A Sayfa Tarihi Fıkra Bir Çuval Nesine Yetmez Mendeburun? > Osmanlı tarihinin neleri ve neleri vardır. Cellât palasından sızan kan pıhtılarının - çizdiği rezalet sahneleri, bu kahbe ta- rihte okadar çoktur ki tamamını saymak imkânsız, zerresini din- lemek acı ve ıstıraplıdır. Hele “İhsanı Şahane,, ıstılahile tanıdığımız — soygunculuk, — yedi neslin lânetle anacağı ve unuta- mıyacağı bir rezalettir. O tarihi yazanlar, salyalı kahkahalar sa- çan devletlülerin dalkavukl ara saç- tığı millet altınlarını “İhsanı Şa- hane,, diye mazur, hatta mak- bul göstermek istemişlerdir. * Başımıza istikraz belâsını yı- lan gibi musallat eden Abdülâziz, © meşhur Avrupa seyahati esna- sında Pariste bezirgânlardan, te- fecilerden dilendiği altınları s0- kak gürubuna saçtıktan sonra debdebe ile geriye, İstanbula dönmüştü. Bir gün sarayın balkonunda Maliye Nazırı karşısında elpençe divan duruyorlardı. Abdülâziz bu iki sırmalı kölesine, münasebetli ve münasebetsiz bir yığın heze- an savurduktan sonra Maliye lazırına vehleten sordu: — Hazinei devletimde kaç altın var? Z Nazır böyle bir suali hiç beklemiyordu. Tabii cevap vere- medi ve kekeledi durdu. Abdülâziz suali başmabeynci- ye tekrar etti. Bu paşa, dirayet ve ferasetile meşhurdu. Esasen dalkavukluk için biçilmiş kaftan- dı. Derhal cevap verdi: — Efendimizin hazinei dev- letteki serveti de, nimetleri gibi sayısızdır. Bu âdi nükte, Abdülâzizin okadar hoşuna gitti ki hemen bir kahkaha fırlattı ve arkasın- dan da Maliye nazırına emretti: — Paşaya Üüç bin altın ihsan yorum. Basit bir cümle bu rzata liç bin altın kazanı . Bu, va- kitsiz muvaffakiyet liye nazi- rının fena halde kıskançlı; tahrik etmişti. Verse hıııg:: ıçıîlllıyıuk, vâıııeıoı'_zvkii teh- ikeye girecekti. t şeytan bu gsefer de Maliye nazırının imdadına yetişti ve ona güzel, hakikaten zekâ eseri olan bir fikir ilham etti. * O zaman mangır denilen iri bakır paralar yeni çıkmıştı. Bir mangır beş para ordıığunı göre küçücük bir lira sekiz yüz tane mangır ediyordu. Sekiz yüz iri bakır parçası ise şöyle böyle hürmetlice bir yığın teşkil eder- di. Maliye Nazırı ertesi gün er- kenden üç bin İiralık man, çuvallara, çuvalları da araba- İara yükliyerek saraya götürttü ve çuvalları bahçede sıraya diz- dirdi. Biraz sonra, yanında başma- beyncisi ile bahçeye çıkan Ab- dülâziz, mangır çuvallarının -teş- kil ettiği garip manzarayı ghnneo hayret ve biraz da hiddetle sordü: (Cik — Paşa, bu manzara nedir? Bu garabetten başmabeynci- nin de haberi yoktu. Fakat pa- dişahın sualini işiten ve hemen yanına koşarak etek öpen Maliye nazırı cevap verdi: — Efendimizin dünkü ihsanı şahaneleri! Abdülâziz fena halde ve bağırdı: — Bir çuvalı nesine yetmez mendeburun. Ve filhakika “Bağmabeyaciye *O mangir yığınından ancak - bir çuval nasip olmuştu. kızdı TrahomMücadele MEMLEKET BHABERLERİ Ne Müthiş İhtikâr (!) Bitliste Halis Sütün Okkası Sekiz Kuruştan O Bitlis, ( Hususi ) — Grip salgını şehrimize de uğramıştı. Fakat hbiç telefata #sebep ol- madan durgunlaştı. Çünki ka- sabamız ahalisi vücut — itibarile sağlan —ve sporcudur. Yalnız grip yüzünden hâlis kaymak gibi sütün okkası 8 kuruştan on kuruşa fırladı. Tavuklar 10 ve 13 kuruş arasındadır. Et bugün- lerde biraz pahalılaştı. Şimdi 20-25 kuruşa satıliyor. Yaz mevsiminde arabası 150 - 200 kuruşa olan odun bugün 200- 250 kuruş üzerindedir. Son Günlerde şehrimizde — çikolata — istihlâki hayli artmıştır. Büyük, küçük herkes çikolata yemektedir. Çi« kolata koparmak suretile halk arasında — tertip kedilen — oyun, istihlâkin artmasına sebep ol- maktadır. Son günlerde küçük bir ço- cuk beyin hummasına tutularak öldü. Hâdise Üzerine doktorlar Bitliste Gazi Hz. nin kegykeli derhal faaliyete başladılar. Baş- ka vak'a yoktur. Hastalık çıkan ev kordon altına alınmıştır. n Kuruşa Fırlamış Sokak köpeklerinin — husule getirdiği zararların önüne geçilk- mek Üzre itlâf ameliyesine baş- lanılmıştır. Köpekler zehirletilmek suretile itlâf ediliyor. Yeniden şiddetli bir. kar fır- tınası başladığını telgrafla — bil- dirmiştim. Fakat iki gündenberi havalar açık ve güzel gidiyor. Nakliyat başladı ve postalarımız geldi. Esasen cemre düştüğü için tekrar kar yağsa bile çabuk erir. Yalnız şuhu da kaydedeyim ki geçen iki seneye nispetle bu sene kış daha erken geldi ve daha çok kar yağdı. Fakat Büyük Millet Meclisinin ilk açıldığı sene yağan karın miktarı daha müthiş olmuştu. Nahıa dairesinin resmi bir raporuna nazaren o sene ya- ğan karın irtife: (36) metreyi bul- muştu. Bitliste uzun zaman kalan ikinci ilkmektep müdürü Şevket Bey de geçen senelerden birinde karın irtifami Öölçmüş ve ( 24 ) metre olarak tespit etmişti. Niyazi Yılmaz Elâzizde Devam Ediyor Elâziz ( Hususi) — Şehrimizde eiddi bir surette trahom müca- delesine girişilmiştir. Bu hasta- lığa tutulan talebeler başka bir mektebe nakledilmişlerdir. Tra- homlu talebeler tedavi edilmekte ve iyileştikleri taktirde raporla tekrar mektebe gelmektedirler. 3 Memleketimizde grip he- men kalmamış gibidir. Devamlı bir mücaden sonra bu mühlik hastalağın zayiatsızca önü alın- mıştır. . M. $ aAR Hilâliahmer İzmir Şubesi Senelik Kongresini Akdetti İzmir (Hususi) — Hilâliahmer Cemiyetinin şehrimiz şubesi sene- lik kongresini bugün halkevinde aktetmiştir. Heyeti idarenin raporu okun- duktan sonra senclik bilânço tet- kik ve kabul olunmuştur. Yeni heyeti idare intihabı yapılmış, Umumi kongre için Ankaraya gi- decek murahhaslar seçilmiştir. Bundan sonra tazim telgrafları çekilmesine kararFverilerek kong- re nihayet bulmuştur. Edirne Doktorları Edirne (Hususi) — Şehrimizda- ki bütün doktorlar Sıhhat Müdür- lüğünde toplanarak memleketin sıhhi vaziyeti etrafında münaka- şa ve müzakere yapmışlardır. Bu içtimalar her fırsatta sıx sık tekrar edilecek, günün &hhi meseleleri görüşülecektir. Bu gi- bi toplantılar mesleki rabıta iti- barile de çok faydalı neticeler verebilir. Kara Elmas | İstihlâk SI Kooperatifi Zonguldak (Hususi) — Şehri- miıde:(ull(ın(ılıııu istihlâk koo- peratifi ) isminde yeni bir teşek- kül vücuda getirilmiştir. Koope- ratifin gayesi, kendi azasının ih- tiyaçlarını ucuz bir şekilde temin etmek, bu muhitte teavün tarikile tasarruf fikrini uyandırmakdır. Bu yeni teşekköl şimdiki halde yalmız Zonguldakta faaliyet gös- terecek, kuvvetlendikten — sonra maden ocaklarında şubeler aça- caktır. Bir ay zarfında elli aza kaydedilmiştir. Şirketin sermaye- sinin beş bin lirasını maden şir- ketleri taahhüt etmiştir. Kız Kaçıranlar Mahküm Oldu Adana ( Hususi ) — Kız ka- çırmak ve ırz düşmanlığı suçun- dan maznun Kıııkurı öyünden Cumalı oğlu kör Veli ile kendi- sine yızgım etmek — suçundan maznun — Hafız. Mehmet oğlu Durmuş ve Durmuş oğlu Veysel, Maksut oğlu Bekir, Ali oğlu Abdülkadir ve Cumalı oğlu Mah- mut ağır ceza mahkemesinde muhakeme edilmişlerdir. Bunlardan Veli yedi ay on- beş gün, Durmuş ve Veysel üçer ay bapis cezasma mahküm edilmişlerdir. Diğerleri beranat kazanmıştır. Yine kız kaçırmak suçundan maznun Sazlık köyünden Yusuf oğlu Ömerin de muhakemesi hi- tam bulmuş ve yaşı küçük oldu- gu için altı ay yirmi güne mah- küm edilmiştir. Edirnede Bir Ayda Ölenler Edirne ( Husust ) — Sıhhat dairesinden — verilen — malümata göre Şubat ayı içinde şehrimizde 126 kişi ölmüştür. Soğuk devam ediyor. Her taraf kar içindedir. Oduncular ve kömürcüler ihtikâr yapıyorlar. İzmirde Mühim Bir Rapor Hazırlandı İzmir -(Hususi) — Belediye Fen Heyeti Sabık Müdürü Nec- mettin Bey hakkında belediye tarafından başlamlan — tahkikata devam olunmaktadır. Bir Türk mühendisi tarafından Karşıyaka- daki lâğım ve yollar İnşaatı mü- nasebetile yaptırılan fenni tetki- kata dair rapor belediye riyase- tine verilmiştir. Bu raporda la- ğgımlardaki suların neden akmadı- Bı, yeni inşa edilen yollarda yağ- mur sularının niçin biriktiği et- raflı bir şekilde izah edilmekte- dir. Ayni zamanda inşaatın der- hal durdurulması hakkında teklif yapıldığı da anlaşılmaktadır. Mala_ty_ada Bir Hiç Yüzünden' Kanlı Bir Cinayet Oldu Malatya (Hususi) — Bu civar- daki köylerden birinde garip bir cinayet olmuştur. Tahkikata gö- re Mehmet ve Cemal isminde iki amuca zadenin aileleri arasında ehemmiyetsiz bir münakaşa çık- mıştır. Bu hadiseye hernedense kocaları olan Mehmet Cemal de karışmışlar ve bir aralık şiddetli bir kavgaya tutuşmuşlardır. Ne- ticede Mehmet bıçagını çekerek Cemalin üzerine hücum etmiş ve öldürmüştür. Katil derhal yaka- lanmıştır. Bir Cinayet Mi? Mersinde tuhaf bir hâdise olmuştur. Belediye iskelesi civa- 'yında bir şapka ile bir baston bulunmuş, bunların İstanbul ate- linde misafir olan Çorumlu kara Ali Bahaettin Efendi isminde biri- sine ait olduğu anlaşılmıştır. Fa- kat adamcağız iki gündenberi ortada yoktur. | 3 Takvimden Yaprak Mart Kapıdan Baktırır... Dün yeni sene martının birinci günü idi. Tipili, karlı, soğuk, berbat bir gün. Eğer hâdiseler- den teşe'üme inansaydım fena halde ürkebilirdim. Cüce şubat kocakarı gibi fırtınalı ve sinirli ğeçü. Grip ozaman başladı, ar şubatta gükredi. Çin - Japon şubatta coştu. Hatla tahdidi tes- Khat konferansı bile... Takvim diyor ki: “Mart ayı bu muhitte yağmurlu ve fırtınalı geçer. Gemiciler bu ayın ortası- na kadar en korkulu günlerini yaşarlar. ,, Esasen köhne takvimin bu kötü müjdesine hiç hacet kal- madı. Mart daha pişkin davra- narak kendi kendisini takdim etti. Dün beyaz duvaklarla gö- rünen | mart, henüz bize ılılk çehresini göstermedi. Bu gidişle çabuk göstereceğe de benzemiyor, Martın, bize babadan intikal eden birçok hatıraları vardırı pilici, mart kuzusu, mart dokuzu, mart içeri, pire dışarı ve daha neler.. Fakat en kor-« kulusu şudur: Mart kapıdan baktınr. Kazma kürek yaktırır. İşte bu seneki mart martlardan. Fakat bizde kazma, kürek olmadığına göre galibi kapı tahtası, yahut döşeme kalası fakacağız. Bunlar müthiş işaretler. © cing Biz | yine takvimi dinliyelim. Bakınız, takvim ne diyor: *Martta gığlıır ve ağaçlar budanır. Kalem aşısına devam olunur. Fakat körpe Tidanlar, çıkan kuru soğukların - tesirile kavrulur. Gündüzlerin — güneşli eçtiğine inanıpta geceleri ted- giniı davranmayınız. ,, Bu sözleri takvim söyliyor. Bize ve size ibret almak düşer. Martta yenecek balıkları da sayalım : Kefal, levrek, barbunya, mercan. Fakat bu buhranlı devirde hep beraber hamsiye de razıyız amma o bile görünürlerde yok... Askerlik Daveti 328 Doğumluların İlk Mu: ayenelerine Başlanıldı Eminönü Askerlik şubesinden: 1 — 328 doğum 'uların ve bu de- umlularla muameleye tâbi bulunan- İarın ilk yoklamalarına 5 mart 932 den itibaren başlanacağından Emi- nönü kazası mıntakası — dahilinde mukayyet ve mukim yerli ve taşralı efrattan mıntakalarına tahsis edilen günlerde ve dördüncü maddede yazılı vesaik ile müracaatları ilân olunur. 2—Yerli efradın yoklama günleri, A — Kumkapı nahiyesi nüfusuna muka) bulunanlar 5 mart ilâ 10 mart ,)'ğıınlhu kadar. B — Beyazıt ve Küçükparar na- hiyeleri nüfusuna mukayyet bulu- nanlar 12 mart ilâ 17 mart 932 re- valine kadar, C — Alemdar nabiyesi nüufusuna mukayyet bulunanlar 19 mart ilâ 24 mart 932 zevaline kadar. D — Sirkeci merkez nahiyesi nü- fusuna mukayyet bulunanlar 26 mart ilâ 31 mart 932 zevaline kadar. 3 — Nahiyler nüfusuna mukayyet mektep talebeleri pörşembe günleri zevakden sonra müracaat etmelidirler. 4 — Taşralı efradın yoklamaları 1 mayıs 932 de başlıyarak baziran nibayetine kadar devam edecektir. Esbabı. sıhhiye ve saire dolayısile ikinci maddede yazılı günlerde mü- racaat edemiyen yeri efrat tı bu müddet zarfında şubaye müracaat edebilirler. $ — Işbu doğumlu efradın yok- lamada ibraz edocekleri vasaik. A — Nüfus cüzdanı — ( cüzdani olanlar da müracaat etmelidirler) AM Bzaele bitll, € — Mektep şehadetnamesi veya vesikası ( memur ve Lalebe için ) D — Askeri ehliyetname ( askerl tedrisat görenler için )