2 Mart 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3

2 Mart 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 3
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

2 Mart e Hergün Münderecatımızın çoklu- gundan Dercedilememiş- tir. Sehı; M;cr“lisı'nded Münakaşalı Bir Celse Şehir Meclisi dün son top- lanlısını yaptı ve mesaisina niha- yet verdi. Bu münasebetle 929 ve 930 senelerinin kat'i hesap raporları tetkik ve kabul edildi. Bu yüzden de biç kısım fikirlerini sert bir surette izhar ettiler. Sebebi şu idi: Tetkiki hesap raporu bir ki- | tap halinde basılarak ancak dün | Jeneral Ludendorf Çin Baş- azaya - dağıtılmış ve derhal mü- zakeresine geçilmişti. Çok uzun olan ve aynen okunması bir cel- sede mümkün olmıyan bu rapo- run yalnız. fasıl numaraları oku- narak azanın reyine müracaat edilmişti. Rcis Fasılları okuyor ve (ka- bul mü, muvafık mı? ) Diyerek Meclisin — tasvibini — topluyordu. Tamam iki saat Meclis ( kabul ve muvafık ) kelimelerini tekrar- lamakla meşgul oldu. Bu sırada Sadi Bey yanımdaki arkadaşları- na “ abafşın keçisi ,, gibi hemen başımızı — sallıyalım ! — Diyordu. Mehmet Ali, Galip — Bahtiyar Beylerle Tevfik Salim Paşa da mülsaddit defalar söz alarak, Meclisin — esaslı — vazifelerinden evvelâ tetkiki hesap işlerinin ve bütçenin iki senedenberi böyle son günlere — bırakılarak yapıldığından şikâyet ediyorlardı. ürinci celsede fasıl numaraları- gü okunması bitti ve teneffüs tatili yapıldı, Bu sırada yerlerin- de oturan Tevfik Salim Peşa ile Tetkiki Hesap Encümeni Maz- bata Muharriri İsmail Şevket Bey trasıada şiddetli bir münakaşa başladı. Hacı Adil, Galip Bahti- yar Beyler de bu münakaşaya karıştılar, Tevfik — Salim Paşa ayağa kalkarak sinirli bir — vazi- yette İsmail Şevket Beye bağıra bağıra şunları söyliyordu: — “Meclisin vazifesi beledi- yenin hesap amalini kontrol et- mektir. Bilhassa bülçeyi tanzim etmek ve bunların sarfı şekillerini öğrenmek — vazifemizin — başında gelir. Halbuki bütçeyi bir günde yapmak ve kabul etmek mec- buriyetinde kaldık. Bugün de eli- mize tetkiki hesap raporlarını sı- kıştırdınız. Okumıya ve anlamıya vakıt kalmadan boyuna tesbih çeker gibi ( kabul, kabul, muvafık, mu- vafık ) diye geçtik. Eğer biz bu esaslı vazifemizi yapmıyacaksak bırakalım, gidelim, hiç olmazsa milletin (60 ) bin lirasını almı- yalım. Tamam bir ay burrda oturduk. Florya plâji alacağız diye şakır şakır celseler açtık. Bugün de ekspres sür'atile tet- kiki hesap taporunu kabul - edi- yoruz. — İsmail Şevket Beyin ne yapalım (lâ havle) çekelim! Ce- vabında bulunduğu bu sözü Pa- şayı büsbütün — sinirlendirmişti. Bu sırada ikinci celsenin zili ldh. Tetkiki hesap raj reye nuyordu. — Ekseriyetle — kabul edildi. Tevfik Salim Paşa ayağa kalktı. Bu vaziyetten dolayı te- essürünü beyan etti. Galip Bah- tiyar Beğin: “— Bundan sonra bütçeleri- miz daha evvel meclise verilsin ve bu gibi hatalara meydan verilmesin! Temennisi arasında herkes dağılmıya başladı. emrivaki | 1 — Ümit, muvaffakıyetimizi ha- zırlıyan &millerin en başında gelir, | 2 — Ümit olmasa ve bir gün emellerimizi: yasile avunmasak bugünkü cemiyet bir adım ileri gidemezdi. —a tahakkuk edeceği hül- | 3 — Insandaki bu tabil meyli, merhum Fikretin şu sözlerile canlan- dirabiliriz : *inan halükl Ezeli bir şifadır aldanmak,, SON TELGRAF HABERLERİ kumandanlığına Çağrıldı ğını ifa etmesi ve derhal vazifeye başlaması teklif olunmaktadır. Jeneral Ludendorfun bu teklife nasıl bir cevap vereceği henüz meçhul ol- | makla beraber netice büyük bir merak ve heycanla beklenmektedir. Yüzlerce Misyoner Ha Londra, 2 ( D. Hususi ) — Umumi muharebe esnasında Alman Orduları Erkânıharbiye Reisliği vazifesini yapan Jeneral Ludendorf Çin Hükümetinden bir teklifname almıştır. Bu mektupta Jenerale Çin Orduları Başkumandanlı- ine gelerek ı Londra, 2 ( D. Hususi ) — Şan; dan son dakikada iş'ar edildiğine göre mezkür şehirde bulunan İngiliz Klisesi Baş peskoposu Akvam Cemiyetine şa- yanı dikkat bir teklifte bulunmuştur. Peskopos Dikşepart, kendi emri altın- da bulunan bütün misyonerlerle dolgun mevcutlu bir ordu teşkil etmiye amade bulunduğunu ve Çin - Japon muharebe- sinin önüne geçmek maksadile bu mis- yoner ordusunu iki muhasım ordunun arasında yerleştireceğini bildirmiştir. rp Meydanında.. ghay- Japbnya Sıiğmtı i_çiıiEİ. Büyük Azrupa Dokları Ve Amerika Japoyayı Yalnız Başına Bıraktılar Londra, 2 (D. Hususi | — Japon kabinesinin Japonya ile Sin arasında başlıyan müzakere- le fazla itilâfgiriz. davranmama- sına intizar egebilirsiniz. ğ Bu suretle şiddet ıiy_ııetınln birdenbire itidal siyasetine yer vermesinin başlıca dört sebebi vardır , 1 — Japonya ecnebi devletle- rinin müşterek protestoları kar- şısında yalnız kaldığını hisset- miştir. 2 — Amerikada a:'pon emti- ası aleyhine şiddetli bir boykotaj cereyanı belirdiğini görmüştür. 3 — Dahilde de mali sahada müşkilâtla karşılaşmıştır. Japonyayı düşünceye sevke- den hâdiselerden biri de şudur! Hafta başında Vaşingtonda Reisicümhur sarayında yapılan bir resmi kabulde Misis Huver daha evvel dıııııırlımdı:, oldl:ııl'm lıpıııı ipeğinden — ya; ış el ı'r ıklcu Hglnı etmiş ve bu elglıeıin yerine yerli Amerika olarak evlendirmiştir. | l Konyada çıkan (Babalık) gazetesinden « “Evvelki gün şehrimizde bir cerh vak'ası olmuştur. Konyanın Babıaksaray mahallesinde oturan Çakıcı Mehmet Ali, yanında bulundurduğu alefte Sıdıkayı bundan takriben bir buçuk ay evvel Esenlü mahalle- sinde mukim İranlı Ali oğlu Rıza ile gayri resmi İSTER İNAN, İSTER yünlüsünden yapılmış bir elbise giymiştir. Japonyaya boykotaj ya- pılmasını istiyenler bu hâdiseyi halk arasında işa'a ederek: — Madam Huver buşımırzda- dir, cümlesini taşıyan levhalarla sokaklarda dolaşmışlardır. Japonyanın bir boykotaja uğ- ramak — ihtimalini mali — sahada müşkülâta uğraması lakibetmiştir. Hâkimler Arasında Ankara, 2 (Hususi) — Teııîiı Müddeiumumi muavinliklerine İs- tanbul — muavinlerinden Rüstem Niyazi, Sulh hâkimlerinden Meh- met Kemal, Başmüddelumumi muavinlerinden Ömer Lüti, Mus- tafa, “Yenipazar ceza bâkimi Hüseyin Rifat, Ankara sulh hâ- kimlerinden Şevket, Afyon müd- deiumumiliğine de temyiz mua- vinlerinden Tevfik Beyler tayin edilmişlerdir. Bu da Avrupa ve Amerika fabrikalarına verilen siparişlerden doğmuştur. Bu itibarla vaziyeti bilenler Japonyanın harp borç- Tarını” ödemek için dahilde bir harp istikrazı yapmasına intizar etmektedirler. Japonyanın resmi Cevabı Cenevre, 2 (A. A.) —M. Sato Japonyanın Cemiyeti Ak- vam Meclisi tarafından Çin- Japon ihtilâfının halli için ileri sürülen teklifatı kabul ettiğinden Akvam Cemiyeti Reisi M. Pol Böonkuru resmen haberdar etmiştir. Londra, 2 (D. Husus!) — Gerek Çin, gerekse — Japonya, Akvam Cemiyeti tarafından ileri sürülen sulh teklifini rTesmen kabul etmişlerdir. Fakat buna rağmen muhare- be eski vaziyet ve şiddetini mu- hâfaza etmektedir. Japon Başku- mandanlığı neşrettiği bir beyan- namede yakında Japonyanın pek büyük bir zafer kazanacağını bildirmiştir. başlanınıştır.,, İSTER İNAN, İSTER İNANMA! Ali evvelki gün Sıdıkanın yanına gelmiş, Rıza ile bu yüzden kavga çıkmıştır. Sıdıka eski göz ağrısını müdafan için olacak ki kocası Rızayı çakı ile ve on günde iltiyam bulacak derecede yaralamıştır. Vaki şikâyet üzerine lahkikata İNANMA! Sözün Kısası Fahrettin Kerim Beyfendiye P. 8. | Bana gönderdiğiniz. mektubu aldım. Başka bir sütunumurda bugün çıkan fikirlerinize kendi köşemde cevap vereceğim. Muhterem — Fahrettin Kerim Bey! Eğer bahsimizin mevzuu yalnız tababete ait olsaydı ve ruhiyatla sıkı alâkası dolayısile, romana ait bir tetkik mevzuu teşkil etmeseydi, bu hususta f- kirlerimi bildirmekten daha fazla çekinecektim. Fakat sizi tenkit etmekten ziyade beni tenvir etmenizi iste- diğim için bazı şeyler soracağım t “Akıl Hifzıssıhhası Cemiyeti,, ruh hastalarının evlenmelerini is- temiyor. Bunun sebebi de, mek- tubunuzdan pek iyi anlaşıldığı gibi, ruh hastası olan bir ana veya bir babadan, çocuğa marazi hacirlerin — irsiyet — yolile geç- mesidir. Bense, yazımda, cinst ımib..ı.,..'.Ğ'ı:ı söndürülmiyen cisi temayüllerin gerisinde yapacağı ihtilâllere) mani olmak için evlenmenin bir tedavi teş- kil ettiğini yazmıştım. Mektubunuzdan anlıyorum ki siz evlenmiye değilse bile ruh hastalarının çocuk sahibi olmala- rına aleyhtarsınız. Fakat herşey- den evvel, şu “ruh hastalıği,nın şumüllü bir tarifine ihtiyacımız var. Benden çok daha iyi bilirsi- niz ki “nevroz,, vak'aları, sayısız tenevvüler arzeder: Bu, sinir cümlesinin alelâde bir teğayyü- ründen tutunuz da, esaslı fizyo- lojik marazi âmillerden doğan büyük ruhi? hastalıklara varıncıya kadar, türlü türlüdür. Bazı ruh hastalıkları vardiır ki onların ev- lenmeleri bir şifadır ve çocukla- rina kuüvvetli ve güzel bir hassa- siyetten başka, marazi hiç birşey intikal etmez. Acaba evlenme- lerini ve çocuk sahibi olmalarını istemediğiniz akıl ve sinir hasta- ları hanğileridir? Deliler mi? (han- ği nevi), manyaklar mı? melânko- liklermi? Daranuvayalar m? İs- terikler mi? Nörastenikler mi? Ve bugünkü ruh — doktorluğu, Psi- koterapi de birbirine — dola- şık hastalıkların tam bir tarif ve tazyikmı yapmış midir? Bu hususta, Avrupalı ruhiyatçı dok- torların tereddütte — olduklarına özüm ilişmişti. Zannederim ki Eu * Ruh hastalığı , nın hududu çizilmeden evvel gerek beyanna- meniz, gerekse münakaşamız, müp- hem olmaktan kurtulmıyacaktır. Demiryollar Yeni Sene Bütçesi 16 lîı:îuk Milyon Liradır ara 2 (Hususi) — Mülhak bütçelerin Millet Meclisine gön- derilmesine devam ediliyor. Dün gelen Nafıa Vekâleti Demiryollar mülhak bütçesinde masraf 16 buçuk ve varidat 16 milyon li radır. Lâyiha mucibince Erzurum Sarıkamış tarifesinde tenzilât ya- pılacak, bir kısım para ile de Mersin - Adana, Haydarpaşa rıh- tmı, Samsun demiryolu hisse senetleri satın almacaktır. Yeni sene içinde 561 kilometrelik de- ai İrgeeek Şerir Evlât Adanadan bildirildiğine göre orada Salcı Mehmet isminde ma- ruf bir adam on gündenberi kaybolmuş, tahkikat neticesinde metresi ile oğlu tarafından bo- gazlanmak ğına taş bağ- İanmak m"ülım&ynh.ıı nehriae atıldığı anlaşılmıştır.

Bu sayıdan diğer sayfalar: