile kâğıt çıkarılırken Sanayi ne kadar büyür ve azametleşirse azametleşsin onun yanında yine birtakım ufak sa- nayiin hAlâ yaşıyabildiğine şahit oluyoruz. Bu hal, hemen her sa- nayi memleketinde böyledir. Me- selâ Fransa, sanayü bir hayli inkişaf etmiş bir memlekettir. Fakat bu makine snayiinin yanıba- şında bir de el sanayii vardır ki makinenin temin ettiği kolaylık ve ucuzluğa rağmen bu ipti- dat ve Jonca devrinin çalış- İhtiyar işçi, paçavra hamurunu yumuşatıyor ma tarzı, kendini — koruyup yürümektedir.. Bu —münasebet- Bu nefis kâğıtları çıkaran tezgâhların binası le dokuma tezgâhlarile Vaber vadisinde, Ambr isimli kasabada mevcut kâğıt fabrikaları bu ara- dadır. Bu kasaba, bilhassa eski eski ve iptidal şekilde lüks kâ- dokunan elektirik dinliyormuş. Ken- —— Pulatlı — Kazamızın şimali garbisinde B saat — mesafede Ankara çayı veya Şar suyu ile Sakarya ırmağının birleştiği yer- de mayısın İlinci günü bir çoban bir leyleğin ölmek üzere olduğunu görmüştür. Biraz sonra ölen leyleğin bacağında madenl bir bilerik zuhur etmiştir. Bir muamele için mahalli mezküra gimiştim. Bileziği tetkik ettim. Üstünde şu yazı vardı. zooLoa Statiyon 200451 Helcoland (Retour ) Bu alüminyom bilezik burada mahfuzdur. Bu vaziyet leyleğin herhangi bir ilmi tetkik icrası için uzak memleketler ve diyare lardan uçup buraya kadar gek diği ve burada öldüğü anlaşılı- yor. Leyleği buraya gönderen müesse belki neşriyatınızla vazi- yetten haberdar olacaktır. HULÜSİ Amelelerin Sigortası Zonguldak havzası dahilinde maden ocaklarında çalışan amele hergün kaza ve tehlike ile mil- cadele ederek çalışmaktadırlar. Bir grizo kazası neticesinde ölen amelenin — arkasında bırakacağı çoluk ve çocuğu perişan ve sefil olmaktadır. Yegâne içtimal mü- dafaa âleti olan sigorta usulünü burada da tatbik etmelidir. Si- göorta usulü tatbik edilecek olur« sa amele çalışmak uğrunda has yatını feda etse dahi hiç olmazsa gözleri açık gitmez. Diğer Avrupa ve Amerika İş- çileri bizim amelelerimizden çok fazla ücret aldıkları halde hayat- ları da sigortalıdır. Sonra, Ücret, ikramiye gibi daha birçok şekilde istifadeleri de vardır. Meselâ sıhhli içtimal tesisattan da bedava İs- tifade ederler. Bizim amelemit hem az ücret alıyor, hem de is“ tikbali temin edilmemiş oluyor. Bu itibarla alâkadarlar sigorta usulünü mutlak surette ihdas et- melidirler. Zonguldak: SUNGUR Cevaplarımız Malatya N. Ükkâş Efendit Nümunelerinizi idarehanemise gönderiniz. —a A ğgıtlar imalile şöhret kazanmıştır. Usul çok iptidaf olduğu için istihsal de azdır. Fakat meydınl gelen eser çok nefistir. ve sanayi, bundan dolayıdır ki &iio' kâğıt fabrikalarile rekabet yapa* bilmektedir. Maamafih büyük sanayi, bu babrikalardan birçoğunu batır” J mıştır. Şimdi, ancak, çalışabilecek halde dört, beş tane v Bunların imalâtı Londra ve Parist sevkolunmakta ve bu büyük şe* hirlerin lüks kâğıt ihtiyacını tat” min etmektedir. Şimdiye kadar Fransız kâğit fabrikaları, bu — imalâthanı esrarını öğrenmek için çok raşmışlarsa da muvaffak olama” mışlardır. Rivayete göre Sen zamanında ve Ehli ğılıp muhar€” beleri hengâmında bir Fri askeri, bu şekil kâğıt ımılı sırrr nı Kudüslü bir araptan memleketine döndükten bunu tatbik etmiş ve o gün, el gün, bu sır, babadan evlld'w tikal ettirilmiş ve harice verilmemiştir. gonra

Bu sayıdan diğer sayfalar: