2 Nisan 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4

2 Nisan 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Bekârlık Vergisi Kabul Edilirse... Son günlerin en mühim hâdi- selerinden biri olan bekârlık ver- gisi bekâr kadın ve erkek ve bilhassa kadınlar arasında mühim bir münakaşa mevzuu oldu. Mademki her hususta kadın, erkek müsavi diyoruz.. O halde tabii erkek vergi ver- diği gibi kadınnda bu vergiyi vermesi lâzim... hatta yol vergi- sini de... Bir kısmı bu havadisten pek memnun görünüyor ve grur- lanıyor. Vergi vermekten değil tabii. Sıraya geçmekten... Bir kismi ise bunu doğru bulmadılar.. Filvaki kadın, erkek müsavi diyoruz amma.. Hergünki haya- tımiza, bahusus evlenme mesele- sine bunu ne derece tatbik ede- Bakacak annesi, kardeşi olan lar, nafaka verenler, doktor ra porile evlenmekten menedilenler müstesma,. Eğer buna bir de red- dedilenler ilâve edilirse erkekler- den bekârlık vergisi verecek olanların adedi pek aza iner, Yalnız kendinden mes'ul olan kaç bekâr bulunabilir? Kadınlara gelince; (çalışan kadın sösünden, O tuvaletinden, gıdasından keserek verir.. Fakat ya annesinin, babasının dizi di- binden ayrılmayıp, evde 'oluran, kollarını bağlayıp gelmez kısmetini bekliyen küçük ev hanımı ne yapa" sak? Sandıkta özene, bezene birik- tirdiği, hazırladığı çeyizini bu uğurda mı sarfedecek ? Baba sabırlı ise, iktidarı varsa mükenr- mel... Aksi takdirde vay zavallı kızm başına gelenler. Artık davulcu ile mi evlenir, zurnacile mi, orasim Allah bilir, fakat her halde evlenmiye çalışır. B. HALIM 50 Sene “Süren Aşk Eski Sevgililer 70 Yaşını Geçtikten Sonra Evlendiler Londra 29 (Hususi) — 50 se- ne evvel Plimutta tahsilde bulu- nan Harolt isminde bir genç bir gün Eleonora Tebs isminde güzel bir genç kızla tanışmıştır. İki genç münasebetlerini sık- laştırmışlar, aylarca devam eden temiz bir aşk hayatı geçirmişler ve nihayet nışanlanmışlardır. Biribiri- ni büyük bir aşkla seven gençler, ölünciye kadar biribirlerini unut- mıyacaklaı ve sevişeceklerine yemin etmişlerdir. Tahsilini ikmal eden Harolt memleketi olan Çestere gitmiye mecbur olmuştur. İki nişanlı ilk zamanlarda sik sık mektuplaş- mışlar fakat aylar geçtikçe mek- tuplar (ogittikçe seyrekleşmiştir. Nihayet bir gün mektupların ardı arasi kesilmiş, Harolt nişan- lsım unutmuş ve başka bir kızla evlenmiştir. Eleonora sözüne sadık kala- rak o gün bugün evlenmemiştir. Aradani uzun seneler geçtik- ten sonra kadın 71, Horlt ta 76 yaşma girmişlerdir. 4 esnada İarolodım kanısı ölmüş ve bir o iş için Piimuia gidince eski nişanlısı Eleonora ile karşılaşmıştır. Ele- onora elli senedenberi kendini sevdiği ve bunun için başkasile evlenmediği nişanlısını affetmiş- tir. Yarım asırlık aşıklar hemen evlenmişler ve bal ayı o seyaha- tine çıkmışlardır. ! Samsun Tacirleri Japon Dam- pingi Kaşısında Şaşırdılar Köylülerin Ekmek Parası Tehlikede Samsun (Hu- susi) — Şehrimiz tacirleri son gün- lerde büyük bir sıkıntı içine düş» müşlerdir. Bunun sebebi İstanbul irlerinin S suna ait kon- tezgâhlarda yüz“ tenjanı, gönder- lerce vatandaş ta dikleri m rafmdan yerli ku-! mallarile kapa- maşlar dokunmak- mış - olmasıdır. ta ve Sasun pi- Bu yüzden yalnız yasasma sevkedilk- tacirler © değil, id a mektedir. Şimdi pi- fakat (bundan (MERE aa İS iş - yasa Japon mailari- a emele Samsunda bir çok mağazaların bulunduğu Mecidiye caddesi > ar ai lan da zarara uğrıyacaktır. Bir- çok vatandaşların ve bilhassa köylülerin ekmek parası temin ettikleri bu tezgâhlar faaliyetle- rini durdurmak mecburiyetinde kalacaklardır. Bu mühim meselenin asıl iç yüzünü, buradaki alâkadar tacirler şöyle anlatıyorlar : İstanbulda bulunan bazı tacir- ler, İstanbul için ayrılan konten- jana kanaat (etmeyip Samsun kontenjanı üzerinden mal sipariş 1 Veriliyor İzrair (Hususi) —Gelecek per- şembe gönü akşamı şehrimizde fakir mektepli çocuklara yardım maksadile bir balo verilecektir. Balo Domlupınar mektebi himaye heyeti tarafından tertip edilmiş tir. Balodan temin edilecek hâsı- lat ile fakir yavrulara geniş mik- yasta muaâvenette bulunulacaktır. Adanada Nakliye Vasıtaları Adanada şehir dahilinde 38 hususi, 59 taksi otomobili, 37 hususi ve 38 umumi komyon, 450 yük arabası, 150 fayton ve 350) hususi yük arabası vardır. Menemende Bir Alman Tarafından Hafriyat İcra Edilecek İzmir ( Hususi ) — Menemen kazasının kadim (Larisa) ismini taşıyan (Buroncuk Kale) harabele- rinde (20) sene evvel Alman âsa- rı atika möütehassıslarından M. Bölav hafriyat yapmış ve eski eserler aramıştı. M. Bölav hükü- metten a; bir sene daha hafriyat vi aldığı için Almanyadan o hareket etmiştir. Hafta içinde şehrimize gelecek Menemene giderek yeni tetkikatma başlıyacaktır. Sürgün Cezası İzmir (Hususi)— Son günlerde kaçakçılık davaları biribirini takip etmektedir. Üç tütün kaçakçısı ha; sür- ermeni ağla olmüşlardar. etmişlerdir. Bu açıkgözlülüğü yapan tacirler şimdi bizim piyasamızı Japon mallarile doldurmuşlardır. Bu yüzden biz gümrükten mal çıkaramaz olduk. Bunların gön derdikleri malların mübim bir kısmı pamuk mensucat ve bik hassa Japon mensucatıdır. Bu tacirler şimdi diğer aylar için de bizden evvel sıra numarası almıya başladılar. Şimdi bu vaziyet kar- şısında Samsun mawifatura tacir- leri için dükkânlarını kapamaktan M harbi Muskası .Bir Yardım Balosu) Yazıyormuş Bir müddet evvel Adanada Molla Mehmet isminde bir üfü- rükçü o yakalanmış, mahkemeye verilmiştir. Bu adam Pembe Hanım isminde bir kadına muhab- bet muskası yazmak istemiş ve bu arada yakalanmıştı. Mahkemede Molla Mehmedin istievabımı — bitirmiştir. Yakında kararımı verecektir. ifersin - Malatya Selerleri Adana (Hususi) — Mersinle Malatya arasında şimdilik hafta- da iki defa tren seferi yapılmak- tadır. Fakat ihtiyaca tekabül et- miyen bu vaziyet karşısında her- gün tren seferleri yapılması ta karrür etmiştir. Tirede Havalar İyileşti Tire (Hususi) — Son günler- de yağmurlar kesilmiş, hava açıl- miş ve ısınmıştır. Birkaç güne kadar nakıs yirmi beşe kadar düşen hararet derecesi şimdi si- fırın üstünde (7) rakamı üzerin dedir. Tirede Menenjit Tire, (Hususi) — Dün tiki evde menenjit görülmüş ve has- talar derhal hastaneye sevkedik miştir, Hükümet tabibi (tarafından lâzımgelen tedbirler ittihaz olun muş ve belediye vastasile halka " başka çare kak iyi mamıştır. Diğer taraftan meselenin asıl dikkate şayan bir ciheti de şudur; Merzifun, Ladik ve diğer bazı ka- sabalardaki birçok Kanser İlleti Neden Hâsıl Olur? Kanser, bütün iddialara rağ men, bugünkü fennin cezri suret- te tedavi edemediği bir âfettir. Hastalığın ârazı başlangıçta far- kedilirsedir ki tıbbi müdahalenin tesiri olabilir. Bu itibarla kanser başlangıçlarma oo karşı (o evvelâ çok hassas olmak, sonrada bu menhus hastalığın ne suretle bu- sule geldiğini bilmek lâzımdır. Taki icap eden tedbir, zamanında alınabilsin. Görüyorsunuz ki bazı kimse- lerde kanser dilde, bazılarında çenede, bir kısmında boğaz ve midede olur. Bu hastalık, muhte- Mf vücut nahiyelerini nasıl inti- hap eder? hiş bir rekabet karşısında kalk mıştır. Bu rekabetin elim neti- cesi de yüzlerce vatandaşm mai- şetini temin için tezgâhlarımızın muattal kalmasından ibaret ola- caktır. Şu da varki Japon mensw- catı köylerimizin ihtiyaçlarını tat- minden uzaktır. Çünki köylüye lâ- zım olan Karamandol ve pantolon- Bunun sebebi şudur: Ağu, dil, mide, mütemadi surette bakımsızdır, oralara tahriş edici maddeler dahil olur ve bu hal uzun müddet devam eder. Meselâ kansere *utulan bir insanın mi- desini tetkik edelhu: Bu kimse hıfzıssıhha kaidelerinin | hiçbirine riayet etmiyerek midesini tabrip etmiş ve bir ülser, çıban hâsil olmasma sebebiyet vermiştir. Kanser, vücudun en zayıf noktasını arar. Midenin bu vaziye- tini görünce derhal oraya hücum -luklar Japon malları arasında yok- tur. Bu bususta tacirlerimiz İktisat Vekâletine de müracaat ederek şikâyetlerini bildirmişlerdir. Malatyada Bu Sene Dereler Taşmadı Malatya (Hususi) — Bu mev simde yağmur çok az yağdığı için biraz kuraklık hissedilmekte- dir. Fakat bu kuraklığın siral vaziyete tesiri dokunmadığı ve dokunmıyacağı temin olunuyor. Diğer taraftan fazla yağmur yağ- madığı için dereler feyezan et- memiştir. Yalnız vilâyetin cenup taraflarında kar sularının tesirile biraz tuğyan gözükmüştür. Fakat onun da tehlikeli olmadığı anla- şılmıştır. Havalar oldukça sıcak gitmekte, sokaklarda soğuk şerbet satılmaktadır. Çankırıda Yangın Tehlikesine Karşı Tedbir Alındı — / Çankırı (Hususi) — Belediye, geçenki yangından sonra elddi tedbir almak ihtiyacının kendini şiddetle gösterdiğini anlamış ve bazı kararlar vermiştir. Bu ka- rarlar cümlesinden olarak şehir- de yeni yapılan su şebekesinde bazı tadilât icra edildi ve birçok yerlere yangın muslukları taktı- rıldı, Ayrıca birkaç tane de hor- tum getirtti, Su deposu yüksek bir mevkide olduğu için tazyik kuvvetlidir. Şu kadar var ki yan- gın muslukları yalnız çarşılara konulmuştur. Şebrin diğer semt- lerine de musluk konulmalıdır. K.K. eder. Çene kanseri ise ağzın kirli tatulmasından, çürük dişle- rin temizlenmemesinden ileri ge- lir, Sivri kenarlı ve bozuk bir dişin ağızda husule getirdiği bir sıyrık bünye müsaitse, bir kan- ser doğmasına sebep olabilir. Dil İkanserleri de böyledir. Çok cıgara içmek ve ağzı temiz tutmamak, ekseriyetle bu haslalığı bu mahiyede doğuran âmildir. Ondan dolayı cyara içenlerin sık, sık dişçilerini yör- meleri şarttır. Fakat Kanser çok kurmaz bir hastalıktır. Ârazı, insam me- raka düşürmez. Çünki ağrısı yoktur. Böyle zamanlarda, bir katılık, bir kızanklık ve şişlik hisseder etmez derhal doktora ve dişçiye gidiniz şüphe ettiği- niz noktayı gösteriniz, birçok felâketlerin önünü almiş olur- sunuz. * Asansör Hırsızı Bir Haydut Kurnazlıkla Bir Kadını Soydu Paris 29 (Hususi) — Rea Vikman isminde genç bir kadın, kendisini tedavi eden bir dok- torun (o apartımanına gitmiş ve yalm başına asansöre binmiştir. Asansör, ikinci katla üçüncü © kat arasında bozulmuş ve bir denbire durmuştur. Kadın şaşkın bir halde asansörün içinde dır rurken üçüncü kattaki bir adam, genç kadına hitap ederek; — Madam ellerinizi uzatin sizi üçüncü kata çıkarayım! De- miştir. Kadıncağız ellerini wat“ mış, fakat meçhul adam kadının para dolu çantasmı kapıp kaç miştar. Asansörün içinde mahpu$ bir halde kalan kadının feryadı! üzerine halk gelmi; ve kurtar” mıştır. Fakat hırsız O bulunama” dığı gibi (asansör oyununu d onun oynadığı anlaşılmışlır. 9 9 Ea İİ

Bu sayıdan diğer sayfalar: