— İrlânda İle İn gilterenin Gergin Vaziyeti Londra 31 — İrlândanın sa- dakat yeminini tanımamasi mese- lesinde, İrlânda muhtar devleti- nin verdiği cevap hâlâ Londraya gelmemiştir. İrlândanın cevabının neşredilmiyeceği, teati edilen bu muhaberatın “Beyaz kitap,, şek- linde intişar edeceği söylenmek- tedir, Mesal Fırkası — kabinesinde münakalât nazırı olan M. Morison döminyonlar nazırı Tomasa şiddet- le hücum etmektedir. Münakalât hHazırı, bilhassa nazırın avam ka- marasında yeni İrlânda bükâme- tinin siyasi! programına dair ver« diği nutku tenkit etmiş ve demiş- tir ki: -— Hakiki bir devlet #adamı için bu beyanatı zillettir! İrlândanın ecnebi memleketler gibi muamele görmesinden tevek lüt edecek iktısadi mahzur veya menfaatleri tartmak hakkı ancak İrlandalı işçilere verilmiş — bir haktır. İngilizler Tehdit Ediyorlar Londra 31 — Kanadadan bil- dirildiğine göre İrlânda devleti sadakat yeminini tanımamakta İsrar ederse İngiltere ile İrlânda Arasında münasebat inkita ede- cek, bu vaziyet karşısında M. Dösalera yakında toplanacak olan Ottava imperatorluk konferansına kabul edilmiyecektir. Bu haberin tesirile, Düblen kabinesinin Londraya gönderece- ği cevabı bir daha tetkik etmek Özere alıkoyduğu söylenmektedir, Siyaset adamlarından maruf bir zat, muhtar İrlânda devletini, Büyük Britanyaya bağlıyan ha- fif rabıtanın da kırıldığı takdir- de vatanının büyük bir külden ayrılacığını ve azim bir zarara duçar — olacağını, bu - variyetin M. Dö Valera tarafından da anlaşıldığını söylemiştir. İrlânda reisinin müfrit efkâr sahibi ar- badaşlarını teskin için nüfuzunu kullandığını ilâve etmiştir. Hitler Faaliyetini Arttırdı Münih 31 — Folkişer Beo- bahter gazetesi bir beyanname neşrederek, bükümetin — müfrit Milliyetperver matbuat aleyhine tatbik ettiği memnuiyetlere cevap olarak Hitler, bu gazetelerin tabı #dedini bugünden itibaren 3, 4 Siyaset Alemi lı İrlânda İngiltereden Ayrıı... Fransızlar Asken Manevra Yapıyorlar Londra Konferansı Berlin 31 — Başvekil M. Brtt- ningin hafta sonunda Londtaya gitmesi ümidi tahakkuk - etme- diğinden, M. Tardiyö ve M. Mak Donald mülâkatı da kat'iyet kespettiğinden — siyasiI — mehafil Londra mülâkatına büyük bir ehemmiyet vermektedir. Gazeteler, gelecek hafta dört büyük devletin iştirakile Londrada yapılacak mülâkatta Almanyayı Fon Blövin temsil etmesi muhte- mel olduğunu yazmaktadır. Esaslı müzakereler — ancak Almanya Reisi Çümhurunun inti- habından sonra Başvekil Brünin- gin de kat'? surette iştirakile Cenevrede yadılabilecektir, Almanyanın İktısadi Buhranı Berlin 31 — İktısadi vaziyet gerginliğini muhafaza etmektedir. Ecnebi dövizinin fıkdanı, Alman bükümetini ithalât tacirlerini tah- didata tâbi tutmıya ve bu tah- didatı iki misline iblâğa mecbur etmektedir. İthalât tacirleri nisan ayı zarfında ancak ithal ettikleri eşyanın 9655 1 miktarında döviz bulabileceklerdir, Fransada Askeri Manevralar Paris 31 — Bu senki sonbahar büyük manevraları geçen seneki vüs'at ve azemette olmıyacaktır. Kuvvetlerin yekünu eskisi kadar faz'a olmıyacaktır. Bu manevrala- rın en büyük ehemmiyeti ordula- rın makineleştirilmesi mes'elesine ait tetkikata inhisar edecektir. Kahire Darülfünunu Grevi Kahire 31 — Grev yapmış elan bütün Darülfünun talebele- ri tekrar derslerine başlamışlar- dır. Greve sebep olan doktor Taha Hüseyin Beyin Darülfünun- dan tardedilmesi Nazırlar Mecli- since takarrür etmiştir. misline iblâğ etmiştir. Hitler, bu suretle intihap pro- pagandasını mümkün olan haddine çıkarmış olacaktır. İrlândada Sen Patrik günü, buğday ve tarlaların feyiz ve berketine nezaret eden azizin günü demektir. İngilizler kadar ananaperest olan İrlândalilar, © gün birçok merasim yapar, bilhassa buğday ve buğday başı ederler, Ayni zamanda büyük bir askerl geçit yapılır, İrlânı buğday başakları tevzi edilir. Ekmek lünün feyiz'1 olması için dua ed lir. Tlkbaharın ilk ha bir kadın riyaset eder, Bu defakl merasimde arımı taziz ordusuna ve ekmeğe menşe olan toprak mahsu« mda yapılan bu merasime İngiliz Kıral allesinden lag'liz Kıralımın kızı Prenses Meri hazır bulunmuştur. Resim, bu merasimi ve askerlere başak tevziini ıbıleı iyor. Müthiş Bir Fırtına Kazası Sariyan, 31 — Müthiş bir fırtına tesirile deniz üstünde çak kalanmakta olan 12 mürettebatlı Sesil vapuru muarzzam bir dak- ganın hücumile Kerpepe kaya- lıklarının üzerine fırlamıştır. Tah- lisiye sandalları parçalandığından mürettebat muhakkak bir ölümle karşılaşmışlardır. Gemiye yardıma koşan bir tahlisiy2 sandalıfda batmış, içinde- kiler Fransa bahriyesinin Oroş ram riğörünün şalopesi tarafından kurtarılmıştır. Bu esnada şalopenin Üüstünü yalayıp geçen bir dalga 4 kişiyi beraberinde sürüklemiş, denize düşenler müşkülâtla yüzerek kur- tulmuşlardır. Nihayet uzun ıstr rap dakikaları yaşıyan 12 müret- tebat karadan atılan alavera ra- keti sayesinde kurtarılabilmişler- dir, Gemi parça parça olmuşlur. Bir Tren Devrildi Vankuvr 31 — Ürzerinden tren geçmekte olan bir köprü yıkılmış lokomotif ve dört vagon yuvar- lanmıştır. 3 ölü ve 1 ağır yaralı vardır. |Bir Film Atelyesinde Yangın Zagrep 31 — Bir film tamir- hanesinde şiddetli bir infilâk ok muş, bunu büyük bir yangın ta- kip etmiştir. İnfilâk esnasında binanın merdivenleri yandığından üst kattaki kiracılar kendilerini pencerelerden atmışlar ve tehli- keli — suürette — yaralanmışlardır. Şimdiye kadar 4 ölü ve 29 yaralı sayılmıştır. Ankaz altında birçok ölülerin daha bulunması muhte- meldir. İngiltereda Şiddetli Bir Kasırga Londra 31 — Dünkü müthiş kasırgada Berkşayrdeki bir golf sahasında bir oyuncu ile 16 ya- şındaki bir arkadaşı yıldırım isa- betile telef olmuştur. Diğer bir oyuncu da felce uğrıyarak has- taneye kaldırılmıştır. Muhtaç Avusturyalılara Kahva Hediyesi Viyana, 31 — İşsizlera veril- mek üzere Beezilya hükümetinin hediye ettiği 300 çuval kahve Avusturya hükümeti tarafından kabul edilmiştir. Hükümet kahve- leri libresi 75 fenikten muhtaçlar namına satacaktır. Evvelâ İşe Girsin Kızımızı Sonra Veririz Buhranm evlenmiye nasil ma- ni olduğunu anlamak için Anka« radan gelen şu mektusu okuü- yunuz: “Altı aydanberi mahallemizde bulunan bir kızla sevişiyoruz. Kendisine evlenmeyi teklif ettim. Kabul —etti. Bunun üzerine valldemi göndererek kızı ailesin- den istedim. Muvafakat ettiler. Nişanlandık, ve yüzüklerimizi tak« tık. Şimdiki halde meslek mek- teplerinden birine devam ediyo- rum. Dokuz ay sonra memur olacağım. — Ankarada — evimiz, bağımız, bahçemiz — vardır. Az çok paramız da mevcuttur. Şimdi nikâh —olmak istiyoruz. Kıza haber gönderdim. Ailesi şu ce- vabı. vermiş: “ Oğlunuz şimdi işsizdir. Evvelâ kendisine bir iş bulsun, nikâlı sonra kıyar, kı« Zzımızı Öyle veririz. , Halbuki bu iş kıtlığında ben derhal nerede işe bulabilirim?,, Buyrun — bakalım. Bekârlık — vergisi ihdas etmek istiyenlerin — bu mektubu dikkatle okumalarını ve buna benzer binlerce vak'ayı hatırlamalarını isterim. Bu işte gencin kabahati var mı? Nişanlandığı kızla bile evles nemezse, başka bir kızla evlene« bilir mi? Kızın babası da haksız. de- ğgildir. Henüz hayat ve mesleği teayyün etmemiş, kazancı müspet bir şekil almamış bir gence kıs zını vermek istememekte, nikâhı tehire çalışmakta elbette hak- hdırlar. O halde ortada bu bunda çiftin — evlenememesinden mes'ul olan yegâne âmil, buhrandır. Buhran yüzünden birçok aile. Terin sefalete düştüğü şu şîiı!ı. iye iş bulamıyan hekırlıa»m' sevketmenin $ mi?di HANIMTEYZE -— TAKVİM —- ( CUMA J 30 Gün 1« Nisan - 933 Arabi « Zillade « 'enat | V. ıı n & ı2. ll Ükindi | 8. 1015 53 Yeni Kudüs Başhahamı Riga 32 — Riga hahamı M. Sak Kudüs — Başhahamlığına tayin edilmiştir. Kasım 1 Ruml 1350 19 >Mart- sena> 1340 Vakit g-..ı Akşam ıı - Yatar İmsat l mı EDEBİ TEFRİKAMIZ : 74 AÇLIK Ondan sonra, hay allah cezasını versin! diyerek ve herifin burnu- na sokarak parmaklarımı çıtlat- tmaktan kendimi alamadım. “La Non,,, evet! ben bu- füu tamamile unutmuştum | Yine de bu isim, içimde, ben farkında olmadan uyuklamıştı ve onu bilmeden taşımıştım. — Evet, dedi, La Non yek- kenini anııı olacak. — No tarafa gideceğiz bana söyliyebilir. ııııinlî? Uzua bacaklarını uzatarak ve Müellifi: Knut Hamsun Mütecimk P &. kısa bacağını havada - tutarak, adam düşündü, Kısa bacağı ha- fifçe sallanıyor mu? — Hayır, dedi, ne yük ald- ğini biliyor musunuz? — Hayır, cevabını verdim. Fakat ben gemiyi yine unut- muştum ve adama “ Holmens- trand ,, a eski coğrafi mille ne- kadar mesafe olduğunu sordum. —* molmenstrand ,, a ka- dar mı? Tahminen... — Yahutta “ Velbungans , a kadar? — Nasıl söyliyeyim? Tahınin ederim ki “Holmestrand,,a kadar.. Düşünerek —adamın — sözünü tekrar kestim: — Oh, söyleyiniz, bana biraz çiğnenecek tülün vermek lütfun- da bulunur musumuz? Azıcık... Adam bana tütünü verdi, kendisine çok hararetle teşekkür ettim ve gittim. Ben hiç tütün kullanmam, bemen cebime atbım. Adam beni gözlerile takibe devam ediyordu. Şu veya bu tarzda belki de şüphesini uyam dırmıştım. — Yürüyeyim, — yahut durayım, arkamda bu şüpbeli bakışı hissediyordun ve bu adamın bana musallat — oluşu ma gitmedi. Geri döndü: M 'uüdnın ve söyledim: T unduracı yama; Yılııı bu kıl.ıııılır unduracı ! yamağı. Başka hiçbir şey. Bunu söylerken onun gözlerinin içine bakıyor, gözlerimi dehşetli suret- te üstüne diktiğimi hissediyordum; sanki ben ona başka bir dünya- dan bakıyor gibiydim. Bu kelime- leri söyledikten sonra bir müd- det durdum., Sonra şimendifer meydanına çılur.ık sürüklendim. Adam sesini çıkarmadı ve beni gözlerile takip etmekle iktifa etti. Knıdıırm yamağı mı? Bir- denbire du : ''um. Başlangıçtanberi aldığım his bu değil miydi: Ben bu sakat adama evvelce de rast- gelmiştim. Gramen — sokağınn yukarısında, güzel bir aydınlık sabah; yeleiımı rehine götürmüş- tüm. — Bana eliyordu. ki, ©o gündenberi m&ı ebediyet kadar uzun bir zaman geçmişti. Durunca bütün bunları düşüm- düm- Liman sokağının ve meydak nının köşesinde bir eve yaslana- rak - birdenbire titredin ve sıvışmak istedim. Muvalfak — ola- mayınca, utancımdan yerin dibine geçerek, sertleşmiş bir halde kare şıma dosdoğru baktım. Kaçmanın imkâmı yoktu. “ Komandör , le karşı karşıyım. kayıtsızlıkla karışık bir cür'et geldi, duvardan ayrılmak için bir adım bile attım ve “Ko- mandör ,, ün dikkatini çektim. Bu onun merbametini celbetmek için vuk ğ ll ai değildi, kendi kendimle alay etmeki — kendimi terzil etmek içindi: “ Ko- mandör , € üstümden geçmesi- — ni rica ederek yerlere yuvarla. mır, yüzümü ayaklarına sürebi- — Kirdim, Ahınılııhıırohıhloş VAvikası var ) ”