Tariht Fıkra . Molla Cami Gibi! : Radyoda, iki arkadaş, edebi bir konferansı dinliyoruz. Nük- tedan hatip, öz dilimize doğru yürüyen edebiyatı ve bu cereyanı tesis, telkin ve idare edenleri muhteşem bir belâgatle anlatıyor. Hakikaten zevk alıyoruz, müstefit oluyoruz. Teknik ve — düşünce itibarile — gösterdiği — yeniliklere rağmen üslüp noktasından yine koyu ve ağdalı bir eskilik taşı- yan edebiyatı cedideyi yıkan Ziya Gök Alp, radyonun mevce- lerinde boyile, bosile tecessüm ediyor gibil Hatip sade ve prüzsüz Türkçe cereyanının nasıl -başladığını an- latırken şu taanan cümleleri kul- landı ve sadeliğin halâvetini, lâtafetini büyük bir muvaffakı- yetle canlandırdı. “Bu cereyan, bu m-İsatlı ve mesut cereyan, göğsün şafak taşıyan kuvvetli biz bürkân gibi indifa ettil,, Ben, bu zarif üslüba meshur olarak olanca dikkatimle konfe- ransı dinlerken arkadaşım mırıl- dandı : — İndifa, kuvvetsiz! Feveran etti denilseydi ahenk ve seca tamam olurdu. Şimdi sıra şairlerin, rin, romancıların isimlerine gel- mişti. Hatip, Lâtifi veya Mirza Salim tezkeresi okur gibi müte- madiyen isim sayıyordu ve kula- umıza sayısız gir tarlanın aksettiriyordu. Koferans bitince kaşlarını çattı: — Molla Cami, dedi, ne ka- dar haklı! — Nerede - haklı haklı? — Malüm a; Cami meşhur Baykıranın nedimlerinden, musa- hiplerinden — ve — muhiplerinden idi. Bir gece ©o edip Hü- kümdarın — meclisinde — ot-rur- ken bir dervişin huzura çi ık istediği haber verildi. Pacışah huzurunda meçhul bir derviş ?... Saray teşrifatı böyle bir mülâ- katı terviç edemezdi. Hele hü- kümdarın halvetimsi bir mecl .te bulunduğu sırada yanma diğer bir hükümdarın bile gelmesi mümkün olamazdı. Mecliste hazır bulunanlar, behemehal — huzura çıkmak istiyen dervişin bu ısrarına gülümsediler. Fakat Baykıra, keş- küllü misafiri çağırttı, Molla Ca- miye de onunla konuşmasını em- retti. Cami, Şarkın büyük filozofu ve büyük şairi “Sadi,, yi kıska- nırdı. Daha doğrusu ondan Üüslün görürdü. Lâkin, dünyaya çoktan gözünü kapamış olan üstadın kuvvetli şöhretini bir türlü yıkamıyordu. Meçhul dervişin vürudundan istifade ile ©o dayayı tazelemek - istedi ve kalender misafire sordu: — Nereden geliyorsun baba ? — Melci âlâdan ( Gökten de- mek ) — Oo, memnun olduk. Gökte me var, ne yok ? — Herşey! — Edebiyat ta var mı ? — Tabül — O halde size bir şey sora- yım: Göktekiler Sadi ile Camiyi okuyorlar mı. Okuyorlarsa hangi- sini tercih ediyorlar? — Sadiyi! Baykıra ile diğer bazır olan- lar, dervişin zarafetini alkışlarken Cami hayk rıyordu. — Ne felâket, felâket. Gökte de bilen yokmuş! Arkadaşım hikâyesini bitirir irmez yerinden fırladı ve yü- O, Refik Ahmet Beyin seyimli — feşafeşini arkadaşım ve niçin söz kıymeti lan tadat ve terkim ettiği | edipler arasında hnasilsa — ismi unutulan bir muharrirdi! M. T. ediple-, kendisini | bin bir | başaklarla © 'u | | | metli Kilimler Bulundu Yarabbi, ne | a ' Ko_ İçv ' Kıtlığı Fakat Buna Mukabil Peynir Ve Hayli Bol Ve e Tereyağı 5 Konya ( Hu- susi ) — Bu sene Ü e İstanbulda çilel YEKC bolluğu varmış ! Kirazın Hati yedi buçuk kuruşmuş! Bilmem nerede eriğin — yüzü e bakan yokmuş ! Denizlide kiraz hayramı — yapıl- miş ! Bütün bu bo luk — hab biz. Konyalıla efsane gibi te- lâkki — ediyoruz. Memleketin her tarafında bah- çeleri, çarşı ve pazarları bezen- diren meyva bolluğu bu sene bizim Konyadı kıtlık halindedir. | Yerli kiraz henüz çıkmadı. Fakat çıksa bile miktarı pek az olacak. Diğer meyvalar da kiraz azdır. Hulâsa bu sene Muşta Belediye Çalışırsa Şehir Güzelleşecek! Muş ( Hususi ibi konya- | —- Geçen mek- tubumda şehrimiz civarının Şarkın en cazip ve güzel bir köşesi olduğunu bildirmiştim. Fa- kat şehrin tam manasile düzelip güzelleşmesi için insan elinin ve insan kafasının himmet göster- mesi İlâzımdır. Bu sayede yağ- murlu günlerde sokakların çamur deryasına dönmesine, yaz günleri de toz içinde bunalmamıza hiç sebep ve imkân kalmaz. Belediye henüz tenvirat işle- rile de uğraşmıya fırsat bulama- mıştır.. Bu sebeple kasabamız geceleri karanlık içindedir. Fakat önümüzdeki sene Belediye şehrin bu gibi eksik taraflarını bertaraf etmek için gayret gösterecektir. Şimdilik güzel bir park yaptı- rıliyer. 4 21 Mayısta cıvar dağlara yağan kar, bu havalide - şiddetli soğukların vukuuna sebep oldu. Bu yüzden sebze, meyva ve üzüm mahsvlleri kavrulmuştur. Köşlü C, Akrepten Öldü Muğlada kunduracı — kalfası İzmirli Hasanın çocuğunu, beşikte yatarken bir akrep sokmuş ve yavrucak, acı feryatlar arasında ölmüştür. Bir Köyde Facia Balıkesirin Ilca köyünden Hü- seyin yıkanmak Üzere girdiği bir dereden çıkamamış, boğul- muştur. Beyşehrinde Eskiden Kalma Çok Kıy- ve Asarı atika mütahassısların- dan İtalyan M. Rudolf Beyşehrin- de, Eşrefoğlu camiinde kıymetli kilimler olduğunu yazmış ve me- seleden Evkaf İdaresi haberdar olmuştur. — Yapılan — araştırmalar nöllüksinde Beyşehrinde 'yedi- bu- çuk asırlık kilimler bulunmuştur. Bu kilimlerin çok kıymetli oldu- ğu söylenilmektedir. | için nispetsiz Konyanın umum!? görünüşü maz'a meyva kılığı vardır. Pa- zar'arıda okkası elli, erik kayısının ve malta eriğinin okkası da yirmi beş, otuz kuruş arasındadır. Bu meyvalar da diğer şehirle- rimizden — getirilmektedi Son günlerde Adana mıntakasından mühim miktar da meyva ve seb- |Çankırıda Tuz Ticaret Ve İhracatı Çankırı ( Hususi ) — Geçen- lerde memlehaya ait olan yazı- larım meyanında tuz nakliyesinin demiryollar — tarifesinde Çankırı bir şekilde fazla olduğunu, bu hususta tuz tacir- lerinin muracaatta bulunduklarını kaydetmiştim. Aldığım habere göre, Demir- yolları İdaresi derhal Çankırı istasyonundan — Şşunu sormuştur: * Çankırıdan tuz - ihracatı daimi surette mi, yoksa muvakkat bir zaman İçin midir? ,, Böyle bir sual sorulduğunu duyan tuz tacirleri derhal başka mem müracaat ederek yeni siparişler aramıya başlamış- lardır. Nakliye ücreti azaltılacak olursa hiç şüphesiz tuz satış ve ihracatı haylı artacaktır. Esasen burada çıkan tuz, diğer memle- halar 'mahsulüne hnazaran çok daha iyidir. leketlere Kemal Kadri Hergün bBir Sual Siz Olsaydınız! Tahsilinizi bitirmek üzere- siniz. Hayatın nadir fırsatla- rından birile karşılaştınız. Tah- silinizi yarıda bırakmak şartile büyük bir servet sahibi olabi- lirsiniz. Bu kat'idir. Bilmuka- bil tahsilinizi tamamlamayı ter- cih ettiğiniz takdirde bu im- kân zail olacaktır. Fakat, bil- mukabil hayata bir bilgi hamulesile mücehhez ola» rak atilmış olacak ve binnetice muhakkak olmamakla beraber refah ve servete kânlarını — elde ceksiniz. Siz olsanız, bangi yolu ter- cih edersiniz? kuvvetli çavuşmak İm- bulundurabile- | senelerin | mukabi! bu sene tötün zer'iyatın- | halkın bu Ucuzdur —— * gelirilmiştir. | Sebze fiatleri de TeRU | diğer — şebirlere mazaran ucuz sa- | Kabak e bakla on, bezelye otuz, 18- panak onbeş, ku- ruşa satılmakta- dır. Marulun ta- nesi de beş kuru- şa alınmaktadır. Bunlara muka- bil çiftlik hay- vanları mahsulâtı hayli bol ve ucuzdur. — Yağlı koyun — peyniri otuz, yağsız peynir on beş ku- ruşa, yumurtanın beşi beş kuru- şa, kaymak gibi sadeyağı yetmiş, seksen — kuruşa — satılmaktadır. Diğer taraftan bu sene üzüm mahsulünün de az olacağı söy- leniyor. s., C. Smdırgıda Tütün Ziraati Bu Sene Durgundur Sındırgı ( Hususi ) — Diğer hummalı — faaliyetine da bir durgunluk vardır. Son zamanlarda 45-50 okkalık denk- lezin 100-150 kuruş gibi cüz'i bir fiatle zararına satılması bir kısım işten elini çekmesine sebebiyet vermiştir. Alâkadarların söylediğine na- zaran, bu seneki tütün zer'iya- tında *6 40 nisbetinde bir tena- kus vardır. Tütüncüler bu tena- kusu lehlerine kaydediyorlar. Bu suretle tabil bir tasfiye yapıl- makta olduğunu ve fena tütün | yetiştirenler sahadan çekilince mahbhsullerini iyi bir fiatle sata- caklarını ümit ediyorlar. Bu sene amele yevmiyesi de fevkalâde düşmüştür. Köylü kadınlar 10-15 kuruşa tarla çapalamakta ve tü- tün dikmektedirler. Kazimız ayni zamanda, mü- bim mihtarda afyon ihraç eder. Lâkin, maalesef, havaların mi- saadesizliğinden afyonlar bir ka- rış büyüyerek çiçek açmışlar ve bu suretle biçbir işe yaramaz bir bâl almışlardır. Şimdi çiftçinin” yegâne ümidi hububatta, bostanda ve bilhassa susamdadır. Çünki, birkaç gün evvel susamın okkası 25 kuruşa kadar fırlamıştır .. İzmirde Manifaturacıların İhtilâfı Nasıl Halledilecek ? İzmir (Hns-usî ) — İstanbu'dan şehrimize gelen — manifaturacılar | e şehrimiz manifaturacıları Vali Kâzım Paşamın viyasetinde ve Halk Fırkası İdare Heyeti Roisi Hâcim Muhiddin Beyin buzurile bir içtima aktetmişlerdir. Bu iç- timada İzmir kontenjanından İs- tanbula çekilen mallar etrafında İ ; Doktoru Yeni Ve Tesirli Bir İlâç: Su Bir gün gelip te bir üstadının, bir bardak ıuy“—b çok hastalıkların en şifakâr devası olarak tavsif edeceğ kim hatıra getirirdi. Fakat, | kikat budur ve bunu, büyük | salâhiyetle ortaya atan Viyanâf benam doktorlarından Glesnef' Profesör Glesnerin — bit$i tecrübelerden sonra vardığı N€ ceye göre taktir edilmiş su, ©© | riş edici tuzları mas ve bertâf ettiği gibi kan ve nescimili mevcut albümini de izale edef Bundan dolayıdır ki hastah rın hergün çok miktar su meleri lâzımdır. Bilhassa yemekten daha eV" iki büyükçe bardak su - içtikti sonra, hasta sağ tarafa uzantlf ve böylece yirmi dakika istirabi etmelidir. Bu müddet zarfıt! midedeki (su boşalmış - olur * aliınacak yemek için boş bırakır. Ben, kendi hesabıma, bu tari tedavinin tam bir isabeti — oldi gunu iddia edebilecek mevki değilim. Fakat daktor Glesnerin bu kd ve tecrübesinin isabeti tah:ıllk“l ettiği gün, Terkos Şirketine $? doğdu demektir. Esasen bugl bile, dağlardan, derelerden bedi va topladığı suyu bize, abıhay” gibi damla, damla tatlıran ket, —artık, — bundan — 509 kimbilir ne hasislik göstermil" kalkar? Lâtife bertaraf, doktor Glef nerin bu iddiası tahakkak edef$? senelerdenberi milyonlar lopli)"ı terkos için dehşetli bir vari membat bulundu demektir. Görülüyor kâ bu şirketit r; dızı dişidir ve her hâdise, a7f onun işine yarıyor. Ne talihli şirketmiş bu ! Bitliste Mevsim Faaliyeti Bitlis ( Hususi ) — Son £ lerde havalar çok iyi ve lıe'”ı gidiyor. Havaların düzelmesi pimizin yüzünü ürdü ve Bi tarafta faaliyet başladı. KÖ)'I.m kağnı ' arabalarile mütemadi! odun, buğday ve zahire yorlar. Malatya Vilâyet Matbaasl Malatya ( Hususi ) — Vi""| Muhasebei Hususiye idaresine | mülbas <için 'bu 'sone' bülül tahsisat konulmadı. Bu sebti matbaa bir hazirandan iti kapatıldı. Matbaanın kırll'ıl hâasebile bittabi vilâyet matbi' sında intişar eden vilâyetin (" 4 Malatya gazetesinin de neşf”" tatile uğradı Tokatta Bir Yangın Tokat. (Husust) — Şehrimif | Mahmutpaşa mahallesinde AP' Efendinin evinde yangın $' pi ev balkı korkarak - küçük şocuğu odada bırakmış mışlardır.. Bu — sırada ç Ef. isminde biri camları " 4 rukla kırarak içeriye girmi$ siye çocukçağızı — kurtarmıştır. ı,ıil' ve ahalinin müşterek K“'k", evin mühim bir kısmı yandı sonra yangın —öndürmmi Be » aştüur bul: muıl(!:::r munr” yüne birf” müzakeratla mesele etrafındaki yen olmiyan - bir kılmıştır.