WET. Hanran E dgar Pip Dir ye y ildi Muharrirt : Arnold Göolopen — 19 Bir İpucu-Tehlike'i Bir Teşebbüs- Ya Tutulursak- Elması Ebediyyen Kaybetmek Endişesi - Bir Polis hüviyet Varakası-Fena Bir İhtimal- Vakit Kaybetmiyelim Kadın sert bir bakışla : l — Hayır, cevabın: Ti giren müşteri 34 numaranın iracısıdır. 21 numaranın odacı: Hina — verilecek bir emanetiniz Varsa bana bırakabilirsiniz? — Hayır, kendisini görmek- liğim lâzım! Yine gelirim ! Manzana beni kapının önünde bekliyordu : — Hayrola, diye sordu. —Bir ip ucu buldum, herif 34 No.lu odada oturuyormuş! cevabını VYerdim ! — Adı ne imiş ? — Bilmiyorum! Fakat madem- odasının numarasını öğren- dim, üst tarafı kolaydır. — Yoksa odasımamı girmek Arzusundasınız ? — Evet! Fakat birlikte gire- teğiz. Yalnız ben girecek değilim! — İyi amma azizim bu teşeh- büs tehlikeli bir teşebbüstür. — Hakkınız var! Fakat aksi takdirde elmasın -peşine — düş- Mmekten vazgeçmek lâzım! — O halde çaresiz tehlikeyi Böze alacağız! « Peki bunu güpeyündüz mü Fapacağız? — Evet, gündüz mürahcahtır. — Ya tutulursak. — Tutulmayız ! — İnşallah! Fakat bir de aksini düşünelim ! — Farzı muhal olarak yakayı verirsek —elması ebediyen betmiş oluruz, buna mukabil Zabıta bize ilişik etmez, bilâkis taraftan takdir toplarız. Manzana gözlerini açıyordu: — Anlamadım, diye söylendi. Elimi cebime sokarak polis Müfettişlerine mahsus bir hüviyet | varakası — çıkardım, Manzanaya gösterdim. Herif afalladı: — Bir polis kâğıdıl.. Ümit ederim ki bu hüviyet cüzdanı Sizin değildir. — Elbette benim değil! Pa- oturduğum apartımanın kom- #asu polisti, bir biçimine getire- Tek mallandım.. — Fena değil! Demek hırsızın sına girmek için bu karlı acaksınız? — Belki.. — Peki, Ya ben? — Siz mi?.. Siz benim ar- i ı'dıııııııımı. mademki ben kar- gösteriyorum. Sizin de ay- hüviyetinizi ispat etmenize m yoktur.. — Peki sonra ne olacak? — Sonrasını şimdiden ne L"l'üıı? Herşey vukuatın gelişine Hbidir. Şimdiden tahmin edile- Ben sadece bir noktadan işe ediyorum. — Hangi noktadan ? L—t— Ya otelin müdürü bizi ser- bir bırakmaz, (34) numaraya Barsonun refakatinde olarak derirse ?, — Mümkündür ). — O halde bütün iş bozulur ?| u.—Bışku birşey düşünsek... Selâ adamı sokakta yakalasak? 'M;'B.:lh“ birşey — yapmış Kit alk toplanır, karakola o_d: ı;:buriyelîude kalırız , azın — Üüstünü başımı Kötürlar, olman boludarı, lk LPekL gece adamın karan- verdi, ! ele — Nafie yere - vakit kaybet- miş oluruz | Hem konuşuyor, hem de ote- Hin önünde aşağı yukarı gezini- yorduk. Nihayet : — Haydi, dedim, işe başlıya- bm! Hazır. mısınız ? — Elbette ! Mademki ortağız! — Ha.. Ortağız, dediniz de hatırıma geldi, peşin söyleyim. Elması — istirdat edebilirsek bu defa ben saklıyacağım ! — Şimdiden bunu konuşmıya ne İüzum var? — Aramızda suitefehhüm bu- lunmaması lâzım! Düşününüz bir defa; eğer elmas benim cebimde dursaydı, bu dakikada burada bulunmaz, Londrayı boylamış olurduk! — Hakkınız var, hakkınız var! Fakat itiraf ediniz. hem elmas hem revolver bir kişiye çok gelir. Bakmız size bir şey teklif edeyim: Eğer elması is- tirdat — edebilirsek bir — hafta | birimiz taşırız, öbür hafta öbürü- müz.. Amma.. Elması saklıyan revolveri arkadaşına verir. Bu fikri nasil buluyorsunuz? — Ben de başka. bir çare teklif edeceğim: Lendrada biraz para bulur bulmaz büyük banka- lardan birişde bir kasa kiralar, elması mübürlü bir kutu içinde bu kasaya saklarız. Banka müdürile de ikimiz birlikte olmadıkça kasanın kimse tarafından açılmamasını kararlaş- tırırız. Rahat etmek için bundan sağlam bir yol yoktur. Manzana: — Vallahi bana kalırsa ilk şekli tercih ederim, — cevabını verdi. — Pekâlâ sizin dediğiniz ol- sun! dedim. Manzana içinden ne düşünüyordu, fakat ben kendi hesabıma elması hiç kimseye vermemiye ahdetmiştim. Maamafih ilâve edeyim ki bu muhaverenin cereyan ettiği daki- kada Manzananın bütün istedik- lerini kabul etmiş çörünmiye de karar vermiştim. Şimdiki halde mesele boş yere didişmekte de- ğgil, fakat anlaşmaktaydı, çünki Manzanaya — şiddetle — ihtiyacım vardı. Biribirimizin elini sıktık: — Haydi, dedim, cesaret | Şerikim: — Bu hususta merak etmeyi- niz ! Cevabmnı verdi. —Eğet 34 mumaralı odaya kadar kimseye görünmeden çıka- bilirsek içeri gireteğiz. Ben ro- volverimle tehdit edeceğim, siz de evvelâ erkeği, sonra da kadını bağlıyacaksınız ! — Güzel, fukat dikkat edi- yor musunuz: İşin en güç tarafı benim omuzlarıma yükleniyor? — Âziz dostum, eğer sizin adaleleriniz bende olsaydı, emin olunuz, bu işi —memnuniyetle üzerime alırdım. Fakat şimdi düşününüz, şayet korkuyorsanız açık söyleyiniz! — Ben mi korkacağım? Bir defa işe başlıyalım görürsünüz. Fakat dikkat, şayet yeknazarda işin başarılamıyacağını anlarsanız ihtiyatsızlık etmiye lüzüm yoktur. — Merak etmeyiniz: Lüzumu halinde harekete geçeğim! — GüzellğGörüyorum ki kafa- ı nızda z T lpsla < Si PD eslar ria a ceğiles ee celR e İ ai ddi ci n plânın — bütün - teferruatı hazırdır. Bununla beraber mühim bir noktayı düşünmemiş olduğu- nuzu görüyorum! — Hangi noktayı? — Siz, ilk vuruşta oda kapı- sının açılacağını tahmin ediyor- sunuz. Fakat şayet içerde bulu- nanlar kapıyı açmpaktan imtina ederlerse ne yapacaksınız? — Bu dakika bilmiyorum. Fakat muhakkak bir çare bulu- ruz. Belki kapının yanında durur berifin kendiliğinden çıkmasını bekleriz, çıkınca herifi göğsünden iter, odaya sokarız. — Peki, ya adamında bir rövelveri varsar — Mümkün, fakat yolcuların otel koridorlarında elde rovelver ile dolaşmaları âdet değildir. Fakat azizim Manzana siz beni dinleyiniz. Şimdiden bir sürü tahminlere — girişmiyelim, — yoksa yavaş yavaş cesarelimiz kırılmıya başlar! Hakikaten müfettişi imişiz gibi göğ sümüzü gere gere içeri girelim. Demin de söyledim ya, başımıza gelecek en fena hâdise karakola gitmek ve orada elmasın komiser tara- fından müsadere edilmesini gör- mektir. Maumafih bu takdirde bile cesaretim kırılmaz, elması komiserden de aşırmanın belki bir yolunu bulurum! ( Arkası var) Millt Takıma Seçilen Güreşçilerimiz Güreş Federasyonundan teb- liğ edilmiştir: 1 — Güreş Milli takım seçme müsabakaları neticesinde müsa- baka yaparak Millt Takıma tefrik edilen güreşçiler: Hikmet B. ( Anadolu ) Abbas — ,, (Beşiktaş ) Vefik » ( Vefa-Kumkapı ) Saim » » Nuri » (Haliç ) Mustafa ,, ( Vefa-Kumkapı ) Ağır siklet sımfı için namzet olarak Himmet ve Mehmet Bey- ler vardır. Bunlar şimdiye kadar Federasyonumuzun tertip ettiği müsabakalara iştirak — etmedikle- rinden bu sınıfa kimse tefrik edilmemiştir. Müsabakalar yapıl- dıktan sonra Milli takımda ağır sikleti temsil edecek güreşçi ilân edilecektir. 2 — Yumanistandan aldığımız mektupta buhran dolayısile Bal- kan Güreş Şampiyonasının tertip edilemiyeceği bildirilmektedir. Key- fiyet tamimen tebliğolunur. Sahtekârlık Taklit İngiliz Liraları Çıktı, Dikkat Ediniz Borsa ve Osmanlı Bankası Komi- serliğinden : Marsilyada bir bankaya beş İngi- liz liralık «#ahte bir varakaj naktiye ibraz ettiği sırada derdest edilen ve Amerika pasapertinu hamil bulunan bir şahsın mukim bu'unduğu otelde icra kılınan taharriyat ve tetkikat neticesinde daha birçok sahte beşer hralık evrakı nakliye zuhür eylediği, bu paraların asıllarından farkoluna- mıyacak derecede . taklit edilmiş ve ancak bir virgülün bir nokta yerine ikame edilmesinden dolayı sahtelik- lerinin meyşdana çıkarılmış olduğu Maliye Vekâletinden gelen tahriratta bildirilmiştir. birer - polis | e llnin ' YÜi ö dd AA — & A M a TU TüşAR SON POSTA - jşten El_ Çekmiş Bir' Hırsızın Hatıraları: — * < Siği' — “Müthiş Bir Ölümden İkinci Feci Bir Ölüme Gittiler Filippar Faciasından Kurtulan Bir Çift Tayyareden Nasıl Düşüp Öldüler Napoli (Hususi) — Burada tüy- ler ürpertici ve müthiş bir facia oldu, Tabir caizse buna, facia üstüne facia da diyebiliriz. Aden önlerinde yanan Filippar vapuru yangından kurtulan bir karı koca, yakalarıı yine bu ölünmüm pen- çesinden kurtaramadılar ve tay- yareden düşerek feci — surette öldüler, Hâdise şu şekilde — cereyan etmiştir. Dreyfüs Bankası müdürlerin- M. Lang Villar, Jor Filippar vapurile Şanghaydan avdet eder- ken malüm Ffelâkete uğramıştı. Bu faciadan güç halle yakasını kurtaran Lang Villar ve zevcesi Portsaitten bir deniz tayyaresine binerek Brendiziye - gelmişlerdi. Buradan da, meşhur — tayyareci Gülel'in — tayyaresile — Marsik yaya hareket etmişlerdi. Brendizi tayyare acentası, tay- yarenin hareketini bildirmiş, fakat Aradan beş gün geçtiği halde tayyarenin — âkıbetinden — hiçbir haber alınamamıştır. İtalyan tahlisiye — tayyareleri taharriyata girişmişlerdi. Fakat hiçbir iz bulamamışlardı. Fransa bükümetinin — tavassutile — keşfe çıkan birtakım İtalyan tayyareleri pazar günü Napoli civarında pa- ram parça bir tayyare enkazı görmüşlerdir. Tayyare enkazının altında da külçe halinde cesetler bulunmuştur. Zabıtanın tahkikatı neticesinde düşen tayyarenin Lang Villar ve zevcesine ait oldoğu anlaşılmış- Facla — kurbanlarından Lang — Vilar altta karısı, altta da tayyareci Güles ve Moro tır. Tayyareci Gület son derece mahir, dünyanın birçok tarafımı tayyaresile dolaşmış bir tayyareci idi. Tayyarenin pilotu Moro da 26 yaşında, şimdiye kadar 1600 saat uçuş yapmış bir pilottu. Kazanın sebebi hâlâ anlaşılama- mıştır. |Ayasofya Minaresi-| nin Temeli Satılığa Çıkarıldı (Baş tarafı 1 inci sayfada mülkiyetlerin nasıl olup ta vücut bulabildiğine — nekadar — hayret etsek yeridir. ve bu hayret hissi- nin sevkiledir ki deponun sahip- lerile karabeti olan ve burasım kira ile tutan şekerci Ramazan Beye müracaat ederek bu minare altına nasıl temellük edilebilmiş olduğunu sorduk. Ramazan Saim Bey, şunları anlattı: “—Bir Padişah ve ağlebi ihtima! Sultan Mahmut bir cariye azat etmiş. Vaktile serbest birakılan cariyelere, çarşıların en — işlek yerlerinde mağaza, dükkân gibi akarlar verilirmiş. Padişah zamanın Evkaf nazırı- nı çağırtmış, azat ettiği cariyesine bol kira getirecek bir yer tah- sis edilmesini emretmiş. O vakit, şimdi meydan olan yer ve ca- min avlusu çarşı imiş. Şekerciler de varmış, Cariye- ye, işte bugün benim depo ola- rak kullandığım yör verilmiş ve | tapuya raptolunmuş. Kadın, sonra evlenmiş, Fat- ma, Zübeyde ve Kâmil isminde üç çocuğu- olmuş. Anneleri öl- dükten sonra dükkâm, dedemiz Cafer “Ağaya satmışlar. Şimdi bu depo, babamın amca zadeleri bize, olan Kara Hasan, Kara Hüseyin | ve Kara Mehmet biraderlerin tasarrufundadır. Ben de onlardan kira ile tutuyorum. Bildiğim bun- || dan ibarettir.., Yovmi, Siyasi, Havadis ve Halk Kazetesi * İstanbul: Eski Zapti İdare : Çatalçeşine sokağı 25 Telefon İstanbul - 90208 Posta kutosu: İstanbul - 741 Telgraf: İstanbul SON POSTA ABONE FİATİ TüRKiYE Gelen evrak geri verilmez. Hânlardan — mes'üliyot —alınmax eevap için — mektupi 6 kuruşluk Pul ilâvesi Hizımdır. Adres değiştirilmesi (90) kuruytur. Fotoğraf l'ıı!ılj!ı' Kuponu Tablatinisi istiyorsanız üğrenmek N Yotoğrafınını 5 adet küpon ile bir- likte gönderiniz. Fotoğrafınız &ıraya tâbidir. vo fado edilmez. İslin, meslok veya sarf'at? Hangi suallerin cevabı ? Fotoğrat intişar | edecek mi ? — | Fotoğrafın klişesi 90 kuruşluk pol mukabilinde göaderilebilir 4