24 Ocak 1932 Tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9

24 Ocak 1932 tarihli Son Posta Gazetesi Sayfa 9
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

24 Kaânnnusani SON POSTA Ka ŞARK YILDIZI larl rın Vaziyetinden Endişe Ediyor Bize İltihak Edcrlersğ Kazanacağımız Emriyetini Duyacakmış| NAKİLİ — ZİYA ŞAKIR Her hakkı mahfuzdur — 211 — 4 Ağastos $s1 W ee — 'NM Bugünkü gazeteler, ( Van ) tarafındaki Ermenilerin Ruslara illihak ettiğini yazıyordu. Abdül- hamit bu havadisi okur okumaz | haykırdı: | — Zaten bu hainler, böyle bir günü bekliyorlurdı. Haniya evvelce — arada — yalnız vardım. Yalnız — benden çikâ- yet ediyorlardı. Hakikat nasıl meydana çıktı? İşte bunlar, yal- nız bugünü bekliyorlardı. Kilise altlarında, mahzenlerde bombalar, rovelverler saklıycrlar ve fırsat kolluyorlardı. Bilirim, onları çok İyi bilirim. Bunlar hakkında © kadar iyi tahkikat yaptırmışım- dır ki her şeylerinden malümatım vardır. Bugün ıl(ş:ı:a doğru şirket vapurile Beylerbeyi hastanesine Çanakkale mecruhları geldi. Va- por iskeleye yanaşırken, harem dairesindekiler ağlaşıyorlardı. 6 Eylâl $31 19 Eylâl 91$ İman ve Avuşturya ordu- larının ( Sırbistan ) bududunda | taarruza — başlamaları — üzerine Abdülhamiltte yeni ümitler hâsıl oldu. Bu orduların, harbi kaza- nacağını ve artık kanlı facianın da hitam — bulacağım — tahmin ediyor: — Acaba nekadar tamında İstanbula gelebilirler?.. Diye düşünüyor. Yalnız onu düşündüren diğer bir nokta daha var. Bulgarlara, kat'iyyen güvenemiyor. — Ruslar ve İngilizler, şimdi yapıp yaperak - Bulgarları hareket ettirecekler- bunun tam zamanıdır. Eğer Bulgarlar bu meselede de itaraf kalırlarsa, artık © cihet- korku kalmaz. Demek ne olursa olsun, (İttifak rı) nın harbi kazanaca ki, ordul a ka ten at hâsıl etmişler, demektir. İnsallah böyle olur. Diyor. S31 Eylâl 19 Birkaç gündenberi Atıf Bey rahatsızdı. Saraya gelemiyordu. Onun yerine Abdülhamidin itima- dma mazhar olan Selânikli dok- tor Rifat Bey gelmiş ve bir iki defa da Abdülhamitle görüşmüştü. Doktor Atıf Bey, iadei ufiyet ettiği için bugün saraya geldi. Doktorun geldiğini Abdülhamit baber alır almaz, harem dairesine istedi. İki saat kadar görüştü. Doktor, Kadıköyünde — otu- ruyor. Bazan vapurla, bazan da araba ile gidip geliyor. Ab- dülhamit yolculukta dektorun rahatcız clmaması İçin bugün bir teklifte bulundu: — Sizi doğrudan doğruya götü n bir araba tutunuz. Ücre- bu uzun buray irmek kira ile tini a getirip için biz ve Dedi. Bu araba bahsi, intikal etti, Abdülham bil hakkında benüz biçbir fikri yok otomobile ben | lin otomo- | — Acaba kaç İiraya veriyor- | lar? Dedi. — Doktor, — öotomobilin | cins ve nevileri hakkında bazı izahat liraya doğru bir otomobil satın | almabileceğini söyledi. Sonra — abdülhamit sordu: — Acaba, Kadıköyünde kim- lerde var, Doktor, buna da cevap vardı: — Şehzade Abdülkadir Efen- di Hazretlerinde... Derdemez,Abdüldamidin çehresi değişti. Yüzünü buruşturarak: — Öyleya.. İşi gücü ne?... Zaten onun ciddi bir şeye ali- kası yoktur ki... Nerede böyle havat şeyler varse, ona heves eder, Abdülhamit, derin derin içini çektikten sonr devam etti: tekrar yaşayışı, giyinişi, düşünüşü Bizim Daktilo: Bugünkü genç kızın en canlı ne felâketler mücadelelere geçirir. Beş girişir ? verdikten sonra yüz elli | Bizim Daktilo: Yeni neslin en şayanı dikkat tipidir. Kendine mahsus Bizim Daktilo: Niçin çalışır? Nasıl yaşar? Çalışma hayatında neler görür, — Bu çocuğu bir türlü tahsil ettiremedim, Ötedenberi tahsile merakı yoktur. Aklı, fikri çap- kınlıkta, kadın değiştirmektedir. Geçenlerde, buraya — geldikleri | zaman hemşiresi anlatıyordu. Bir | a bir genç kadınla e gelmiş: — Ben bunu aldım. Demiş. Kerime, şaşırmış kal- Meğer bu yeni aldığı bir | ;ıiıalııy müteka'dinin kızı imi U gibi şeyler, ayıptır. Hiç bir hanedan 'Ğmdıny Pyıluıır ııçn? Abdülkadirin — yalrız bir. me- ziyeti vardır.. O da, güzel ş!viyulon) ve keman çalar. ir de, el işlerini güzel yapar. Oğullarımdan Bürhanettin Efen- | di de iyi keman çalar. Hem onun bali — başkadır. Ötekite nisbetle daha ağırbaşlıdır. ( Arkası var ) mış, ve duyuşu yardır. nümunesidir. Ö, dışından gö- ründüğü kadar hissiz değillir. Onun öyle ince bir hasşask yeti, öyle derin dertleri vardır ! on kuruş kazanmak için ne Pazartesi ( Yarın) “ Son Posta ,, sütunlarında | | | | göstererek dudaklarının arasın- sanların ceğim: “ Bizim Daktilo ,,yu okuyunuz, Holivuta Nasıl 74 Tam saat beş buçukta, Çang kapıdan içeri girdi. Dudaklarında tuhaf ve mahçup bir tebessümle önüme kadar gelerek ellerimi tuttu. Küçük bir ğam. ricada bulunaca- Dedi. Hemen cevap verdim: — Emret Çang:... O, bir türlü yüzüme bakamı- yarak yalvaran bir sesle niyaz etti. — Sana küçük bir zahmetim ağıya, sokak kapısına ka- — Çok garip bir arzu.. Fa- kat madem ki öyle istiyorsun.. Hay, bay... Beraberce kapıya indik. Ka- pinın önünde bir - otomobil för, otomol elinde, resmi bir kıyafetle dim- dik variyet almış, emir bekli- yordu. Çang, sanki bir yapmış ta şimdi utanıyormuş gibi tam bir çocuk hicap ve masumi- yeti otomobili — ve minhleşem duruyordu. Şo- 5 Yannda Şapkası kabahat ile şoförü dan mırıldandı : deba ziyade söyletmer elinle ağzım kaparkça, gir- dim, Hiçbir şey söylemeden yu- nle onun koluna karı çıkardım., —Büyük salonun ortasına kadar orada gözlerinin — Çan Dedim. en necip ve en zengi- nisin.. — Seninle geçen hayat, dünyanın en hakiki, en bibedel bir saadetidi Sen, in- * Sevgili babacığım! Artık Allaha ısmarladık. Bun- dan fazla yazmama, ne vakit ve ne de imkân müsait değil.. Bir müddet benden mektup alamaz- sanız, hiç merak etmeyiniz. Çün- ki içine karıştığım (yıldızlar ha- yatı) nn riyetleri var ki bunlar, şüphesiz Hütixbir sühddek siniirln eli mütehassir yaşatacaktır. Derhal sizi buraya aldırmayı düşündüm. Fakat bazı binaen sonra tatbik öyle birtakım mecbu- mülâha- zalara bu fikrimi ancak bir sene edebile- iki . bizzat bilhassa senden ricam var babacığım. Bi ( Nibal ) in evine kadar git. An- nesile kendisile görüş. Ne yap, yap, Nihali ikna et. Bana buraya gönder. Onun en emin Şimdi, ve Kaçtım .. W " Yıldızlar Arasına Nasıl Karışhm__l YAZAN: Selma Z. ve en lüks bir suretto buraya kadar seyahat etmesinin temini için (Amerikan Ekspires)in İstan- bul şubesine emir verilmiştir. kinci ricama gelince: Kolipos- tal ile size bir paket gönderiyo- rum. Bunu sakın açmayınız. Çün- ki siz arada sadece Bbir vasıta- sınız. Maamafih, merak etmeyiniz bu paketin muhteviyatını da size söyleyeyim. Bu pakette, çok za- rif ve çok — kiymettar — bir ( Port foy ) ve bunun içinde de doktorun için — sarfettiği paraya muadil para — vardır. Parasını aynen iade ediyorum ve cüzdanı da, bir dahâ böyle ahmakçasına — yaramazlık etme mesini daima ona hatırlatacak bir yadigâr olmak üzere gönderi- yorum. Fakat, sakın benim doktora bu sen götürme babacığım Artık o 'adamla yüz yüze kelmeni ve sinirlenmeni hiç istemiyorum. Vakıâ, bugün — vâsıl — olduğum şu büyük — gayeye — erişmekte onun en büyük dahlü tesiri var amma, işin içinde vak- tile (emniyeti sulistimal) olduğu için ne yandan bakılsa doktor suçludur. Maamafih, bu suçunun cezasını fazlasile çektiği için onu da affedivermek — fena olmaz zannederim. Eh.. Artık vedaa başlıyalım... Sevgili, aziz annemin ellerini öperim. Ona, çok üzüntü verdi- ğgim için pek mahcubu Fakat şimdi d ve mafharetl paketi rur kalbinden Sana gelince babacığım.. söylenecek söz çolı amma, biraz evvel dediğim gibi buna imkân ve vakit yok... Ne ise, lakırdıyı kısa keseyim.. Ver şu ellerini da doya doya öpe- yim... Selmanın ( Şark Yıldızı ) ilân edildiği gün yapılan bBüyük merasim

Bu sayıdan diğer sayfalar: