—4 Sayfa İlim Bahsi Bilmiyorsanız İşte Söylüyorum Kastamonu meb'uszu Hasan Fehmi Bey bir Kuran tercümesi vücude getirmiştir. Eszerinin başında, eababı. mucibe elarak çok alâkadar edici bir. mu- kaddeme vardır. İlmi mahiyetinden dolayı iktibas ediyorum Dünyayı bir güneş gibi aydınlatan, ona yeni bir düzen veren kitabımın şarkın, garbın bütün milletleri yıllar- €a evvel dillerine çevirmiş, Kuranın buyruklarını öğrenmiş bulunuyorlar. Ruhlarımıza ilâhi bir gıda veren ve vermek için indirilen Kuran yal- mız Araplara değil, bütün iasanlara gönderilmiştir. Bütün işlerin başında ve en Ön | safında yürüyen biz Türklerin Kuran tercümesinde ayrı ve geri kalışımıza hep birden şaşmalıyız aplar bütün dillere tercüme edilen; Müslüman, Hıristiyan bütün ellerde dolaşan, işi ve gidişile din- darlığın örneği “Şeyh Sadi,; kale- mile nur pınarları yaratan, adinı aptessiz ağrımıza almadığımız Hintli “Hüccetullahilbaliğa, — ve — oğulları *Abdürrefi,,, “Abdüleelil, Kuranı Acem ve Ardü dillerine çevirmiş- herdir. Dinimizin ahkâmını — yolu ve düzenile Kurandan çıkaran, payesi gökler kadar yüce “İmamı Azam, (Kuranın — tercüme — edilebileceğini söylemiştir.) dersek, daha bir diye- eeğiniz kalır mı ?.. Çölün bedevisi, kal çadırı altında ekunan Kuranı — dinliyecek, — var- hğına göre bir şey Ööğrenecek de * Türk ,, koyunun kaval dinleyişile dinliyecekt. Türkün kutla kitabını bu yolda okumam, biribirinde dilinden anlamı- yan iki sevdahının görüşmelerine ve sevişmelerine benrzemez mi?.. * Samavi Kitapların Tercimesi Hıristiyanlık Dünyasında Fırtı- | nalar Yarallı Ammal.. *1517,, de “ Lüter , ileriye atıldı, | İacili almancaya tercüme etti. lgık düşmanları, karanlık bekçi- berli “ Hristiyanlığın direğini yıktın ,, diye zavallı Lüterin başında kıyameti kopardılar; yüzüne küfürler, tükü- rükler yağdırdılar. lagiliz * Wiklef , de tercüme et- #ği kitabile ateşe atıldı. *Yan Hus, un başına ne felâket- | ler yağdığını öğrenmek isterseniz tarih kitaplarını karıştırınız. Bütün bu tercümeler Hıristiyan- hğı körleştirecek yerde körükledi... Yanlış anlaşılmazın L. Şa, yukarıdan — aşağıya kâğıda geçen — sözlerimle — Kuranı türkçeye çevirmenim kolay bir İş olduğunu söylemiyorum. Suresi de- | Hi tek bir ayeti Üzerine elltlerle yazı yazılan bir kitabın tercümesinin en kadar çetin bir iş olduğunu Böylemek zalttir. Dinime, dindaşlarıma ve vatan- daşlarıma benim de ufak bir eme- Şim geçmiş olmak için ön beş sene evvel Kuranı Kerimin tercümesine başladım; nekadar güçlükler karşı- sında kaldığımı, beş parmağım da dillense anlatamazlar. Yazdığım bir batır. yanyı elli kere bozduğumu Söylersem bilmem siz ne dersinir? Bugün bir başından Göbür bapına kadar taszarlamış ve karalamış bulu- nuyörum, “Elifi elifine,, kelimesi kelimesine uygun olarak tercüme ettiğimi, Kuranın bütün inceliklerini, “yüklüklerini türkçeye çevirdiğimi kuyanları bir tarafa birakıyo- ; Tanrımdan — korkarımiı. Benim v rliğim, görüş ve anlayışım bu ka- d nni yapmıştır. Beğenmiyenler — daha — güzelini yazamları. kadar | Kararlarını JAnkaradaki tütün kongresi iki gün- denberi faaliyete geçmiş — bulunu- yor. Memleketin tütün mıntakala- rından gelen mu- rahaslar — tütün ihracatının İnki- çah içfe — göreler aramakla meşgul oluyorlar, Diğer taraftan tütün çiltçi ve tacirleri de alınacak ted. birleri dört görle bekliyorlar. Bu münasebetle bu- gün de Samsun müuhabiri miz den aldığımız bir mektubu diyoruz: | Samsun ( Husust )— Söylemiya hacet yoktur ki vilâyetimizin ye- gane ziraat ve ticareli Fakat bu sene tütün ihraca- tının durması hem çiftçiyi, hem taciri ve hem de halkı derin bir sıkıntıya düşürdü. — Bu sebeple- dir ki Ankara tütün — kongresi burada büyük bir alâka uyan- dırmıştı Kongrenin, tütün Sekiz Sene —— Çürümiyen Bir Ölü | Alâiye ( Hususi ) — Burada açılan bir mezarda bir cesedin sekiz senedenberi çürümediği gö- rülmüştür, hâdise şudur: Alâiyenin Bademağacı kö- yünde Süvari oğullarından İbra- him isminde bir genç bundan 8 sene evvel hastalanmış, tedavi edilmek “özere buraye getirilmiş ise de öldüğü için şehir(kabrista- nina defnedilmiştir. Aradan 8 sene gibi uzun bir zaman geçtikten” | sonra merhum İbrahimin kordeş- leri, İbrahimin' kemiklerini kendi köylerine nakletmek istemişler- dir. Geçen gün mezar açıldığı za- man İbrahimin sadece kefeninin çürüdüğü fakat vücudünün mumy? gibi sapasağlam durduğu görül- | müştür. Bazı hurafat düşkünleri | essedin, manevi bir kuvvetle çürümediğini ileri sürmüşlerdir. M. ASIM elverişli ve neşre- | Son Pasta: Ziranta içinde fazla miktarda uzvi madd bulunan topraklarda ceset derhal çürür. Killi ve katranlı topraklarda ise, toprakta bulunan kil ve katran derecesine göre ceset uzun boylu ve hatta hiç bozulmadan durabilir. İk- limi sıcak ve değişimiyen memleket- lerde de bu hal vakidir. Çünki cesedi bozan ve çürüten mikruplar- dır. Zikredilen şernit ve muhit içinde mikrop yaşamamaktadır.| Grip Vak'aları Gemlik ( Husust) — Kasab. mızda ve Orhangazi köylerin ilkmekteplerde grip vukuatı yadeleşmiştir. Fakat tatile lüz görülmemektedir. Havalar Soğuk Gidiyor Edremit ( Hususi ) — Hava- lar çok soğuk gidiyor. Agonya nahiyesinde — kar bic metreyi bulıpuştur. Kaza merkerzi ile nahiye arasındaki yol kapanmıştır. Dört ütündür. | SON POSTA M v SN ÇA Samsunda tütün fabrikası Abracatının — İnkişafı — hakkında vereceği — kararları ve bu kararların — faydalı neticelerini burada hepimiz dört gözle bek- Hiyoruz. Fakat esefle söyliyeyim ki Türkiyemizin — en mühim tütün mıntakası olan Samsundan kon- greye murahhas — gidememiştir. Çünki murahhasların yol masraf- ları tacirler tarafından temin edi- Tütün Ziraat e_ Ticareti Samsunlular, Tütün Kongresinin özle lecekti. Halbuki bu paranın tütün ta- cirlerinden top- İ lanmasına imkân hasıl olamamıştır. Bugün şehri- mizde tütün iş- ciliği durgun bir vaziyettedir. Bu — sebeple imalât hanelerde çalışan ve mik- tarları mübim bir yekün tutan ame- leler boş - otur- maktadır. Eğer kongre ihracatın teminine bir ça- re bulacak olursa Bekliyorlar K | Samısun yine eskisi gibi çok faal bir Hcaret şehri manzarasını ik- tisap edecektir. Şunu da ilâve edeyim ki tütün işlerinin durgun gitmesi diğer faaliyet şubelerine de tesir etmekte, onları da mu- attal bırakmaktadır. Bu sebeple kongrenin neticelerini büyük bir #mitle bekliyoruz. | Tüı;kçe Kuran Tilâveti İzmir (Husu- si) — Cuma gü- nü saat on bir- de Hisar cami- inde ilk — defa olarak Hafız Ömer B. tara- findan — türkçe Kuranı — Kerim tilâvet edilmiştir. Hafız Ömer Be- yin sesi meşhur olduğundan bin- lerce halk daha sabahtan camiye gelmişti. — Saat on birden sonra gelenler — geri dönmiye — mec- bur kalımışlardır. Saat on bir- de Hafız Ömner B. tatlı sesile Kuranı Kerimin Fatiha — suresini İİzmirde De Umumileşiyor suzinak makamın İzmirde Hisar camli ve güzel sesile meşhur dan — okumuştur. Ömer B. bundan sonra ferahnak makamından — Bakare — suresini, saba makamından Kaşır suresini okumuştur. Bu üç surenin okunması bit- tikten sonra, cemaat arasından bazı zevat Hafız Ömer Beyden Balıkesirde Bayram İçin Spor Ha- zarlıkları Yapılıyor Balıkesir ( Hususi ) ıda burada — mü lacaktır. İzmir Altay a idman yurdu, idman yurda, ve Darüşşafakalılar yramda buraya gelece y takımı, İdman gü ile, diğer takımlar da İdman birliği maç yapacaklardır. akımı Akhisar | Hafız Ömer Bey Fatiba suresinin tekrar edilmesini rica etmişse de vakit geçtiğinden buna imkân görülememiştir. Hafız Ömer B. önümüzdeki cuma günü yine Hisar camlinde törkçe olarak Yasin suresini tilâ- vet edecekti Adanada ıGazi Hazretlerinin Heykeli! Rekzedilecek Adana, 1 (A.A.) — Beledi- yemiz yeni istasyona giden cad- | de üzerinde yirmi bin metremu- rabbar genişliğinde — yaptıracağı yeni parkın ortasına büyük Ga- zinin beykelini diktirmiye karar | vermiş ve heykelin imali için Türk ve ecnebi san'atkârlara müracaatta bulunmuştur. İktısadi Bahisler İktisadi Faaliyetimizin Bulânçoları Cümhuriyet Merkez Bankas nın vöücude getirdiği bir — istatir tike nazaren 1931 senesinde E: nebi devletlerle yaptığımız mu: melelerde İtalya birinciliği almak tadır. 931 senesi zarfında mul telif ecnebi devletlerle yaptığımı amumi muamele- şunlardır: 52 388 071 — İtalya 47 214 450 Almanya 33927 183 — Fransa 30045 638 — İngiltere 23900053 — Amerika 18 252 406 — Rusya Bu memleketleri sırasile Bel çika, Yunanistan, Çekoslovakya Mısır ve saire takip etmekte v yaptığımız umumi muamele itiba rile (30) memleket arasında Çü sonunculuğu almaktadır. Devletlerle Ticari Muvazenem 930 — genesinde — Türkiyenir başlıca devletlerle olan — ticar muvazenesi şu şekilde — tespil edilmektedir: Amerik 11.711.313 İtalya —11.633.095, — Yunanistar 10.892.872, Mısır 3.498.723, Su riye 3.457.399, Fransa 2.987.,575, Türk lirası bizden alacaklı olup, bunlar bu vaziyette olan devlet- lerin başlıcalarıdır. Almanya 7,538,084, Çekoslo- vakya, — 7,021,405, — Bölçika 4,9714,212, —Japonya 3,685,347, İngiltere — 3,003,424, Hindistan 2,962,280, Rusya — 2,929,312, Brezilya — 2,295,390, — Avusturya 2,009,512 Türk lirası bize borçlu olup, bunlar bu vaziyette olan devletlerin — başlıcalarıdır. — 930 senesi nihayetindeki bizden ala- caklı olan devletlerle, bize borçlu olan devletlerin alacak ve borç- lJarı arasındaki fark - 4,093.304 Hra olup bu bizim borç mikta- rımızdır. Kömür İstihsalâtı Ereğli, Zonguldak Kömür hav- zasında 1902 senesinde 388122, 1910 da 764,400, 1920 de 5689,372, 1925 de 956.625 1926 da 1,216,00 1927 de 1,323,833, 1928 de 1,250,639, 1929 da 1,421,708. 1930 da 1,595,159 ton kömür istihsal edilmiştir. İstatistika na- zaran istihsal 1917 ve 1918 se- nelerinde asgari hadde 146,000 ve 186,000 tona düşmüştür. İstih- salât azami miktara 1930 senesinde yarmıştır. Ehli Hayvan Mevcudu Koyun keçi mıktarı 1927 den sonra tenezzül etmiş ise de 931 de tekrar tezayüde başlamıştır. İstatistike narzaran — memleketi- mizde 1931 senesinde 11.162.343 8B.7T77.071 kıl — keçisi, 3454639 tiftik kecisi, 480.833 at, 5363071 bakariyye, 80.217 deve, 39.580 — katır, 2.505 eşek bulunmaktadır. İthalât Ve İhracat 1924 senesile — 1931 senesi arasındaki ithalât ve ihracatımız bakkında — yapılan bir grafiğe nazaran, ithalâtımız 1927 sene- sinde azami hadde çıkmış ayni sene hnihayetinde — ani surette tenezzlüil — etmiş, tedrici surette 1929 senesinde en yüksek haddi bulmuştur. İhracatım itibaren le de norma da azami tenezzüle mayil tahavvü göstermiştir. 9DBİ senesin halât ve ihracalta tenezzül yöze çarpınakladır. 1925 senesinden üle başlamış 1928 iş 1929