Bi Memleket Manzaraları Kütahyada Ölü Yaşıyan Bir San'at Yeni demiryolunun küşat res- mi esnasında birçok tetkiklere vesile bulınuştum. Bunlardan sı- rası geldikçe bahsetmek vazife- sini onutmuş değilim, Kütahyada geçirdiğim saatler esnasında iki san'atin tetkikine fırsat buldum. Birisi çini, diğeri kiremitlir. Kü- tahyayı ziyaret bize şu haki- kati öğretti ki — çinicilik son dakikalarını ve Marsilya cinsinden kiremit ilk dakikalarını yaşamak- tadır. — Kütahya denilince akla evvelâ çini ve çinicilik gelir. Fa- kat yalmz Kütahyanın — değil, Kütahya dolayısile bütün mem- leketin — şöhreti . olan çinicilik san'ati bugün ölüyor. Çok acıdır. Bu san'ata mer- hamet edelim, sadaka verelim, demiyorum. Fakat mümasili eş- yayı Avrupadan getirip kullan- mıyalım. Son dakikalarında karşısına geçip eza ve cela etmiyelim. Yar- dımlar vardır ki san'atkârları ten- bel yapar ve şahsi teşebbüs ka- biliyetlerini izale eder. Öyle yar- dımlarda vardır. ki mütekabil ihtiyaçları yerli malından temin etmeklede san'atkârları yaşatır. Kütahya toprağı çini imâline kabiliyetli olduğu için bu san'at burada doğmuştur. Eskiden Av- mdpıdın getirmek pek güç ve Adeta mümkün olmadığı için yerli malına rağbet edilmiş ve çinicilik inkişaf etmişti. Şimdi Avrupâdan getirtmek Kütahyadan getirtmek- ten kolay oldu. Mallarını müşteriye arzetmekte maharet gösterememek bir ku- ıkııı'ıduı. Belki de bizimkiler bu surun cezasını çekiyorlar. Vaktile Kütahyada iki çini ima- lathanesi vardı. Şimdi bir tane kaldı. 14 sene evvel Kütahyaya ittiğii zaman” — çe kenar a kalelkedek bidei ' ba ima- lâthaneyi ziyaret etmiştim. Bugünükü imalâthane, şehrin Çarşı içinde birkaç ahşap evin biribirinden geçilmesinden husule gelmiştir. Yer altında toprak ha- muru yapılıyor. Bin derecelik fı- rında çini pişiriliyor, ayakla işliyen tornalar toprak hamura - şekil veriyor, basit tahta sıra ve ma- salarda bulunan 8 yaşında kız ço- cuklar resim yapıyor ve nihayet alçak tavanlı tahta — döşemeli basık dükkân mamulâtı satıyor. Çini fabrikası sahibi Mehmet Bey bütün rağbetsizliğe rağmen san'atı ayakta tutuluyor. 20-30 kişiden ibaret olan işçi kafilesini çalıştırıyor. ve Türkiyedeki çini- ciliğin alemdarı oluyor. a meşhur. ve yegâne çini #malâthanesinden çıkıyorduk;Meh- met Bey elemli ve fakat kat'l bir sesle şunları söyledi: —" Çalıştık ve - çalışıyoruz. Bir tanesi kapandı. Bizi şimdilik ayakta tutan Devlet demir yolla- ni yazıdan isiml&r yazmasaydı bugün bizde yaşayamıyacaktık. Ziraat Bankası burada karşımızda yeni bir bina yaptı, çinilerini m:ırnpıdu getirtti. — Müskirat isarına İikör surahilerini be- endirmek için bin lira sarfettik. seğeıdirdîk. Fakat daha sipariş almadık. Birçok şişeler Mecidiye köyündeki likör fabrikasında du- ruyor. Peki biz nasıl yaşıyalım?,, Ziraat Banakasının uzaktan niçin çini getiritiğinin sebebini bilmem, Fakat Türkiye likör- lerinin piyasaya çıkarılması esna- sında; - İspirto ve İspirtolu İç- kiler Müdürü Asım Beyle görüşü- yordum; bir gün öğleden sonra saat üç olmasına rağman önündeki ekmek - ve yoğ.u.:dı başlamadan evvel masasın kalktı ve do- labın üzerinde duran Kütahya çini fabrikasının yeşil ve sarıya boyanmış parlak toprak sürahilerini eline alnrak: İzmir | Sporcuları Gücendi İstanbul - İzmir Maçında Seyircilerin Hareketini Teessüfle Karşılıyorlar İzmir, (Hususi) — İzmir muh- telitinin İstanbulda bire karşı üçle mağlüp oluşu burada İstan- bul takımının kuvveti aleyhine hayret uyandırdı. En kuvvetl dört müdafi oyuncusundan —mahrum olarak İstanbul muhtelitinin kar- şısında yer alan bu takımın, bü- tün dedikodulara rağmen daha iyi bir metice alması bekleni- yordu. İzmir - İstanbul maçının bi- rinci haftaymdeki cereyan tarzı bunu ispata kâfidir. İzmir muh- teliti yabancı bir sahada, noksan bir. kadro ile oynadığı halde muvaffak olmuş sayılabilir. Buna — mukabil; — müteaddit defalar beynelmilel olmuş İstan- bul — oyuncularının — fazla - bir muvaffakıyet gösteremediği anla- gılmaktadır. Muhtelit takım kaptanı Fehmi Bey istanbulda iken İzmir matbu- buatına şu maalde bir telgraf çekmiştir: — “İzmir - İstanbul —muhtelit- leri maçı, 6000 seyirci huzurunda yapıldı. Birinci devrede İzmir muhte- liti hâkim oynamıştır. Bu devre- de gol yapılmayarak - beraberlik- le bitmiştir. İkinci devrede, 15in: ci dakikada ilk golü attık, 20in- €i dakikaya kadar hâkim oyna- dık Stadyomu dolduran seyirciler bunu hazmedemediler. Ve bizi yabancı memleket — evlâdı çibi yuhalarla ve — oyuncularımız Türkiye yüksek atlama rekorunu kıran Cihat Bey antrenörle beraber Üzerine taş, demir parçaları ata- rak anbale ettiler. İstanbul muh- telitinden Fikret Bey kalecimize ve bir müdafiimize kasten tekme attı. Seyirciler bu çirkin hareketi takbih edecekleri yerde alkış- ladılar. İzmir gazetelerinde intişar eden bu telgraf haberi şehrimiz efkârı umumiyesinde büyük bir tesir ve İstanbul sporcularına karşı Eskişehirde Bir Hırsızlık Mey- dana Çıkarıldı Eskişehir ( Hususi )— Hoşnu- diye mahallesinde sakin şimen- difer makinistlerinden Faik Efen- dinin evine gece yarısı hırsız gi rek bir ceket, iki adet cadesi çaldığı zabıtaya haber verilmiş — ve — yapılan — tahar- riyat — neticesinde — sirkat fail- leri hakkında hiçbir iz ve em- mare olmadığı halde başta Kısmı Adli Reisi Bey de olduğu balde zabıta —memurlarımızın — alâkası sayesinde failleri senelerdenberi boşta gezen ve hatta buranın tıdır. Eğer oda istasyanlarına Çi- | kabadayısı tanılan kulaksız Hakkı namile maruf şahıs olduğu mey- dana çıkmıştır. Ayrıca şimendifer fabrikasında müstahdem Arap Sait ve şeftren Mustafanın da bu hâdisede alâ- kadar oldukları öğrenilmektedir. Çalınan eşyalar da Hakkının evinde çaltı arasında saklanmış olduğu mahalden bulunmuştur. *Teselsül eden diğer sirkatle- rin failleri bu şahıslar olduğu şüphesi de uyanmış v: bu nokta- lar üzerinde de tahkikata baş- lanmıştır. Bahaettin — “Likörün çıkarıldığı mey- valar nasıl ki iye malı ise içine — gireceği sürahilerini de öylece —yerli — malından — yap- mak istedik. İşte bu gördükleri- niz birçok tecrübelerden sonra elde edilmiş neticelerdir. Bilhassa Kütahya çini Ffabrikasına 1smar- Tanmıştır.,, 'Demişti. Holil Lütfi hati ll_llenilek;t—e İlk Hanım Telgrafçı Adana ( Hususi) — Resmini gönderdiğim Telgraf Sevk Me- muru Fahriye Hanım 928 gsene- sinde Mersinde ilk banım posta memuru olmuş, 930 da yine ilk n ıegur olarak Âdanaya gelmiştir. Üç aydanberi telgraf- çılığı öğrenerek Çukurovada ilk telgrafçı kadın memur - olmak rekorunu elde etmiştir. Fahriye Hanım ahiren telgrafçı olarak — tesçili için Müdüriyeti Umumiyeye müracaat eylemiştir. İzmir İhtikâr Komisyonu İzmir, 10 — (A. A.) — Vilâyet makamında — toplanan ihtikâr tetkik komsiyonu, kahve tüccarlarından 3 kişiye ait evra- kı müddeiumumiliğe tevdi etmiş- tir. ı l ! ı bir iğbirar uyandırdı. X4 İzmirin Altınordu - klübü- ne mensup Cihat Bey Türkiye yüksek atlama rekorunu büyük bir farkla kırmıya — muvaffak olmuştur. Cihat Bey, iki haftadanberi atletizm antrenörü Her Abraha- min nezareti altında Kolej pis- tinde antrenömanlarına — devam etmekte idi, Cuma günü binlerce seyirci buzurunda yapılan atletizm müsa- bakaları esnasında herkes yüksek atlamayı bekliyordu. Cibat, 1,65 den atlamıya baş- ladı. 1,70 atladığı zaman karş- sında hiçbir. rakip kalmamıştı. Bundan sonra bir 1,75 m- vaffakıyetle atlıyan Cibat, am trenör — tarafından büyük bir imtihana — tâbi — tutuldu. —Her Abrahams çıtanin 1,80 - değil; 1,85 üzerine konmasımı söyledi. Cihat, iki defa üstüste çıtayı de- virdi. Beynelmilel nizamname mu- cibince Cihat bir üÜçüncü defa atlıyacaktı. Bu defa Cihat büyük bir muvaffakıyetle çıtanın bir, iki santim Üzerinden geçerek yeni Türkiye rekorunu 1,85 üzerin- den ihdas etti. Bundan evvelliki Türkiye re- koru, Balkan olimpiyadı esna- sında 1,82 olarak Galatasaraylı Haydar Beye aitti. Cihat bu re- koru üç santim farkla kırmak suretile beynelmilel kıymeti haiz bir rekor ihdas etmiş oldu. Adanada İş Görmüş Ve İş Görmemiş Eller Tamdıklarımdan biri vardır, Her zaman “ vapurda, tramvay- da okuma, Etraftakileri seyret, Okumaktan fazla istifade eder- sin , der. Ben de geçen gü öyle yaptım. Karşımdaki sırada birkaç bey üç te hanım vardı. Arkasında eyi kumaştan ya- pilmış gayet sade paltolar — var- dı. Saçlar düz. Şapkalar düz, yüzde parlaklığı giderecek ka- dar hafif bir pudra. Çoraplar ve ayakkabı iyi cinsten. Kısa topuklu ve süssüz. Öteki Hanım., Fenaca kumaş- tan gayet — süslü dikilmiş bir palto.. En son moda, — şapka.. Saçlar dalga dalga.. Gözler bo- yalı. Yüz boyalı. Dudaklar bo- yalı.. İpekli çorap. — On santim topuk ve şatafatlı bir çift pabuç. Gözlerim en sonra bu üç Hamımın ellerinde kaldı.. Birinin - tabil sondakinin - elleri — hiç iş görmemiş, yıpranmamış kadın eli. Hayatta yegâne vazifesi bir süs olmaktan ibaret kadın eli.. — Manikürlü, pırıl pırıl, pembe pembe tırnaklar. Beceriksiz bir Öteki eller.. Temiz.. İş gör- müş.. Manikürsüz eller.. Onlara teslim ettiğiniz bir işin nelices — sinden emin olabilirsiniz.. Bu iki İngiliz kadınının elleriydi. Modada — iki güzel kâşanenin sahibi iki — İngiliz Mis veyahut Misislerinin elleri.. k Ötekiler Kuşdilinde her türlü — konfordan uzak bir evde oturan — babasının aldığı altmış veya sek- sen lira ile geçinen annesinin nazla büyütüp süslediği, elini, büzülür diye sıcak sudan köşeye soya — sokturmadığığı, otüurtup — kıismetini beklettirdiği küçük Hanımın elleri.. Düşündüm. a ellere ve yahut bu ellerin İLati.> sahibine itimatla tevdi edilecek Kahve İhtikârından| ti e bulnaabilir mi acaba? İ B. HALİM Şikâyetler e— Adana (Hususi) — Şehrimizde Vanda 23 Nisan bilhassa şeker ve kahve fiatle- Van ( Husust ) — Yeşil Yur- rinde istikrar görülmediği için dunuzun- her tarafında - olduğu vaziyet pek haklı olarak bir ih- | - iV d ü ea tikâra atfediliyordu. gibi gıumz. da S0 aivdü bayyamı Bu hususta kendisile görüştü- | parlak bir surette tesit edilmiştir. ğümüz Mıataka İktısat Müdürü Sabahleyin daha erkenden Saffaet Bey ezcümle demiştir ki: şehir — baştanbaşa — bayraklarla *“Mersin hinterlândına kahve donanmış, her taraf sürur içinde — kaleminden pek az kontenjan çalkalanıyordu. Bütün mektepli- verildiği için kahve fiatinde bazı lerin, halkın ve askerlerimizin tereffüler görülmektedir. Bunun | (Stim. — . A sebebini hinterlândımızın merkezi | iştirakile yapılan geçit resmi çı olan Mersinde aramak lâzımgelir. zel oldu. Bundan bir ay evvel Mersi Karanlıktan Şikâyet kahve ihtikârından bahsedildiffti. aa ( Hususi ) — Havslar O zaman yapmış olduğum - tet- bıggl':de biraz - iyileşti. Her- kikat şu neticeyi vermiştir: kes gezecek, eğlenccek y;.r -i * Kahve Mersin piyasasında yor. Fakat 'duşin. erilecek — eğe 135 - 140 kuruşa — satılırken | J j l ı:hıl.ın T &k mahdut İstanbulda 160 kuruşa - satılıyor- olda ğ teli po:lıu olduğu du. Binaenaleyh gayet — tabil P intisi k olarak kahve Mersinden İstanbu- | günler '1'_"“7::[3;:'“ isine ç ıkı: la doğru akmıya başlamış ve | yorlar. Tren üç gün Mersin piyasasında kabve kal- | şamları 7 de gelmektedir. mamıştır. İstasyon çok kalabalık oluyor. “Memleketin iktısadiyatmı ko- | Fakat koca meydanı aydınlatımak rumak için hükümetin ittihaz et- | için iki tanecik ufak elektrik tiğ, mukarreratı. istismar etmek | lâmbası konmuştur. Bu ışk çok maksadile bilâ sebep fiatlerin | az olduğu için halk karanlık yükselmesine sebeibiyet verenlere ğ kalıyor. * ihtikârcı ,, n;ıî(vile hkıhıl:jblh. K K Binaenaleyh ihtikârın — membar : : Herelndir vi İbtikârin zoli” PRMSN İzmirde Yaz Saati yakalanacaktır.., İzmir, 10 (A. A.) — Sıcakla- SALÂHATTİN | pm birdenbire bastırmış olması Sıklaşan Zelzeleler hasebile cumartesi — günündem Tire, (Hususi) — Burada on | itibaren resmi ı.',evııı:d:: memur” beş göndenberi sık sık zelzeleler | ların — mesai - saatlerinin tebdili oluyor. Hasarat yoktur vilâyetçe tekarrür etmiştir.